Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 182762
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Please come with me, I got something to tell you. | Lütfen benle gel, sana söyleyeceklerim var. Lütfen benimle gel, sana söyleyeceklerim var. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Hey, one more bottle of this please. | Hey, bir şişe daha alabilirmiyim? Hey, bir şişe daha alabilir miyim? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Down as much as you can, but we're going Dutch! | İstediğin kadar içebilirsin, ama Alman usulü yapacağız! İstediğin kadar içebilirsin; ama Alman usulü yapacağız! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Let's drink until one of us falls. | Birimiz sandalyeden düşene kadar içelim. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Can I borrow that bottle? | Bu şişeyi ödünç alabilirmiyim? Bu şişeyi ödünç alabilir miyim? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Oh, water! | Oo, su! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Not a chance! | Olamaz! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You don't get me this time forget it! | Bu sefer beni yakalayamayacaksın! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
This leech nearly got me again! | Sülük herif az kalsın beni gene yakalıyordu! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Hey, give me some water! | Hey, bana biraz su getir! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
She's playing the piano with her eyes closed? | Gözleri kapalıyken piyano çalabiliyor!? Gözleri kapalıyken piyano çalabiliyor? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
? I can see you but like in the mist. | Seni görebiliyorum ama sislerin içindesin. Seni görebiliyorum; ama sislerin içindesin. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
? You are so close and far from reach. | Çok yakınımdasın, ama sana ulaşamıyorum. Çok yakınımdasın; ama sana ulaşamıyorum. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
? The moment I touch you, you move back. | Sana ne zaman dokunsam geri kaçıyorsun. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
? Oh, you feel like a rainbow. | Gökkuşağı gibisin. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
? How else can I... | Ben başka nasıl... | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Hey, our enemy is playing disgusting romantic crap! | Hey, düşmanımız, romantizm planını uyguluyor! Hey, düşmanımız romantizm planını uyguluyor! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
He sings in a 'cool guy' seducing way! | Şarkı söyleyen yakışıklıyı oynayarak, onu baştan çıkartmaya çalışıyor! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I bet, they'll do it tonight, period! | İddaa ediyorum bugün bu iş biter, bu kadar. İddia ediyorum bugün bu iş biter, bu kadar. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
? I can see you, but like in a mist. | Seni görebiliyorum ama sislerin içindesin. Seni görebiliyorum; ama sislerin içindesin. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
? You are so close and far from reach | Çok yakınımdasın, ama sana ulaşamıyorum. Çok yakınımdasın; ama sana ulaşamıyorum. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
? I wish I could be next to you, some day... | Bir gün senin yanında olmayı diliyorum... | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You need this | İster misin? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Hit and run. You got it? | Vur ve kaç. Çaktın mı köfteyi? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I'll let the power down. | Ben de sigortayı indireceğim. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
? Please give me strength | Sana çıkacak yolu bulmam... | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
? to find the way to be with you. | ... için bana dayanma gücü ver. ...için bana dayanma gücü ver. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
? But you're already in my heart... | Ama sen zaten kalbimdesin... Ama sen zaten kalbimdesin. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
The power company screws up my song! | Elektrik idaresi, şarkımın içine etti! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
How stupid I was to do the ass's 'hit and run' crap! | O salağın 'vur ve kaç' taktiğini neden yaptım ki! O salağın'vur ve kaç' taktiğini neden uydum ki! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Hunt for any of the Dragon rats. | Ejder farelerini aramaya devam edin. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Give me a call. I'll be waiting. | Beni ararsın. Telefonunu bekliyorum. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Hae joo, you'll be all right. Get some sleep. | Hae joo, iyileşeceksin. Biraz uyu. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Jun ha... | Jun ha... Jun ha,... | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You're a great guy. | ...sen çok iyisin. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Totally different from the prosecutors in Hawaii! | Hawaii'deki savcılardan tamamen farklısın! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
How embarrassing! | Çok utanıyorum! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Dong gun, where are you? | Dong gun, neredesin? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Hae joo, I am Dong gun. | Hae joo, ben Dong gun. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You can't be Dong gun! | Sen Dong gun olamazsın! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I want you to understand why I had to run away | Neden senden kaçmak zorunda kaldığımı anlamanı istiyorum. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Sorry, Hae joo. | Üzgünüm, Hae joo. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
'Dong gun! ' 'Huh? ' | 'Dong gun! ' 'Efendim? ' Dong gun! Efendim? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
It's not your looks but your soul that I am in love with. | Ben senin görünüşüne değil, ruhuna âşık oldum. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Hae joo, your true love freed me from a long spell and curse. | Hae joo, senin gerçek aşkın beni lanetten kurtardı. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Dong gun, you look so cool! I love you. | Dong gun, çok yakışılı görünüyorsun! Seni seviyorum. Dong gun, çok yakışıklı görünüyorsun! Seni seviyorum. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Eat this, love is patient but your stomach is not. | Ye şunu, aşk sabırlıdır ama miden değildir. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You don't know when to quit! | Ne zaman bırakman gerektiğini bilmiyorsun! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Don't get mad at me! | Hıncını benden çıkarma! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I can't believe this! | İnanamıyoum! İnanamıyorum! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
It's just one of the few cases, a nasty bit of tough luck! | Bu çok nadir olarak görülür, şanssızlık işte! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I hope this will help to relieve your feelings! | Umarım bu senin içini rahatlatmana yardım eder! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Are you a quack or something? | Şarlatan mısın sen lan? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I looked just monstrous before, | Önceden sadece çirkindim... | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
now I'm whacky psycho! NO! | ...şimdiyse hapis kaçkını piskopata döndüm! HAYIR! ...şimdiyse hapis kaçkını bir psikopata döndüm! HAYıR! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You need more brown? | Biraz daha kaş yapalım mı? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Dear Hae joo... | Sevgili Hae joo... | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
What should be the 3rd excuse? | 3. özrüm ne olmalı? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Thank you, Jun ha. | Teşekkür ederim, Jun ha. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Is your boyfriend still alive? Not dead yet? | Erkek arkadaşın yaşıyor mu? Daha ölmedi mi? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
What is he like? | Nasıl biri? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
He's a space beast. Pardon? | Uzaylı Çirkin. Anlamadım? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
No kidding! Then you went out with a beast? | Hadi oradan! Bir çirkinle mi çıktın o zaman? Haydi oradan! Bir çirkinle mi çıktın o zaman? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
My self pride hurts, I'm a loser against a beast? | Kendime güvenim sarsıldı. Ne yani şimdi ben bir çirkinin yanında ezik mi kaldım? Kendime güvenim sarsıldı. Ne yani, şimdi ben bir çirkinin yanında ezik mi kaldım? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Don't take it wrong. You're a great guy. | Yanlış anlama. Sen çok iyi birisin. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
It's his nickname, I like the growling beast sounds he makes. | Çirkin onun lakabıydı çünkü o, hırlayan çirkin taklidi yapardı. Çirkin onun lakabıydı; çünkü o, hırlayan çirkin taklidi yapardı. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
That's all? Then let me beat him. | Bu kadarcık mı? Yeneyim onu da bir gör sen! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
If I make a better beast sound, I win your heart, right? | Eğer ben daha iyi çirkin taklidi yaparsam, kalbin benim olacak, anlaştık mı? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Trust me, this is my game. | Güven bana, bu işte bayağı iyiyim. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Sorry, that's a dog bark. | Üzgünüm, köpek havlaması gibi oldu. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I'm laughing so hard it's making me cry. | O kadar çok güldüm ki, gözlerimden yaşlar aktı. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I can feel the unavoidable chemistry they share! | Kimyalarının uyuşyuğunu hissedebiliyorum! Kimyalarının uyuştuğunu hissedebiliyorum! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Dong gun, what should you do? | Dong gun, ne yapacaksın? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Wait a moment, Hae joo. For me? | Bir saniye, Hae joo. Bana mı? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I was taken to an ER. | Acil servise kaldırıldım. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Some mad jerk threw a bottle and I was hurt! | Hıyarın birisi kafama şişe fırlattı, ve yaralandım! Hıyarın birisi kafama şişe fırlattı ve yaralandım! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I don't know what shit | Şişeyi fırlatırken kafasında ne vardı... | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
was in his head, damn! | bir türlü anlayamadım ki! ...bir türlü anlayamadım ki! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You're still in Hawaii? Come to see me! | Hâlâ Hawaii'de misin? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
So sorry but I can't come back to you, | Kusura bakama, fikrimi değiştirdim! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I changed my mind! | Sana geri dönmeyeceğim. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Hot chicks on the beach are going nuts for me! | Plajdaki piliçler, benim için deli oluyorlar. Plajdaki piliçler benim için deli oluyorlar. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
No man would leave so many chicks | Hiç bir erkek bu kadar pilici... | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
behind for just one so so girl. | ...bir kız için bırakıp, gitmez. ...bir kız için bırakıp gitmez. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You think I'm a jackass! | Benim götün biri olduğumu düşüne bilirsin! Benim götün biri olduğumu düşünebilirsin! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I'm not just saying this is exciting but... | Söylemek olsun diye söylemiyorum, bu çok heyecan verici fakat... | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I'm seriously thinking of marrying one of the babes here. | Buradaki piliçlerden birisiyle evlenmeyi düşünüyorum. ...buradaki piliçlerden birisiyle evlenmeyi düşünüyorum. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I'm sick of the 'soul mate' love shit, so you find someone else. | Ruh ikizi olaylarından sıkıldım artık, git başkasını bul. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
If you need my advice, a public prosecutor is an option. | Eğer tavsiye istersen, savcılar fena değildir. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
What about a honeymoon in Hawaii! | Hawaii'de bir balayına ne dersin!? Hawaii'de bir balayına ne dersin? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I'm going to Hawaii! | Hawaii'ye gidiyorum. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Mom, don't worry, it won't take long. | Endişelenme, anne çok uzun kalmayacağım. Endişelenme anne, çok uzun kalmayacağım. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
This jerk's got me infuriated! | Bu hıyar beni çileden çıkardı artık! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
Jun ha! | Jun ha! | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
You're here to grab me for lunch, dinner whatever! | Benimle yemeğe çıkmak için geldin, değil mi!? Benimle yemeğe çıkmak için geldin, değil mi? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
How have you been? Good. | Nasılsın? İyiyim. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
How is it going with the girl? | Kızla aran nasıl? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
With Hae joo? | Hae joo ile mi? | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
I don't know... but it's tough. | Bilemiyorum...çok zorlu. Bilemiyorum, çok zorlu. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |
She doesn't know how much I feel for her. | Ona karşı ne kadar çok duygu yüklü olduğumun farkında değil. | Yasuwa minyeo-1 | 2005 | ![]() |