Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19645
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Not the bedrooms, but all the common areas. | Yatak odasını değil ama, nerdeyse diğer tüm odaları. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
And i think i can open the garage door remotely. | Ayrıca garaj kapısını... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
It could come in handy. | uzaktan komuta ederek açabilirim sanırım. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, but would they hear it? | Peki, ya bunu duyarlarsa? Politikacılardan nefret eden biri olduğundan. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Silent. State Of The Art hydraulics. | Sessizce. Hidrolik su ile çalışıyor. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Can we shut the system down remotely? | Uzaktan komuta ile güvenlik sistemini kapatabilir miyiz peki? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
It's not a problem. | Problem olmaz... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
That's good. Let's do it on my signal. | Kuzey bloğu, dördüncü kattaki malzeme odası. İşte bu iyi. İşaretimle başlıyoruz. Anlaşıldı. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Okay, lou, let's get the ladders. | Bu ilk sefer mi oluyor? Tamam, hazırlanmaya başlayalım. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Hello? You still there? | Tutukluyu, mümkün olduğunca çabuk... Hey, hala orda mısın? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Anything moving out there? | Eddie? Orda hareket eden bir şeyler var mı? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
No, nothin'. | Hayır, hiçbir şey. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Just let the children go. | Çocukları bırak gitsinler. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
You still have him. | Elinde hala o adam var. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
This was supposed to be a robbery. | Soygun gibi olması gerekiyordu. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
And then he interfered. | Ama sonra işler karıştı. Hank! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Misha. | Anladınız mı? Misha. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
We can't show weakness. | Zayıflık gösteremeyiz. Terry, artık gerçekten duramız gerek. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
They need to believe we'll stop at nothing. | Bana inanmaları lazım, bir hiç uğruna vazgeçemem. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
And where will we stop? | Peki buna nerede bir son vereceğiz? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
What the hell? | Ne oldu be!? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Boss, were getting into position. | Biz yerimizi aldık sayılır. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Bravo team, black wall. We're on white. | Bravo Takımı, black wall. We're on white. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Alpha, bravo, hold position. Hold. | Alpha, Bravo, Beklemede kalın. Bekleyin. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
He says that you have to restore the video system | Güvenlik kameralarını açmanız gerektiğini söylüyor. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
And that you have to remove all of your men | Ve de; bütün adamlarını geri çekmeni istiyor... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Or they're going to kill a hostage. | Yoksa, rehineleri vuracakmış... Hayatının geri kalanını, ne yapmamız gerektiğini... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Okay, you tell them we're gonna do this right now. | Tamam, ona hemen şimdi dediklerini yaptığımı söyle. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Alpha, bravo, are you within camera range? | Alpha, Bravo, kameraların görüş açısında mısınız? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Good. Don't move, don't breathe, | Peki. Hareket etmeyin, nefesinizi tutun! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Or bad things happen to the hostages. | Yoksa rehinelerin başına kötü şeyler gelecek. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Understood. | Anlaşıldı. Merhaba. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Spike, put the system back up. | Spike, sistemi eski haline döndür. Öyle yapmadın işte, Kevin. Elinden geleni yapamadın, beni yarı yolda bıraktın. Çok kızgındı... Öyle yapmadın işte, Kevin. Elinden geleni yapamadın, beni yarı yolda bıraktın. Çok kızgındı... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Doing it now. | Hemen hallediyorum. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
System's back up. | Sistem tekrar çalıştırıldı. İyi. Başka bir bağlantı görüyor musunuz? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Copy that. | Anlaşıldı. İçeri gelmemenizi söyledim. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Okay, we've restored the system. | Okey, Sistemi tekrar çalıştırdık. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
New rule. | Yeni kural. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
You there? | Orda mısın?? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Every move that you make, they can see you, | Attığınız her adımın farkındalar. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
That he will kill the first hostage. | İlk rehineyi öldürecekler. Hey. Hey! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Irina, now i need to speak with the man in charge. | İşte orda... Irina, şimdi o işin başındaki adamla konuşmam lazım. Anahtarlarına ihtiyacım olacak. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
You hear me? | Beni duyabiliyor musun? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Sergeant. | Çavuş! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Irina? | Irina? Pekala, onu alt etmek için... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
What's up, inspector? We got a neightbour here | Ne oluyor müfettiş? Elimizde bir komşu var ve... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
That knows the nanny. | Bunu duyduğumda Petar'a dedim ki, yemin ederim sana sırtımı döneceğim. Bakıcıyı tanıyor... Sizin için ne yapabilirim çocuklar? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
You wanna come talk to her? | Sally,senden Tasha Redford a ait ev adresine bakmanı istiyorum. Onunla konuşmak ister misin? Bence, iyi de yapıyorsun ama... Bence, iyi de yapıyorsun ama... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Okay, team one, all ears in on this one. | Pekala, Birinci Takım, bunu dinleyin. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
