Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 151041
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
It's so dark... | Çok karanlık... | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Don't be afraid. I'll be right back. | Korkma. Hemen dönerim. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
When I saw that you weren't there, I was afraid... | Seni orada görmeyince, korktum... | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I can hardly hear you. What are you doing right now? | Seni zar zor duyuyorum. Ne yapıyorsun şimdi? | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Yes, I'll be right with you. | Tamam, hemen yanına geliyorum. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Is it epilepsy? | Sara mı? | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I couldn't get away sooner. | Daha erken kaçamazdım. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
As far as I'm able to observe, they are structured... | Gözlemleyebildiğim kadarıyla, onlar yapılandırılmış... | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Let's call them "The Visitors". | Onlara'Ziyaretçiler' diyelim. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
My congratulations. I'm delighted. | Tebrikler. Memnun oldum. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Take a blood sample from your "wife". | 'Karın'ızdan bir kan örneği alsanıza. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Why should I? You'll see things a lot clearer. | Neden? Daha rahat anlarsınız. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I'm fed up with the lot of you! | Hepinizden bıktım! | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I used acid to burn the blood, but it regenerates itself. | Kanı yakmak için asit kullandım, ama kendini tekrar oluşturuyor. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Self regeneration? Immortality! Faust's problem. | Oto oluşum mu? Ölümsüzlük! Faust'un derdi. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
It's more humane to experiment on them than on the earth rabbits. | Onların üzerinde yapılan deney tavşanlardakilerden daha insancıldır. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
It would be like cutting off my own leg. | Kendi bacağımı kesip koparmak gibi olurdu. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
So if I ever catch you attempting anything on her... | Sizi ona herhangi bir şey yapmaya kalkarken yakalarsam... | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
It may feel pleasant, but... | Hoş gelebilir, ama... | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
My father shot most of the film. I shot bits of it. | Filmin çoğunu babam çekti, birazını da ben çektim. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I don't even know my own self. Who am I? | ben kim olduğumu dahi bilmiyorum. Kimim ben? | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
As soon as I close my eyes I can't recall what my face is like. | Gözlerimi kapatır kapatmaz yüzüm nasıldı unutuveriyorum. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I do remember that I came over for tea, | Çay içmeye geldiğimi hatırlıyorum, | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
So I left at once. I remember it very well. | Ben de derhal terk ettim. Bunu çok iyi hatırlıyorum. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
After that, I went away. That was the last time we ever saw each other. | Sonra, ben gittim. Bu birbirimizi gördüğümüz son andı. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Why? I was transferred. | Neden? Taşındım. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Sorry, I thought you were awake. | Üzgünüm, uyanıksın sanmıştım. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I'll tell you exactly why I came. | Sana aslında neden geldiğimi söyleyeyim. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
What if I want her to die, to disappear? | Ya onun ölmesini yok olmasını istersem? | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Give everything back to that... mass of jelly? | Her şeyi geri vermek istersem şu... jöle tabakasına? | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
It's already invaded my soul. | Ruhumu çoktan istila etti. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I convinced him that we should start with the encephalogram. | Onu Beyin Halogramı ile başlamamız gerektiğine ikna ettim. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
You're trying to patch it up? Yes, I am. | Aramızı düzeltmeye mi çalışıyorsun? Evet. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
In the meantime let's go and see Sartorius. | Aynı zamanda gidip Sartorius'u görelim. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
What door? It's just a mirage. | Ne kapısı? Bu sadece bir serap. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I don't know where I came from. Do you know? | Nereden geldiğimi bilmiyorum. Sen biliyor musun? | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
If you do know, and you can't tell me, for some reason, | Eğer biliyor da, bir sebepten bana anlatamıyorsan, | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
What are you talking about? I don't understand anything. | Sen neden söz ediyorsun? Hiçbir şey anlamıyorum. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
So I'll have to tell you. | Demek ben sana anlatacağım. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I'm not Hari. Hari is dead... | Ben Hari değilim. Hari öldü... | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
And I'm someone else. | Ve ben başka biriyim. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
It would've been less painful if you'd told me yourself. | Kendin anlatsaydın daha az acı verirdi... | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Whenever I felt unhappy. | Mutsuz oldukça. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I think someone is playing a kind of game with us | Bence biri bizimle bir tür oyun oynuyor... | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I wish I knew how to help you. | Sana nasıl yardım ederim keşke bilseydim. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I packed my things and left her. | Eşyalarımı toplayıp onu terk ettim. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I didn't think it was so serious, | O kadar ciddi olduğunu düşünmedim, | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
but then I remembered that I'd left the laboratory preparations | ama sonra laboratuvar ilaçlarını, ona etkilerini açıklayarak... | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I got scared and wanted to go to her, | Korktum ve ona gitmek istedim, ama o zaman da... | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
but then I thought she'd understand that I took her words seriously. | söylediklerini ciddiye aldığımı anlayacağını düşündüm. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
On the third day I did go to her after all. | Üçüncü gün her şeye rağmen ona gittim. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I believe she felt that I didn't love her anymore. | Onu artık sevmediğimi düşündüğünden. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Chris! I love you so much. | Chris! Seni çok seviyorum. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I don't know how to sleep. | Nasıl uyunur bilmiyorum. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
It seems like sleep, but it's not. It's like a sleep within a sleep. | Uykuya benziyor, ama değil. Uyku içinde uyku gibi. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
It doesn't come from inside me. It's from far away. | İçimden gelmiyor. Çok uzaktan... | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
It's still a kind of sleep. | Yine de bir tür uyku. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I guess our hero is not going to show up. | Sanırım kahramanımız ortaya çıkmayacak. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Where did I put it... | Nereye koydum... | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
You'd better read it. I'm a bit overexcited. | Okumalısınız. Ben biraz fazla etkilendim. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
"Senor, I know only one thing. When I... | "Senor, ben tek şey bilirim. Ben... | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
When I sleep, I know no fear, | Ben uyuduğumda, Nedir bilmem korku, | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Never before, Sancho, have you pronounced such a gracious speech." | Daha önce hiç, Sancho, ağzında hiç bu kadar ince laflar çıktı mı?' | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I propose a toast to Snout, | Snout'a kadeh kaldıralım, | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
To science? It's a fraud! | Bilime mi? Bu hilekarlık! | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Let's drink to Guibariane. In memory of a man. | Guibariane'e içelim. bir insanın anısına. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
At least I know why I'm here. | En azından ben neden burada olduğumu biliyorum. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
In his march toward the truth, man is condemned to knowledge. | Gerçeğe doğru yürüyüşünde, insan bilgiyle mahkum edildi. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
If you will permit me to inquire, what exactly are you doing on Solaris? | Sormama izin verirseniz, Solaris'te gerçekte ne arıyorsunuz? | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Is that how you understand your duty? | Sizin görev anlayışınız bu mu? | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
You've lost contact with reality. If you ask me, you're plain lazy. | Gerçeklikle bağınızı kaybettiniz. Bana sorarsanız, düpedüz tembelsiniz. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I think Chris is more logical than both of you. | Bence Chris ikinizden de mantıklı. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
In these inhuman conditions he alone acted human. | Bu acımasız koşullarda bir tek o insan gibi davrandı. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I believe Chris loves me, | Chris'in beni sevdiğine inanıyorum, | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
No, that's not the point. It doesn't matter why a human loves. | Hayır, mesele bu değil. Konu bir insanın neden sevdiği değil. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
it's you... I hate you all! | Sizsiniz...Hepinizden nefret ediyorum! | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Don't interrupt me. I'm a woman after all! | Sözümü kesmeyin. Ne de olsa bir kadınım! | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
But I...I'm becoming a human being! | Ama ben...ben insana dönüşüyorum! | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I can feel just as deeply as any of you. | En az sizin kadar derinden hissedebiliyorum. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I can live without Chris already. | Chris olmadan da yaşayabiliyorum. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I... I'm in love with him. | Ben...Ben ona aşığım. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I'm a human being! | Ben bir insanım! | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
It's wrong of us to quarrel like this. | bu şekilde kavga etmemiz doğru değil. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I hope I'm not bothering you? | Umarım canınızı sıkmıyorumdur? | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Actually, I'm worn out. Could you help me? | Aslında yıprandım. Yardım edebilir misiniz? | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I'll stay up a while yet. It's important we don't sleep. | Ben biraz daha uyanık kalacağım. Uyumamamız önemli. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I'm going to see Faust in his laboratory. | Ben laboratuvarında Faust'u göreceğim. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I think I closed the door... She's alone there. | Galiba kapıyı kapatmıştım... O orada yalnız. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Go on. I feel a lot better. The station changes its orbit. | Git haydi. Ben çok daha iyiyim. İstasyon yörüngesini değiştiriyor. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
At 17 hours there'll be thirty seconds of weightlessness. | 17'de otuz saniye yer çekimsiz kalacağız. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Forgive me, darling, I was lost in my thoughts. | Affet beni sevgilim, düşüncelerimde kaybolmuşum. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
It is going to get worse. | Daha da kötü olacak. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
What else can I do? I love her. | Başka ne yaparım ki? Onu seviyorum. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I had a foreboding that this would end badly. | Bunun kötü biteceğine dair bir önsezim vardı. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
It's horrifying, isn't it? | Dehşet bir şey, değil mi? | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
I'll never get used to these constant resurrections! | Bu sebatkar dirilmelere bir türlü alışamadım! | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Is it me? | Bu ben miyim? | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
No... I'm not... | Hayır... ben değilim... | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Don't talk, Hari. I'm not Hari! | Konuşma, Hari. Ben Hari değilim! | Solaris-6 | 1972 | ![]() |
Do I look very much like her? You may have looked like her. | Ona çok mu benziyorum? Ona benzeyebilirdin. | Solaris-6 | 1972 | ![]() |