Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19797
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You want that job badly, even desperately. 1 | O işi yapmak istiyorsun. Ümitsizce istiyorsun. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Can't you think of yourself? | Başkalarını düşünmeyi bırakıp kendi istediğini söyleyemez misin? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Tell me not to go. Ask me to find my dream here. | 'Gitme' de! 'Hayalini burada yanımda gerçekleştirmeni istiyorum' de. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
It hurt you the last time I left. | Acı verdiğini söylemiştin. Geçen sefer gittiğimde acı verdiğini söylemiştin. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
What about now? Can you handle it? | Peki şimdi? Onca şey yaşadıktan sonra şimdi ne olacak? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Come to Spain with me. | Ben şimdi çok merak ettim. Niye? Niye? Niye? Niye? Niye? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Trust me and take my hand? | Yüzünü gören cennetlik. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
You just got outside. | Nihayet dışarı çıkmışken... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
You can't go faraway | ...böyle uzun bir yolculuğa çıkamazsın. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
My dream now is Go Dok Mi. | Şimdi benim rüyam, sadece Go Dok Mi. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I'm not just passing. | Geçecek olsaydı, şimdiye kadar bile sürmezdi. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I'll think I met a magical elf... | Bir peri ile tanıştığımı düşünebilirim sadece. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
who sent me into the world... to live again... | Beni dışarı çıkarıp dünyayı gösteren... Beni tekrar yaşatan... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
and smile again. | ...Beni gülümseten bir peri. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Elves only exist in my games. | Periler sadece benim oyunlarımda vardır. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
The guy in front of you... is just a man in love. | Şimdi gözlerinin önünde duran bu kişi... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I'll think about what you said, and if I can go. | Sözlerinin ne anlama geldiğini... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I won't ask how long it'll take you to decide. | Ne kadar sürecek düşünmen? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
but you changed me too. | Bu doğru değil, Ben de değiştim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
LOVE SEES DIFFERENT MAPS AT TIMES | 14.Bölüm Başlığı: "Aşk, bazen farklı haritalarda bulunur." | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Something else changed. | Benimle ilgili değişen bir şey daha. Gitmiyor musun? Hadi gidelim! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I thought I was chilled out | Kendimi duygusuz bir adam sanırdım. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
but I get jealous. | Ben de bazen kıskanabiliyormuşum. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Stop staring! You'll burn holes in his face! | Şuna bakıp durmayı kes! Yüzünde yanık delikler açacaksın adamın! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I never could say 'no'. I'm good at saying it now. | Bu huyum da değişmiş. Önceden asla 'olmaz' demezdim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I get angry too. | Sinirlenebiliyorum da! Endişelendin değil mi? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Am I a jerk now? | Kötü adam mı olsam acaba? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I thought I could handle the pressures on me | Ben ağır bir yük taşıyor olsam da, tek başıma üstesinden gelebileceğimi sanırdım. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
but I'm learning to let go. | Ama şimdi yükümü nasıl indireceğimi öğrenme sürecindeyim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Then promise me... | O zaman bana söz ver. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
You only needed to nod once. | Bir kere sallaman yeterli. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Promise to say you want to leave when you want to go. | Gitmek istersen, gitmek istediğini söyleyeceğine söz ver. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Damn it! What happened! | Kahretsin! Neler oldu! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I paid the bill! I was working! | İnsan bir haber verir! Çalışıyoruz burada! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
What's going on? Hi. | Neler oluyor? Bütün elektrikler gitmiş! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
We have to call the owner right away! | Hemen bina sahibini aramalıyız! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
You aren't the owner? | Bina sahibi sen değil misin? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I heard you're the owner. | Sizin bina sahibi olduğunuzu duymuştum. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Right, hyung? | Değil mi ağabey? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I'm sorry! | Bina sakinleri hepiniz dinleyin. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I want to apologize as the person in charge. | Binanın güvenliğinden sorumlu kişi olarak hepinizden özür dilemek istedim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
What happened is that... | Burada neler olduğunu açıklayacak olursak... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
the water tank burst on the roof. | Çatı katındaki su tankı patlamıştır. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
All the wiring got wet. | Bu da bütün kabloları ıslatmıştır. Karıştı iyice... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
It's a long story. | Açıklaması biraz karışık. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
So there's no water or electricity. | Özetle söyleyecek olursak, şimdilik elektrik ve su... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