We need to connect some dots here. | Birleştirmemiz gereken bazı parçalar var. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Good afternoon. | İyi günler. Hadi yürü. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
I'm sergeant greg parker. | Ben Çavuş Greg Parker. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
I understand you know the nanny, irina? | Anladığım kadarıyla, bakıcıyı tanıyorsunuz, İrina'yı? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Yes, she's a sweetie. | Evet, onların bakıcısı. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
I see her at the park with the kids. | Onu, çocuklar ile parkta görmüştüm. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Does she talk about her personal life? | Hiç özel hayatı hakkında konuşur mu? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Well, she has a little boy in russia. | Evet, hatta Rusya'da bir oğlu vardı. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
He lives with his grandma. | Çocuk ninesi ile orada yaşıyormuş. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
You know, it's hard. She misses him. | Bilirsiniz, bu zor birşeydir... Onu hep özlüyor... Sen iyi misin? Tamam, peki. Dur, dur bakalım. Tamam, peki. Dur, dur bakalım. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
No family here? | Burada bir ailesi yok mu? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
None that i know of. | Bildiğim kadarı ile yok. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Does she associate with bad guys? | Bu kötü adamlar ile nerden tanışıyor olabilir? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Any friends? | Arkadaşları? Bu ismi daha önceden de duymuştum. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
There is a new guy in her life. | Yeni bir erkek arkadaşı vardı diye biliyorum. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
His name is like a girl's name. | Kadın ismi gibi bir ismi vardı hatta... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Misha. That's good. She mention a last name? | Evet, temiz değil. Misha. Güzel. Soyadı var mı? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Anything else about him? | Hakkında bildiğiniz başka bir şey var mı? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
No, just that he's really nice. | Hayır, bu kadar. Gerçekten iyi birisidir. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Thank you very much. Thanks, inspector. | Çok teşekkürler. Sağolun Müfettiş! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Well, is she in the house? | Peki, şu anda evde mi? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Okay, team, thoughts? | Okey, fikri olan? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Sounds socially isolated. | Bana kendisini toplumdan dışlamış gibi geliyor. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
She's looking for a kindred spirit. | Sanki çocuklarla arasında bir çeşit akrabalık varmış gibi... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Vulnerable to promises about seeing her boy. | Sanırım oğlunu görmekle ilgili bir sözü var. Haydi ekip gidiyoruz. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, this romance sounds a little strategic to me. | Nedense bu durum, bu olanlarla arasında bir bağ varmış gibi düşünmeme yol açtı. Burada meydanda mı patlatacağız? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
This is greg again. | Tekrar ben, Greg. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
He says that you're almost out of time. | Zamanınızın tükenmek üzere olduğunu söylüyor | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
I need you to tell me about misha. | Bana biraz Misha'yı anlatman lazım... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Misha? How do you mean? | Misha mı? Ne demek istiyorsun? Biz bir anlaşma yaptık: | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
The man you're dating, | Senin erkek arkadaşın,... ...ben de derhal kızımla konuşmak istiyorum! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Is he with you right now? | ...değil mi? Pekala, öncelikle şunu söyleyeceğim... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
I need to know who he is. | Kim olduğunu bilmem lazım. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Can you speak safely? | Rahat konuşabiliyor musun şu anda? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
He has a gun, that's who he is! | Silahı var, işte bu! Pek öyle görünmüyor ama bunun olabileceğini biliyordum. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
And he says that he will kill one hostage. | Ve bir rehineyi öldüreceğini söylüyor. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Let me talk to him. Just put him on the phone! | Bırak onunla konuşayım! Sadece telefonu ona ver! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
You do not believe me?! | Bana inanmıyor musun?! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Misha. | Misha. Ama yıllarca kendi kendimi yedim ve... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
You think i am not serious?! | Ciddi olmadığımı mı düşünüyorsun?! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Is this misha? | Misha sen misin? | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
I told you to leave! | Bizi bırakmanızı söyledim! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
I told you to get out! | Size gitmenizi söylemiştim! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Misha, my name is greg parker. | Misha, adım Greg Parker. | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
I'm with the police strategic response unit... | Ben, SRU'dan... | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Hey, hey, hey! No! | Jules, Matty'i komuta kamyonuna al. Hey, hey, hey! Hayır! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
No, man, come on! Don't! Don't! | Hayır, hayır! Yapma! Yapma! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
They've got snipers out there! Irina! | Kocasının mı? Dışarıda keskin nişancılar var! Irina! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
You don't do what i say! | İzninizle. Dediklerimi yapmıyorsunuz! | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Let's not do anything that we can't undo, | Geriye dönemeyeceğin hatalar yapma, | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |
Because then it will be difficult for me | Çünkü, isteklerini yerine getirmem için | Flashpoint-1 | 2008 | ![]() |