Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20696
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
How is this possible? | Her zaman geri getiremeyiz ama. Görünüşe göre bu teknolojinin kullanımı... Bu nasıl olur? Cennette miyiz? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
No honey we're not in heaven. | Hayır, bir tanem. Cennette değiliz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
But I don't understand. | Ama anlamıyorum. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I saw you get hurt. | Bak, aslında ben meyve kokteylini çok fazla sevmem. Senin yaralandığını görmüştüm. Hayır, bir tanem. Cennette değiliz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I don't understand either. | Ben de anlamış değilim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
But I do know that I'm here. | Ama burada olduğumu biliyorum. Ve seni çok özledim, Bean. ...hafif bir radyoaktivite içeriyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
For me to stay you have to do what this woman says. | Benim için kalıp bu kadının dediklerini yapmalısın. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You have to finish the song bean. | Bean bestesini bitirmelisin. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You need to finish it. | Bitirmelisin. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
It's important ben. | Bu önemli, Bean. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I love you mom. | Seni seviyorum, anne. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I love you too bean. | Ben de seni, Bean. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Dr. Sumner. Hello. | Dr. Sumner. Merhaba. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Thank you so much for taking the time to speak with me. | Benimle konuşmaya zaman ayırdığınız için teşekkürler. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I understand you're interested in talking | Sanırım hastalarımdan biri ile konuşmak istiyorsunuz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Although I I can't imagine what help dashiell kim | Dashiell'in FBI'a bir yardımı dokunacağını hayal bile edemiyorum. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
We're investigating a missing persons case | Bir kayıp davasına bakıyoruz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
A kidnapping. | Kaçırılma. 11 yaşımdayken başladı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
And we believe that before coming here | Kim o? Temiz sicilli ve sorumlu bir çalışanmış. Ve buraya düşmeden önce Bay Kim'in kaçırılanlardan biri olduğunu sanıyoruz. Sen iyi misin? Evet. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Mr. Kim may have been the victim of an abduction himself. | ...ilaçlar ile beraber olan gizemli uyanmalar,... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Possibly by the same person that we're looking for. | Aradığımız kişi tarafından kaçırıldığı muhtemel. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
dr. Walter bishop? | Dr. Walter Bishop? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You're the agent who took him three months ago, | Siz 3 ay önce onu buradan çıkaran ajansınız, değil mi? Ama yaklaşık 20 yıl önce emekli olmuşsunuz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
aren't you? | Arkayı kontrol edebilir misin? Evet. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
And you should know dr. Bishop is doing quite well. | Şunu bilmelisiniz ki, Dr. Bishop çok iyi işler çıkarıyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
He's been assisting us since he checked out. | Çıktığından beri bize yardım ediyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
He has no business being out among the rest of us. | Onun bizim gibiler arasında işi yok. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Well, I appreciate your concern | Endişenizi anlıyorum, ama buraya Dr. Bishop'u konuşmak için gelmedim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I respect your discretion. | Tedbirlerinize saygı duyarım. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Provided you respect mine. | Siz de benimkine duyarsanız tabii. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
The mental health of my patients | Hastalarımın zihinsel sağlıkları... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Is my primary concern. | ...benim birincil endişemdir. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
And subjecting them to open ended interrogations | Onları ucu açık FBI soruşturmalarına maruz bırakmak... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
By fbi agents is hardly prudent therapy. | Çabuk ol, onu tutmama yardım et. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I appreciate your position. | Olsa bile, bana güvenmediğini de biliyorum. Interpol ve Toplumsal Sağlık Sistemleri devrede. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
And I'd like to help. | Yardım etmek isterim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
But I can't subject dashiell to new faces right now. | Ama Dashiell'ı yabancı ellere teslim edemem. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Dr. Sumner I'm here because a child's life | Dr. Sumner, buraya bir çocuğun hayatı söz konusu olduğu için geldim. Çok teşekkür ederim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
There may be a way we can work this out. | Bunu bir şekilde halledebiliriz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I'm listening. | ...rüyalarında izlerken insanları öldürüyor olabilir. Dinliyorum. Yüz tanımlama yazılımını çalıştırıyorum. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You've assured me | Dr. Bishop'un gayet iyi olduğu konusunda beni temin ettiniz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
If that's the case | Eğer böyle ise... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I'll allow walter bishop | ...Walter Bishop'un, Bay Kim ile... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
To talk to mr. Kim | ...konuşmasına ve ona sorularınızı sormasına izin veririm. ...sen çok iyi olurdun gibi görünüyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
It might do dashiell good to see a familiar face. | Seni yeniden gördüğüme sevindim. Dashiell'in tanıdık bir yüz görmesi onun hayrına olacaktır. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Olivia, there is nothing to discuss. | Olivia, tartışılacak bir şey yok. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
But it's the only way | Ama Dashiell Kim ile irtibata geçmenin tek yolu bu. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Peter | Peter... Akli dengesini yeni yeni bulmuş birini, onu o hale... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
We need to speak to dashiell | Dashiell'la konuşmalıyız. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
And without sumner's permission, we need a subpoena | Sumner'ın izni olmadan mahkeme kararı gerekir, bu da çok zaman alır. Walter, bunu yapacağım. Her şeyin yolunda olduğuna eminim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Which is going to take time. | ...getiren yere geri gönderiyorsun. Başka şansımız yok. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Even if he speaks to dashiell | Dashiell'la konuşsa bile konuştuklarını hatırlayacağını nereden biliyorsun? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
The man can't even remember what he had for lunch. | Adam öğlen ne yediğini hatırlamıyor. Şunu fark ettim ki... Sadece küçük ayarlamalar yapmam kaldı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
That you have a habit of referring to me | ...her seferinde ben sanki odada değilmişim gibi konuşuyorsunuz. Olivia, nasıl bir dönemden geçtiğini anladığımı sanıyorum ama... Gözden kaçırdığımıza şaşmamalı. Işıklar yandığında... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Does anyone care what I think? | Kimse benim fikrimi sormayacak mı? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Yes, walter. | Evet, Walter. Size görecek. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
What do you want to do? | Sen ne yapmak istiyorsun? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I'd rather not go. | Gitmemeyi tercih ederim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Walter | Walter... Olivia, hayır dedi işte. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Olivia, he said "no." | Sen ne yapmak istiyorsun? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
That is incorrect. | Bu doğru değil. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I said, "I'd rather not go." | "Gitmemeyi tercih ederim" dedim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
But I will. | Ama gideceğim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Every moment that passes | Geçen her dakika küçük çocuğun hayatı biraz daha tehlikeye giriyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Isn't that correct, agent dunham? | Öyle değil mi, Ajan Dunham? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Then we should go. | O zaman gidelim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Well, are you ready? | Hazır mısın? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
When you get out, we'll be right here. | Çıktığında burada bekliyor olacağım. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I'm sorry. I'm sorry. I can't help you. | Üzgünüm, size yardım edemem. Bishop, burada ne arıyorsun? Sonra gelemez mi? Banyoya giriyordum. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Dr. Bishop, how you been? | Dr. Bishop, nasılsın? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You know I'm not really back. | Temelli dönmedim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, well, it's nice to see you anyway. | Yine de sizi görmek güzel. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You have ten minutes, walter. | 10 dakikan var, Walter. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Dashiell. | Dashiell. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
It's me, walter. | Benim, Walter. Yaklaşık 4 ay kadar önce, bir avukat elinde... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Walter bishop. | Walter Bishop. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You look different. | Çok değişmişsin. İşaret mi? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
It's the beard. | Sakal gitti ya. ...sahip olmadan boyut değiştiren biri parçalara ayrılırdı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
And you look different too somehow. | Nedense sen de değişmişsin. Joseph. Anne. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
That smile. | O gülüşün. Değil mi, Ajan Dunham? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Wouldn't surprise me. | Buna hiç şaşırmazdım. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
These medieval quacks are more proficient | Buradaki ortaçağ şarlatanları Psikofarmakoloji'den çok... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I miss your jokes, walter. | Şakalarını özlemişim, Walter. Buradasın diye hoşlandığımdan değil... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
The one about the woman who took you away | Özellikle bir kadının seni yeşil ve kırmızı ışıklarla kaçırması ile ilgili olanı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
With the green and red lights. | ...yeni yeni benimsiyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Dashiell, look at me. | Dashiell, bana bak. Bu önemli. Sadece onları duyamıyoruz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
The woman, where exactly did she take you? | Kadın seni tam olarak nerede kaçırdı? Mark? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I don't know what you're referring to. | Neden bahsettiğini bilmiyorum. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You must be mistaking me for someone else. | Başka biriyle karıştırmış olmalısın. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Now, if you'll excuse me | Şimdi, müsaade edersen... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I want to sit here and finish | ...burada oturup huzur içinde karamelli pudingimi yiyeceğim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You were always trying | Sen hep bunu çözmeye çalışırdın, değil mi? Kafalık. Burada. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I don't do math anymore, walter. | Artık matematikle uğraşmıyorum, Walter. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Mathematical formulations are not conducive | Matematiksel formüller akli dengemi sağlamada yardımcı olmuyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
To my mental stability. | Bu tarafla seninkini ayıran kapı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
That's fine, but if you recognize the equation | Tamam, ama eğer denklemi hatırlarsan... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Do you not remember the woman | ...sana yeşil ve kırmızı ışıkları gösteren kadını da... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
With the red and green lights where she | Belly Peyote ezmesi yaparken... Walter! | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I don't do math anymore! | Bir kapı var. Artık matematikle uğraşmıyorum! | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You used to tell me the story all the time. | O hikâyeyi bana hep anlatırdın. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |