Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 21196
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Such a control would make the crisis control becomes easier. | Böyle bir kontrol, krizin yönetimini oldukça kolaylaştırır. Krizi kontrol altında tutabilmek için iyi bir yol. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Wait. | Bir dakika. Bekle. | Gamgi-1 | 2013 | |
| I didn't say about quarantine. | Karantina konusunda ben bir şey söylemedim. Ben karantinadan bahsetmedim.. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Quarantining them together is not the right thing. | İnsanları karantinaya almak, doğru değil. Onların hepsini karantina altına almak doğru bir şey değil. | Gamgi-1 | 2013 | |
| I don't approve of this. | Ben buna onay vermiyorum. Ben bunu kabul etmiyorum. | Gamgi-1 | 2013 | |
| We do not need your permission in this meeting. | Bu toplantının sizin onayınıza ihtiyacı yok. Bu toplantıda sizin izninize ihtiyacımız yok. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Why there is no mobile network here ... | Neden şebeke yok? Neden burada hiçbir telefon şebekesi yok. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Oh, wait a minute. | Bir dakika. Oh, bir dakika bekle. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Hello, I'm Kim In Hae, a member of Bundang Infection Control Center. | Merhaba, ben Kim In Hae. Bundang Enfeksiyonla Mücadele Merkezi üyesiyim. Merhaba, ben Kim In Hae, Bundang Enfeksiyon Kontrol Merkezi personeliyim. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Have you filled your name and identity card? | İsminizi ve kimlik numaranızı yazdınız mı? Personel isim kartı yada kimliğiniz var mı? | Gamgi-1 | 2013 | |
| I should have joined the medical team. | Tıbbî ekibe dâhil edilmem gerekiyordu. Benimde sağlık ekibinde olmam gerekiyordu. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Due to a slight problem, I came here. | Ama bazı aksiliklerden dolayı, buradayım. Küçük bir sebepten dolayı buraya geldim. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Can you call my boss? | Amirimi arayabilir misiniz? Patronumu arayabilir misin? | Gamgi-1 | 2013 | |
| No. 2967, look behind you. | 2967 numara, arkana bak. No. 2967, arkana bak. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Because of you Aunty, the rest is delayed. | Kuyruk oluşturuyorsun. Ajumma yüzünden mola ertelendi. | Gamgi-1 | 2013 | |
| If you need confirmation, | Eğer doğrulanmasını isterseniz, Eğer doğrulamanız gerekiyorsa, | Gamgi-1 | 2013 | |
| Phone Dr. Yang for confirmation. | ...Doktor Yang'ı arayın. Dr. Yang’a ulaşın. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Your number is 2966. | Numaran 2966. Sizin numaranız 2966. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Next. | Sıradaki. Sonraki. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Just now I was alone at home, | Daha birkaç saat önce evde tektim, Åimdi evde yalnızdım, | Gamgi-1 | 2013 | |
| Now every one can see me... | ...şimdiyse herkes beni görüyor. Åimdi beni herkes görebilir... | Gamgi-1 | 2013 | |
| That's uncle. | Amca burada. Ajussi. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Mi Reu ... | Mi Reu. Mi Reu ... | Gamgi-1 | 2013 | |
| Uncle's naked. | Amca, çıplak. Ajussi çıplak. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Move along..move along... | İlerleyin, ilerleyin. Yalnız gidin... yalnız gidin... | Gamgi-1 | 2013 | |
| Don't look. | Bakma. Bakma. | Gamgi-1 | 2013 | |
| I told you, don't look. | Bakma, diyorum. Sana söyledim, bakma . | Gamgi-1 | 2013 | |
| Hey kid, why? | Niye bakmayacakmışım? Hey çocuk, neden? | Gamgi-1 | 2013 | |
| Why did you do this? Are you mad huh? | N'apıyorsun? Neden bunu yaptın? Sen deli misin? | Gamgi-1 | 2013 | |
| Ah you're hot ... | Ah sen sıcaksın ... | Gamgi-1 | 2013 | |
| Mom will tied back your hair. | Anne saçlarını toplasın. Annen senin saçlarını bağlayacak. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Mom, let's go forward. | Anne, gidelim. Anne, ileri gidelim. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Quick ...quick... | Çabuk, çabuk. Çabuk..çabuk... | Gamgi-1 | 2013 | |