There won't be gas either. | ...ayrıca doğal gaz da yok. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I'm sorry, you must spend the night elsewhere. | Gerçekten çok üzgünüm ama bu geceyi başka bir yerde geçirmeniz gerekecek. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Stay at my place. | Benim evimde kalabilirsiniz. 1 | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Ajumma, hyung, let's go. Watanabe, come on. | Ahjumma, Ağabey! Benim evime gidelim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Bring what you need. I can take care of a group. | İhtiyacınız olan şeyleri alıp benim evime gelin. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Why'd you tell them I'm the landlord? | Neden onlara ev sahibi olduğumu söyledin? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I thought they'd believe it because of your elegance. 1 | Sizdeki zarafeti gördükleri için buna inanacaklarını düşündüm. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I'm sorry for lying. 1 | Yalanım için özür dilerim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
That's true. 1 | Bu doğru olsa da... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Madame, did you get the flowers? 1 | Hanımefendi... Acaba çiçek buketini aldınız mı? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I couldn't find any as beautiful as you. 1 | ...sizin kadar güzel bir çiçek bulamadım. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Yes. | Peki hanımefendi. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Flowers? | Çiçek buketi? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
He sure has eyes. | Keskin gözleri varmış. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Why are you standing there? Get comfortable. | Neden orada dikiliyorsunuz? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Yeah! We've no choice. Can't freeze to death. | Evet. Yapacak bir şey yok sonuçta. Soğukta donamayacağımıza göre. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
So thank you. | Artık sana da biraz yük olacağız. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Don't worry about it. | Ne yükü, yük olur mu hiç? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Thank you! I made good friends in Korea. | Çok teşekkürler. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Watanabe is happy! | Watanabe çok mutlu! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Go in. | Buyurun. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I don't know about you, but I'm excited. | Seni bilmem ama ben çok heyecanlıyım. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
It's quiet with just me. | Burada kalman daha rahat olacaktır. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
'Nite. | İyi geceler. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
He didn't like being alone. | Tek başına olmayı sevmiyorsun demek. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Trust me and take my hand? | Bana güvenip, elimden tutup benimle gelir misin? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
That's it. | Oldu. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Hyung, did your fashion sense get you rejected? | Ağabey, 402 tarafından reddedilme sebebinin... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
You know the editor's moods. | Patronun kişiliğini biliyorsun. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I can't tell her. You tell her. | Bunu ona asla söyleyemem. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
And I'm at Enrique's place. | Ayrıca şuanda Enrique'nin evindeyim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Want help? I'm good at colouring. | Yardım etmemi ister misin? Boyayabilirim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
You say you can do everything. Are you Superman? | Neden her zaman her şeyde iyi olduğunu söylüyorsun? Nesin sen? Süpermen mi? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Romeo? | Romeo? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Watanabe, want some... You look cool. | Watanabe, sen de ister... Çok havalıydı... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Sleep talking. | Uykusunda konuşuyor. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Looks good, right? My ramen's great. | Çok lezzetli değil mi? Harika ramen yaparım. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Ramen is ramen. | Ramen yapmak sanki marifet de. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Sharing ramen is deep. | Ağabey! 'Ramen paylaşmak' sıradan bir ilişkide yapılmaz değil mi? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
It's hot! Why's it so hot? | Çok sıcak! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I visited your fan site for that 'Enri's Game'. | Senin 'Enri'nin Oyunu' isimli hayran siteni ziyaret ettim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Not anyone can go there. Did you sign up? | Oraya herkes giremez. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Are you checking up on me? You say nothing about yourself. | Geçmişimi mi araştırıyorsun? Kendi geçmişin hakkında hiçbir şey anlatmadığın halde. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Are you really giving up on animation? | Sen gerçekten animasyondan vazgeçecek misin? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
You're giving up the character? | O karakterden de vazgeçecek misin? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
The nerds and Sola Studio aren't the problems. | Meraklıların ve Sola Stüdyoları şimdilik problem değil de... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Won't you regret it? | ...cidden pişman olmayacağına dair güvenin var mı? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
What would you do? | Sen olsaydın ne yapardın? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
It won't be easy, but I'd convince her and get both. | Kolay olmazdı ama onu ikna ederdim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I want that too. | Ben de öyle yapmak istiyorum. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
But we can't stay apart for a year or two. | Ama bir yıl ayrı kalabileceğime dair güvenim yok. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I can't even stay away one day. | Şuanda bir gün bile ayrı kalmayı düşünemiyorum. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
If I want both, Go Dok Mi has to go faraway with me. | İkisini de seçersem, Go Dok Mi'nin elimden tutup... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
She just got outside. I can't make her go. | Daha yenice dışarı çıkan biri o. Bunu yapmaya zorlayamam onu. Yiyelim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |