Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20132
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
fine. | İyi. Güzel. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Great. l love it. It's... | Burası müthiş. Burayı seviyorum. Çok iyi. Burayi seviyorum. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
l really don't even think l want to leave. | Gerçekten buradan ayrılmayı hiç düşünmüyorum. Gerçekten ayrılmayı düşünmedim bile. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
l want you to be honest, Rick. | Dürüst olmanı istiyorum, Rick. Dürüst olmanı istiyorum, Rick. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
You want me to be honest? | Dürüst olmamı mı istiyorsun? Dürüst olmamı mı istiyorsun? | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
l hate it. | Buradan nefret ediyorum. Buradan nefret ediyorum. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Every day for the last six months. | Altı aydır hergün. Son altı aydır her gün. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
l deserve it. | Ama burayı hakettim. Ama hak ettim. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
l know that. | Bunu biliyorum. Bunu biliyorum. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
l didn't say that. | Ben bunu demedim. Öyle söylemedim. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
ls Dad there? | Babam orada mı? Babam orda mı? | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
l thought he'd be home by now. | Şimdiye kadar evde olur sanıyordum. Heralde birazdan evde olur. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
RICK: Don't worry. l get it. | RICK: Endişelenme. Anlıyorum. Merak etme, anladım ben.. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Merry Christmas, Mom. | İyi noeller, Anne Mutlu noeller anne. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Merry Christmas, sweetheart. | İyi noeller, hayatım. Ne oldu sana, Rick? Mutlu noeller tatlim. Ne oldu sana, Rick? | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Penning! You too pretty to play? | Hey, Penning! Sende güzel bir oyun oynamak istermisin? Hey, Penning! Oynamak için fazla sevimlisin? | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Come on. We need you on 'd.' We'll play touch if you want. | Hadi. Sana ihtiyacımız var. Dokunarakta oynayabiliriz istersen. Hadii. Defansta sana ihtiyacımız var. İstersen maç yapacağız. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
He won't play. Come and play with us. | Oynamayacak. Gel ve bizimle oyna. O bizimle oynamaz. Hadi gel oynayalım. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
He's afraid of messing up his pretty face. | Güzel suratı yaralanır diye korkuyor. Güzel suratının dağılmasından korkuyordur. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
l only play rugby. | Ben sadece Rugby oynarım. Ben sadece rugby oynarım. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
All right. Listen up. | Tamam dinleyin. Pekala. Dinleyin. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
We usually play with 1 5 sides, 7 backs, 8 forwards. | Bu oyun 15'erli takımlarla oynanır. 8 ileri oyuncu, 7 defans oyuncusu Genelde 15 kanat, 7 bek, 8 forvetle oynarız. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
But we're iust gonna have to make do with what we got here. | Ama biz burda sadece beraber birşeyler yapacağız. Ama şimdilik burdakilerle idare edeceğiz. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
All right. All you guys in blue shirts on my left. | Tamam, bütün mavi giyenler soluma Pekala. Mavi tişörtlüler soluma. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
All the guys in the gray shirts on my right. | Bütün gri giyenler sağıma geçsin. Gri tisortlüler sağıma geçsin.. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Line up about 2 feet apart. | çizgi uzunluğu 2 feet olacak. 2 adım aralıklarla dizilin. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
You, back up about 5 yards. You're gonna throw the ball in. | Siz 4,5 metre kadar arkamda olacaksınız. Siz topu taşıyacaksınız. Sen, 5 metre arkama geç. Topu oyuna sen sokacaksın. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Now, if you get tackled and you go down, | Şimdi, eğer topu düşürürseniz, veya düşerseniz Şimdi, eğer çelme yerseniz ve düşerseniz.. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
you must release the ball back to one of your own guys. | Topun kendi adamınızda kaldığından emin olun. ..topu hemen en yakındaki takım arkadaşınıza aktarmalısınız. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Then he takes it and goes. | Sonra o topu alacak ve devam edecek. Sonra o alır ve götürür. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
We don't stop. There's no huddles, no time outs. | Durmayacağız. Bu oyunda ne kalabalık nede mola var. Durmak yok. huddles* yok, mola yok. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
So it's kind of like football and soccer. | Kısaca bu oyun Futbola ve Amerikan futboluna benziyor. Yani bu bir çesit amerikan futbolu ve futbolun karışımı. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
lt's kind of like rugby. | Bu oyun Rugby'e benzer. Bunun adı rugby sadece rugby. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
You always have to pass the ball sideways or back, like this. | Her zaman topu yanınıza veya arkanıza vermek zorundasınız, böyle. Topu her zaman kanatlardan ileri yada geri atacaksın, işte böyle. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Nice catch. You just keep going | İyi tutuş. Sadece tutup gideceksiniz İyi tutuş. Sadece böyle devam edeceksiniz.. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
until you score, the ball goes out, or someone dies. | sayı yapana, top dışarı çıkana, veya biri ölene kadar. ..gol atana, top dışarı çıkana yada biri ölene kadar. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Man, this is iust a bad rip off of football. | Adamım, bu sadece Amerikan futbolunun kötü bir kopyası. Dostum, bu sadece futbolun kötü bir çakması. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Actually, Americans ripped off rugby, | Aslında, Amerikalılar rugby'i çalmışlardır, Aslında amerikan futbolu, rugby'nin çakması. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
then they added sissy pads and helmets. | sonrada kızlar gibi yastıklar ve kasklar eklediler. Komik pedleri ve kaskları falan eklemişler.. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Whatever. You're going down either way. | Neyse. İkisi de aynı. Her neyse. Her türlü yere yapışacaksın. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. We'll see. | Göreceğiz. Evet. Göreceğiz. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Throw it in over your head like this. | Böyle, başınızın üstünden atın. Topu böyle başının üstünden atacaksın. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Actually, you know what? You should back up about 5 or 6 feet. | Aslında ne var biliyormusun? Sen 5 6 feet daha geri çekilmelisin. Aslında, biliyor musun? Sen 1.5 2 metre geride dur. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
All right. You guys ready? | Tamam. Beyler hazırmısınız? Pekala. Hazır mısınız beyler? | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Down for the count, son! He's down for the count! | Onu yerle bir ettin dostum! Yerle bir ettin! Düştün dostum sayı! Düştü ve sayı beyler! | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
1 07 days, Darren. | 107 gün, Darren. 107 gün, Darren. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Oh, come on. You can get through it, man. | Aa, Hadi ama. Bunu başarabilirsin, adamım . Oh, hadi ama. Bunu atlatacaksın, dostum. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
COACH: Don't need to teach you the same thing every day. | KOÇ: Size hergün aynı şeyi öğretmeme gerek yok. Her gün size aynı şeyi ögretmek zorunda değilim!.. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
RICK: Sounds like he's in a good mood. | RICK: Ses tonu iyi ruh halinde olduğunu gösteriyor. Yine keyfi yerinde heralde. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
COACH: Better! | KOÇ: Daha iyi! | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Well, you better get back here in time for nationals, buddy. | İşin doğrusu, tam ulusal turnuva öncesi buraya dönmen daha iyi dostum. İyi, finallere kadar burda olsan iyi olur dostum. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Man, my dad's not gonna let me play. | Dostum, babam asla oynamama izin vermez. Dostum, babam oynamama izin vermeyecek. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Oh, come on. He wants to win. He'll play you. | Hadi ama. O sadece kazanmak ister. Seni oynatacak. Oh, hadi amaa. Kazanmak istiyor. Seni oynatacak. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Hey, l'm sending something your way | Hey, Sana birşey yolldım Hey, Seni neşelendirebilecek.. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
that l think might cheer you up. | Bence o senin keyfini yerine getirecek. ..birşey yolluyorum dostum. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Hey, brah. Marcus is waiting, yo. | Hey dostum. Marcus seni bekliyor. Hey, dostum. Marcus seni bekliyor. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
l'm still on the phone. | Hala telefondayım. Hala telefondayım. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Dude, they check my mail. | Dostum, Postalarımı kontrol ediyorlar. Kanka, mail'lerimi kontrol ediyorlar. Efsane Highland kadrosundaydın! | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
l know that. l'm not an idiot. You're not? | Bunu biliyorum. Koca bir aptal değilim. Değil misin? Biliyorum. Geri zekalı değilim. Değilsin hea? | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Aloha 'Oe. | Aloha 'Oe. ( Hawaice hoşçakal ) Aloha 'Oe. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Marcus is waiting. | Marcus bekliyor. Marcus bekliyor. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Hey, man, what's so important that? | Hey, nedir bu kadar önemli olan...? Hey, dostum bu kadar önemli olan ne? | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Rick Penning, this is Kurt, 'Q ' and Tumo. | Rick Penning, Bunlar Kurt, "Q" ve Tumo. Rick Penning, bu Kurt, 'Q ' and Tumo. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
l know you love rugby, and l know you've heard of Highland. | Senin rugby'i sevdiğini biliyorum, ve Highland ta olanlarıda duydum. Rugby'yi sevdiğini biliyorum, ve Highland'i duymuşsundur. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
They started their practices a week ago, | Onlar bir hafta önce pratik yapmaya başladılar, Bir hafta önce idmanlara başladılar, | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
so l thought Oh. You thought wrong. | Bende düşündüm ki... Oh. Yanlış düşünmüşsün. ve düşündüm ki Oh. Yanlış düşünmüşsün. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
As usual. Yeah. Well, we win. | Her zamanki gibi. Evet. Biz kazanırız. Her zamankı gibi. Evet. Güzel, biz kazandık. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. We beat you. | Evet. Biz sizi yendik. Evet. Seni madara ettik. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
You can come and find out how. | Gel dışarı ve nasıl olduğunu kazandığımız gör. Gelip nasıl yaptığımızı öğrenebilirsin. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
l already know how. You cheat. | Nasıl olduğunu biliyorum. Hile yapıyorsunuz. Zaten biliyorum. Hile yaptınız. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Man, you don't know anything. Seriously. | Adamım, gerçekten hiçbir şey bilmiyorsun. Dostum, sen harbiden hiçbirşey bilmiyorsun. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Well, then, you can come find out how we cheat. | O zaman gel ve nasıl hile yaptığımızı bul. Güzel, gelip nasil hile yaptığımızı öğrenebilirsin. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
How about that? Not interested. | Buna ne dersin? İlgilenmiyorum. Bu nasıl? İşim olmaz. Güzel, benimkini geri veriyor! | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
What's up, dude? Back up, man! | Nasılsın, adamım? Arkanı kolla, dostum! Naber beyler? Geri çekil dostum! | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
We both know that you've done all you can | İkimizde biliyoruz ki sen burada kaldığın süre boyunca İkimizde biliyoruz ki burda olduğun sürece.. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
to avoid learning anything while you've been here. | hiçbir şey öğrenmeyeceksin, bundan sürekli kaçacaksın. ..birşey öğrenmemek için elinden geleni yaptın. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
The upside is we've got the cleanest bathrooms that we've ever had. | Üst katta şimdiye kadar ki en temiz banyolara sahip olduk. Üst katta şimdiye kadar sahip oldugumuz en temiz banyolar var. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
All you've wanted to do since being here | Geldiğinden beri yaptıklarının Burdayken yapmak istediğin tek şey.. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
is go back to Arizona the same kid. | hepsi Arizona'dakiyle aynı çocuk. Hiç bir fark yok ..aynı çocuk olarak Arizona'ya dönmek. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
So? | Ee? Yani? | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
[ Sighs ] So if going home is all you're about, | [İç çekme ] Eğer tek istediğin eve dönmekse, bu senin elinde Yani sadece eve gitmek istiyorsan.. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
you ought to know that the iudge can reduce your time here | Şunu bilmelisin ki burada yapacaklarınla yargıç seni evine yollayabilir. bilmelisin ki yargıç burdaki süreni kısaltabilir. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
based on my evaluation. | Benim evrimim böyle gerçekleşti. Tabi benim değerlendirmeme göre. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Sometime check out the back of your closet. | Bazen dolabın arkasını kontrol etmen gerekir. Arada bir dolabının arkasını kontrol et. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
252. | 252. 252. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
l carved one of those a day when l was 16. | 16 yaşımdayken hergün onları oydum. Onlardan birini 16 yaşımdayken kazımıştım. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
l didn't always have my head screwed on straight. | Her zaman doğru ve düzgün olan şeyi yapmadım. Her zaman başımın dikine gitmedim. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Rick, most of what we do here | Rick, burada ne yaptığımız çok önemli Rick, burda yaptıklarımızın çoğunu.. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
l learned playing rugby from Coach Gelwix. | Rugby oynamayı burada Koç Gelwix'ten öğrendim. ..Koç Gelwix'le rugby oynayarak öğrendim. 2 | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
l owe that man my life. | Ben o adama hayatımı borçluyum. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
l wanted Kurt and the other players to talk to you for a reason. | Kurt ve diğer oyuncuların bir sebepten dolayı seninle konuşmasını istedim. Kurt ve diğer oyunculardan senle konusmalarını istememin bir sebebi var. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
How much sooner? | Ne kadar çabuk çıkabilirim? Ne zaman biter? | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Maybe before the end of rugby season. | Belki Rugby sezonu bitmeden. Belki rugby sezonunun kapanmasından önce. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
[ Hawaiian music plays ] | [Hawai muziği çalar] | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Belt up, brah. | Kemerini tak, brah. Kemerini tak, dostum. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
l'm not your 'bra', so quit calling me that. | Ben senin "bra" 'ın değilim, beni böyle çağırmaktan vazgeç. Ben senin dostun değilim, artık bana böyle seslenme. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Okay, okay. No problem. Belt up... | Tamam, tamam. Sorun yok. Kemerini tak... Tamam, tamam. Problem değil. Kemerini tak... | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
.. .sister. | ...Kız kardeş. ...bacım. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Ain't hardly no worries. l get paid by the hour, not the mile. | Zorlukları dert etme. Saatlerce seni bekleyebilirim, ama km'lerce değil. Bu kadar dert etme. Bir saatlik ücretimi aldım, bir millik değil. | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |
Holoholo! | Holoholo! Holoholo! | Forever Strong-1 | 2008 | ![]() |