Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20509
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Yeah, good question. They were meant to be here about... | Güzel soru. Yaklaşık şu saatte... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Martin, you do know that's butter you're eating? | Martin, tereyağ yediğinin farkında mısın? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
What? | Ne? Tereyağ yiyorsun! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Oh, I thought it was cheese. | Peynir sanmıştım bunu. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Oh, and put a top on. Mr Morris won't want to see your hairy udders. | Üstüne de bir şeyler giy. Bay Morris, kıllı memelerini görmek istemez. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Well he sees Grandma's. | Büyükanneminkini görüyor ama. Aferin sana! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
God, grandma with a man. Urgh! | Ulu Tanrım, büyükannem adamın tekiyle, of! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, urgh! | Aynen, of ki ne of! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
What do you mean, 'urgh'? | "Of" da ne demek? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, what's wrong with your Grandma going with men? | Aynen, büyükanneniz bir adamla çıkmışsa ne olmuş? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Oh, lovely way of putting it! | Şunu da bıraksan artık! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Well, she obviously went with a man to form you. | Belli ki sana uyumlu olsun diye bir adamla çıkmış. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Nice image. | Güzel bir bakış açısı. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Thank you, Martin! No, thank you all very much. | Sağ ol yani, Martin. Hayır, hepinize teşekkürler. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Tastes like cheese. | Tadı da peynire benziyor. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Sorry, Mum. | Özür dileriz anne. Evet. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
It's all right, it's just since Grandad died, | Sorun değil de işte büyükbabanız öldüğünden beri... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
I've never seen my mum with another man. | ...annemi hiç başka bir adamla görmemiştim. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
I'm sure he'll be really nice. Yeah, Mum. | İyi bir adamdır kesin. Aynen anne. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Do you think so? | Öyle mi? Öyle değilse, onu boğup... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
and dissolve his body in acid. | ...asitli suya atıp eritiriz. Olmadı, kesip yakarız. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Ah, that's my boys. | Ah, işte çocuklarım. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Oh, oh, text from Grandma. | Büyükannenizden mesaj var. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Grandma can text? | Mesaj yazabiliyor mu? Şüpheli bir durum. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
"Dear Jackie". | "Sevgili Jackie." | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
"Dear"? That's a good start. | "Sevgili" mi? Güzel bir başlangıç. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
"Sorry we are late, late. | "Kusura bakma, geç kaldık... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
"Now we are, we here 7, 7, 7, 7". | ...şimdi buradayız. 7,7,7,7'deyiz." | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Huh? | Bu ne? Demek oluyor ki... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
It means they're here. | Geldiler. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Oh my god, they're here! They're here! | Tanrım, geldiler. Geldiler! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
When are they coming? | Ne zaman geliyorlar? Geldiler! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
He's got a cool car. | Sağlam arabası varmış. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
God, it's in pieces. | Parçalara ayrılmış ama. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Did Grandma say if Mr Morris had any eyes, | Büyükannem, Bay Morris'in gözlerinin olup olmadığını... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
cos I'm not sure he knows there's a house right in front of him. | ...söylemiş miydi? Çünkü tam önünde bir ev olduğunun farkında değil galiba. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Stop! Stop! Stop! | Dur, dur! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Hello, Mr Morris. | Merhaba, Bay Morris. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Your bloody house just broke my light. | Az önce eviniz, farımı kırdı! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
There. Drink, Mum? | Otur bakalım. Ne içersin anne? İki şeri lütfen. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
One for you and one for...? | Biri senin, diğeri de İkisi de bana. İki şeri lütfen. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
OK, two sherries. | Pekâlâ, iki tane şeri. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Delightful bathroom. | Ne güzel bir banyonuz var. Teşekkürler. Ne içersiniz Bay Morris, yani Lou? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
There was no hand towel. | El havlusu yoktu. Kusura bakmayın. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
I had to dry my hands on the curtains. | Ben de perdeye sildim ellerimi. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
What else could I do? | Elden başka ne gelir? Perdeye silmemek mesela? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
He's very clean. Hygienical. | Çok temizdir kendisi. Hijyenik. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Um, would you like a drink? | Ne içersiniz? Şampanya alayım. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Champagne? For this wonderful occasion. | Şampanya? Bu harika ortam için. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Lou does like his champagne. | Lou, şampanyaya bayılır. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Um, I don't think we've got any cham... | Sanırım hiç şampanyamız yok... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Yes, we do, there's a bottle in the fridge. | Var. Buzdolabında bir şişe var. Hayır. Özel bir şişe o. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Even better, the special bottle of champagne. 1 | Daha da iyi olur, özel şişede şampanya! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
You know, your mother makes me very happy, look. | Anneniz beni o kadar bahtiyar ediyor ki, bakın. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
I'm going to get the drinks. | İçecekleri getireyim ben. Ben de. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Mwa! Oh, I'm all randy! | İnanılmaz azdım! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
He likes the loo. | Tuvaleti de ne çok seviyor. Ne? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
He likes the loo, your friend the male. | Arkadaşın diyorum, tuvaleti seviyormuş. Erkek olan. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
The male. | "Erkek olan." | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Stop it. He'll be here in a minute. | Kesin! Gelir şimdi. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
After he's wiped his cock on the curtains. Jonny! | Sikini perdelere sildikten sonra. Jonny! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Mr Morris? | Bay Morris? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Well, go on. | Gitsene. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Bit scared. | Yusuf yusuf... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Hello, boys! | Selam çocuklar! Selam Jim. Ne yapıyor | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Who is it? | Kimmiş? Jim! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Hello Jackie, um, something smells nice! | Merhaba Jackie, çok güzel bir şey kokuyor. Niye ön kapıdan gelmedin? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Well, that's the thing, I couldn't get there, | Olay da o zaten. Gelemedim çünkü... | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
because, well, did you know there's a car parked right up against it? | ...kapının tam önünde bir araba park etmiş, biliyor musunuz? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Yes, we know. | Biliyoruz. Hovarda bir tip, değil mi? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Um, sort of the opposite. The guy's about 100. | Tam tersi de diyebiliriz. Yüz yaşında bir adam. 1 | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
I'm 82, thank you very much. | Seksen iki, sağ olun yani. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Something wrong with my driving? | Şoförlüğümle bir sorununuz mu var? Özellikle sizin şoförlüğünüzle değil. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
it's more specifically your parking. | Daha çok park edişinizle. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Oh, a dog. I don't like dogs. Dirty. | Bir köpek. Köpekleri sevmem. Kirlidirler. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
No, not Wilson, he's very clean. Aren't you, lovely? | Hayır, Wilson değil. Çok temizdir. Öylesin, değil mi canım? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
You shouldn't allow dogs near food preparation areas. Dirty. | Yemek hazırlanan yerlere köpek getirmemelisin. Kirli! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
He's not dirty. | Kirli değildir. Her yerinde bit vardır onun! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
No, not Wilson. I had him de riddled. | Hayır, Wilson'da yok. Bitlerinden arındırdım. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Dirty, urgh! | Kirli! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Who's that man? | Kim bu adam? Kusura bakma Jim. Görmezden gel. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
He looked like Hitler. | Hitler'e benziyor. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
It's, it's not Hitler, is it? | Hitler değil, değil mi? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
The man didn't like my driving! We'll show him what a real driver is. | Adam, şoförlüğümü beğenmedi! Gerçek bir şoför nasıl olurmuş, göstereceğiz. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Will we? | Öyle mi yapacağız? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
If you're lucky, you can come with me later to get a new bulb for my indicator. | Şansınız yaver giderse, beraber gidip arabaya yeni bir far taktırırız. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
And if we're unlucky? | Ya yaver gitmezse? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Have you ever worked? | Hiç çalıştınız mı? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
"Have I ever worked?" he asks? What am I, a layabout? Of course I've worked! | "Hiç çalıştınız mı?" diye soruyor ya. Neyim ben, boş gezenin boş kalfası mı? Herhâlde çalıştım! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Martin! | Martin ya! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Actually I had a very exciting career. | Aslına bakarsanız çok heyecan verici bir kariyerim vardı. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Did you? I worked with the armed forces. | Öyle mi? Silâhlı kuvvetlerde çalıştım. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
So you were in the army? | Ordudaydınız yani? Hayır. Üniformalara düğme dikerdik. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
What? | Ne var? Bu muydu yani? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
'Course it's a thing. We had a machine. | Tabii ki buydu. Bir makinemiz bile vardı. | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Oh, he had a big machine. A very big machine! | Ay, büyük bir makinesi vardı. Çok büyük bir makineydi! | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
What did he do again? | Ne yapıyormuş yani? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
A button company. | Düğme fabrikasında çalışıyormuş. "Koyun" fabrikasında mı? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Just go and get the pickled cucumber, would you? | Git de salatalık turşusunu getir, olur mu? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |
Mutton company? | Koyun fabrikası mı? | Friday Night Dinner-1 | 2011 | ![]() |