• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 182584

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
What's the island, ***? Ne adası? Ada da neyin nesi, Narin? Peki ya ada, sıska oğlan? Peki ya ada, sıska oğlan? Ada da neyin nesi, Narin? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
No, but Hayır! Hayır ama... Hayır! Hayır! Hayır! Hayır! X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Told you not to mention his weight. Why did you call him Blob ? Sana söylemiştim Ağırlık hakkında birşey söylüyeyim. Şişkoluğundan bahsetmemeni söylemiştim. Neden Blob dedin ona? Kilosundan bahsetme demiştim. Sana demedim mi, kilosuyla ilgili bir şey söyleme diye? Sana demedim mi, kilosuyla ilgili bir şey söyleme diye? Kilosundan bahsetme demiştim. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Dukes don't like you that much, and you know it. Dukes bıraktığın gibi çok olursa sen bu nu biliyorsun Dukes seni fazla sevmez sen de biliyorsun. Biliyorsun, Dukes seni çok da sevmiyor. Biliyorsun, Dukes seni çok da sevmiyor. Dukes seni fazla sevmez sen de biliyorsun. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Use them gloves, man. Dance with them a little bit. Partiler ve olan onunla biraz dans yapalım.. Eldivenleri kullan, onunla birazcık dans et. Şu eldivenleri kullan, dans et onunla. Şu eldivenleri kullan, dans et onunla. Eldivenleri kullan, onunla birazcık dans et. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Allow them to hang and ride on you. Ateş ve öfke onu özgür bıraktı Bırak da sana sinirlensin. Öfkesini açığa çıkart. Öfkesini açığa çıkart. Bırak da sana sinirlensin. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Figure if you do have a fight, he would tell you a thing he would've known. Seni tanıyorum istiyorsan yardım edeyim Biliyorum. Bunu yaparsan öğrenmek istediğin her şeyi söyleyecektir sana. Sanırım siniri geçince bilmek istediklerini sana söyleyecektir. Öfkesi yatışınca sana bilmek istediklerini söyler. Öfkesi yatışınca sana bilmek istediklerini söyler. Sanırım siniri geçince bilmek istediklerini sana söyleyecektir. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
A big old ass coming out the front of the shirt. ben t şrt ünün altından göbeğini görüyorum Göbeği tişörtünden fırlayacak gibi duruyor. Nasıl olabilir böyle bir karın kası? Nasıl olabilir böyle bir karın kası? Göbeği tişörtünden fırlayacak gibi duruyor. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Jesus, he's eaten a corn for chrissake. İsa gibi bir mısır tarlası mısır yedim. Şuna bak. Christ'in hatırası uğruna bir koroner felaketine dalmış. Tanrım, sanki koca bir mısır tarlasını silip süpürmüş. Tüm bir mısır tarlasını mideye indirmiş gibi. Tüm bir mısır tarlasını mideye indirmiş gibi. Tanrım, sanki koca bir mısır tarlasını silip süpürmüş. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Is there even a stretch big enough to take this guy out of here? Bir fuar için yeterli buradan onu kaldırmak için? Bu adamı buradan çıkarabilecek büyüklükte bir sedye var mı? Bu adamın buradan çıkabileceği büyüklükte bir kapı var mı? Bu adamın buradan çıkabileceği büyüklükte bir kapı var mı? Bu adamı buradan çıkarabilecek büyüklükte bir sedye var mı? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
It ain't him I'm worried about getting out of here on a stretch. sedye getirmemi istermisin. Bu işimize yaramaz. Asıl onu torbadan çıkarabilir miyiz Sedye için sen canını sıkma. Onun buradan çıkması için endişelenme. Onun buradan çıkması için endişelenme. Sedye için sen canını sıkma. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Wraith, you're an asshole. Sen bir piçsin Sen bir hıyarsın. Pisliğin tekisin. Şerefsizin tekisin. Şerefsizin tekisin. Pisliğin tekisin. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
