Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 18927
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Come sit next to me. | Gel ve yanıma otur. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
The second you left he... | Sen buradan ayrılınca, o... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
what? | Ne yaptı? Hiçbir şey. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
When it got dark out, they put me in there and | Hava kararınca, beni oraya götürdü ve kapıyı kilitledi. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I felt like you had abandoned me. | Beni terk ettiğin hissine kapıldım. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I've been good. | İyi gidiyordum. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I've been seeing things from a set of eyes other than my own. | Kendi inandıklarım dışında başka şeyler de görmeye başlamıştım. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I haven't thought much about the group. | Topluluk hakkında fazla düşünmedim. Bunu duymak güzel. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
But when you left I didn't know what to do. | Ama sen beni terk ettiğinde, ne yapacağımı bilemedim. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
And I started praying in there. | Ve orada dua etmeye başladım. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I started to pray, and then... | Dua etmeye başladım ve sonra... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
prayer turned to meditation and... | ...dua birden meditasyona döndü ve... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I imagined myself... | Kendimi hayal ettim. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I imagined myself stepping outside of Claire's body | Kendimi Claire'in bedeninden dışarı çıkarken hayal ettim. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
And being able to see in a way I've never seen before. | Kendimi bu şekilde daha önce hiç görmemiştim. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Something told me to walk through the bathroom door, | Bir şey bana banyonun kapısına doğru yürümemi söyledi. Ben de yaptım. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
It opened? | Açık mıydı? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I walked through the door. | Kapının içinden geçtim. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
And I was in the room. | Ve odaya gelmiştim. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I could see my parents sleeping, but I knew that even | Ailemin uyuduğunu gördüm ama biliyordum ki, uyansalar bile beni göremezlerdi. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I knew I was beyond being seen. | Görünür olmanın ötesinde olduğumu biliyordum. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I stayed there for a moment watching them, but something | Bir anlığına orada kalıp onları izledim ama bir şeyler doğru gelmiyordu. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I felt like I was being pulled back towards Claire. | Claire'e doğru geri dönüyormuş gibi hissettim. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I reached the front door and stepped through it as well, | Ön kapıya ulaştım ve onun da içinden geçtim. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
But it didn't feel the same. | Ama aynı şekilde hissettirmedi. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
It hurt. | Acıdı. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I fell to the ground on the other side. | Kapının diğer yanına düştüm. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I've moved up a level, Ansel. | Bir seviye daha atladım Ansel. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Claire is a part of me. | Claire, benim bir parçam bunu kabul ediyorum ama ben o değilim. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
She can't be alone. | Yalnız kalamaz. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
From now on, she's not to be left alone. | Şu andan itibaren yalnız kalmayacak. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Someone always has to be with her. | Birisi her zaman onun yanında olmalı. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Is something wrong? | Ters giden bir şey mi var? Evet. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I'm not sure, I just... | Emin değilim, ben sadece... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
And I need the rest of the payment. | Ayrıca, paranın geri kalanına ihtiyacım var. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
What did you just ask me? | Az önce benden ne istedin? Paraya ihtiyacım var Paul. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Not until she's Claire again. | Kızım yeniden Claire olana kadar hayır. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I hired you to fix her! | Seni onu düzeltmen için tuttum! | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I can't guarantee anything Paul. | Hiçbir garanti veremem Paul. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Isn't all up to me in this. | Bu tümüyle bana bağlı değil. Başka etmenler de var. Paramı hemen istiyorum. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I don't trust you. | Sana güvenmiyorum. Bunların hiçbirine güvenmiyorum. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Everything is fucked and I have to look out for myself. | Her şey sikilmiş durumda ve artık kendimi kollamam gerek. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Fuck yourself! | Kendini sik! | Faults-1 | 2014 | ![]() |
This is about my daughter. | Söz konusu olan kızım. Onu bana geri vereceksin. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
She needs to be home! | Onun eve dönmesi gerek! | Faults-1 | 2014 | ![]() |
You think I don't know what goes on behind that door? | Kapının arkasında ne olduğunu bilmiyorum mu sanıyorsun? Beni aptal mı zannediyorsun? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
He does that kind of thing because he loves me. | Beni sevdiği için böyle şeyler yapıyor. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
He could've killed me. | Beni öldürebilirdi. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
If he wanted to, he would have. | Eğer isteseydi, öldürürdü. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
What is... | Bu neydi böyle? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I'm tired, are you tired? | Yorgunum, sen yorulmadın mı? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
We should sleep. | Uyumalıyız. Hayır. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
But you can't. | Ama yapamazsın. Özgür iradem var. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
That's what this is for you, isn't it? | O yüzden burada değil misin? Hayır, bu eskidendi. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I have no idea what any of this is anymore. | Bundan sonra ne olacağını kestiremiyorum. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
You have free will, you have free will, you have free will, | Özgür iraden var, özgür iraden var özgür iraden var... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
but you need the money. | Senin paraya, benim de sana ihtiyacım var. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
No, no... | Hayır, hayır. Beni terk edemezsin. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I know... | Biliyorum. Siktir. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I feel like I'm close to something, but i... | Bir şeye doğru yaklaştığımı hissediyorum ama... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I think faults knows what's happening. | ...sanırım 'Hatalar' neler olduğunun farkında. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
It's like Ira's calling me home. | Sanki Ira beni eve çağırıyor. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Do you think it's going to happen? | Bunun olacağını mı düşünüyorsun? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Are you going to step outside of yourself again? | Yeniden kendini dışarı mı atacaksın? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
You believe, don't you? | Bana inanmıyor musun? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
You should sleep. | Uyusan iyi olur. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I don't think I can. | Uyuyabileceğimi sanmıyorum. Neden? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I'm not sure you'll be here when I wake up. | Uyandığımda burada olacağından emin olamıyorum. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Lick my face. | Yüzümü yala. Ne? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Lick me. | Yala beni. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
your nose... | Burnun. Kapa çeneni. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I'm going to need you to sleep now, Ansel. | Şimdi seni uyutmam gerek Ansel. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I'm in control. | Kontrol ediyorum. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
And we're back. | Ve geri döndük. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Jennifer, we were talking about the concurrence. | Jennifer, birlik hakkında konuşuyorduk. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Or your family, as, as you like to call them. | Ya da ailen hakkında, sen onlara öyle demeyi tercih ediyorsun. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I guess my question is How could anyone allow | Sanırım sorun şu olacak, sence bir insan nasıl tüm bunların... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Something like this to happen to their family? | ...kendi ailesine olmasına izin verebilir? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Do you feel any sense of responsibility? | Herhangi bir sorumluluk hissediyor musun? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I didn't think this was going to happen. | Bunun olacağını tahmin etmiyordum. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
But you could see something like this happening. | Ama böyle bir şey olacağını görebiliyordun. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I was afraid that something like this could happen, yes. | Böyle bir şey olabileceğinden korkuyordum, evet. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
When I helped you leave the group, you told me, and I | Sana, topluluktan çıkman konusunda yardımcı olduğumda, bana demiştin ki... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Quote, "he's planning something. | 'O bir şeyler planlıyor. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
People are going to die." | İnsanlar ölecek." | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I thought you left me... | Beni terk ettiğini sandım. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
what happened last night? | Dün gece ne oldu? Uyandım ve orada yoktun. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I was in my car. | Arabamdaydım. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Why was I in my car? | Neden arabamdaydım? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
My parents are gone. | Ailem gitti. Ne demek ailem gitti? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
They left me a note, they said I'd given up | Bir not bırakıp, vazgeçtiğimi söylemişler. Bu yüzden onlar da benden vazgeçmiş. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
In here, in the room with us. | Burada, bizimle birlikte odanın içinde. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
with you. | Seninle birlikte. Hayır... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Where did you get that tape? | Yanılıyorsun. O kaseti nereden aldın? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
My show. | Benim programım. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Your show? You're lying to me. | Senin programın mı? Neden bana yalan söylüyorsun? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I'm not... what the fuck is going on? | Söylemiyorum. Burada neler dönüyor? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
You made me lick you? | Bana kendini yalattın? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Ansel, you're scaring me. | Ansel, beni korkutuyorsun. Bunu nasıl yaparsın. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
open it. | Aç şunu. Kilitli. | Faults-1 | 2014 | ![]() |