Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19795
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Tell Go Dok Mi to come out. | Go Dok Mi'ye dışarı çıkmasını söyle. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Go Dok Mi! Go Dok Mi, not coming out? | Go Dok Mi! Go Dok Mi, neden dışarı çıkmıyorsun? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Go Dok Miii! Why won't you come out? | Go Dok Mi! Neden dışarı çıkmıyorsun? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Can't you take her inside? | Onu içeriye alamaz mısın? Genelde öfkelenmem. Ama sahiden tepemin tası atmak üzere. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
You told me to come when I'll be honest. | Dürüst olmaya hazır olduğumda gelmemi söylemiştin. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I got liquid courage. | Bu yüzden geldim. Alkolden güç aldım. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
No! There's someone else I want to be honest with. | Hayır! Gerçekten dürüst olmak istediğim başka bir insan var. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Go Dok Mi! | Go Dok Mi! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Go Dok Mi! Hurry out! | Go Dok Mi! Çabuk dışarı çık! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Go and see her. Your friend wants to be honest. | Dışarı çık ve onunla görüş. Arkadaşın dürüst olacağını söyledi. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Avoiding it won't resolve it. I'll be with you, trust me. | Kaçtın diye, bu sorunun çözüleceği anlamına gelmez. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
What's so hard that you fainted? What'd I do wrong? | Nesi bu kadar zor ki böyle yaşıyorsun? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
What did I do wrong? | Neyi bu kadar yanlış yaptım? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Everyone lies and exaggerates. | Herkes yalan söyler ve başkalarının hikâyelerini abartarak anlatırlar. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
When popular kids asked me about you and that teacher, | Benimle ilgilenmeyen çocuklar gelip seninle o öğretmen hakkında sorular sorduğunda... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I liked that. | ...bundan hoşlandım. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I liked him first but you deceived me. You had a secret! | Ondan hoşlanan kişi bendim ama sen beni aldattın. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I lied because I didn't want to lose my new friends | Yeni arkadaşlarımı kaybetmemek için yalan söyledim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
You could've said you were a victim of lies and rumours. | 'Bu bir yalan! Onların hepsi sadece dedikodu!' Bunu söyleyebilirdin. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Wait. She'll speak. 2 | Bekle. Bir şey söyleyecek. Bu benim için de zordu. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I called the teacher... | Bu nedenle öğretmeni aradım... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
yeah, to show him how we changed, | Evet. Ona ne kadar değiştiğimizi göstermek için... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
It was hard for you? | Senin için zor muydu? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I should comfort you? I should say I'm sorry? | Seni rahatlatmalı mıydım? Özür dilerim mi demeliydim? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
How could I tell my frail grandma I wanted to transfer? | Mezuniyetimi görmek için zar zor dayanan büyükanneme... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Everyday the rumours and lies grew. | Her gün büyüyen dedikodular, yalanlar... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Everyone stared like I was trash. I ate poison everyday. Didn't you know?! | ...herkes bana zehirli bir pislik parçasıymışım gibi bakarken... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I was like a dead person. | O zaman ölü biriydim. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I'm not pretending not to know you now. That girl's dead. She's gone! | Seni görmezden gelmedim. Buradaki kız lisedeki kız değil. O kız öldü gitti. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
You were tough enough to ignore other girls calling us loners. | Sen dayanıklıydın. O kadar dayanıklıydın ki... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
It was hard for me. I needed other friends. | Benim için zordu. Diğer arkadaşlara ihtiyacım vardı. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Was I that lacking? | Ben yeterli değil miydim? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Even though it was just us, | Sadece ikimiz olsak bile... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Better than 10 or 100 friends, | 10 ya da 100 arkadaştan ziyade... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I was happy with just you. | ...seninle birlikteyken çok mutluydum. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Treat each pencil like your bumpy heart. | Bunu bocalayan kalbin olarak düşün ve aç. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Bye. | Tamam. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
When you open your curtains in the morning, you'll see me... | Sabah perdeleri açtığın zaman beni göreceksin. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Thank you for staying by me. | Yanımda kaldığın için teşekkürler. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Dummy. You were the one by my side. | Aptal. Benim yanımda olan kişi sendin. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
am going to go out... to the world. | ...dışarı çıkmak istiyorum. Dış dünyaya... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
From now on, there are many things to do. | Şimdiden itibaren, yapacak çok şey olacak. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Go Dok Mi is moving. | Go Dok Mi Hanım taşınıyor. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
She's moving out because she feels sorry. | Bence üzgün hissettiği için... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
You came out of nowhere pounding on her door. | Aniden ortaya çıkıp onun kapısını çalmadan... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Do you even know where the guard hangs his hat? | Güvenlik görevlisinin şapkasını astığı yerin neresi olduğunu biliyor musun ki? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Enough. Why'd you call me? | Yeter. Beni niye çağırdın? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
You don't trust me. | Bana artık güvenmediğini söylemiştin. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I heard you took her to hospital. | Onu hastaneye götürenin sen olduğunu duydum. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Thanks, Hyung. | Sen benim dünyamsın. Teşekkürler, ağabey. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
If I'd been alone at hospital yesterday, | Dün hastanede yalnız olsaydım... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
That won't happen again. | Böyle bir şey bir daha asla olmayacak. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
It's the last time I give you back Dok Mi. | ...her şey hakkında dürüst olabildiğinde gel. Sana Dok Mi'yi verdiğim bu durum... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Anyway, I'll trust you one more time. | Her neyse, sana bir kez daha inanacağım. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
If there's a reason you're not telling me the truth, | Bana kendini dürüstçe anlatmamanın bir nedeni varsa... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
What're you saying about? I waited longer for her than you! | Sen neden bahsediyorsun? Dok Mi'yi senin beklediğinden daha uzun süre bekledim ben! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
She asked for help. | Ben de yalnızım. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Then just help her. Did I say anything? . | Yardım et o zaman. Ona yardım edebilirsin. Bir şey diyen oldu mu? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Hyung. . | Ağabey... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Madame. | Hanımefendi. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Madame? . | Hanımefendi mi? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I couldn't sleep last night, so I made this. | Uyuyamadığım için dün gece bunu yaptım. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Watanabe, why can't you sleep? | Watanabe, neden uyuyamadın? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Yay! A nice tea party! | Vay canına! Ne eğlenceli bir çay partisi! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Kid from the next building, you sure visit often. | Karşı evde yaşayan çocuk, ne kadar sık burayı ziyaret ediyorsun? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
"Madame", it's "Madame"! | Hanımefendi diyeceksin, hanımefendi! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I'm sorry. He calls every pretty woman "Ajumma", even 402. | Özür dileriz. Bu arkadaş, ne zaman güzel bir kadın görse... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
He calls Go Dok Mi "Ajumma, ajumma." | ...'Go Dok Mi' demek yerine ona sürekli "Teyze, teyze" der. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
isn't it wrong to just move out any time? | ...istedikleri zaman taşınmaları yanlış değil mi? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
This is because 402 is moving out. | Daire 402 taşınıyor diye mi soruyorsunuz? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Has the building owner been revealed? . | Bina sahibi sonunda ortaya çıktı mı yoksa? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
What do we do, Jin Rak? I feel bad for you. . | Jin Rak Bey şimdi ne yapacaksın? Senin için çok üzülüyorum. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
stop the moving out. Make the deposit $100,000 or... | ...taşınmasını durdurun. Güvenlik depozitosunu 100,000$ yaparsanız... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Please use your influence. | Kalpler çarpıştığında birbirlerini yıpratırlar. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
What an actress! Jin Rak already told me... | Ne oyunculuk ama! Jin Rak ağabeyden her şeyi çoktan duydum zaten... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Madame, I love you. | Hanımefendi sizi seviyorum. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
What were you doing, sir? | Çabuk ol! Ne yapıyorsun sen? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Why'd you choose now to tell her that? | Ona bunu söylemek için bula bula bu zamanı mı buldun? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
If Madame knows we know she's the landlady, | Hanımefendi eğer hepimizin onun ev sahibi olduğunu bildiğimizi fark ederse... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Didn't I say she never wants her identity exposed. | Size söylememiş miydim? Kimliğinin açığa çıkmasından hiç hoşlanmıyor. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
we'll say a nutcase lives next door? | ...yan kapıda manyak bir herif yaşıyor mu desek? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Oh, him? | O mu? Bu pozisyon çok yorucu. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Wh wh what's up with you all? | N Niye... Niye böylesiniz? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Why are you all plotting! | Bu ne? Tamamen komplo gibi görünüyor! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
She heard enough today to fix it herself. | Bugünkü duyduklarından sonra, Hanımefendi her şeyi kendisi çözecektir. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
That ajussi will get fired. | Yazık şu amcaya... kovulacak. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Dong Hoon, do you want some part time work? | Dong Hoon, yarı zamanlı iş ister misin? Neymiş o? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Today I have a surprise seminar. I want you to videotape it. | Bugün sürpriz bir seminerim var. Videoya çekersen çok mutlu olurum. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Are you a stalker? How'd you know? Do you follow his Twitter? | Sen sapık mısın? Hakkındakileri nasıl bu kadar iyi biliyorsun? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Madame... | Hanımefendi... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
An internet topic says no one will come. | İnternette çılgınca bir haber vardı. Kimsenin gitmeyeceğini söylüyorlardı. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Gamer addicts cut off their moms! | O bağımlılar oyun oynamaya başladıklarında anneleriyle olan iletişimleri biter ki! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I bet they come. Why? | Geleceklerine bahse girerim. Neden mi? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Fans can see a worldwide genius creative director. | Hayranların bakış açısından bakıldığında, evrensel bir dâhiyi, yaratıcı yönetmeni... | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Is he usually like this? Unfollow his Twitter. | Her zaman böyle biri mi? Çabuk onu takip etmeyi bırak. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
$200... $350 total! Deal? | $200... $350 toplamda, anlaştık mı? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
I got it cheap! | Vay canına, ucuza kapattım! | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Get rid of that idea of us doing things together. | Sen ve ben... Bizim artık birlikte bir şeyler yapma kavramından kurtulmamız gerek. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Dong Hoon, I'm taking Ajumma, so meet us here. | Dong Hoon, ben ahjumma ile beraber geleceğim için seninle orada buluşuruz. | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |
Dok Mi is going? | Dok Mi Hanım'da mı gidiyor? | Flower Boy Next Door-1 | 2013 | ![]() |