One? Ona izin ver. Hadi sen gel. Hadi sen gel. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Oooh. What's that supposed to be? Want to dance me? Ne oldu? Benimle dans etmek ister misin? Dikkat et. Dans etmek ister misin? Ne istersin? Benimle dans etmeye ne dersin? Dans etmek ister misin? Dans etmek ister misin? Ne istersin? Benimle dans etmeye ne dersin? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Oh, that's good. Good. Ne iyi Harika. Bunları hissedebiliyorum. Bak bu iyiydi. Bu biraz acıttı bak. Bu biraz acıttı bak. Bak bu iyiydi. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Hey! Guess what? ikiside?artık? Ne olacak bil bakalım? Yoksa işe yaramıyor mu? Ne oldu? Pek bir işe yaramıyor mu? Ne oldu? Pek bir işe yaramıyor mu? Yoksa işe yaramıyor mu? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
See you can talk now. We got him right where we wanted. şimdi konuş, tam olarak nerede. Görüyor musun hep konuşuyor. Sen de doğru olanı yapmalısın. Şimdi konuşabilirsiniz işte, onu istediğin kıvama getirdin. Artık konuşturabiliriz onu, tam da istediğimiz durumda. Artık konuşturabiliriz onu, tam da istediğimiz durumda. Şimdi konuşabilirsiniz işte, onu istediğin kıvama getirdin. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Whose side are you on anyway? sen kimin tarafındasın? Kimin tarafındasın sen? Kimin tarafındasın ki sen? Kimin tarafındasın ki sen? Kimin tarafındasın sen? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Little dark for sunglasses, don't you think? Güneş gözlüğü için çok koyu düşünmüyorsun ? Sence gözlük takmak için biraz karanlık değil mi? Burası güneş gözlükleri için fazla karanlık değil mi? Burası güneş gözlükleri için fazla karanlık değil mi? Sence gözlük takmak için biraz karanlık değil mi? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Please don't! Please don't! Please! lütfen beni öldürmeyin! Lütfen yapma! Yapma! Lütfen yapma! Lütfen, beni öldürme! Lütfen! Dur! Lütfen! Dur! Lütfen, beni öldürme! X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Victor's with Stryker on the island, they run it together. Victor Stryker ile adada, birlikte olmalı. Victor... Stryker'la... Adada. Birlikte çalışıyorlar. Victor, Stryker ile... Victor adada. Stryker ile birlikte çalışıyor. Victor adada. Stryker ile birlikte çalışıyor. Victor, Stryker ile... X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Victor'd be with Stryker? Stryker ile Victor görüşüyolarmı? Victor Stryker ile beraber mi? Victor Stryker ile mi? Victor Stryker ile mi? Victor Stryker ile beraber mi? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
All that's left now is Logan, right? şimdi artık Logan kaldı. Sadece Logan kaldı. Ben... Geriye sadece Logan kaldı. Artık sadece Logan kaldı. Artık sadece Logan kaldı. Geriye sadece Logan kaldı. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
I trust you can handle that. Ben seni onun için düşünmüyor. Sanırım ona güveniyorsun. Sanırım ona güvene bilirsin. Sanırım ona güvene bilirsin. Sanırım ona güvene bilirsin. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Oh yes. You did that. evet, sen. Evet, güvendin. Evet, güvendin. Evet, güvendin. Evet, güvendin. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Our deal. It still applies, right? Bizim hala geçerli olduğumuzu biliyorum? Anlaşma hala geçerli, değil mi? Anlaşmamız hâlâ geçerli, değil mi? Anlaşmamız hala geçerli değil mi? Anlaşmamız hala geçerli değil mi? Anlaşmamız hâlâ geçerli, değil mi? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Now pack him and tag him, Captain. Yüzbaşı o numaralandırılmış paket. Şimdi, onu sar ve paket yap, yüzbaşı. Şimdi onu paketle, kumandan. Şimdi onu paketle, kumandan. Şimdi, onu sar ve paket yap, yüzbaşı. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
