Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20737
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I know we haven't finished talking about it, but it just slipped out. | Bu konu hakkında bir karara varmadığımızı biliyorum, ama işte birden ağzımdan kaçı verdi. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Say something, please. It's best I check on that car. | Bir şey söyle, lütfen. En iyisi gidip şu arabaya bir bakayım. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Two to three days, judging by the snow. Has anyone been reported missing? | Üzerindeki kara bakılırsa, iki ya da üç gündür burada. Herhangi bir kayıp ihbarı yapıldı mı? | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| No, there aren't any cabins around here. | Hayır, etrafta bir kulübe falan yok. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| At least you have the license number. Bye. | En azından elimizde plakası var, hoşça kal. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| I wrote to him yesterday. | Ona dün mesaj bıraktım. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| His mother called and asked if he could stay the night. | Eğer bu gece kalacaksa annesini arayıp bildirmeliyiz. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| How is it? It itches. | Kolun nasıl? Kaşınıyor. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Itches? That's good. That means it's healing. | Kaşınıyor mu? Güzel. Bu iyileşiyor demektir. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Trouble with Ole? | Ole ile sorun mu var? | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| You know, Ole. He thrives in an igloo in the mountains. | Ole'yi tanırsın. Dağda bir Eskimo kulübesinde büyüdü. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| I'm more for two rooms and a kitchen in the city. | Şehirde 1 mutfak ve 2 odalı bir dairem var. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| There's snow and trees in Oslo, too. | Oslo'da da kar ve ağaçlar vardır. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Have you tried to tell him that? | Bunu ona söylemeye çalıştın mı? | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| It's Ole. | Bu Ole. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| I don't see any external injuries, but there's a lot of blood. | Dıştan herhangi bir yaralanma görmüyorum, fakat çok fazla kan var. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| It's not mine. | O benim değil. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| You say that you and four friends were on a snowboarding trip? | Sen ve dört arkadaşının ‘snowboard’ gezisine mi çıktığınızı söylüyorsun? | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| A broken leg. | Kırık bir bacak. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| So you broke into an abandoned hotel to find shelter. | Yani sığınacak bir yer bulmak için terk edilmiş bir otele girdiniz. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| And at the hotel your friends were killed. | Bu otelde arkadaşların öldürüldü. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| And he that did it was a kind of ... | Ve tüm bunları bodrumda... | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| ... abominable snowman who lived in the basement. | ...yaşayan bir 'yeti' yaptı. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| And now he and your friends are at the bottom of a deep crevasse. | Ve şimdi o ve arkadaşların derin bir çatlağın dibindeler. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Why did you bring this? | Neden bunu getirdin? | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| In case he came back, I thought. | Geri dönme ihtimaline karşı diye düşünmüştüm. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Is she sane? It's a bit early to say. | Onun aklı başında mı? Bunu söylemek için biraz erken. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| We'll go up and check, in any case. | Her ihtimale karşı gidip bir kontrol edelim. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Kim, get the snowmobile and climbing equipment. Arne, get the snowcat. | Kim, kar mobili ve tırmanma teçhizatlarını al. Arne, sen de kar aracını al. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Sverre, stay here and keep watch. Keep watch? | Sverre, burada kal ve kıza göz kulak ol. Göz kulak mı olayım? | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Keep an eye on her until we know what this is all about. | Biz olan biteni anlayana kadar ondan gözlerini ayırma. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Ole, will you help? | Ole, yardım edecek misin? | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Sure. Good. | Tabii ki. Güzel. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| See you at the garage. | Garajda görüşürüz. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| That's ok. I'll heat it up in the microwave. | Sorun değil. Mikrodalga ile ısıtırım. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Ragnhild, will you record "Around Norway" for me? | Ragnhild, benim için "Norveç çevresi"ni kayıt eder misin? | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Is it true, you think? | Sence bu gerçek mi? | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| We'll soon find out. | Yakında öğreniriz. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Could you have a chat with her? She needs someone to talk to. | Onunla konuşabilir misin? Biriyle konuşmaya ihtiyacı var. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Shouldn't we call someone? I called, and they're coming tomorrow. | Sence de birilerini aramamalı mıyız? Aradım, yarın gelecekler. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Until then, I think you're the best option, Camilla. | O zamana kadar, bence en iyi seçenek sensin, Camilla. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Sorry. I just thought I'd take your temperature. | Üzgünüm. Sadece ateşini ölçecektim. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| It's getting better. | Gittikçe düşüyor. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| I brought you some soup. | Sana biraz çorba getirdim. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| I know how hospital food tastes. | Hastane yemeklerinin tadının nasıl olduğunu bilirim. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Please let us know if ... Yes. | Lütfen bize söyleyin, eğer... Evet. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Well ... | Evet... | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| I couldn't find the toilet. Let me help you. | Tuvaleti bulamadım. Size yardım edeyim. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| How much more time do you need? | Daha ne kadar zamana ihtiyacın var? | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| The wind's starting to blow. | Rüzgâr sert esmeye başladı. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| I'm done now. | İşim şimdi bitti. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Are you very sick? | Çok mu hastasın? | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Neither am I. I just have to wait for Mom to come and get me. | Ben de. Sadece annemin gelip beni almasını bekliyorum. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Did you break your arm? Yep. | Kolunu mu kırdın? Evet. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Did it hurt a lot? Yes, but I didn't cry. | Çok ağrıdı mı? Evet, ama ağlamadım. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Want to try my cool fighting game? No, thanks ... | Harika savaş oyunumu denemek ister misin? Hayır, teşekkürler... | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| I'm a little tired right now. | Şu an da biraz yorgunum. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Hey...? What's your name? | Hey...? Adın ne? | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| I'm Jannicke. Maybe we can play a little tomorrow, if you want to. | Ben de Jannicke. Eğer sen de istersen belki yarın biraz oynayabiliriz. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| That was the last. Let's pack up and go back. | Bu da sonuncusuydu. Hadi toparlanıp geri dönelim. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| You and Johan stay here. We have to seal off this area. 1 | Sen ve Johan burada kalın. Bu bölgeyi kapatmak zorundayız. 1 | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| That's what the crime lab people would want, you know? | Kriminal laboratuarı görevlileri bunu isteyebilir, anlıyor musunuz? | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| And when you're done with that, check out the hotel. I'm sorry. | Ve burada işiniz bittiğinde gidip oteli kontrol edin. Üzgünüm. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Criminal police, this is security. This is Einar Stølen, the sheriff. | Kriminal polis, burası güvenlik. Merhaba, ben şerif Einar Stølen. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| We need some help. We've found five bodies in a deep crevasse. Suspected murder. | Yardıma ihtiyacımız var. Derin bir çatlakta 5 ceset bulduk. Cinayetten şüpheleniyoruz. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Did you track the culprit? Yes. He's as dead as the others. | Zanlının izini buldunuz mu? Evet. Diğerleri gibi o da ölmüş. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| It's a bit too late now, but we can be there tomorrow morning. | Şu an çok geç oldu ancak yarın sabah oraya gelebiliriz. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Until then, you're on your own. | O zamana kadar tek başınasınız. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| I can probably handle five bodies. | Muhtemelen 5 cesetle baş edebilirim. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Is that a black eye he has? | Onun gözünde siyahlık mı var? | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| It looks more like a birthmark, I think. | Sanırım bu daha çok bir doğum lekesi gibi görünüyor. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| What's happening? Should I continue looking after her, Einar? Einar? | Neler oluyor? Onu izlemeye devam etmeli miyim, Einar? Einar? | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Someone ought to tell her that we found her friends. | Birisi ona arkadaşlarını bulduğumuzu söylemeli. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Here. Put the clothes and jewelry in these bags, | Al işte. Giysileri ve mücevheratı bu torbanın içine korsun... | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| and then remember to mark them properly, Audhild. | ...ve sonra da uygun bir şekilde etiketlemeyi unutma, Audhild. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| I should do it by myself? I'll be right back. | Bunu tek başıma mı yapacağım? Hemen dönerim. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Missing Persons Unsolved Cases | Kayıp Kişiler Çözülmemiş Davalar | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| "No trace of lost boy" | Kayıp çocuktan bir iz yok. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Sorry. Am I disturbing you? No, not at all. | Affedersin. Rahatsız mı ediyorum? Hayır, önemli değil. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Oh, damn...! | Kahretsin...! | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| It's not exactly the average Norwegian Easter tourist. | Tam olarak normal bir Norveç paskalya turisti değil. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Looks more like a Dane who took the "Rule of 5" literally. | Daha ziyade, kelimenin tam anlamıyla 5 numaralı kurala uyan bir Danimarkalıya benziyor. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Yes. "Be prepared against bad weather even on short trips." | Evet. "Kısa gezilerde bile en kötü hava şartlarına karşı hazır ol" | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| You know the rules. Do you like mountain climbing? | Kuralları biliyorsun. Tırmanmayı sever misin? | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| No, but an idiot tried to convince me | Hayır, ama bir aptal beni ikna etmeye çalışmıştı... | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| that number four was: "Stay with experienced mountaineers." | ...4 numaralı kural der ki: " deneyimli dağcılarla kal " | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Did you want something specific? | Özel bir şey mi istiyorsunuz? | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| No, I'm just out to reconnoiter ... | Hayır, sadece etrafta inceleme yapıyorum. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Not reconnoiter. I'm just checking that everything's in order. | Bir inceleme de değil. Sadece her şeyin yolunda olduğunu kontrol ediyorum. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Maybe I'll see you later. Bye. | Belki sonra görüşürüz. Hoşça kal. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| "Your friends are down in the morgue." How am I supposed to say that? | "Arkadaşların bodrumdaki morgdalar" Bunu nasıl söyleyeceğim? | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| It'll work out. You're good with people. | Bu işi halledeceksin. Senin insanlarla aran iyidir. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| No. Why do you say that? I'm not even good with you. | Hayır. Bunu neden ben söylüyor muşum? Daha seninle bile aram iyi değil. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Come here, Camilla. | Buraya gel, Camilla. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| I thought you were sleeping. No. | Uyuduğunu sanıyordum. Hayır. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| They've come down from the mountains. They brought your friends. | Dağdan döndüler. Arkadaşlarını getirdiler. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Would you like to see them? | Onları görmek ister misin? | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Would people stop doing that? Excuse me. | İnsanlar bunu yapmaya bir son verecekler mi? Affedersin. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| Did you come to help? I brought someone with me. | Yardım için mi geldin? Yanımda birini getirdim. | Fritt vilt ii-1 | 2008 | |
| He's ice cold. | Buz gibi soğuk. | Fritt vilt ii-1 | 2008 |