Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 18922
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Uh, oh, uh, can you make it out to Claire? | Claire için imzalayabilir misiniz? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
No, I don't sign that book. | Hayır, o kitabı imzalamam. Sadece bu kitabı imzalarım. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Put that away please. | Onu kaldırın, lütfen. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Okay, we'll take one. How much? | Tamam, bir tane alalım. Ne kadar? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
10. | 10. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
And you'll want that signed? | İmza istiyor musunuz? Evet, tabii. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I'm sorry about your show. | Gösteriniz için gerçekten üzgünüm. Az önceki için mi? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Oh, no, your television show. | Hayır televizyon gösteriniz. Gerçekten önemliydi. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I don't, yeah, I don't talk it's a shame... about that. | Bunun hakkında konuşmak istemiyorum. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Claire, you said? | Claire, demiştiniz değil mi? Bizim kızımız. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
She's, um... | O aslında... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
why we're here. | ...bizim burada olma sebebimiz. Onun için bu akşam buraya geldik. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
We were wondering if we might be able to talk with you | Merak ediyoruz, acaba sizinle Claire hakkında konuşabilir miyiz? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
No. | Hayır. Çok uzun bir gündü. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I just... | Benim biraz otel odasında uykuya ihtiyacım var. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
At this hotel. | Bu otel de. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
We believe she's in a very dangerous situation. | Onun çok tehlikeli bir durumda olduğuna inanıyoruz. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Nothing has been able to get through to her. | Onu bu durumdan kurtaracak hiçbir şey yapamıyoruz. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Dr. Roth, people like you don't have ads in the | Dr.Roth, sizin gibi insanlar sarı sayfalara reklam vermezler. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
We do not know where else to turn. | Bu durumu düzeltmek için başka ne yapabiliriz bilmiyorum. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
To be perfectly honest, anything I would say | Dürüst olmam gerekirse, size söyleyeceğim her şey... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Would be a half assed version of something on a page in that | ...elinizdeki kitabın sayfalarının sadece yarım yamalak bir versiyonu olurdu. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Good luck with everything. | Her şey için kolay gelsin. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
We just want our daughter back. | Biz sadece kızımızı geri istiyoruz. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
God damn it... | Lanet olsun. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Excuse me? | Pardon? Neden bahsediyorsun? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Is this a court document? | Bu bir mahkeme celbi mi? Tutuklanıyor muyum? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
This is a matter between two my employer and | Bu sadece müvekkilim ve seninle ilgili bir mesele. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Putting it in writing simply ensures that there's no | O yazıyı herhangi bir karışıklığa mahal vermemek için koydum. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
What do you mean your "employer?" | Müvekkilim de ne demek? Senin müvekkilin kim? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
A Mr. Terry. | Bay Terry. Terry mi? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Terry has been my manager for ten years. | Terry 10 yıldır benim menajerim. Tanışıyor muyuz? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
W Why have I never met you before? | Neden seninle daha önce hiç tanışmadım? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I like to think that I handle matters that require a special | Sadece halledilmesi gereken özel mevzular olduğunda devreye girerim. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Now, I don't carry a gun. | Silah taşımıyorum. Nedenini bilmek ister misin? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Because I don't need one. | Çünkü buna ihtiyacım yok. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I've also been asked to tell you that terry's dropped you | Ayrıca Terry, senin menajerliği de bıraktığını söylememi istendi. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
That's also in the document. | Kağıtta yazıyor zaten. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Is this about the book? | Bu kitapla mı ilgili? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Everything is explained clearly and concisely on the | Her şey elindeki o kağıtta açık ve net bir şekilde yazıyor... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Now you're to be back in the city in a week. | 1 hafta içinde şehre geri dönüyorsun. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Because of your relationship, well, terry would like for you | Terry ile iyi ilişkilerin sebebiyle, parayı bulabilmen için sana bir hafta verdi. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Now this is very, very considerate of him, so it is | Bu da onun oldukça düşünceli olduğunu gösterir, bu yüzden... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Strongly advised that you be able to pay what you owe. | ...borcunu ödemeni sana şiddetle tavsiye ederim. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Can I just give him the books back? | Kitapları ona geri versem? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Good morning, Mr. Roth. | Günaydın Bay Roth. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Oh, I was just leaving. | Ben de tam ayrılıyordum. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Uh, thanks for the book again. | Kitap için tekrar teşekkürler. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Okay, that's fine. | Tamam, bu kadar yeter. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Can we buy you breakfast? | Size kahvaltı ısmarlayabilir miyiz? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Our daughter is not well. | Kızımızın durumu hiç iyi değil. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
She's someone else. | Sanki başka biri. Ayrıca sözümüzü de dinlemiyor. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
She's not around to listen to us. | Ortalıkta yok ki sözümüzü dinlesin. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
We haven't seen her for months, and we're not talking | Onu aylardır görmüyoruz ve asi tavırlarıyla ilgili konuşamıyoruz. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
She's an adult, but... | O yetişkin biri ama... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
it's like she's cut off from the world. | Sanki dünya ile bağlantısını tamamen kesti. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
What is the name of the group? | Topluluğun ismi ne? Kendilerine 'Hatalar' diyorlar. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Oh, I haven't heard of that one. | Bunu daha önce duymamıştım. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Who's the founder? | Kurucusu kim? Bilmiyoruz. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Uh, no one knows anything about them. | Onlar hakkında kimse bir şey bilmiyor. Claire'in onları nasıl bulduğunu bilmiyoruz. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Well, when's the last time you spoke with her? | Peki, onunla en son ne zaman konuştunuz? Bir hafta önce, telefonda konuştuk. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I told her that we were worried about her, | Onun hakkında endişelendiğimizi ve onu özlediğimizi söyledim. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
how'd she react to that? | Buna nasıl tepki verdi? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
She told me that she had found god. | Tanrı'yı bulduğunu söyledi. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
That she had made love to it the night before | Bir gece önce, diğerlerinin gözü önünde onunla seviştiğini söyledi. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, that does sound troubling. | Evet, ortada bir sorun var gibi görünüyor. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
We have tried everything. | Her yolu denedik. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Are you still supporting her financially? | Maddi olarak onu desteklemeye devam ediyor musunuz? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
No, we cut her off last year. | Hayır, geçen yıl kestik. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Does she have a car? | Arabası var mı? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Well, they tried to sell it, but it's in my name. | Evet, satmaya çalışmışlar ama benim üzerime kayıtlı. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
You're lucky. They usually sell off items of value | Şanslısın, genelde topluluğu finanse etmek için değerli olan her şeyi satarlar. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Uh, Claire reported it stolen. | Çalıntı ihbarını Claire yapmış. Ertesi gün arabayı caddemizin üzerinde bulduk. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Have you tried a family intervention | Aile olarak onunla konuşmayı denediniz mi? Ya da birinden yardım almayı. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
We did. | Yaptık. Şükran gününde. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
The group discourages interactions with | Bu topluluk, aile ve arkadaşlarla iletişim kurmalarını istemiyor. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Especially on what they call "days of fault sities." | Özellikle 'Hata Günleri' dedikleri zamanlarda. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Holidays. | Tatiller de onu gelmeye ikna etmiştik. Her şeyin yoluna gireceğini düşünüyorduk. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
As soon as she saw what it was, she immediately | Ne olduğunu anlayınca birden çılgına döndü. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
as weak as she was physically, emotionally... | ...fiziksel ve duygusal anlamda o kadar zayıftı ki. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I saw a strength in her I had never seen. | Sanki daha önce hiç görmediğim bir güç onu ele geçirmişti. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I don't want to lose my daughter, Mr. Roth. | Kızımı kaybetmek istemiyorum Bay Roth. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
There is... | Aslında... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
One other option you, you... | ...başka bir seçeneğiniz daha var. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Are you familiar with deprogramming? | 'Süreci tersine çevirme' diye bir şey duydunuz mu? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I Is that what you did with that man? | O adama yaptığın da bu muydu? Geçen akşamki adama? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
His sister, yes. | Onun kız kardeşine yaptım, evet. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
We would forcibly take your daughter away from the group. | Kızınızı o topluluktan zor kullanarak ayırmamız gerekiyor. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
You're talking about kidnapping my Claire? | Claire'i kaçırmaktan mı bahsediyorsun? Legal anlamda, evet. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
But it's for her own good. | Ama bu onun iyiliği için. Onu uzak bir yere götürmemiz gerek. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Someplace where she would not know where she was, but more | Nerede olduğunu bilmediği bir yer olmalı ama daha önemlisi... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I would begin the process of breaking her down. | Onun direncini kıracak süreci başlatabilirim. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Making her question the group's beliefs and their | Topluluğun inançlarını ve doğuştan gelen itirazlarını sorgulamasını sağlayabilirim. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Well, in the end, there is a 50% chance you will have your | Sürecin sonunda kızınızı geri alma olasılığınız %50. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
The chances of this working are even less than that. | Bunun işe yarama olasılığı aslında bundan bile daha az. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
This is extremely dangerous for everyone involved, | Bu durum, dahil olan herkes için çok tehlikeli. Özellikle de Claire için. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
But, if you believe in the deepest part of yourselves | Ama eğer kalbinizin derinliklerinde... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
You have to ask yourselves | ...şu soruyu kendinize sormalısınız; | Faults-1 | 2014 | ![]() |
No thank you. No. | Hayır, teşekkürler. Hayır Hayır, teşekkürler. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Alright. | Tamam. Size servis yapmak gerçekten keyifliydi. | Faults-1 | 2014 | ![]() |