| 3899 I'm going to take a sample from your mouth, open your mouth wide. | 3899, ağzınızdan tükürük örneği alacağım, büyük açın. 3899 Åimdi ağzından bir örnek alacağım, o yüzden ağzını kocaman aç. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Put the hand bag below. | Çantanızı aşağı koyun. Çantasını aşağı koyun. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Extend your arm. | Kolunuzu uzatın. Kolunuzu uzatın. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Mom, 2966 what is that? | Anne, 2966 ne demek? Anne, 2966 ne demek? | Gamgi-1 | 2013 | |
| It's a replacement number for name. | İsmin yerine verilmiş bir numara. Bu numara beni temsil ediyor. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Mi reu 2966 | Mi Reu, 2966. Mi reu 2966 | Gamgi-1 | 2013 | |
| And mom is 2967, understands. | Annen de 2967. Anladın mı? Ve annem is 2967, anladılar. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Don't cough. | Öksürme. Öksürme. | Gamgi-1 | 2013 | |
| If you're coughing, they will not put mom and Mi Reu together. | Öksürürsen, Mi Reu ile annenin birlikte kalmasına izin vermezler. Eğer öksürürsen, seni ve beni ayrı yere koyarlar. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Please follow the instructions of the commander in the region of isolation ... | Karantina bölgesi yetkilisinin talimatlarına göre hareket edelim, lütfen. Lütfen tahliye alanı için komutanın talimatlarına uyun.. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Isolation Area After 10 Hours Tan Chuan Barrack, Non Infection Area. | 10 Saat sonra İzolasyon Alanı Tan Chuan Barrack, Enfeksiyonsuz Alanı | Gamgi-1 | 2013 | |
| Can't you see there's already too many people here. | Zaten bir sürü insan var, görmüyor musunuz? Burada zaten çok kişi var, göremezsin. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Mom, I'm hungry. | Anne, acıktım. Anne, acıktım. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Why did you let me slept on this thing? | Bunun üstünde mi uyuyacağım? Neden uyumam için bir şeye izin vermiyorsunuz? | Gamgi-1 | 2013 | |
| Mom, come on. | Anne, gel, haydi. Anne, gel. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Oh uncle. | Amca. Oh ajussi. | Gamgi-1 | 2013 | |
| I've been looking for you guys since yesterday. | Dünden beri sizi arıyorum. Dünden beri insanların içinde sizi arıyorum. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Kim Mi Reu you should not be in contact with the uncle. | Kim Mi Reu, amcaya yaklaşma. Kim Mi Reu, ajussiyle yakın temasta olmamalısın. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Why like this so suddenly. | Bu da nereden çıktı? 1 Neden aniden böyle yapıyorsun. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Did I do something wrong? | Yanlış bir şey mi yaptım? Ben yanlış birşey mi yaptım? | Gamgi-1 | 2013 | |
| Absolutely not. | Hayır, yapmadın. Kesinlikle hayır. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Did I make you angry? | Seni kızdıracak bir şey mi yaptım? Seni kızdırdım mı? | Gamgi-1 | 2013 | |
| Let me help you, It's it wrong to help you here. | Yardım etmek istiyorum, bundan yanlış olan ne? Yardım etmeme izin ver, Yardım etmem için burası yanlış yer. | Gamgi-1 | 2013 | |
| I don't want you to help us. | Yardım etmene ihtiyacımız yok. Senden, bize yardım etmeni istemiyorum.. | Gamgi-1 | 2013 | |
| You're ... | Sen... Sen... | Gamgi-1 | 2013 | |
| Forget it. | Boş ver. Unut bunu. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Because I'm worried I'm here with you two. | Ben ikiniz için endişelendiğimden, buradayım. Çünkü endişeleniyorum, ikiniz için buradayım. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Now that you have said that ... It was a bit excessive ... | Ama sen tutmuş bana... Biraz abarttın. Åimdi bunu demen Biraz fazla oldu... | Gamgi-1 | 2013 | |
| Bye uncle. | Hoşça kal, amca. Hoşçakal ajussi. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Sir, you really don't know the current conditions in Bundang. | Sizin Bundang'daki yaşam şartlarından haberiniz yok. Efendim, gerçekten Bundang'daki mevcut koşulları bilmiyorum. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Everyone here lived in a large apartment. | Buradaki herkes, büyük apartman dairelerinde yaşamaya alışıkken, Herkes burada büyük apartmanlarda yaşıyordu. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Now you tell us to live in a small tent. | ...şimdi bu küçük çadırlara mı sığacağız? Åimdi sen bize küçük bir çadırın içinde yaşa diyorsun. | Gamgi-1 | 2013 | |
| At the very least you should let us bring our own tent. | En azından kendi çadırımızı getirmemize müsaade etseydiniz. En azından bize, kendi çadırımızı getirmemize müsade etmelisin. | Gamgi-1 | 2013 | |
| You think you could organize us arbitrary? | Kafanıza göre bizi organize mi edeceksiniz? Sence, sen bizi keyfi olarak organize edebilir misin? | Gamgi-1 | 2013 | |
| How can we live here ... | Böyle nasıl yaşayalım? Biz burada nasıl yaşarız ... | Gamgi-1 | 2013 | |
| There's no water and the toilet don't work. | Ne su var, ne tuvaletler çalışıyor. Hiç su yok ve tuvalet çalışmıyor. | Gamgi-1 | 2013 | |
| We're like dogs or pigs. | Biz köpek miyiz? Biz köpek veya domuzlar gibiyiz. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Now we are ... | Şurada... Åimdi biz... | Gamgi-1 | 2013 | |
| I order you back to your tents, fucker. | Çadırına dön, başlatma şimdi. Sana kendi çadırına gitmeni söylüyorum... | Gamgi-1 | 2013 | |
| I just wanted to say, I'm done. | İtirazlarımı dile getirdim sadece. Sadece söylemek istedim, yaptım. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Why do you treat us like this. | Neden bize böyle davranıyorsunuz? Neden bizi böyle tedavi ediyorsunuz? | Gamgi-1 | 2013 | |
| Hey, from now on, no one is longer allowed to complain. | Şu andan itibaren, kimse ağzını açmıyor. Hey, şu andan itibaren, kimsenin böyle şikayet etmesine izin yok. | Gamgi-1 | 2013 | |
| There should be no more saying you are not satisfied. | Şikâyet duymak istemiyorum, anlaşıldı mı? Eğer memnun değilseniz, daha fazla konuşmayın. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Hey sir, do you think about what are you doing? | Görevli bey, bu yaptığınız da neydi? Hey, siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz? | Gamgi-1 | 2013 | |
| Don't talk like that to me. I asked you, what did he do? | Başlatma sen kimsin'ine. Adam size ne yaptı diye sordum. Benimle böyle konuşma. Sana söyledim,ne yaptı o? | Gamgi-1 | 2013 | |
| Damn, are you dead? | Gebermek istiyorsun sen. Öldün mü be adam? | Gamgi-1 | 2013 | |
| Wait a minute. | Bir dakika. Bekle bir dakika. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Everyone stop. | Herkes dursun. Herkes dursun. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Calm down. | Sakinleşin. Sessiz olun! | Gamgi-1 | 2013 | |
| Why you fucking interrupts! | Sen ne karışıyorsun lan? Neden susmuyorsun be adam! | Gamgi-1 | 2013 | |
| Troops leader. | Bölükbaşım. Komutanım. | Gamgi-1 | 2013 | |
| All the people are looking at you right now. | Tüm insanlar seni izliyor. Åimdi herkes sadece size bakıyor. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Take it. | Şunu al. Al onu. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Young, and full of anger. | Genç ve umarsız. Genç, ve enerji dolu. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Everybody knows how's the current situation. | Herkes durumun farkında. Herkes mevcut olan durumun farkında. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Yes sir. | Evet, efendim. Evet. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Return to your tents. | Çadırlarınıza dönün. Çadırına dön. | Gamgi-1 | 2013 | |
| We must not be bunched together. | Kalabalık halinde kalmamalısınız. Biz birbirimize karşı olmamalıyız. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Return to your tents. | Çadırlarınıza, lütfen. Çadırına dön, hadi. | Gamgi-1 | 2013 | |
| B17 back to your tent. | B17, çadırına dön. B17, çadırına dön. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Tent B17 ... | Çadır B17. Çadır B17... | Gamgi-1 | 2013 | |
| Mom, I don't cough anymore. | Anne, artık öksürmüyorum. Anne, artık öksürmüyorum. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Good. | Aferin sana. Güzel. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Mi Reu, It's OK That's all right. | Mi Reu, her şey yolunda. Sorun yok. Mi Reu, sorun yok, Her şey yolunda. | Gamgi-1 | 2013 | |
| After quarantining residents in Bundang area, Bundang residents faced another problem ... | Bundang yerleşimlilerin karantinasından sonra, Bunganglılar sorunlarla karşı karşıya kaldı. Bundan sakinleri karantinadan sonra, başka bir problemle karşı karşıya kaldı. | Gamgi-1 | 2013 | |
| Unilateral enforcement of isolation with no notice, | Habersiz ve zorla uygulanan izolasyon süreci... Tek taraflı uygulanan tahliyenin, hiçbir anlamı yok. | Gamgi-1 | 2013 | |
| This makes people angry, and very difficult to stabilize. | İnsanlar öfkeli bir hâldeler ve durumun kontrolü güçleşiyor. Bu insanları öfkelendiriyor ve kontrolü zorlaştırıyor. | Gamgi-1 | 2013 |