Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150716
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| hey, where have you been ? lex and i have been looking for you all night. | Selam, Nerelerdeydin ? Lex'le seni bütün gece aradık. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| oh, i just, um... | aaah, ben sadece, ııım... | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| had some stuff that i had to get to. | almam gereken bazı eşyalarım vardı. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| can i borrow this ? | Bunu ödünç alabilir miyim ? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| that's yours. | O zaten senin. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| oh. | aaah. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| i've got some pretty cool stuff. | Çok güzel eşyalarım varmış. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| i'll see you around. | Yakında görüşürüz. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| chloe, wait. where are you going ? | Chloe, bekle. Nereye gidiyorsun ? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| whoa. | oooo. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| where do you think you're going ? | Nereye gittiğini sanıyorsun ? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| why does everyone keep asking me that ? | Neden herkes bana devamlı bunu sorup duruyor ? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| because we're worried about you, chloe. | çünkü senin için endişeleniyoruz, Chloe. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| don't be. i'm fine. | Endişelenmeyin. Ben iyiyim. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| but it's just a trick your mind's playing on you. you need help. | fakat bu aklının sana oynadığı bir oyun. Senin yardıma ihtiyacın var. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| no, what i need is for you to move out of my way. | Hayır, İhtiyacım olan tek şey yolumdan çekilmen. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| i'm sorry, but i'm taking you to belle reve. | Üzgünüm ama seni Belle Reve'e götürüyorum. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| what happened ? | Burada neler oldu ? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| how did chloe get out of her restraints at the hospital ? | Chloe hastanede bağlarından nasıl kurtuldu? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| chloe was here ? where'd she go ? | Chloe burada mıydı? Nereye gitti? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| i don't know, but she was acting like a completely different person. | Bilmiyorum, fakat tamamen farklı birisiymiş gibi davranıyordu. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| now she's out there with a weapon when she should be getting the help she needs. | İhtiyacı olan yardımı alması gerekirken, elinde bir silahla kaçıp gitti. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| i told you, she should've stayed at the hospital, clark. | Sana söylemiştim, hastahanede kalmalıydı, Clark. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| look, i'll go check the planet. | Ben gidip dergiyi kontrol edeceğim. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| okay, fine, fine. i'll call you if she shows up, all right ? | Peki, tamam, tamam. Ortaya çıkarsa seni arayacağım, tamam mı ? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| sorry, i was just about to knock. | Üzgünüm, bende tam kapıyı çalmak üzereydim. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| do i know you ? | Sizi tanıyor muyum ? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| i mean, we did a pass by at the hospital when they brought your cousin in. michael. | Hastahanede karşılaşmıştık, kuzenin Michael'ı getirdiklerinde. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| right, the nurse. | Haklısın, hemşire. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| orderly, actually. nurse is a whole other thing. | Aslında bakarsanız hasta bakıcı, hemşire çok farklı bir şey. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| Oh... | aaaa... | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| excuse me. i'm just trying to do a little aura cleansing. | Üzgünüm.Bende biraz tütsüyle tedavi üzerinde çalışıyordum. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| have you seen chloe ? | Chloe'yi gördün mü ? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| uh, no, i haven't. | aa, hayır, görmedim. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| i didn't know that orderlies made house calls. | Hasta bakıcıların evlere servise geldiğinden haberim yoktu. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| oh, she just seemed like a really sweet girl. | aah, gerçekten çok şirin bir kıza benziyordu. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| i want to make sure she gets help... | Başına kötü bir şeyler gelmeden önce... | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| before something bad happens. | yardım aldığından emin olmak istedim. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| well, i'll call dr. seidel if i hear from her. | Eğer onu görürsem Dr Seidel'i arayacağım. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| what are you looking at ? | Sen nereye bakıyorsun ? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| oh, nothing. | Yoo, hiçbiryere. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| my dad used to run this place back, when it was a movie theater. | Eskiden sinema salonuyken burayı babam işletirdi. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| i haven't been up here in... | Ozamandan beri... | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| god, must be going on 10 years now. | Tanrım, on yıl geçmiş olmalı. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| 10 years ? | On yıl mı ? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| looks a lot nicer. | Şuan daha güzel görünüyor. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| smells better, too. | daha da iyi kokuyor. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| miracle of the aura cleansing sage. | Tütsü tedavisi mucizesi. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| speaking of which, you know, i should probably get back to my thing. | Bunlardan bahsetmeye daldık, İşlerime geri dönmem gerekiyor. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| oh, yeah, yeah, sure. | ooo, evet, evet, tabi. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| um, if you see her, will you tell her i was asking about her ? | ıım onu görürseniz onu sorduğumu söyler misiniz, ? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| good. thanks. | İyi. teşekkürler. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| smallville police. | Burası Smallville Polis Karakolu. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| i'm sorry, i didn't know where else to go. | Üzgünüm, başka nereye giderim bilemedim . | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| of course i'll help you. please, come in. | Tabiki size yardım ederim. Lütfen içeri girin. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| i know things probably seem pretty bad right now, | Şuan her şey sana oldukça kötü görünüyor, | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| but it's gonna be all right. | fakat her şey yoluna girecek. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| i'll help you. | Sana yardım edeceğim. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| like you did with gretchen ? | Gretchen'e ettiğin gibi mi ? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| gretchen winters. | Gretchen Winters. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| you remember her, don't you ? | Onu hatırlıyorsun, değil mi ? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| you were so nice to her at first. | Başlangıçta ona çok iyi davranıyordun. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| you gave her a pretty green bracelet, and you... you held her when she cried, and | Ona çok güzel yeşil bir bileklik verdin, ve ağladığında yanında oldun, ve | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| you listened to all her problems, | bütün sorunlarını, | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| all the things that were tearing her up inside. | içinden gelen her şeyi dinledin. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| and then you told her your problems... | Ve sonra ona kendi sorunlarını anlattın... | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| and it made her sick. | ve bu onu hasta etti. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| and she tried to leave, but you wouldn't let her go, and you grabbed a knife... | Ne kadar kaçmaya çalıştıysa da, gitmesine izin vermedin, ve sen bıçağı kaptın... | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| how could you know that ? | Bunu nereden biliyorsun ? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| no one can. | Kimse bilmiyor. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| except you and gretchen. | Sen ve Gretchen haricinde. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| she didn't deserve to die like that, you son of a bitch ! | Böyle ölmeyi hakketmedi, aşşağık herif ! | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| you're very ill, miss sullivan. | Siz çok hastasınız, Bayan Sullivan. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| that's why you're talking like this. | Bu yüzden böyle konuşuyorsunuz. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| but don't worry. | Sakın korkmayın. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| it's gonna hurt just a little bit. | Bu birazcık canınızı yanacak. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| this is gonna hurt a lot. | Bu ise çok canını yakacak. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| help, | Yardım edin, | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| help me, | Yardım edin, | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| please ! is someone out there ? | Lütfen ! Orada kimse varmı ? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| chloe ? | Chloe ? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| the orderly from the hospital, he killed that girl you found in the wall. | Hastahanedeki bakıcı, duvarın içinde bulduğun kızı o öldürmüş. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| i know. it's okay. he's not gonna hurt anyone again. | Biliyorum, her şey yolunda. Bir daha kimseyi incitemeyecek. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| time for your treatment, ladies. | Tedavi zamanınız geldi, hanımlar. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| does it hurt ? | Acıyor mu ? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| do you feel like you want to do something wrong to yourself, even though you deserve it ? | Hakketmene rağmen, kendine kötü bir şeyler yapmak istiyormuşsun gibi mi hissediyorsun? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| let them go. | Bırak onları gitsin. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| them ? | Onları mı ? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| disassociated, | Asosyal, | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| removed from what's happening. | Olanlardan habersizsin. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| you really are sick. | Sen gerçekten hastasın. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| there are things that squirm just beneath the skin... | İçinde seni rahatsız eden bir şeyler var... | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| ...but i can make them stop. | ...fakat ben onları durdurabilirim. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| hey ! get the hell away from her ! | Hey ! Onu rahat bırak ! | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| i'm just trying to help before she ends up in an asylum, like her mother. | Sonu annesinin ki gibi klinik olmaması için çalışıyorum. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| your mother ? | Annesi mi ? | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| it's one of her squirmy things. | Rahatsız edici şeylerinden yalnız biri. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| she didn't even tell her doctor. | Doktoruna bile söylemedi. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| but i get inside my girls. | fakat ben kızlarımın içine girerim. | Smallville Tomb-1 | 2006 | |
| i find out things. | bazı şeyleri öğrenirim. | Smallville Tomb-1 | 2006 |