Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20704
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Hey,that was Olivia. She needs you guys outside. | Kadının arabasına bakarken bir şey olmuş. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
A coroner's on his way with a body. | Burada bir kriz içerisindeyiz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You know,this is the part of day | Bir ceset geliyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. | Nane şekeri? Hayır, sonra. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Be right back,Agent Farnsworth. | Evet. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
He was looking forward to graduating. | Zor zamanlar, değil mi? Kesinlikle öyle. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
He chats about girls with his friends. | Bugün 1. seviye güvenlik ihlali yaşadığımızı biliyorsundur. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
E y? | Gerçekten mi? Boston'a taşınmayı mı düşünüyorsun? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
We're gonna do everything we can | Başlıyoruz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
to find out what happened to your son. | Oğlunuza ne olduğunu bulmak için... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
He can be rotated onto his back now, | Merhaba. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Drain the remainder of his brain. | Heykeltıraş geri döndü. Sadece uyandırmayı başarabildik. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
We can examine his cranial cavity. | Bunu oradan çıkartabilir misin? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Just get me everything you can and call me right back. | Bu harika olacak. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You do always have your sexual partners | Buz olabilir ama sıvı olmaz. Belki buz, ama sıvı bir şey olmaz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Walter... | Sana da günaydın. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
All yours... liquid brains. | ...taşıyamayanlara az da olsa rastlarsınız. Neden en iyi yaptığın işe konsantre olmuyorsun? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Hey,check this out. | Bu onu hastaneden aldığım gün. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
What? | Şuna bir bak. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
The hard drive platters must be fused. | Ona annesinin öldüğünü söyleyene kadar tek kelime etmedi. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
So do you think you can get anything off this? | Dr. Bishop, bir fikriniz var mı? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I can give it a shot. | Tamamdır, bağladım. Diğeri neydi? Buyur? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Luke Dempsey? | Selam. Mümkün olduğunca çabuk geldim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
A bunch of stuff. | Bu, çantasından çıktı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Our dads worked together when we were kids, | 3 gün önce planlarında kendini öldürmek yokmuş. Uçak bileti almış. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You think... somebody killed him? | Buradaydı... O adam. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Do you? | ...geçici bile olsa o yolları yeniden açabiliriz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Sir. | Örneklerin arasından seçtim işte. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Well,what exactly happened? | Fark ettikleri şey çocuğun sadece büyüdüğü değilmiş. Bu bir kumar, ama teoriyi beğendim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Bishop. Doctor. | 41a koltuğu, John Rosenbloom. Honolulu, Havai. Araba satıcısı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Anton's a nice man. | Tanıdığı biri mi var? M.I.T'ye kaçak yoldan girebilecek... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Honest guy. He has three kids. | Bana güvenmene ihtiyacım var. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
My wife doesn't know. Just... please don't judge me. | ...teknolojisi tasarlamak için tutulmuştum. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
What? | Görevim bu mu yani? 1 | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
He's dead. He can't feel this. | Ne düşünüyorsun Astrid? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Hmm? | 10 yıl önce yok edilmemiş olsaydı, yollayacaklardı. Hayatım, ben senin bile hayal gücümün bir ürünü olup olmadığından emin değilim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
That would want to hurt him? | Şans getiren gümüş paramı sen al. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Anton? No way. He's solid. | ...aklınıza gelen birisi var mı? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
In case I need to ask you some more questions? | Kendine hakim ol, tamam mı? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
The fused platters | Açıklayabilir, ama onların saldığı şeyin nasıl arabalarının kapılarını söküp... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I'm trying to recover as much data as possible. | Gel. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Where'd the file come from? | ...çivi yazısıyla yazılmış tabletlerden biri. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I haven't heard that sound for ages. | Yapamadık. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Who would have that number? | İdrar analizi yaptınız mı? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
There's nobody here by that name. | Bu St.Claire'de verdikleri yemekten çok daha berbat gözüküyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Good point. | Bu Mart'ta 30'una basacaktı. Basacaktı da ne demek? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Be careful with that,though,'cause it's evidence. | Güzel soru. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Peter Bishop. | Ama dediğim gibi bu sadece bir teori. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I kept it to remind me never to wager with anything | Jon Su adında biriyle tanıştınız mı? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Very good. | Aracın şase numarasını araştırsınlar böylece sahibini bulabiliriz. Arabanın parça numaralarının... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
you're looking for? | Ajan Dunham. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I'll be cross referencing the victim's medical records | Peki nedenini söylediler mi? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
No. | Walter, ne oldu? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
No. | Dr. Kinberg? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
operating,if not completely autonomously, | ...kullanımına bulunmuş başka bir bahane gibi görünüyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
It's particles scattered all over the internet. | İtalyan lokantasına gitmeye karar verdik. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Akim,come on. | ...solucan deliğine koydukları her şey... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
It's close by. | Seni tanıyıp tanımadığımdan bile emin değilken mi? Gizlenme mekanı olduğunu düşündüğümüz bir binaya baskına gidiyoruz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Brighton? Can you pull up the address? | Babası bir Ben'in bir besteye takılıp kaldığını söylemişti. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Honing in. | İlerleme kaydediyoruz sanıyordum. Öyle. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
There. | Sadece dışarıda söylenilenleri. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
That's where it's going. | Teşekkürler. Dost canlısı mıdır? Ekibi bilgilendireceğim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Dunham. | Çok güzel bir köpek. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
and it's happening again right now. where? Your apartment. | Ya da bir ritim. Evet, olabilir. Bishop'un işe yarayacağını nerden biliyorsun? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I should be there in five minutes. | Walter. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Uh,look,Rachel's not picking up her cell... | B birimi, 61. Sokak çıkışını tutun. Hedef yayan ilerliyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I haven't seen any of them for months. | Bu odadaki 16 eşya... Bu odada diğer evrenden... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Okay... is there someone else here? | İki olay mahallinde de bulunuyor. Önce evimde silah sıktınız şimdi de beni buraya getirdiniz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Ella? | ...kaçaklara verildiğini düşünüyoruz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You okay? Yeah. | Eğer radyoaktif zehirlenmeyle gelen olursa bize ulaşsınlar. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Aunt Liv? | Hayır, değiller. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
When I first came in,like bursts of images. | Çünkü anıları hâlâ kafanda. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Images. | Valeri Boone. O burada mı? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Not so much,no. | Ama biz burada olacağız. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
That was always more me. | Yani birileri hastalar üzerinde tam bir zihin kontrolü sağlamaya mı çalışıyor? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. Ella,come here. | Seni yeniden gördüğüme sevindim. Dashiell'in tanıdık bir yüz görmesi onun hayrına olacaktır. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Scary. | "Bütün dünya bir sahne" | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
My ponies. | "Gitmemeyi tercih ederim" dedim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
That's right,sweetheart. I'm the one you're looking for. | İstediğim şeyleri getirdin mi? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Thought I'd bring you some lunch. | Kale E 7'ye. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
The mail was all piled up. | Döndüğünde beni kontrol eder misin? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Have you been sleeping here,dad? | Evet, tuttum. Emin misin? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Thanks for the food,but... | İyi haber ise sonunda bir şeyler bulmuş olabiliriz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Bye. | Ella kuduruyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
There's no sign of neurological damage,nothing. | Walter. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Charlie's taking them back. | Bishop, burada ne arıyorsun? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
He's gonna keep an eye on the apartment until I get there. | Hayal gücünüzün sizi diğer tarafa geçirmesine müsaade edin. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
But it didn't. | Detayları sana yolda anlatırım. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
through the computer. | Harika haber. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
What? | Birkaç soru sorabilir miyiz? Eğer bir şey bulursam, sana haber veririm. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You think he was spying on you? | Hayır, sonra gelemez. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
The victim,Greg Wiles, | İşte bu yüzden senden yardımını istiyorum. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
why are they killing? | İki kez daha görüştüler ve sonra Nick ayrıldı. Elimde inceleyecek ceset yok. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
It's amazing,isn't it? | Gidip göreceğiz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
All these people,and they don't have a clue... | 23 yıl önce bütün ülkeyi dolaşıp sahte isimler altında kasa kiraladığını... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
When are you going to start calling them murders? | ...hatırlıyor, ama nedenini hatırlamıyorsun. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Will do. | Belki bize bir sonraki saldırının... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
... for a couple of months. | Eğer onu göreceksen ona Smith'i göstermek zorunda değiliz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
It's a complex combination... | Bir oğlan çocuğu mu? Saçları beyazladı sonra yıkıldı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
the electrical impulses of the brain, | Bu sadece hakkım değil aynı zamanda sorumluluğum. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |