Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19652
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
All right, i'll wait for your confirmation. | Pekala, sizden onay bekliyorum. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Eddie, it's not necessary, i'm just making a statement. | Fosjen hakkında ne biliyoruz? Eddie, buna gerek yok, sadece demeç vereceğim. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Look, hey... | Bak, hey... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Sorry about that cat thing. | Bu kovalamaca hikayesi için, kusura bakma. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
We'll talk about that later. | Bunu daha sonra konuşuruz. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Diamond formation. | Geniş düzende ilerliyoruz! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Can i have your attention please? | Troy'a tehlikenin kırmızı seviye olduğunu söylemek falan. Beni dinler misiniz, lütfen? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Everyone please listen it up. | Lütfen, herkes buraya baksın. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Volcek is 10 pounds of crazy in a 5 pound bag, okay? | Volcek kafayı yemiş durumda, anladın mı? Onu buraya geri getirin. Yardıma ihtiyacı var. Onu buraya geri getirin. Yardıma ihtiyacı var. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
He grabbed me. | Beni boğazlamaya kalktı. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
His eyes, broder, i'm telling you, | Broder, sana diyorum ki, | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
I get chills thinking about those eyes, okay? | gözü dönmüş durumda, anladın mı? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
'Cause i don't have time. | Burada sadece ben varım, Danny. Bunlara ayıracak vaktim yok. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Just to let you know, we'll be making an announcement | Şunu bilmenizi isterim ki; | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
In a few minutes. | birkaç dakika içerisinde sizi haberdar edeceğiz... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
I beg your patience. | Sabrınız için teşekkür ederim. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
You see the crap i'm dealing with right now? | Görmüyor musun?? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Okay, let's find out. | Tamam, ne oluyor anlayalım bakalım. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Coming? Are all clear. | İlerliyoruz... Burada bir sorun yok. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Something's going on with broder. | Broder ile ilgili bir sorun var. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Excuse me, excuse me, excuse me, excuse me. | Pardon, pardon, pardon, pardon. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Oh, danny, get back to work. | Hey, Danny, işine dön. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Team, status. Status. | Takım, rapor ver. Rapor ver. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
We just took fire. | Az önce bize ateş açıldı. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Who's hit? Check the press! | Bodrumda var, hemen döneceğim. Hayır, yeteri kadar zamanımız yok. Tipik profili? Gaddar sadist. Kim vuruldu?! Kontrol edin! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Wordy! Wordy's down. | Ona, hep göz kulak olurdu. Wordy! Wordy vurulmuş. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
I'm good, i'm good, it's in the vest. | İyiyim, iyiyim ben, yeleğe gelmiş... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Where's the shooter? | Nerede o? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
No eyes! No eyes on the shooter. | Gözden kayboldu. Onu göremiyoruz. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
The vest! Are you sure? | Yeleğe isabet etmiş! Emin misin? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Deep breath, wordy. Let's go. | Derin nefes al, Wordy. Hadi gidiyoruz. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Wordy okay? | Wordy iyi misin? Söyleyemem. Evet, söyleyebilirsin. Söyleyebilirsin. Söyleyemem. Evet, söyleyebilirsin. Söyleyebilirsin. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Someone help me up. Help me up. | Biri bana yardım etsin. Yardım edin. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Agent semple is pursuing the shooter! | Ajan Semple ateş açan adamın peşinden koşuyor... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Negative. You stay with the prisoner, ed. | Olumsuz. Tutuklu ile orada kalın, Ed. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
She's got no backup! | Yardıma ihtiyacı var! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Sam, go! Get her, bring her back! | Sam, yürü! Git onu al geri getir! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
We're gonna take the prisoner to customs. | Tutukluyu götürüyoruz. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Okay, let's do that. | Bu yüzden rehinelerden birisini yanlarına alacaklarmış. Tamamdır, gidelim... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
1, 2, 3, let's go! Go, go, go! | 1, 2, 3, yürü! Yürü! Yürü! Yürü! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Pproaching mechanical room. Level 3. | Makine odasına ilerliyorum. 3. Kısımda. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Now... this stops now. | Tamam, bu işe bir son veriyoruz. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Suspect is cornered, need backup immediately. | Şüpheliyi köşeye sıkıştırdık. Acilen yardım gerekli. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
It's over. | Bu iş bitti.. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Agent semple, take cover behind me. | Ajan Semple arkama saklanın! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Go Go Go! | Yürü! Yürü! Yürü! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Sam! | Sam! Kesinlikle. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Eddie! Eddie, backup, now. | Eddie! Eddie, hemen destek lazım. hakkında ne bulabiliyoruz İrina Kazkov. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Copy that. We're on our way. | Anlaşıldı. Yoldayız. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Negative, negative! Stand down. | Olumsuz, olumsuz! Kalın orda. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Stand down. | Orda kalın. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Nice phone. Gps? | Güzel telefonmuş. GPS mi? ...anlaşılan bizim kabadayı, onu başka yere götürecek. Peki, Robert neden bunu yapıyor? ...anlaşılan bizim kabadayı, onu başka yere götürecek. Peki, Robert neden bunu yapıyor? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Shooter on the loose... | Şüpheli ortadan kayboldu... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
The whole area's unsecure. | Henüz güvenlik sağlanamadı. Patron, şüpheliyi nasıl karakterize etmemi istiyorsun? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
We protect the prisoner here until we apprehend the shooter | Tutukluyu, Sam'i geri alana kadar, | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Agent semple, i'm gonna send my guys to the mechanical room. | Ekibimi makine odasına yönlendiriyorum, | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Oh, god, i'm so sorry, parker. | Aman Tanrım, Çok özür dilerim Parker. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
You need to get yourself checked out | O patlamadan sonra, yapman gereken asıl şey | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
I'm getting intel, i'll be there in 5. | 5 dakikaya kadar yanınızda olurum, sizi bilgilendireceğim. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Let's get this vest off. | Hadi şu yeleği çıkartalım. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Just gimme one sec, okay? | Bana sadece bir saniye izin ver, tamam mı? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Sir, we need a room with one entrance and no windows. | Efendim, bize tek girişi olan camsız bir oda lazım. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
What about the holding areas for suspicious entrants? | Peki ya tehlikeli noktalar ne olacak? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
That's our communication, | Bu bizim haberleşmemiz, | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
We can all hear each other with that. | Hepimiz, birbirimizi bunun sayesinde duyabiliriz. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Listen very carefully. | Beni iyi dinleyin. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
We are going to do a prisoner swap in 20 minutes. | 20 dakika içerisinde, rehine değişimi yapacağız. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Okay, can you tell me if my officer's all right? | Tamam, bana söyleyebilir misin, memurumuz iyi durumda mı? Ondan ne istiyorsun? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
For now. | Ama şimdilik. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
All right, no communication except by phone, | Pekala, telefon hariç iletişim kurmak yok. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Everybody got that? | Herkes anladı mı? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
We need a different location for holding, | Farklı bir yere ihtiyacımız var, | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Wordy, you still need medical assistance. | Wordy, senin hala tıbbi yardıma ihtiyacın var. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
I hear you, i hear you, | Seni anlıyorum, seni anlıyorum, | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
But with the rounds you took, | ama aldığın o darbeden sonra, Ben sadece söylüyorum. Her zaman bu konuda, konuştuk | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
You're not running after anything. | hiçbir yere gidemezsin... Bu asla konuştuklarımız gibi olmuyor. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
So, i'm gonna put you on protection. | Pekala, sen bu adamı koruyacaksın. Tabi, akrabaları yok, kimsesi yok. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
We can't move that prisoner | Şüpheliyi etkisiz hale getirene kadar, | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Until we've neutralized the shooter | tutukluyu bir yere götüremeyiz. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
And secured the area. We need you, wordy. | Önce güvenliği tekrar sağlamamız lazım, Wordy. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Partner with wordy? | Wordy'e eşlik edebilir miyim? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Spike, lewis, you're with me. | Spike, Lewis, siz benimlesiniz. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Hi. | Anlaşıldı. Merhaba. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Hey. Walter volcek. | Merhaba. Walter Volcek. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Joined custodial a month ago. | Bir ay önce burada işe başlamış. Başka bir tane daha var. Aynı sokakta, yaşıyor | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Father of julie volcek, 14th victim of peter wilkins. | Julie Volcek'in babası, Peter Wilkins'in 14. kurbanı yani... Lorne Wilkes. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
My superiors have been informed. | Üstlerim de, bunu doğruladı. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
We're checking every security camera... | Bütün güvenlik kameralarını kontrol ediyoruz... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
We'll take care of it from here. | Ona, burda özenle bakıyoruz. Sadece güven. Her şey daha güzel olacak. Eski İşyeri. Bunca zamandır siyaset yapıyorsunuz, nasıl olur da insanlara yalan söylersiniz? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
We put the word out to all our agents on site. | Bütün adamlarımıza haber verdik. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Our number one priority is getting your man back. | Bizim için en önemli şey, dostunuzu geri almak. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Agent. Parker. | Ajan. Parker. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
He is where he is because of what i let happen. | O, tüm bunların olmasına izin verdiğim için orada. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
This guy's a pro. | Bu adam bir profesyonel. Stan düşün. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
I'm gonna guess he's military. | İddiya varım ki, eski bir asker. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
He's a great shot | Çok iyi atış yapabiliyor, | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
And he grabbed one of my guys, | Adamlarımdan birini indirdi, | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Now, what i'm worried about, | Şu anda asıl endişelendiğim, Jessie, hey ben Greg Parker yine. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Is his lack of care for getting caught or killed. | Tamam mı, Eddie? Yakalamak ve öldürmek için dikkatli birisi. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
That tells me he's desperate, which means he's dangerous. | Bu da demek oluyor ki, çaresiz yani tehlikeli... Asansör. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |