Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20967
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I don't want to do that. | İstemem, böyle iyi. İstemem, böyle iyi. | Funny People-3 | 2009 | |
| You have to let them be there for you. | Yanında olmalarına izin vermelisin. Yanında olmalarına izin vermelisin. | Funny People-3 | 2009 | |
| I tell somebody, then it's all gonna change, and you can't get it back. | Birine anlatırsan her şey değişir ve bir daha geri alamazsın. Birine anlatırsan her şey değişir ve bir daha geri alamazsın. | Funny People-3 | 2009 | |
| Everything's already changed, George, | Her şey zaten değişiyor, George. Her şey zaten değişiyor, George. | Funny People-3 | 2009 | |
| and the truth is soon you're gonna start getting very sick | Ayrıca yakında çok hasta olacağın belli... Ayrıca yakında çok hasta olacağın belli... | Funny People-3 | 2009 | |
| I don't really have any friends. | Hiç arkadaşım yok. Hiç arkadaşım yok. | Funny People-3 | 2009 | |
| but there's nobody I'm really close with. | ...ama samimi olduğum kimse yok. ...ama samimi olduğum kimse yok. | Funny People-3 | 2009 | |
| I've got showbiz friends. | Aktör arkadaşlarım var. Aktör arkadaşlarım var. | Funny People-3 | 2009 | |
| Andy Dick isn't a friend. He's just a guy you know. | Andy Dick arkadaşım değil. Sıradan biri. Andy Dick arkadaşım değil. Sıradan biri. | Funny People-3 | 2009 | |
| You're my closest friend, and I don't even like you. | En yakın arkadaşım sensin, senden bile hoşlanmıyorum. En yakın arkadaşım sensin, senden bile hoşlanmıyorum. | Funny People-3 | 2009 | |
| I can't be the only one who knows. | Tek bilen ben olamam. Böyle bir şey başıma gelmedi hiç. Tek bilen ben olamam. Böyle bir şey başıma gelmedi hiç. | Funny People-3 | 2009 | |
| All my grandparents are alive. | Dedemlerin hepsi hayatta. Dedemlerin hepsi hayatta. | Funny People-3 | 2009 | |
| I'm just trying to talk to you man to man, George. | Seninle erkek erkeğe konuşmaya çalışıyorum, George. Seninle erkek erkeğe konuşmaya çalışıyorum, George. | Funny People-3 | 2009 | |
| Stop doing what you're doing. | Kes zırlamayı. Kes zırlamayı. | Funny People-3 | 2009 | |
| Okay, I'll stop. | Tamam, kesiyorum. Tamam, kesiyorum. | Funny People-3 | 2009 | |
| You're causing a scene. You're making crazy faces now, Ira. | Olay çıkarıyorsun. Şu an salakça görünüyorsun, Ira. Olay çıkarıyorsun. Şu an salakça görünüyorsun, Ira. | Funny People-3 | 2009 | |
| You're making noises now? You look like the Incredible Hulk. | Şimdi de gürültü mü çıkarıyorsun? Yeşil Dev'e benziyorsun. Şimdi de gürültü mü çıkarıyorsun? Yeşil Dev'e benziyorsun. | Funny People-3 | 2009 | |
| Jesus, you're spitting on my shrimp, | Olacak iş değil. Karidesime tükürdün... Olacak iş değil. Karidesime tükürdün... | Funny People-3 | 2009 | |
| you asshole. I'm sorry. | ...götveren herif. Özür dilerim. ...götveren herif. Özür dilerim. | Funny People-3 | 2009 | |
| God, I'm sorry. | Tanrım, üzgünüm. Tanrım, üzgünüm. | Funny People-3 | 2009 | |
| I'm sorry, I just don't know. | Özür dilerim, elimde değil. Özür dilerim, elimde değil. | Funny People-3 | 2009 | |
| Why didn't I just get hit by a fucking foul ball? | Neden kafama bir beyzbol sopasıyla vurmadılar ki? Neden kafama bir beyzbol sopasıyla vurmadılar ki? | Funny People-3 | 2009 | |
| No. No. We didn't get to that. | Hayır. Hayır. Ona sıra gelmedi. Hayır. Hayır. Ona sıra gelmedi. | Funny People-3 | 2009 | |
| Three kids to carry on the Dick legacy. | Dick mirasını sürdürecek 3 çocuk var. Dick mirasını sürdürecek 3 çocuk var. | Funny People-3 | 2009 | |
| How the hell did you have any kids with all the penises you've blown? | Sakso çektiğin malafatlarla çocuk yapmayı nasıl becerdin? Sakso çektiğin malafatlarla çocuk yapmayı nasıl becerdin? | Funny People-3 | 2009 | |
| I mean, knowing that. Most people just go through life asleep anyways. | Bunu bilmek apayrı bir şey. Birçok insan hayatı zaten uykuda yaşıyor. Bunu bilmek apayrı bir şey. Birçok insan hayatı zaten uykuda yaşıyor. | Funny People-3 | 2009 | |
| Some of those people don't even wake up until they get, you know, | Bazıları Dr. Ölüm arayana kadar... Bazıları Dr. Ölüm arayana kadar... | Funny People-3 | 2009 | |
| "This is Dr. Death! You're going to die. " | "Ben Dr. Ölüm! Öleceksin." "Ben Dr. Ölüm! Öleceksin." | Funny People-3 | 2009 | |
| "Don't be afraid, George. | "Korkma George." "Korkma George." | Funny People-3 | 2009 | |
| "It's just Death calling. Cheer up, motherfucker!" | "Ölüm çağırıyor. Neşelensene, orospu çocuğu!" "Ölüm çağırıyor. Neşelensene, orospu çocuğu!" | Funny People-3 | 2009 | |
| I wish I wasn't so fucking angry with you right now. | Keşke şu an sana çok sinirlenmeseydim. Keşke şu an sana çok sinirlenmeseydim. | Funny People-3 | 2009 | |
| Well, I'm sorry. I'm sorry I wasn't a good brother. | Üzgünüm. İyi bir kardeş olamadığım için üzgünüm. Üzgünüm. İyi bir kardeş olamadığım için üzgünüm. | Funny People-3 | 2009 | |
| You just left us and you didn't care. | Bizi öylece terk ettin. Kafana bile takmadın. Bizi öylece terk ettin. Kafana bile takmadın. | Funny People-3 | 2009 | |
| You don't even give a... You moved to Kansas. | Bunun yanında... Kansas'a taşınmıştın. Bunun yanında... Kansas'a taşınmıştın. | Funny People-3 | 2009 | |
| I thought that's why you moved there, so you didn't get visitors. | Oraya kimse seni ziyaret etmesin diye taşındığını sanıyordum. Oraya kimse seni ziyaret etmesin diye taşındığını sanıyordum. | Funny People-3 | 2009 | |
| You're so fucking selfish. | Ne kadar bencilsin. Ne kadar bencilsin. | Funny People-3 | 2009 | |
| You've only seen my son, like, three times. | Oğlumu şu ana kadar sadece 3 kez gördün. Oğlumu şu ana kadar sadece 3 kez gördün. | Funny People-3 | 2009 | |
| He doesn't want your DVDs. | Senin DVD'lerini istemiyor. Senin DVD'lerini istemiyor. | Funny People-3 | 2009 | |
| He wants you to be a part of his life. | Onun hayatında yer almanı istiyor. Onun hayatında yer almanı istiyor. | Funny People-3 | 2009 | |
| What did we ever do to you? I'm not Dad. | Biz sana ne yaptık? Ben baban değilim. Biz sana ne yaptık? Ben baban değilim. | Funny People-3 | 2009 | |
| You're very, very nice, and I'm sorry I don't know your son. | Sen çok iyisin ve oğlunu tanımadığım için üzgünüm. Sen çok iyisin ve oğlunu tanımadığım için üzgünüm. | Funny People-3 | 2009 | |
| I'm sorry I don't know you anymore. | Artık seni tanımadığım için üzgünüm. Artık seni tanımadığım için üzgünüm. | Funny People-3 | 2009 | |
| I'm glad you don't know me. | Beni tanımadığın için memnunum. Beni tanımadığın için memnunum. | Funny People-3 | 2009 | |
| You'd be let down, believe me. | İnana bana hayal kırıklığına uğrardın. İnana bana hayal kırıklığına uğrardın. | Funny People-3 | 2009 | |
| Who's that? | Kim bu? Kim bu? | Funny People-3 | 2009 | |
| That's the girl I was gonna marry... | Evleneceğim kızdı. Evleneceğim kızdı. | Funny People-3 | 2009 | |
| So, she's 10 and she's six. | Kızın biri 10, diğeri de 6 yaşında. Kızın biri 10, diğeri de 6 yaşında. | Funny People-3 | 2009 | |
| So cute. | Çok şekerler. Çok şekerler. | Funny People-3 | 2009 | |
| Jeez, she looks like you, the little one, huh? | Şuna baksana, küçük olan sana benziyor, değil mi? Şuna baksana, küçük olan sana benziyor, değil mi? | Funny People-3 | 2009 | |
| What's the matter? Your guy doesn't have any DNA in him? | Sorun ne? Erkeğinin DNA'sı mı yok? Sorun ne? Erkeğinin DNA'sı mı yok? | Funny People-3 | 2009 | |
| That's all Laura. | İkisi de Laura'ya çekmiş. İkisi de Laura'ya çekmiş. | Funny People-3 | 2009 | |
| They fight a lot, but they're cute. | Çok kavga ederler ama çok da tatlıdırlar. Çok kavga ederler ama çok da tatlıdırlar. | Funny People-3 | 2009 | |
| You didn't have to come here. | Buraya gelmen gerekmiyordu. Buraya gelmen gerekmiyordu. | Funny People-3 | 2009 | |
| You didn't have to. I know it's stressful for you. | Gelmesen de olurdu. Senin için can sıkıcı olduğunu biliyorum. Gelmesen de olurdu. Senin için can sıkıcı olduğunu biliyorum. | Funny People-3 | 2009 | |
| I'm just... I'm just... I'm so sorry. | Çok üzgünüm. Çok üzgünüm. | Funny People-3 | 2009 | |
| I'm so sorry about everything I did. | Yaptığım her şey için çok özür dilerim. Yaptığım her şey için çok özür dilerim. | Funny People-3 | 2009 | |
| You don't have to be sorry. That was 12 years ago. | Üzülmene gerek yok. 12 yıl önceydi. Üzülmene gerek yok. 12 yıl önceydi. | Funny People-3 | 2009 | |
| It's good. Look at your life. This is great. | Şu yaşadığın hayata baksana. Harika. Şu yaşadığın hayata baksana. Harika. | Funny People-3 | 2009 | |
| Yes. It's the best life. I hate it. I hate it all. | Bu hayattan iyisi yok. Bundan nefret ediyorum. Bu hayattan iyisi yok. Bundan nefret ediyorum. | Funny People-3 | 2009 | |
| I haven't been... You don't hate it. | Daima... Nefret etmiyorsun. Daima... Nefret etmiyorsun. | Funny People-3 | 2009 | |
| I'm addicted to it, I guess. I keep doing it. | Bağımlısı oldum herhalde artık. Aynen devam ediyorum. "Tıpkı göbeğimin bana tembel olduğumu söylemesi gibi." Bağımlısı oldum herhalde artık. Aynen devam ediyorum. | Funny People-3 | 2009 | |
| Hello, Wayne. This is Ira. I'm calling to say | Merhaba, Wayne. Ben Ira. Seni aradım çünkü... Merhaba, Wayne. Ben Ira. Seni aradım çünkü... | Funny People-3 | 2009 | |
| I don't think today is a good day for you to come by and see George. | ...bugün George'u görmeye gelmek için uygun bir gün değil. ...bugün George'u görmeye gelmek için uygun bir gün değil. | Funny People-3 | 2009 | |
| Maybe tomorrow. So, I'll give you a call when I know what the schedule looks like. | Yarın olabilir. Programı öğrendiğimde seni ararım. Yarın olabilir. Programı öğrendiğimde seni ararım. | Funny People-3 | 2009 | |
| Thank you. I'll talk to you soon. | Teşekkür ederim. Sonra görüşürüz. Teşekkür ederim. Sonra görüşürüz. | Funny People-3 | 2009 | |
| I'm so happy. You did the right thing. You moved on. | Senin adına çok mutluyum. Doğru olanı yaptın. Geçmişe takılıp kalmadın. Senin adına çok mutluyum. Doğru olanı yaptın. Geçmişe takılıp kalmadın. | Funny People-3 | 2009 | |
| You got a good life. | İyi bir hayatın oldu. İyi bir hayatın oldu. | Funny People-3 | 2009 | |
| Don't do that, please? | Yapma lütfen. Yapma lütfen. | Funny People-3 | 2009 | |
| I'm sorry. I just fucking... | Çok üzgünüm. Lanet Çok üzgünüm. Lanet | Funny People-3 | 2009 | |
| You were. You were so hot. I don't know. | Öyleydin. Seksiydin. Bilmiyorum yani. Öyleydin. Seksiydin. Bilmiyorum yani. | Funny People-3 | 2009 | |
| I don't even know what the fuck I was doing. | Ne bok yediğimin farkında bile değildim. Ne bok yediğimin farkında bile değildim. | Funny People-3 | 2009 | |
| I was just a stupid idiot. I don't remember anybody else. | Öküzün tekiydim. Başka kimseyi hatırlamıyorum. Öküzün tekiydim. Başka kimseyi hatırlamıyorum. | Funny People-3 | 2009 | |
| What was wrong with you? I don't remember anybody else. | Derdin neydi? Kimseyi hatırlamıyorum. Derdin neydi? Kimseyi hatırlamıyorum. | Funny People-3 | 2009 | |
| I only remember you. I don't know. | Sadece seni hatırlıyorum. Bilmiyorum yani. Sadece seni hatırlıyorum. Bilmiyorum yani. | Funny People-3 | 2009 | |
| I don't even know who they were, who fucking ruined us. | Bizi kim mahvetti onu bile bilmiyorum. Bizi kim mahvetti onu bile bilmiyorum. | Funny People-3 | 2009 | |
| They're not in my brain, ever. It's like it didn't happen. | Aklımdan çıktı hepsi. Sanki hiç olmamış gibi. Aklımdan çıktı hepsi. Sanki hiç olmamış gibi. | Funny People-3 | 2009 | |
| And you ran away 'cause you had to. | Sen de kaçman gerektiği için kaçtın. Sen de kaçman gerektiği için kaçtın. | Funny People-3 | 2009 | |
| At the time, I just couldn't do it anymore. | O zamanlar daha fazlasını kaldıramayacak durumdaydım. O zamanlar daha fazlasını kaldıramayacak durumdaydım. | Funny People-3 | 2009 | |
| I love my husband, | Kocamı sevdiğimin... Kocamı sevdiğimin... | Funny People-3 | 2009 | |
| but it's just not the same. | ...ama şu an eskisi gibi değil artık. ...ama şu an eskisi gibi değil artık. | Funny People-3 | 2009 | |
| And I loved you so much and... | Seni çok sevdim. Seni çok sevdim. | Funny People-3 | 2009 | |
| Don't feel bad. Don't feel bad. | Sıkma canını. Sıkma canını. | Funny People-3 | 2009 | |
| I love you. I love you. I always loved you. | Seni seviyorum. Seni seviyorum. Daima sevdim. Seni seviyorum. Seni seviyorum. Daima sevdim. | Funny People-3 | 2009 | |
| He's like an Australian you. | O da senin gibi bir Avustralyalı. O da senin gibi bir Avustralyalı. | Funny People-3 | 2009 | |
| It's just that you were the one. | Bir tek sen oldun. Bir tek sen oldun. | Funny People-3 | 2009 | |
| Just you are... Were... Are the love... | Hayatımın tek aşkı... Hayatımın tek aşkı... | Funny People-3 | 2009 | |
| Love of my life. And I just love you. | ...sadece sen oldun. Ve sadece seni seviyorum. ...sadece sen oldun. Ve sadece seni seviyorum. | Funny People-3 | 2009 | |
| Yeah, the hug was a mistake, wasn't it? | Sarılmak bir hataydı, değil mi? Sarılmak bir hataydı, değil mi? | Funny People-3 | 2009 | |
| You're not sick, are you? | Hasta değilsin, değil mi? Hasta değilsin, değil mi? | Funny People-3 | 2009 | |
| You're just doing that to get me down here, huh? | Beni buraya getirtmek için yaptın. Beni buraya getirtmek için yaptın. | Funny People-3 | 2009 | |
| Always made my penis look small. | Penisimi hep küçük gösterdi. Penisimi hep küçük gösterdi. | Funny People-3 | 2009 | |
| We're into overtime now, just so you know. | Bildiğiniz gibi ekstra mesaiye geçiyoruz. Bildiğiniz gibi ekstra mesaiye geçiyoruz. | Funny People-3 | 2009 | |
| Jeez, that came quick. | Vay be, vakit çabuk geçti. Vay be, vakit çabuk geçti. | Funny People-3 | 2009 | |
| I wish that you guys were really my friends | Keşke arkadaşlarım olsaydınız. Keşke arkadaşlarım olsaydınız. | Funny People-3 | 2009 | |
| and I didn't have to pay you to jam with me. | Benimle çalmanız için size para vermek zorunda kalmazdım. Benimle çalmanız için size para vermek zorunda kalmazdım. | Funny People-3 | 2009 | |
| All right, so let's keep going then. | Pekâlâ, o halde devam edelim. Pekâlâ, o halde devam edelim. | Funny People-3 | 2009 | |
| All my little plans and schemes | Bütün küçük planlarım ve entrikalarım Bütün küçük planlarım ve entrikalarım | Funny People-3 | 2009 | |
| Lost like some forgotten dream | Unutulmuş bir rüya gibi kayboldular Unutulmuş bir rüya gibi kayboldular | Funny People-3 | 2009 | |
| The roses look terrific. | Güller harika görünüyor. Güller harika görünüyor. | Funny People-3 | 2009 | |
| Thank you. They sure look beautiful. | Teşekkür ederim. Gerçekten güzel görünüyorlar. Teşekkür ederim. Gerçekten güzel görünüyorlar. | Funny People-3 | 2009 |