It's where Stryker takes them after Victor's caught them. Yeri neresi Stryker ve Victor u yakalamam gerek. Victor'un yakaladıklarını Stryker oraya götürüyor. Victor yakaladıktan sonra Stryker'ın onları götürdüğü yer. Victor yakaladıktan sonra Stryker'ın onları götürdüğü yer. Victor'un yakaladıklarını Stryker oraya götürüyor. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Wait a moment. Takes whom? Kim neden? Dur bir dakika. Kimleri yakaladıktan sonra? Kimi götürüyor? Kimleri götürdüğü? Kimleri götürdüğü? Kimi götürüyor? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Rumour is that (has it?) Stryker's doing experiments on them. Stryker üzerlerinde deneyler yapıyor . İddialara göre Stryker orada onların üzerinde deneyler yapıyormuş. Stryker orada onlar üzerinde deneyler yapıyor. Duyduğuma göre; Stryker üzerlerinde deney yapıyor. Duyduğuma göre; Stryker üzerlerinde deney yapıyor. Stryker orada onlar üzerinde deneyler yapıyor. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Mean you never wondered what happened to them? Sana onlara ne olduğu hiç soruldumu? Onlara ne olduğunu merak etmiyorsun değil mi? Onlara ne olduğunu asla öğrenmek istemezsin? Onlara ne olduğunu hiç merak ettin mi? Onlara ne olduğunu hiç merak ettin mi? Onlara ne olduğunu asla öğrenmek istemezsin? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
I tried not to. Bunu yapmak değil yöntemi denedim. Ben öğrenmek istemedim. Etmemeye çalıştım. Etmemeye çalıştım. Ben öğrenmek istemedim. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Logan. Stryker kept it real secret. Logan, Stryker gizli tutacak. Logan, Stryker yerini gerçek bir sır gibi saklıyor. Stryker bunu herkesten saklıyor. Stryker bunu herkesten saklıyor. Logan, Stryker yerini gerçek bir sır gibi saklıyor. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
He was a street hustler from New Orleans. Kalpazan New Orleans'da New Orleans'da bir sahtekâr. New Orleans'ta kalıyor. New Orleans'ta kalıyor. New Orleans'da bir sahtekâr. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
The guards at the prison called him Gambit because he kept taking all their money at poker. That's all I know. Çünkü herzaman para için poker oynadığını söyledi, Gambiya nöbetçiler ordalar. Hapishanedeki gardiyanlar ona Gambit diyorlardı çünkü... Gardiyanlar ona Gambit diyorlardı, çünkü pokerde tüm paralarını alıyordu. Gardiyanlar ona Gambit diyorlardı, çünkü pokerde tüm paralarını alıyordu. Hapishanedeki gardiyanlar ona Gambit diyorlardı çünkü... X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
What's Stryker up to, Fred? What's the end game? Stryker Ne istiyor? Stryker neyin peşinde? Oyun ne zaman bitecek? Stryker ne yapmaya çalışıyor? Stryker ne yapmaya çalışıyor? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
If I have to come back here I'm gonna take your head off. Buraya kafanın üzerine. Eğer geri dönmek zorunda kalırsam kafanı koparırım. Eğer buraya tekrar gelmek zorunda kalırsam kafanı koparırım. Eğer bir kez daha buraya gelmem gerekirse kafanı kopartırım. Eğer bir kez daha buraya gelmem gerekirse kafanı kopartırım. Eğer buraya tekrar gelmek zorunda kalırsam kafanı koparırım. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Coming with you, Logan. Sen gel, Logan. Seninle geliyorum Logan. Seninle geleyim mi, Logan? Seninle geliyorum, Logan. Seninle geliyorum, Logan. Seninle geleyim mi, Logan? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
I'm gonna cover the back, case he runs. I'm not a fighting with him. Geri gidiyorum devam etmeyeceğim. Kimseyle dövüşmüyoruz. Ben arkaya geçeyim. Kaçarsa diye. Kaçmaması için ben arkayı tutarım. Kimseyle kavga etmeyeceğim. Ben geride bekleyeyim, bir olay çıkarsa diye. Onunla dövüşmeyeceğim. Ben geride bekleyeyim, bir olay çıkarsa diye. Onunla dövüşmeyeceğim. Kaçmaması için ben arkayı tutarım. Kimseyle kavga etmeyeceğim. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Yeah you ain't. What? Nasıl . Ne? Tabi tabi. Ne yani? Nasıl olacak? Ne? Eminim. Ne? Eminim. Ne? Nasıl olacak? Ne? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
I gotta fight with everybody? Bence herkesle dövüşmeliyiz? Herkesi ben mi döveceğim yani? Sence herkesle kavga eden bir tip miyim? Sence herkesle kavga eden bir tip miyim? Herkesi ben mi döveceğim yani? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Don't dogs kill cats? Köpekler kedileri öldürmemelidir? İt iti ısırmaz demişler. Köpekler kedileri öldürmez mi? Köpekler kedileri öldürmez mi? İt iti ısırmaz demişler. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Just go cover the back, will you? Daha sonra. Hadi, git arkada bekle. En iyisi sen şuraya git. En iyisi sen şuraya git. Hadi, git arkada bekle. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Large blind's a hundred, small blind's fifty. 100 den büyük 50 den küçüktür. Büyük pot 100 küçük pot 50. Büyük el 100, küçük el 50. Büyük kör bahis 100 dolar. Küçük kör bahis 50 dolar. Büyük kör bahis 100 dolar. Küçük kör bahis 50 dolar. Büyük el 100, küçük el 50. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
May I give you a hand? Bir el atın? Ne kadar var? Kaçla başlıyorsun? Seni soymamı ister misin? Seni soymamı ister misin? Kaçla başlıyorsun? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
What can I get for 17 bucks? $ 17 mıyım? 17 papelim var. Sadece 17 dolarım var. Sadece 17 dolarım var. 17 papelim var. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
A cab right home, perhaps. Belki taxi beni eve bırakır. Belki bir taksi seni eve atabilir. Ancak eve taksi paramı karşılar. Eve gitmek için taksi parası? Eve gitmek için taksi parası? Ancak eve taksi paramı karşılar. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
And creepy black clothes don't scare me. Siyah giyinen insanlar beni korkutamaz. Üstündeki siyah kıyafetler de beni korkutmuyor. Siyah kıyafetlerin de beni korkutmaz. Siyah kıyafetlerin de beni korkutmaz. Üstündeki siyah kıyafetler de beni korkutmuyor. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Worked on Dukes. Dukes bu çalıştı. Dukes'ü hallettim. Dukes üzerinde işe yaramıştı. Dukes için işe yaramıştı. Dukes için işe yaramıştı. Dukes üzerinde işe yaramıştı. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
That a shame, cause now I kill you. Logan wouldn't miss the chance. Çok kötü çünkü artık Loganın eline bir şans geçerse seni öldürür. Ne rezalet ama. Seni öldüreceğim ve Logan'ın bir daha hiç şansı olmayacak. Yazık, çünkü seni geberteceğim. Logan fırsatı kaçıracak. Çok kötü, Logan daha seninle karşılaşmadan seni öldüreceğim. Çok kötü, Logan daha seninle karşılaşmadan seni öldüreceğim. Yazık, çünkü seni geberteceğim. Logan fırsatı kaçıracak. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
The man we're gonna kill. Bu adam öldürür. Öldüreceğim adam. Öldüreceğim adam. Öldüreceğim adam. Öldüreceğim adam. Öldüreceğim adam. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
He works for a man named Stryker, on an island. Strykera çalışan bir adam,adanın ismini. Stryker adında bir adam için çalışıyor... Bir adada. Bir adada Stryker ile beraber çalışıyor. Bir adada, Stryker için çalışıyordu. Bir adada, Stryker için çalışıyordu. Bir adada Stryker ile beraber çalışıyor. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Just need to know where it is. What makes you think I know that? Sadece nerede olduğu gerekiyor. Düşündüren bu ne biliyorsun? Nerede olduğunu bilmek istiyorum Bunu bildiğimi nereden çıkardın? Nerede olduğunu öğrenmem gerek. Benim bildiğimi nereden çıkardın? Adanın yerini öğrenmem gerekiyor. Benim adanın yerini bildiğimi nereden biliyorsun. Adanın yerini öğrenmem gerekiyor. Benim adanın yerini bildiğimi nereden biliyorsun. Nerede olduğunu öğrenmem gerek. Benim bildiğimi nereden çıkardın? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Because I know who you are, Gambit. Çünkü ben senin kim olduğunu biliyorum, Gambia. Çünkü kim olduğunu biliyorum Kumarbaz. Çünkü kim olduğunu biliyorum, Gambit. Çünkü kim olduğunu biliyorum, Gambit. Çünkü kim olduğunu biliyorum, Gambit. Çünkü kim olduğunu biliyorum, Gambit. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
You are the guy who's escaped and you're the guy's who's gonna take me back there. Sen firar ettin benim için. Sen oradan kaçan tek kişi ve beni oraya sokacak tek kişisin. Oradan kaçan sendin ve şimdi de beni oraya götüreceksin. Oradan kaçtın ve şimdi beni oraya götüreceksin. Oradan kaçtın ve şimdi beni oraya götüreceksin. Oradan kaçan sendin ve şimdi de beni oraya götüreceksin. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
There's some I wanted to tell you. Her zaman bir şey söylemek istedim. ...sana hep söylemek istediğim bir şey vardı. Sana her zaman bir şey söylemek istemişimdir. Sana her zaman bir şey söylemek istemişimdir. ...sana hep söylemek istediğim bir şey vardı. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
I can feel your spine Johnny boy. Hissediyorum Johnny. Omurganı hissedebiliyorum Johnny oğlum. Belkemiğini hissedebiliyorum, Johnny. Omurganı hissediyorum. Omurganı hissediyorum. Belkemiğini hissedebiliyorum, Johnny. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
That's fun. Never knew you had one. Ne garip. Sanmıyorum seni biliyorum Çok ilginç. Omurgan olduğunu bilmiyordum. Ne tuhaf. Kemikli olduğunu bilmiyordum. İlginç. Hiç omurgalı olduğunu düşünmemiştim. İlginç. Hiç omurgalı olduğunu düşünmemiştim. Ne tuhaf. Kemikli olduğunu bilmiyordum. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
It was a mighty nice take you have around the eyes, sir. Ne kadar güzel bir boyun. Taktığın etiketler pek esaslı, beyfendi. Üstündeki ne hoş bir kolye. Boynundaki künye güzelmiş. Boynundaki künye güzelmiş. Üstündeki ne hoş bir kolye. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
They might took me more days to lock on. Ama bazıları aynı. Beni yakalayan herifin de aynısından vardı. Beni oraya götüren adamda da benzeri vardı. Beni kaçıran adam da aynısından takıyordu. Beni kaçıran adam da aynısından takıyordu. Beni oraya götüren adamda da benzeri vardı. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Hey, LeBeau, you listen to me... LeBeau, Dinle ... Pekala Bop. Dinle beni. LeBeau, beni dinle... LeBeau, beni dinle... LeBeau, beni dinle... LeBeau, beni dinle... X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Two years I rotted in that hole, and I never go back. 2 yıl bu delikdeydim ve asla geri dönmem. İki yıldır o cehennemde hırpalandım. Bir daha da dönmem oraya. İki yol boyunca o delikte tıkıldım kaldım, asla geri dönmem. İki yıl boyunca o delikte tıkılı kaldım ve geriye dönmeye niyetim yok. İki yıl boyunca o delikte tıkılı kaldım ve geriye dönmeye niyetim yok. İki yol boyunca o delikte tıkıldım kaldım, asla geri dönmem. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Ooh. Shiny. Ne gösteriş. Ne kadar da parlak. Göz alıcı. Güzel de parlarmış. Güzel de parlarmış. Göz alıcı. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
You even know how to kill me? Beni nekadar öldürmek istiyorsun? Beni nasıl öldüreceğini biliyor musun ki?? Beni nasıl öldüreceğini biliyor musun? Beni nasıl öldüreceğini biliyor musun? Beni nasıl öldüreceğini biliyor musun? Beni nasıl öldüreceğini biliyor musun? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
I'm gonna cut your goddamn head off. Kafanı taşa çarpmak. O lanet kelleni uçuracağım. Kafanı keseceğim. Kafanı keseceğim. O lanet kelleni uçuracağım. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
You're being slow, old man. Hantal, yaşlı adam . Ağır kalıyorsun ihtiyar. Biraz hantalsın, ihtiyar. Formdan düşmüşsün, ihtiyar. Formdan düşmüşsün, ihtiyar. Biraz hantalsın, ihtiyar. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Shithead, here's the deal. Nasıl işe bak. Bok kafalı. İşte pot. Gel bir anlaşma yapalım. Bak, anlaşalım. Bak, anlaşalım. Gel bir anlaşma yapalım. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
So you're gonna take me to this island where I can kill Adaya giden bir kişi öldü İyi dinle. Beni o adaya götüreceksin ki ben de Creed'in kafasını uçuracağım., Beni, bu dünyada nefret ettiğin herkes ve... Adaya gideceğiz, Victor'ı, Stryker'ı... Adaya gideceğiz, Victor'ı, Stryker'ı... Beni, bu dünyada nefret ettiğin herkes ve... X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Creed, Stryker and pretty much everyone you hate in this world. Stryker'ın mezhebine tüm dünya nefret duyuyor ...Creed, Stryker öldürmek için o adaya götüreceksin. ...ve dünyada nefret ettiğin herkesi öldüreceğimiz yere. ...ve dünyada nefret ettiğin herkesi öldüreceğimiz yere. ...Creed, Stryker öldürmek için o adaya götüreceksin. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
You understand? Anladınmı? Anlamıyor musun? Anladın mı? Anlıyor musun? Anlıyor musun? Anladın mı? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
You really want to kill him? Öldürmek istiyorsun. Onu öldürmek istiyor musun? Gerçekten onları öldürecek misin? Onları öldürecek misin? Onları öldürecek misin? Gerçekten onları öldürecek misin? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
As long as you stand out of my way, yeah. Evet, Bu şekilde yolda durmak. Yoluma çıkmadığın sürece, evet. Yoluma çıkmazsan, evet. Yoluma çıkmazsan, evet. Yoluma çıkmadığın sürece, evet. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
All of their strengths, none of their weaknesses. Zayıflık hariç bütün güçleri var. Güçlerinin hepsi ve zayıflıklarının hiçbiri Diğerlerinin bütün güçlerine sahip, zayıflıklarından eser yok. Bütün güçleri topladım, bütün zayıflıklarını bıraktım. Bütün güçleri topladım, bütün zayıflıklarını bıraktım. Diğerlerinin bütün güçlerine sahip, zayıflıklarından eser yok. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
You really hate them, don't you? senden nefret ediyorum Onlardan gerçekten nefret ediyorsun, değil mi? Onlardan nefret ediyorsun, değil mi? Onlardan nefret ediyorsun, değil mi? Onlardan gerçekten nefret ediyorsun, değil mi? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
No. I don't hate them. Ondan nefret etmeyin. Hayır, nefret etmiyorum. Hayır, etmiyorum. Hayır. Hayır. Hayır, etmiyorum. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
After 20 years of work with them, I was the one to see what they can do. onların yetenekli olduğunu biliyorum 20 yıl sonraki eserim, 20 yıllık bir çalışma sonucunda güçlerinin neye yettiğini gördüm. Yirmi yıllık çalışmadan sonra, yapabildiklerini gördüm. Yirmi yıllık çalışmadan sonra, yapabildiklerini gördüm. 20 yıllık bir çalışma sonucunda güçlerinin neye yettiğini gördüm. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
If you win this war before it starts, you will save countless lives in the process. Savaş önce başlar ve sonra bir çok kişiyi kurtarır. Daha başlamadan bu savaşı kazanıp ve sayısız canı kurtararak. Bu savaşı başlamadan bitirirsek, bu süreçte sayısız hayat kurtarabiliriz. Eğer bu savaşı başlamadan kazanırsak binlerce insanın hayatı kurtulur. Eğer bu savaşı başlamadan kazanırsak binlerce insanın hayatı kurtulur. Bu savaş başlamadan bitirirsek, bu süreçte sayısız hayat kurtarabiliriz. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Preventive action is the only action here, General. Önleyici bir eylem olduğunu Buradaki tek çözüm önleyici tedbirlerdir, General. Önlem almak, yapılacak tek hamle. Önlem almak, yapılacak tek hamle. Buradaki tek çözüm önleyici tedbirlerdir, General. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
But this is how far as it goes. Burada bekle. Ama bu iş çok uzadı. Artık durma vakti geldi. Ama operasyon sonlanacak. Ama operasyon sonlanacak. Artık durma vakti geldi. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Weapon X was a.. a hickup! Ancak X küçük bir tüfek gibidir... X silahı bir taşralı. Fakat Silah X tam da... Ama, Silah X küçücük bir... Ama, Silah X küçücük bir... Fakat Silah X tam da... X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
We know about your son, Bill. Biliyorum oğlum, Bill. Oğlun Bill'den haberimiz var. Oğlunun yaptıklarını biliyoruz. Oğlunun yaptıklarını biliyoruz. Oğlun Bill'den haberimiz var. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
We know he is a mutant. mutant olduğunu biliyorum. Onun bir mutant olduğunu biliyoruz. Onun bir mutant olduğunu biliyoruz. Onun bir mutant olduğunu biliyoruz. Onun bir mutant olduğunu biliyoruz. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
And we know he killed your wife, you shouldn't have kept that from us. Sen karısını öldürdün biliyorum bunu gizlemek gerek. Karını öldürdüğünü de biliyoruz. Bunu bizden saklamamalıydın. Karını öldürdüğünü biliyoruz, bunu bizden gizlememeliydin. Karını öldürdüğünü biliyoruz, bunu bizden gizlememeliydin. Karını öldürdüğünü de biliyoruz. Bunu bizden saklamamalıydın. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
That... Bu ... Bunların... Bunun... Bunun... Bunların... X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
You're too close to this. I'm sure you know. Bunu biliyorsun eminim sende ona yakındın Çok yaklaştın. Biliyorsun. Bunların hepsiyle alâkan var. Eminim sen de biliyorsun. Bir cinayetle bağlantılısın. Umarım, anlarsın. Bir cinayetle bağlantılısın. Umarım, anlarsın. Bunların hepsiyle alâkan var. Eminim sen de biliyorsun. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
You're right. I won't lie to you. Haklısın yalan değil. Haklısınız. Size yalan söylemeyeceğim. Haklısınız. Size yalan söylemeyeceğim. Haklısınız. Size yalan söylemeyeceğim. Haklısınız. Size yalan söylemeyeceğim. Haklısınız. Size yalan söylemeyeceğim. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
of every threat vatandaşları korumak için Tüm tehditlerden. ...tehditten... ...koruyacağıma dair... ...koruyacağıma dair... ...tehditten... X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
