Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 22049
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| You know how long I've been looking for her. | Onu ne zamandan beri aradığımı biliyordun. | Giant-1 | 2010 | |
| So why... She struggled her whole life. | Neden... Tüm hayatı boyunca sıkıntı çekti. | Giant-1 | 2010 | |
| Afraid her dark and shameful past would become a burden to you, | Karanlık ve utanç verici geçmişinin canını sıkacağını düşündüğünden... | Giant-1 | 2010 | |
| she always thought she had no right to be your mother. | ...daima sana annelik etmeye hakkı olmadığını söylerdi. | Giant-1 | 2010 | |
| She remained by your side, hoping things would go well for you. | İşlerin senin için yoluna girmesini umarak yanında kaldı. | Giant-1 | 2010 | |
| And after witnessing you succeed, she would then ask for forgiveness. | Başarıya ulaştığını gördüğünde, senden af dileyecekti. | Giant-1 | 2010 | |
| Your mother cried even more. | Annen çok fazla göz yaşı döktü. | Giant-1 | 2010 | |
| So much that you could see the scars in her heart from a mile away. | Yüreğinde açılan yaraları kilometrelerce öteden görebilir insan. | Giant-1 | 2010 | |
| Will you be able to forgive her? | Onu affedebilecek misin? | Giant-1 | 2010 | |
| Can you accept her as your mother? | Onu annen olarak kabul edebilecek misin? | Giant-1 | 2010 | |
| I will keep waiting. | Bekleyeceğim. | Giant-1 | 2010 | |
| She wants me to succeed. | Başarıya ulaşmamı istiyormuş. | Giant-1 | 2010 | |
| So it is only if I succeed on my own... | Tek başıma başarıya ulaşırsam... | Giant-1 | 2010 | |
| that she will be able to get that burden off her shoulders. | ...annem omuzlarındaki yükü kaldırıp atabilir. | Giant-1 | 2010 | |
| Pretend as if nothing happened as well. | Öğrenmemişim gibi davran. | Giant-1 | 2010 | |
| Let her do as she wishes. | Annemin dilediğini yapalım. | Giant-1 | 2010 | |
| That's what I want to do as well. | Ben de bunu istiyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| I will succeed right under her watch. | Annemin gözleri önünde başaracağım. | Giant-1 | 2010 | |
| Noh Gapsoo is gathering members for a meeting. | ...Noh Gap Soo üyeleri toplantıya çağırıyor. | Giant-1 | 2010 | |
| The reason we gathered here today, | Bugün toplanmamızın nedeni... | Giant-1 | 2010 | |
| as you well know... | ...bildiğiniz üzere... | Giant-1 | 2010 | |
| Who organized this meeting? | Bu toplantıyı kim düzenledi? | Giant-1 | 2010 | |
| The only one who was proclaimed as Baekpa's heir is me. | Baekpa'nın varisi olarak duyurulan tek kişi benim. | Giant-1 | 2010 | |
| How dare you do this without my con... The reason we gathered here today... | Ne cüretle benim iznimi almadan... Bugün toplanmamızın nedeni... | Giant-1 | 2010 | |
| is to discuss a motion to expel Director Yoo from the organization. | ...Müdür Yoo'yu organizasyondan atma talebini tartışmaktır. | Giant-1 | 2010 | |
| There are only two days left until the principal will have to be paid back. | Ana paranın ödenmesi gereken zaman iki gün sonra doluyor. | Giant-1 | 2010 | |
| So I guess you forgot a certain pledge you signed, renouncing that principal?! | Sanırım ödemeyi iptal eden bir taahhüt yazdığınızı unutmuşsunuz. | Giant-1 | 2010 | |
| Congressman Jo Pilyeon will soon join us. | Milletvekili Jo Pilyeon yakında aramıza katılacak. | Giant-1 | 2010 | |
| Our organization will never have to hang from her lips again. | Organizasyonumuzun, bu kadının ağzından çıkacak sözlere bakması gerekmeyecek. | Giant-1 | 2010 | |
| And you think I will take this lying down? | Sence ben bunun altında kalır mıyım? | Giant-1 | 2010 | |
| Starting today, | Bugünden itibaren... | Giant-1 | 2010 | |
| Director Yoo is no longer part of this organization. | ...Müdür Yoo bu organizasyonun bir parçası değildir. | Giant-1 | 2010 | |
| The principal under Director Yoo's control will be paid back by the four of us, | Müdür Yoo'nun elindeki ana para dördümüz tarafından geri ödenecektir. | Giant-1 | 2010 | |
| so should anyone wish to join her, please rise. | Kendisine katılmayı dileyen varsa, lütfen ayağa kalksın. | Giant-1 | 2010 | |
| You are free to follow her out of here. | Onunla birlikte ayrılmakta özgürsünüz. | Giant-1 | 2010 | |
| Baekpa tried his best to defeat me before his time came, | Baekpa vefatından önce beni yenebilmek için her yolu denese de... | Giant-1 | 2010 | |
| but looks like I won instead. | ...aksine ben kazandım. | Giant-1 | 2010 | |
| I recall telling him, back then. | Zamanında ona dediklerimi hatırlıyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| That once he was dead, | Öldüğü zaman... | Giant-1 | 2010 | |
| I'd get rid of every single achievement of his. | ...bütün başarılarını yok edeceğimi demiştim. | Giant-1 | 2010 | |
| It's all right. | İyiyim... | Giant-1 | 2010 | |
| I'm fine. | İyiyim... | Giant-1 | 2010 | |
| It's my fault. | Tüm suç benim. | Giant-1 | 2010 | |
| Let me take responsibility for this. | Sorumluluğunu üstlenmeliyim. | Giant-1 | 2010 | |
| Any problems within the organization are for me to worry about. | Organizasyonda çıkan tüm sorunlar için endişelenmesi gereken benim. | Giant-1 | 2010 | |
| And your role is making Baekpa's dream come true. | Senin görevin ise Baekpa'nın hayalini gerçekleştirmek. | Giant-1 | 2010 | |
| By Baekpa's dream... | Baekpa'nın hayalinden kastınız... | Giant-1 | 2010 | |
| {\a6}*"2nd financial circle" is Korean business lingo for every financial institution other than banks | ...yeni kredi kuruluşu kurmak mı? | Giant-1 | 2010 | |
| you mean creating another credit institution*? | ...yeni kredi kuruluşu kurmak mı? | Giant-1 | 2010 | |
| A lot of preparation will be needed to be granted a permit. | İzin sağlayabilmek için bir çok hazırlığa ihtiyaç duyacağız. | Giant-1 | 2010 | |
| So forget all the rest and focus all your efforts on that. | İşini gücünü bırakmalı ve tüm çabalarını o tarafa yönlendirmelisin. | Giant-1 | 2010 | |
| Yes, I will. | Peki, anladım. | Giant-1 | 2010 | |
| I will succeed and create our own credit institution at all cost. | Kendi kredi kuruluşumuzu kurabilmek için başarılı olacağım. | Giant-1 | 2010 | |
| I will keep the pledge and the IOU list. | Taahhüt ile senet listesi bende kalacak. | Giant-1 | 2010 | |
| I have no ulterior motives, so you can rest assured. | Art niyet peşinde değilim. İçiniz rahat olsun. | Giant-1 | 2010 | |
| I'm merely seeking mutual dependence. | Sadece karşılıklı bağımlılık arayışındayım. | Giant-1 | 2010 | |
| All I want is a symbiosis between politics and the financial world. | Tek istediğim, politika ile finans dünyası arasında ortak yaşam oluşturmak. | Giant-1 | 2010 | |
| Then, we'll be counting on you. | O halde, size güveniyoruz. | Giant-1 | 2010 | |
| Instead, there is something you must do for me. | Karşılığında benim için bir şey yapmalısınız. | Giant-1 | 2010 | |
| Go ahead and tell us. | Söyleyin lütfen. | Giant-1 | 2010 | |
| The political situation is quite tense these days. | Politika son günlerde oldukça kızıştı. | Giant-1 | 2010 | |
| Although I'm sure you're too concerned with your business to worry about that. | Kendi işinizle uğraşmaktan, o konuya zaman ayıramasanız da... | Giant-1 | 2010 | |
| It's a list of opposition party members. | Burada muhalefet partisindeki üyelerin isimleri yazıyor. | Giant-1 | 2010 | |
| I hear you're pros at hooking up with people, | İnsanlarla ilişki kurmada ustasınız diye duydum. | Giant-1 | 2010 | |
| so get acquainted with them. | Onlarla iletişime geçin. | Giant-1 | 2010 | |
| Let's see you in action. | Nasıl çalıştığınızı görelim. | Giant-1 | 2010 | |
| Miju should be here by now?! | Mi Ju'nun şimdiye dek gelmesi lazımdı. | Giant-1 | 2010 | |
| You shouldn't take it off already. | Hemen çıkarmasana. | Giant-1 | 2010 | |
| I haven't met her in years, | Mi Ju'yla yıllarca görüşmedik. | Giant-1 | 2010 | |
| so I don't want her to worry on our first meeting. | İlk seferden endişeye kapılmasını istemiyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| She's my one and only sister, I need to endure it. | O ilk ve tek kız kardeşim. Dayanmak zorundayım. | Giant-1 | 2010 | |
| Tell me, Chanseong. | Söyle, Chan Seong. | Giant-1 | 2010 | |
| Jo Pilyeon completely gained control of the private lending cartel. | Jo Pilyeon tefecilik kartelinin gücünü ele geçirmiş. | Giant-1 | 2010 | |
| It's not a good sign. | Hiç iyiye işaret değil. | Giant-1 | 2010 | |
| We're about to go full force against him... | Ona karşı tüm güç saldırmak zorundayız. | Giant-1 | 2010 | |
| You're going full force against him? | Tam güç mü saldıracaksın? | Giant-1 | 2010 | |
| Here's Miju. | Mi Ju geldi. | Giant-1 | 2010 | |
| Aren't you coming in? | İçeri gelmeyecek misin? | Giant-1 | 2010 | |
| Ohh... Go ahead first. | Sen önden git. | Giant-1 | 2010 | |
| Don't make me wait. | Fazla bekletme. | Giant-1 | 2010 | |
| Little Oppa. | Gang Mo oppa. | Giant-1 | 2010 | |
| It's been four years, | Aradan dört yıl geçmesine rağmen... | Giant-1 | 2010 | |
| but you two haven't changed a bit? | ...ikiniz de hiç değişmemişsiniz. | Giant-1 | 2010 | |
| Don't hug him so hard. | Fazla kucaklama. | Giant-1 | 2010 | |
| It's all right, Hyung. | Sorun değil, hyung. | Giant-1 | 2010 | |
| You looked great on that stage today. | Bugün sahnede harika görünüyordun. | Giant-1 | 2010 | |
| You were there? | İzlediniz mi? | Giant-1 | 2010 | |
| 'Course... | Elbette. | Giant-1 | 2010 | |
| We saw our Miju's concert from beginning to end? | Mi Ju'muzun konserini başından sonuna kadar izledik. | Giant-1 | 2010 | |
| I thought you hadn't come, and was so disappointed. | Gelmeyeceğinizi düşününce hayal kırıklığına uğramıştım. | Giant-1 | 2010 | |
| Hyung... Let's just go, shall we? Ohh... Sure, let's go. | Hyung... Çabuk gidelim, ha? Peki. Gidelim. | Giant-1 | 2010 | |
| Yeah... Heard Gangmo had a gift for you or something? | Evet... Gang Mo sana hediye mi hazırlamış, ne? | Giant-1 | 2010 | |
| Here... Let's get going! | Evet, evet... Çabuk gidelim! | Giant-1 | 2010 | |
| Oppa, I'm scared. Can't I open my eyes? | Oppa, korkuyorum. Gözlerimi açamaz mıyım? | Giant-1 | 2010 | |
| Nope, no way. | Hayır, açamazsın. | Giant-1 | 2010 | |
| You must not open your eyes until I tell you. | Ben aç diyene kadar açma. | Giant-1 | 2010 | |
| What could it possibly be, to have me keep my eyes closed? | Ne hediyesi aldın ki gözlerimi kapatmak zorundayım? | Giant-1 | 2010 | |
| It's nothing special. Don't expect too much. | Özel bir şey değil. Fazla umutlanma. | Giant-1 | 2010 | |
| You two are killing me! | Meraktan ölüyorum! | Giant-1 | 2010 | |
| Here... careful. | Evet... Dikkat et. | Giant-1 | 2010 |