Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20135
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| What don't l know? | Ne bilmiyormuşum? Ne bilmiyor muşum ben? | Forever Strong-1 | 2008 | |
| l play wing. | Ben kanatta oynarım. Ben kanatta oynarım. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| l score. That is what l do. | Ben skor yaparım, yapabileceğim bu. Sayı yaparım. Benim işim bu. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| l doesn't matter who scores. | Kimin skor yaptığını umursamam. Kimin sayi yaptiği önemli değil. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| lt only matters that we score. | Tek önemli olan skoru bizim yapmamız. Önemli olan bizim sayı yapmamız. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| The team is the star here, not any one player. | Burada star bütün takım tek bir oyuncu değil. Burda yıldız olan takımdır, oyuncu değil. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Rick, if you can't handle | Rick, eğer başa çıkamayacaksan Rick, kabul edersin.. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| or don't want to handle our coaching or our rules, | veya bizim koçluğumuz ve kurallarımızla başa çıkmak istemiyorsun, ..yada etmezsin bizim kurallarımız bunlar. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| that's fine. | Tamam anlarım. Sen bilirsin. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Rugby's hard enough. | Daha fazla senin benden olmamı istediğin kişi olamadığım için üzügünüm. Rugby yeterince zor bir oyun. Rugby yeterince zor. Olmami istediğin gibi olamadığım için üzgünüm. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| We're out to make it harder. | Biz onu daha da zorlaştırıyoruz. Biz daha da zor yapmak için burdayız. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| lt's your choice. | Bu senin seçimin. Bu senin seçimin. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Just give it a shot, okay? | Sadece bir şans ver tamam mı? Sadece bir dene, tamam? | Forever Strong-1 | 2008 | |
| l'm on your side. | Ben senin tarafındayım. Ben senin tarafındayım. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Crouch and hold... | Çömel ve tut... Eğil ve tut... | Forever Strong-1 | 2008 | |
| ...engage! | ...çarpış! ...çarpış! | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Hey, get down. | Hey, aşağıdan. Hey, eğil. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Number 2! You got to stay low. Get down. | 2 numara! Aşağıda kalmalısın. Aşağı. 2 numara! Alçak kalmalısın. Eğil. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Crouch and hold! | Çömel ve tut! Eğil ve tut! | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Engage! | Bugün en iyi oyununu oynamalısın di mi? Çarpış! Çarpış! Elinden gelenin en iyisini yap tamam mı? | Forever Strong-1 | 2008 | |
| ANNOUNCER: And the New Haven scrum half sets the ball. | SPİKER: Ve New Heaven yarı sahada topu aldı. Ve New Haven topu çalıyor. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Line captain. Warning, number 2. Dangerous hit. | Çizgide kaptan. 2 numaraya uyarı. Tehlikeli hareket. Çizgi kaptanı. Uyari, 2 numara. Tehlikeli hareket. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Come on. The way we practiced, all right? | Hadi ama. Çalıştığımız gibi tamam mı? Hadii. Çalıştığımız gibi, tamam mı? | Forever Strong-1 | 2008 | |
| l don't play hook! | Ben bu pozisyonda oynamam! Ben bu pozisyonda oynamam! | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Come on, Penning! | Hadi, Penning! Hadi, Penning! | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Position, position! | Pozisyon al, pozisyon! Pozisyon al, pozisyon al! | Forever Strong-1 | 2008 | |
| An excellent pass to Kurt Addison | Kurt Addison dan mükemmel bir pas Kurt Addison'a mükemmel bir pas... | Forever Strong-1 | 2008 | |
| results in New Haven standing him up into a maul. | ve bu pas sayesinde New Haven orta alanda tekrardan çarpışmaya girdi. ...New Haven tarafından hırpalanmasına rağmen ayakta kalmasıyla sonuçlanıyor. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| ANNOUNCER: Oh, Highland's number 2 rips the ball out, | SPİKER: Oh, 2 numaralı Highland top çaldı ve topu taşıyor Oh, Highland'in 2 numarası topu söktü aldı.. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| but he's clearly offsides. | ama açıkça ofsaytta. ..fakat açıkca ofsaytta . | Forever Strong-1 | 2008 | |
| l'm sure the refs gonna call this one back. | Eminimki hakemlerde buna bir düdük çalacaklar. Eminim hakem bu sayıyı geri alacaktır. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Forward pass. | İleri pas. Ofsayt. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| l don't know how you did it in Arizona, | Bunu Arizonada nasıl yapıyordun bilmiyorum, Arizona nasıl oynadığını bilmiyorum ama.. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| but here we play as a team. | ama biz burda takımla beraber oynarız. ..biz burda takım halinde oynarız. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Okay, l don't play for your team. l play for myself. | Tamam, Ben zaten senin takımın için oynamıyorum Kendim için oynuyorum. Tamam, Senin takımın için oynamıyorum. Kendim için oynuyorum. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| That's great! Real great! | Ka mate! Ka mate! Bu süper! Gerçekten süper! Bu muhteşem! Harbiden muhteşem! Ka mate! Ka mate! | Forever Strong-1 | 2008 | |
| We got to pull him. | Onu kenara çekmeliyiz. Onu oyundan almalıyız. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| They'll work it out. | Onlar bir yolunu bulacaklar bırak. Çaresini bulacaklardır. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| ANNOUNCER: And our score, New Haven 21, Highland 1 4. | SPİKER: Skorlar ; New Haven 21, Highland 14. Ve skor, New Haven: 21 Highland: 14. Tenei te tangata Puhuru huru | Forever Strong-1 | 2008 | |
| ANNOUNCER: New Haven scores again, giving them a 26 1 4 lead. | SPİKER: New Haven tekrardan skor yaptı, şimdi durum 26 14. New Haven tekrar sayı yaptı ve 26 14 öndeler. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| And it is evident the crowd | Kalabalık skordan ve özelliklede takımın Ve bu taraftarın Highland'in yeni oyuncusu.. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| is not pleased with Highland's new hook, Rick Penning. | ..yeni top çalıcısı Rick Penning den hiç memnun görünmüyor. ..Rick Penning'den memnun olmadığının kanıtıdır. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Highland not playing well under the pressure. | Highland baskı altında oynayamıyor. Highland baskı altında iyi oynayamıyor. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| You're willing to take a loss for this kid? | Bu çocuk yüzünden kaybetmek mi istiyorsun? Bu çocuk için yenilmeye razı mısın? | Forever Strong-1 | 2008 | |
| lt's not always about rugby, Cal. | Bu sadece rugbyle ilgili değil, Cal. Olay her zaman rugby değildir, Cal. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| REFEREE: 10 minutes in the bin. | HAKEM: 10 dakika ceza aldın 10 dakika oyun dışısınn. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| What?! What are you talking about? | Ne?! Neden bahsediyorsun sen? Ne?! Neden bahsediyorsun? | Forever Strong-1 | 2008 | |
| TEAMMATE: Just let it go. Let's just play, okay? | TAKIM ARKADAŞI: Tamam boşver. Sadece oyunumuz oynayalım tamam mı? Tamam boşver. Sadece oynayalım, tamam mı? | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Come on! Let's go! Let's go! Come on! | Hadi! Yürüyün! Yürüyün! Hadi! Hadi! Gidelim! gidelim! Hadi! | Forever Strong-1 | 2008 | |
| COACH: Come on. Let's get it, fellas! | KOÇ: Hadi. Alın bu maçı arkadaşlar! Hadi. Alın onu çocuklar! | Forever Strong-1 | 2008 | |
| ANNOUNCER, ON RADlO: l s over, folks. | SPİKER, RADYODAN: Yenilmezlik sona eriyor millet. Maç bitti sayın dinleyiciler. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| New Haven crushes Highland 47 1 4. | New Haven 47' ye 14 Highland mağlup etti. New Haven, Highland'i 47 14 hezimete uğrattı. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| After 23 consecutive wins, | 23 maçlık galibiyet serisi sonrası, Ve 23 maçlık galibiyet serisi bozulmuş oldu.. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| it was bound to happen sometime. | sonunda bu gerçekleşti. Arada bir olur böyle şeyler. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| [ Switches radio off ] | [Radyo kapama sesi] | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Did we do our best out there? | Orada elimizden gelenin en iyisini yaptık mı? Elimizden gelenin en iyisini mi yaptık? | Forever Strong-1 | 2008 | |
| ALL, MUMBLING: No, Coach. | HERKES: Hayır Koç. Hayır, Koç. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| lf they were bigger, stronger, faster, that would be one thing. | Eğer onlar bizden daha güçlü, daha hızlı, daha büyük olsalardı bu birşey olabilirdi. Eğer daha büyük, daha güçlü, daha hızlı olsalardı bu bir mazeret olabilirdi.. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| lf they iust plain beat us, we could keep our head up. | Eğer onlar sadece bizi yenselerdi, başımızı dik tutabilirdik. ..eğer sadece bizi yenselerdi, başımızı dik tutabilirdik.. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| No regret. | Pişmanlık yok. ..pişmanlık duymazdık... | Forever Strong-1 | 2008 | |
| But we didn't play our game today. | Biz bugün oyunumuzu oynayamadık. ..ama bugün kendi oyunumuzu oynamadık. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| We didn't put up our best. | Elimizden geleni yapmadık. Bütün potalsiyelimizi yansıtmadık. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| We didn't leave it all on the field. | Herşeyi sağada bırakamadık. Sahada elimizden geleni yapmadık. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| We owe more to the guys whose numbers you got on your backs. | Numarasını taşıdığınız çocuklara çok daha fazlasını borçlusunuz. Sırtınızdaki numaraları giyen adamlara bunu borçluyuz. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| So, let's go see what you got left in the tank. | Hadi gidip deponuzda ne kaldığını görelim Gidip elimizde ne kalmış bir görelim. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Practice doesn't make perfect! Practice makes... | Antreman sizi mükemmel yapmaz! Antreman sizi... İdman kusursuz yapmaz! İdman... | Forever Strong-1 | 2008 | |
| ALL: Permanent! | HERKES: disiplinli yapar! ..kalıcı yapar! | Forever Strong-1 | 2008 | |
| G E LWIX: Who are we? | GELWIX: Biz kimiz? Kimiz biz? | Forever Strong-1 | 2008 | |
| ALL: Highland Rugby. Kia kaha. | ALL: Highland Rugby. Kia kaha. Highland Rugby. Kia kaha. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Yo, Kurt. What's that mean? | Hey, Kurt. Bu ne demek? Hey, Kurt. O ne demek? | Forever Strong-1 | 2008 | |
| lt means you don't belong here. | Kia kaha buraya ait değilsiniz demek. Sen buraya ait değilsin demek. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Hey, what's your problem, man? You! | Hey, Senin problemin ne adamım? Sensin! Hey, senin derdin ne dostum? Sensin! | Forever Strong-1 | 2008 | |
| This isn't worth it! | Buna değmez! Sana değmez! | Forever Strong-1 | 2008 | |
| No, you're not worth it, Penning. | Hayır, Sen buna değmezsin, Penning. Hayır,sana değmez Penning. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| But don't worry about it, all right? | Ama merak etme tamam mı? Ama merak etme, tamam mı? | Forever Strong-1 | 2008 | |
| 'Cause every burnout we've ever had quits. | Çünkü biz her yere düştüğümüzde tekrardan kalktık. İşe yaramayanlardan her zaman kurtulmayı bildik. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| By the way, you're bleeding. | Her neyse, burnun kanıyor. Bu arada, kanaman var. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| COACH: All right, let's go! Come on, let's go, let's go! | KOÇ: Tamam, devam edin! Hadi, devam, devam! Pekala, gidelim! Hadi, gidelim, gidelim! | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Hey, what's the secret sign, my Arizona brother? | Gizli parola nedir Arizonalı kardeşim? Hey,gizli işaret ne, Arizonali kardeşim? | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Well, you asked for that. | Sen sordun. Güzel, bunu sormuştun. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| [ Buzzer, door unlocks ] | [ Kapı açılma sesi] | Forever Strong-1 | 2008 | |
| You're real funny. | Gerçekten çok komiksin. Gerçekten komiksin. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Hey, brother number 2. | Merhaba, 2 numaralı kardeşim. Hey, 2 numarali kardeşim. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| l have a beautiful wife and great kids. | Benim çok güzel bir karım ve çocularım var. Güzel bir eşim ve muhteşem çocuklarım var. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| l love them all very much. | Onları çok seviyorum. Onları çok seviyorum. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| There's a brotherhood on this Highland Rugby | Highland Rugby kardeşliği herşeyden farklıdır Highland Rugby'de kardeşlik vardır. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| that you're not going to feel any other place or time. | hiçbir yerde veya zamanda kendini oradaki gibi hissedemezsin. Hiçbir zaman hiçbir yerde hissedemeyeceğin bir kardeşlik. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Love it while you got it, brah. | O takımdayken, orada yer alyorken o takımı sev kardeşim. Ona sahip olduğun sürece sev dostum. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| You're not alone, never on or off the field. | Saha içinde ve dışında asla yanlız değilsin. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| l'm always with you. l care. | Ben her zaman yanındayım. Umursuyorum, Her zaman seninleyim. Senle ilgilenirim. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| So do a couple of thousand others. | diğer binlercesi gibi. Binlercemizin yaptiği gibi. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Make us proud. | Bizi gururlandır. Bizi gururlandır. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Make yourself proud. | Kendini gururlandır. Kendini gururlandır. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| [ Laughter ] | [Kahkahalar] | Forever Strong-1 | 2008 | |
| ls you ready, man? | Hazırmısın adamım? Hazır mısın dostum? | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Ready for what? Personal running. | Ne için? Kendini geliştirme. Neye? Kişisel koşu. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Four miles a day, ten 1 OO yard sprints, ten 50s. | Günde 6.5 km koşu, 10 kez 100 metrelik depar, 10 kere 50 metre. Her gün 6 km koşu, On kere 100 m'lik depar, 10 kere 50 m'lik.. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Coach upped the numbers after you left. | Koç numaraları yukarı çekti sen ayrıldıktan sonra. Koç sen gittikten sonra rakamları artırdı. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| l didn't leave. l quit. | Ben ayrılmadım. Bıraktım Ben gitmedim. Bıraktım. | Forever Strong-1 | 2008 | |
| Yeah, but we didn't quit, man. | Evet, Ama biz bırakmadık adamım Evet, ama biz bırakmadık dostum. | Forever Strong-1 | 2008 |