or domestic. ... ve dahili olarak. ...ve dış güçlerden. ...yemin ettim. ...içerdekilerden. ...içerdekilerden. ...yemin ettim. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Just concentrate on what you do. You're sure? You got a bead of sweat on your brow there. Konsantre işi. Terlediğimi görebilirsin. İşine odaklan. Buram buram terlediğini görüyorum. Sen uçağa bak sadece. Bayağı da terledin. Sen uçağa bak sadece. Bayağı da terledin. İşine odaklan. Buram buram terlediğini görüyorum. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Very funny. Just keep your eyes on the... On the what? The clouds? Çok komik. İzle ... Ne? Bulutlar mı? Çok eğlenceli. Önüne bak sen. Neye? Bulutlara mı? Çok komik. Önüne bakarsan... Ne yani? Bulutlara mı bakayım? Amma ilginç, sadece yoluna bak. Nereye? Bulutlara mı bakayım? Amma ilginç, sadece yoluna bak. Nereye? Bulutlara mı bakayım? Çok komik. Önüne bakarsan... Ne yani? Bulutlara mı bakayım? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
It's like a fucking yo yo in here. Where did you get this anyway? Kırık bir disk. Bu pisliği nerden buldunuz? Yoyo gibi inip inip kalkıyoruz. Nereden buldun sen bunu? Aynen bir hurda gibi. Nereden buldun bu lanet şeyi? Aynen bir hurda gibi. Nereden buldun bu lanet şeyi? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Oh this is my baby. I won her to a game. Bir oyun için o sevgilim oldu. Bu benim bebeğim. Kumarda kazandım. Bu benim bebeğim. Oyunun birinde kazanmıştım. Bu külüstür dediğin benim aşkımdır, bir oyunda kazanmıştım. Bu külüstür dediğin benim aşkımdır, bir oyunda kazanmıştım. Bu benim bebeğim. Oyunun birinde kazanmıştım. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
A jacks set with fives. Great. Bir avuç dolusu 5. Super ... Bir elde gelen vale ve beşliyle. Harika. Valeler ve beş ile. Güzel... Valeler ve beş ile. Güzel... Bir elde gelen vale ve beşliyle. Harika. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Three mile island. Hiding in plain sight. 5 kilometrelik gizli bir ada Üç Mil Adası. Uçak görüşünden gizlenmiş. 5 kilometrekarelik gözden uzak bir ada. 5 Kilometrekarelik, gözden uzakta bir alan. 5 Kilometrekarelik, gözden uzakta bir alan. 5 kilometrekarelik gözden uzak bir ada. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Noone's been *** for hiding inside a nuclear reactor. Hiç kimse nükleer reaktöre gelmek istemez Noone kendini nükleer reaktörden koruyor. Kimse atom reaktörünün çevresinde dolanmak istemez. Kimse bir nükleer reaktörün etrafında dolaşmak istemez. Kimse bir nükleer reaktörün etrafında dolaşmak istemez. Kimse atom reaktörünün çevresinde dolanmak istemez. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
They think it's gonna turn them into freaks. insanları düşünüyorum beni teslim edeceksiniz Kendilerini acayip yaratıklara çevireceğini sanırlar. Kendilerini ucubelere dönüştüreceğini düşünürler. Kendilerini ucubelere dönüştüreceğini düşünürler. Kendilerini acayip yaratıklara çevireceğini sanırlar. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Like you? ben mi? Senin gibi mi? Senin gibi mi? Senin gibi mi? Senin gibi mi? X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Right... Evet ... Aynen. Evet... Evet... Aynen. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
Cos it's now or never. Let's go. Ya şimdi ya hiç. Hadi. Ya şimdi ya da asla. Hadi ama. Şimdi ya da hiç. Hadi bakalım. Şimdi ya da hiç. Hadi bakalım. Ya şimdi ya da asla. Hadi ama. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
I'm tell him. o zaman oldu. Tam zamanıydı. Güzel zamanlama. Güzel zamanlama. Tam zamanıydı. X-Men Origins: Wolverine-10 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 182579
  • 182580
  • 182581
  • 182582
  • 182583
  • 182584
  • 182585
  • 182586
  • 182587
  • 182588
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim