Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 21325
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| You know him? | Tanıyor musun? Tanıyor musun? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Byun, where have you been? | Byun, nerelerdeydin? Byun, nerelerdeydin? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| I thought you left the village. | Köyü terk ettin sandım. Köyü terk ettin sandım. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| What do you mean? | Ne diyorsun yahu? Ne diyorsun yahu? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Don't you know war has broken out? | Savaş çıktığını bilmiyor musun? Savaş çıktığını bilmiyor musun? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Every man has been drafted. | Bütün erkekleri askere aldılar. Bütün erkekleri askere aldılar. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| So has your brother. | Ağabeyini de aldılar. Ağabeyini de aldılar. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| He finished his duty last year. | İyi de o askerliğini geçen sene bitirdi. İyi de o askerliğini geçen sene bitirdi. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| He went to war on behalf of you. | Senin yerine o savaşa gitti. Senin yerine o savaşa gitti. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| He asked the army to be drafted instead. | Ayrıca orduya katılmaya kendisi gönüllü oldu. Ayrıca orduya katılmaya kendisi gönüllü oldu. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Because they take one man from each household. | Çünkü her evden bir erkek istiyorlardı. Çünkü her evden bir erkek istiyorlardı. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| You're lucky to have him for your brother. | Böyle bir ağabeyin olduğu için çok şanslısın. Böyle bir ağabeyin olduğu için çok şanslısın. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Wait up! | Bekleyin! Bekleyin! | Garoojigi-1 | 2008 | |
| What a brother you have! | Ne ağabeyler var be! Ne ağabeyler var be! | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Would you like some... | Pilav yer mis... Pilav yer mis... | Garoojigi-1 | 2008 | |
| An old flower will bloom. You will be in full bloom. | Senin kuş uçacak. Hem de hiç inmeden. Senin kuş uçacak. Hem de hiç inmeden. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| What's this smell? | Bu koku da ne böyle? Bu koku da ne böyle? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| A fire? It's a wildfire! | Yangın mı? Orman yangını! Yangın mı? Orman yangını! | Garoojigi-1 | 2008 | |
| I want to pee. | Çişim geldi. Çişim geldi. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| I'm not Byun. | Byun değilim ben. Byun değilim ben. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| He put out the fire? | Yangını mı söndürdü? Yangını mı söndürdü? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| I can't believe it. He's impotent, right? | Buna inanamıyorum. O iktidarsız değil miydi? Buna inanamıyorum. O iktidarsız değil miydi? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Are you sure? It can't be him. | Emin misiniz? Bu o olamaz. Emin misiniz? Bu o olamaz. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Yeah, I heard his thing was 3 inches long. | Evet, şeyinin 10 santim olduğunu duymuştum. Evet, şeyinin 10 santim olduğunu duymuştum. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| But you haven't seen it. | Ama henüz görmedin. Ama henüz görmedin. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| I heard it was 5. | Ben de 12 santim diye duydum. Ben de 12 santim diye duydum. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| 5 inches? | 12 santim mi? 12 santim mi? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| It's only half the size of this. | Sadece bunun yarısı kadar. Sadece bunun yarısı kadar. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| He couldn't have put out the fire with it. | Bununla yangını nasıl söndürebilir ki. Bununla yangını nasıl söndürebilir ki. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| There goes the madam. | Hanımefendi gidiyor. Hanımefendi gidiyor. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Hey there! | Merhaba! Merhaba! | Garoojigi-1 | 2008 | |
| What is it now? | Yine ne var? Yine ne var? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| You saw it, didn't you? Is it 4 or 5 inches? | Sen gördün öyle değil mi? 10 santim mi yoksa 12 santim mi? Sen gördün öyle değil mi? 10 santim mi yoksa 12 santim mi? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Byun's thing? Yes | Byun'un dalgası mı? Evet. Byun'un dalgası mı? Evet. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Didn't you say it was 5? | 12 değil mi diyorsun yani? 12 değil mi diyorsun yani? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Yes, it's 5. | Evet 12 santim. Evet 12 santim. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| That's only the head. | Ama sadece kafası. Ama sadece kafası. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| No way! | Hadi be! Hadi be! | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Why's he doing that at night? | Neden bunu gece vakti yapıyor ki? Neden bunu gece vakti yapıyor ki? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Just wait. He'll shower afterwards. | Bekle. İşi bitince banyo yapacaktır. Bekle. İşi bitince banyo yapacaktır. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| They're on the ground. | E ayakları yerde. E ayakları yerde. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Both of his feet! | İki ayağı da yerde! İki ayağı da yerde! | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Feet? Feet? | Ayakları mı? Ayakları mı? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| How's that possible? | Bu nasıl mümkün olabilir ki? Bu nasıl mümkün olabilir ki? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| If it's not his feet, then... | Peki ayağıyla yapmıyorsa, neyiyle... Peki ayağıyla yapmıyorsa, neyiyle... | Garoojigi-1 | 2008 | |
| I need drinks! | İçmem lazım! | Garoojigi-1 | 2008 | |
| This, this! | Bu olsun! | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Come on, hurry! | Hadi çabuk! | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Rice cakes! Rice cakes! He's coming! | Pirinçli kek! Pirinçli kek! Geliyor! | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Rice cakes! Rice cakes! | Pirinçli kek! Pirinçli kek! | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Byun is coming? Hurry! | Byun mu geliyor? Çabuk! | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Rice cakes! | Pirinçli kek! | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Rice cakes! 1 | Pirinçli kek! 1 | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Hello, Byun. | Merhaba Byun. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| He's gone! It's over. | Gitti! Yeter. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Byun? One rice cake, please. | Byun? Bir pirinçli kek lütfen. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Where should I put it? | Nereye bırakayım? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| A little to the right. | Az sağa. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| To the left. | Biraz sola. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Here? Closer. | Buraya mı? Yaklaş. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| What the hell! Hey! | N'oluyor yahu! | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Hey! Byun!! | Hey! Byun!! | Garoojigi-1 | 2008 | |
| I got him! | Yakaladım onu! | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Taste good if you share. | Paylaşırsanız daha lezzet verir. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| I'm too lonely I can't live without men | Çok yalnızım, çok yalnızım Erkeksiz yaşayamam. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| He's still living in the past? | Hala geçmişte mi yaşıyor? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| It shouldn't be wasted. | Elindekinin kıymetini bilmiyor. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Life of a widow Only wounds from cilice | Bir dulun hayatı çileden başka birşey değil. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| No feast for us, poor widows | Zavallı dullara ziyafet yok mu. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Why doesn't let the snake out of his pants? | Neden kobrayı pantolonundan dışarı çıkartmıyor ki? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Hungry for it, Longing for it | Yanıyoruz, bitiyoruz. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| So lonely without men | Erkeksiz çok yalnızız.. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| I can't live alone I can't live without men | Çok yalnızım, çok yalnızım Erkeksiz yaşayamayız. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Knock it off. How can you girls sing? | Kesin şunu. Ağıt yakmak genç kızlara mı kalmış? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| I don't get it. Why'd he turn us down? | Anlamadım gitti. Nasıl oldu da bizi reddetti? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| It must be lack of confidence. | Kendine güvenmediğinden olsa gerek. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Sit up! | Otursana! | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Why'd you bring a baby? It's distracting. | Bebeğini niye getirdin? Dikkat dağıtıyor. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| We were seducing him in the broad daylight. | Güpegündüz onu ayartmaya çalıştık. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| We need to get him in the mood. | Havaya girmesini sağlamalıyız. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| An erotic mood! | Erotik havaya girmeli! | Garoojigi-1 | 2008 | |
| See? Erotic but not gaudy. | Anladınız mı? Erotik olmalıyız. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| I'll pave the way for you all tonight. | Bu gece hepinize zemin hazırlayacağım. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| You ladies owe me a favor. | Bana minnettar kalacaksınız. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| You broke into my place? | Zorla evime mi girdin? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Wasting my candles... | Mumlarımı harcıyorsun... | Garoojigi-1 | 2008 | |
| I got rare wine. | Harika bir şarabım var. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| I want you to taste it. | Tadına bakmanı istiyorum. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Why'd you stop coming to my bar? | Neden barıma gelmeyi bıraktın? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Low on dough? | Paran mı bitti? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| I quit drinking | İçkiyi bıraktım. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Life is no fun without liquor for a real man. | Gerçek bir adam içmeden hayattan zevk alamaz. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| I know you like to drink. | İçmeyi sevdiğini biliyorum. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Got a girl? | Sevgilin var mı? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| That's right. Drink up. | İşte böyle. İç bakalım. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| It'll make you stronger. | Bu seni daha güçlü yapar. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Playing dumb with me? | Bana aptal numarası mı yapıyorsun? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| I've seen it. | Onu gördüm. | Garoojigi-1 | 2008 | |
| Seen what? | Neyi gördün? | Garoojigi-1 | 2008 | |
| The field is so hot but... But what? | Yanıyorum burada ama.. Ama ne? | Garoojigi-1 | 2008 |