Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20963
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| That's a great one. | Harika bir şaka bu. Harika bir şaka bu. | Funny People-3 | 2009 | |
| Do the old lady. | Yaşlı hanımefendi ol. Yaşlı hanımefendi ol. | Funny People-3 | 2009 | |
| I lost my card. | Kartımı kaybettim. 1 Kartımı kaybettim. 1 | Funny People-3 | 2009 | |
| Your... Your accent went in and out on you sometimes. | Aksanın çok inişli çıkışlı. Güneye gittim geldim. Aksanın çok inişli çıkışlı. Güneye gittim geldim. | Funny People-3 | 2009 | |
| American Express. I'm Danille, how may I help you? | American Express. Adım Danille. Nasıl yardımcı olabilirim? American Express. Adım Danille. Nasıl yardımcı olabilirim? | Funny People-3 | 2009 | |
| I certainly need some assistance. 1 | Sahiden yardıma ihtiyacım var. Sahiden yardıma ihtiyacım var. | Funny People-3 | 2009 | |
| I'm sorry to call you in such a frenzy, | Sizi paldır küldür aradığım için affedersiniz... Sizi paldır küldür aradığım için affedersiniz... | Funny People-3 | 2009 | |
| but I'm very shook up. I got my American Express card stolen. | ...ama şoklardayım ayol. American Express kartım çalındı. ...ama şoklardayım ayol. American Express kartım çalındı. | Funny People-3 | 2009 | |
| Okay, can I have your last name, please? | Peki efendim. Soyadınızı rica etsem? Peki efendim. Soyadınızı rica etsem? | Funny People-3 | 2009 | |
| Yes. | Olur. Olur. | Funny People-3 | 2009 | |
| What's your last name? | Soyadınız nedir? Soyadınız nedir? | Funny People-3 | 2009 | |
| What's your last name, please? | Soyadınız nedir? Soyadınız nedir? | Funny People-3 | 2009 | |
| Jerry's Famous Deli. This is Cindy. May I help you? | Jerry'nin Yeri. Ben Cindy. Nasıl yardımcı olabilirim? Jerry'nin Yeri. Ben Cindy. Nasıl yardımcı olabilirim? | Funny People-3 | 2009 | |
| Hi. I have no legs. May I speak to the manager? | Alo. Bacaklarım yok benim. Müdürünüzle görüşebilir miyim? Alo. Bacaklarım yok benim. Müdürünüzle görüşebilir miyim? | Funny People-3 | 2009 | |
| Now, if I get a bill and it's something, like, for... | Diyelim hesap geldi ve şey mesela... Diyelim hesap geldi ve şey mesela... | Funny People-3 | 2009 | |
| But two times in a row I eat the damn roast beef and I'm... | Ama o biftekten üst üste iki tane yediğimde... Ama o biftekten üst üste iki tane yediğimde... | Funny People-3 | 2009 | |
| I can't stop going to the bathroom! | ...tuvalete gitmeden duramıyorum! ...tuvalete gitmeden duramıyorum! | Funny People-3 | 2009 | |
| Well, I'm sorry, but there's nothing I can do for you. | Kusura bakmayın, ama elimizden bir şey gelmez. Kusura bakmayın, ama elimizden bir şey gelmez. | Funny People-3 | 2009 | |
| Ma? | Anne? Anne? | Funny People-3 | 2009 | |
| And my son thinks I'm crazy. | Oğlum da delirdiğimi düşünüyor. Oğlum da delirdiğimi düşünüyor. | Funny People-3 | 2009 | |
| It's Jerry's. And don't tell me not to call them. | Jerry'nin Yeri'ni. Sakın ola arama deme bana. Jerry'nin Yeri'ni. Sakın ola arama deme bana. | Funny People-3 | 2009 | |
| Don't talk to me that way! | Benimle öyle konuşma. Kapa şu telefonu lan! Benimle öyle konuşma. Kapa şu telefonu lan! | Funny People-3 | 2009 | |
| Same thing as the last time. | Geçen seferkinin aynısı. Geçen seferkinin aynısı. | Funny People-3 | 2009 | |
| Did she... What'd she call you about? | Sizi ne için aradı? Biftek diye mi? Aynen. Sizi ne için aradı? Biftek diye mi? Aynen. | Funny People-3 | 2009 | |
| All right, she just puked in the kitchen. | Şu an mutfağa kustu. Şu an mutfağa kustu. | Funny People-3 | 2009 | |
| That's all right. I suggested that she doesn't eat roast beef | Ne diyeyim? Midesi kaldırmıyorsa biftek yemesin diyeceğim. Ne diyeyim? Midesi kaldırmıyorsa biftek yemesin diyeceğim. | Funny People-3 | 2009 | |
| I... I appreciate your suggestions, but I love roast beef. | Tavsiyenize minnettarım, ama bifteğe bayılıyorum. Tavsiyenize minnettarım, ama bifteğe bayılıyorum. | Funny People-3 | 2009 | |
| It's delicious! | Çok lezzetli. Çok lezzetli. | Funny People-3 | 2009 | |
| Go clean up the mess! | Git de kusmuğunu temizle. Git de kusmuğunu temizle. | Funny People-3 | 2009 | |
| I can't. Get off of me! | Yapamam. Düş yakamdan! Yapamam. Düş yakamdan! | Funny People-3 | 2009 | |
| Hi, Mr. Simmons. | Merhaba, Bay Simmons. Merhaba, Bay Simmons. | Funny People-3 | 2009 | |
| Yeah, yeah. You got it ready? All right, hit me, baby, all right. | Elbette. Hazır mısın? Çek bakalım canımın içi. Elbette. Hazır mısın? Çek bakalım canımın içi. | Funny People-3 | 2009 | |
| Get a little tittie in there. Come on. | Pek de hoş memişleri varmış. Pek de hoş memişleri varmış. | Funny People-3 | 2009 | |
| How are you? You're really funny. | Nasılsın? Çok komiksin. Nasılsın? Çok komiksin. | Funny People-3 | 2009 | |
| Thank you. You're funnier. | Teşekkür ederim. Sen daha komiksin. Teşekkür ederim. Sen daha komiksin. | Funny People-3 | 2009 | |
| Gentlemen. Gentlemen. Hey, what's up? | Beyler, n'aber? Beyler, n'aber? | Funny People-3 | 2009 | |
| Hey. How are you? | Selam. Nasılsın? Selam. Nasılsın? | Funny People-3 | 2009 | |
| and it's not what we hoped for. | ...ve hiç de ümit ettiğimiz gibi değil. ...ve hiç de ümit ettiğimiz gibi değil. | Funny People-3 | 2009 | |
| And very low hemoglobin, seven grams per deciliter. | Ayrıca hemoglobin seviyen de çok düşük. Desilitre başına yedi gram. Ayrıca hemoglobin seviyen de çok düşük. Desilitre başına yedi gram. | Funny People-3 | 2009 | |
| I don't understand what you're saying right now. | Söylediklerinden hiçbir şey anlamıyorum. Söylediklerinden hiçbir şey anlamıyorum. | Funny People-3 | 2009 | |
| You have a very serious disease. It's called AML. | AML denen çok ciddi bir hastalığın var. AML denen çok ciddi bir hastalığın var. | Funny People-3 | 2009 | |
| It's a form of leukemia and I can't predict how this will play out, | Löseminin bir çeşidi. Nasıl ilerleyeceğini söyleyemem... Löseminin bir çeşidi. Nasıl ilerleyeceğini söyleyemem... | Funny People-3 | 2009 | |
| That's George Simmons, right here. | Şu George Simmons ya. Şu George Simmons ya. | Funny People-3 | 2009 | |
| Hey, man! How, how you doing, man? I'm a big fan of yours. | Selam abi! Nasılsın be abi ya? Senin hayranınım. Selam abi! Nasılsın be abi ya? Senin hayranınım. | Funny People-3 | 2009 | |
| I'm sorry to say we're past the point where traditional structures | Korkarım kemoterapi ve radyoterapi gibi bilinen yöntemlerin... Korkarım kemoterapi ve radyoterapi gibi bilinen yöntemlerin... | Funny People-3 | 2009 | |
| like chemotherapy and radiation would be effective at all. | ...işe yarayacağı noktayı geçmiş durumdayız. ...işe yarayacağı noktayı geçmiş durumdayız. | Funny People-3 | 2009 | |
| And I think it's best for us to pursue an experimental course. | Bence deneysel bir yöntem izlememiz en doğrusu olacaktır. Bence deneysel bir yöntem izlememiz en doğrusu olacaktır. | Funny People-3 | 2009 | |
| Here you go, ma'am. Your tamales. | Buyurun, hanımefendi. Dolmanız. Otto'nun Yeri'ni tercih ettiğiniz için teşekkürler. Buyurun, hanımefendi. Dolmanız. Otto'nun Yeri'ni tercih ettiğiniz için teşekkürler. | Funny People-3 | 2009 | |
| You should come watch me. | Gelip seyretsene. Gelip seyretsene. | Funny People-3 | 2009 | |
| Don't let him suck you in. He's not funny. | Seni kafalamasına izin verme. Adam hiç komik değil. Seni kafalamasına izin verme. Adam hiç komik değil. | Funny People-3 | 2009 | |
| Nah, he's right, man. No way, man. That shit was painful. | Haklı. Olmaz be abi. Çok üzücüydü ya. Haklı. Olmaz be abi. Çok üzücüydü ya. | Funny People-3 | 2009 | |
| That was a long time ago. That was months ago. | Uzun zaman oldu ama. Aylar önceydi o. Uzun zaman oldu ama. Aylar önceydi o. | Funny People-3 | 2009 | |
| I've gotten a lot funnier since then. | Artık çok daha komiğim. Artık çok daha komiğim. | Funny People-3 | 2009 | |
| I couldn't get no pussy that night, man. | O gece kuku yüzü göremedim be abi. O gece kuku yüzü göremedim be abi. | Funny People-3 | 2009 | |
| Don't blame me for your pussy issues. | Kukusal sorunların nedeniyle beni suçlama sakın. Kukusal sorunların nedeniyle beni suçlama sakın. | Funny People-3 | 2009 | |
| That's just how it starts. You don't get paid in the beginning. | Bu işler böyle başlar. Başta para almazsın. Bu işler böyle başlar. Başta para almazsın. | Funny People-3 | 2009 | |
| My nigger, how the fuck you in show business 1 | Abicim, gösterecek bir haltın yokken nasıl gösteri dünyasında olabilirsin ki? Abicim, gösterecek bir haltın yokken nasıl gösteri dünyasında olabilirsin ki? | Funny People-3 | 2009 | |
| I'm supposed to be writing jokes. | Skeçler yazmak için yaratıldım ben. 1 Skeçler yazmak için yaratıldım ben. 1 | Funny People-3 | 2009 | |
| I'm supposed to be doing comedy. | Komedi yapmak için yaratıldım. Komedi yapmak için yaratıldım. | Funny People-3 | 2009 | |
| I'm not supposed to be making macaroni salad. | Makarna salatası yapmak için yaratılmadım ben. Makarna salatası yapmak için yaratılmadım ben. | Funny People-3 | 2009 | |
| I hate it, man. It's depressing. Otto's sucks! | Tiksiniyorum be abi. Hayatım kararıyor. Otto'nun yeri iğrenç bir yer. Tiksiniyorum be abi. Hayatım kararıyor. Otto'nun yeri iğrenç bir yer. | Funny People-3 | 2009 | |
| You don't know about no motherfucking hard time, man. | Senin tuzun kuru da ondan be abi. Senin tuzun kuru da ondan be abi. | Funny People-3 | 2009 | |
| I'm a ex convict, man. Otto's the only place that would hire me. | Eski hükümlüyüm ben abi. Çalışabileceğim tek yer Otto'nun yeri. Eski hükümlüyüm ben abi. Çalışabileceğim tek yer Otto'nun yeri. | Funny People-3 | 2009 | |
| You too good for Otto's now? | Otto'nun yeri sana layık değil mi yani? Layık olmakla ilgisi yok. Otto'nun yeri sana layık değil mi yani? Layık olmakla ilgisi yok. | Funny People-3 | 2009 | |
| I just don't... It's not for me, you know, I'm sorry. | Bana uygun değil işte. Şu köprüyü gördün mü? Bana uygun değil işte. Şu köprüyü gördün mü? | Funny People-3 | 2009 | |
| On the house, man! Otto, man! Otto's my lotto. | Beş kuruş ödemedim. Otto ödedi. Otto benim için piyango. Beş kuruş ödemedim. Otto ödedi. Otto benim için piyango. | Funny People-3 | 2009 | |
| Come on, man, look. I can't work here anymore, all right? | Yapma be abi. Artık burada çalışamam ben. Yapma be abi. Artık burada çalışamam ben. | Funny People-3 | 2009 | |
| What, you gonna be on TV or some shit like that? | Ne yani, televizyona falan mı çıkacaksın? Ne yani, televizyona falan mı çıkacaksın? | Funny People-3 | 2009 | |
| No, I'm gonna be like Seinfeld. | Hayır, Seinfeld gibi olacağım. Siktir git be abi. Hayır, Seinfeld gibi olacağım. Siktir git be abi. | Funny People-3 | 2009 | |
| You ain't gonna be like Seinfeld. | Seinfeld gibi olman mümkün değil. Seinfeld gibi olman mümkün değil. | Funny People-3 | 2009 | |
| Seinfeld's my motherfucking man! | Seinfeld piçin teki. Seinfeld piçin teki. | Funny People-3 | 2009 | |
| Kramer gets a pass from me 'cause Kramer's my nigger. | Kramer benden geçer not alır, çünkü benim adamım o. Kramer benden geçer not alır, çünkü benim adamım o. | Funny People-3 | 2009 | |
| Look, as a friend, man, let me tell you something. | Arkadaşın olarak sana bir şey söyleyeyim. Arkadaşın olarak sana bir şey söyleyeyim. | Funny People-3 | 2009 | |
| You're not funny. I think I'm funny. | Hiç matrak değilsin. Bence matrağım. Hiç matrak değilsin. Bence matrağım. | Funny People-3 | 2009 | |
| I got new jokes, man, and they're good. | Yeni esprilerim var abi. Hepsi de güzel. Yeni esprilerim var abi. Hepsi de güzel. | Funny People-3 | 2009 | |
| Okay, I got one like, | Mesela şu: Mesela şu: | Funny People-3 | 2009 | |
| I'm really good at Guitar Hero, you know, on PlayStation, | PlayStation oyunu Guitar Hero'da çok başarılıyım. PlayStation oyunu Guitar Hero'da çok başarılıyım. | Funny People-3 | 2009 | |
| and I was so good at it, I thought, like, "Maybe I should get a guitar. " | O kadar ki gitara başlasam iyi olur diye düşündüm. O kadar ki gitara başlasam iyi olur diye düşündüm. | Funny People-3 | 2009 | |
| Then I thought like, "I'm really good at Grand Theft Auto, | Sonra dedim ki "Grand Theft Auto"da da çok iyiyim. Sonra dedim ki "Grand Theft Auto"da da çok iyiyim. | Funny People-3 | 2009 | |
| "maybe I should start beating up hookers. " | Belki de orospuları pataklamaya başlamalıyım. Belki de orospuları pataklamaya başlamalıyım. | Funny People-3 | 2009 | |
| I thought you'd like that. | Beğeneceğini biliyordum. Beğeneceğini biliyordum. | Funny People-3 | 2009 | |
| But, yo, I ain't got no dough, man. | Ama cep delik be abi. Ama cep delik be abi. | Funny People-3 | 2009 | |
| I'll pay your cover charge. | Giriş paranı öderim. Giriş paranı öderim. | Funny People-3 | 2009 | |
| That's the night I take my wife out also, | Hatunu dışarı çıkarma gecem. Yani onunkini de ödemelisin. Hatunu dışarı çıkarma gecem. Yani onunkini de ödemelisin. | Funny People-3 | 2009 | |
| Okay, I'll do it. Okay. If you come and laugh. Laugh loud. | Olur. Gelir de gülerseniz yüksek sesle gülün. Olur. Gelir de gülerseniz yüksek sesle gülün. | Funny People-3 | 2009 | |
| I'll see you Saturday then. | Cumartesi görüşürüz. Cumartesi görüşürüz. | Funny People-3 | 2009 | |
| Craig, listen to me. I'm doing the best I can, okay? | Craig, dinlesene. Elimden geleni yapıyorum. Craig, dinlesene. Elimden geleni yapıyorum. | Funny People-3 | 2009 | |
| I wiped your ass our entire childhood. Now it's your turn, buddy! | Çocukluğun boyunca kıçını temizledim. Şimdi sıra sende kanka. Çocukluğun boyunca kıçını temizledim. Şimdi sıra sende kanka. | Funny People-3 | 2009 | |
| Well, you're the one that asked the wizard to make you young again. | Büyücüye seni gençleştirmesini isteyen sendin. Büyücüye seni gençleştirmesini isteyen sendin. | Funny People-3 | 2009 | |
| I didn't mean this young! | Bu kadar genç demedim ki! Bu kadar genç demedim ki! | Funny People-3 | 2009 | |
| Last time I had a suit on, at my bar mitzvah. | Takım elbiseyi en son 13 yaş törenimde giymiştim. Takım elbiseyi en son 13 yaş törenimde giymiştim. | Funny People-3 | 2009 | |
| And now I got the same suit. It's the same suit. | Yine aynı takım elbiseyi giyiyorum. Yine aynı takım elbiseyi giyiyorum. | Funny People-3 | 2009 | |
| I think it looks good. The bar mitzvah was a good day in my life. | Bence güzel bir takım. 13 yaş törenim hayatımın güzel bir günüydü. Bence güzel bir takım. 13 yaş törenim hayatımın güzel bir günüydü. | Funny People-3 | 2009 | |
| I made more money that day than I think I'll ever make again. | Sonrasında kazanamayacağım kadar çok para kazandım. Sonrasında kazanamayacağım kadar çok para kazandım. | Funny People-3 | 2009 | |
| You know, it's really sad. To peak at 13 is a weird feeling. | Üzücü aslında. 13 yaşında zirve yapmak tuhaf bir his. Üzücü aslında. 13 yaşında zirve yapmak tuhaf bir his. | Funny People-3 | 2009 | |
| Both those girls just go, "That's the guy from MTV.' ' | Geçen iki kız "MTV'deki çocuk bu" dedi. Geçen iki kız "MTV'deki çocuk bu" dedi. | Funny People-3 | 2009 | |
| "That's the guy. " It's the second time it happened. | ..."O çocuk bu" dedi. İkidir böyle oluyor. ..."O çocuk bu" dedi. İkidir böyle oluyor. | Funny People-3 | 2009 | |
| I got off a... I got off, I got off the bus, and... | Otobüsten indim... Otobüsten indim... | Funny People-3 | 2009 | |
| I mean, the train. I'm walking out... | ...yani metrodan. Yürüyordum... ...yani metrodan. Yürüyordum... | Funny People-3 | 2009 | |
| Me and Ann traded shifts. My family's in from Green Bay. | Ann ile vardiyaları değiştik. Annemle babam Green Bay'den geldi. Ann ile vardiyaları değiştik. Annemle babam Green Bay'den geldi. | Funny People-3 | 2009 |