Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20388
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Sorry, bud. | Üzgünüm, dostum. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Let's all eat. | Hepsini yiyelim. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Let's make some pasta. | Hadi biraz makarna yapalım. | Free Ride-1 | 2013 | |
| All right, wish me luck. | Bana şans dileyin. Ne? Temizlik için mi? | Free Ride-1 | 2013 | |
| Good luck! Thank you, Shell. | İyi şanslar! Teşekkür ederim, Shell. | Free Ride-1 | 2013 | |
| She'll like living here. | Burada yaşamayı seviyor. | Free Ride-1 | 2013 | |
| I'm going to get the food. | Gidip biraz yemek yapacağım. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Is that a fucking orange tree? | Bunlar portakal ağacı mı lan? Evet. | Free Ride-1 | 2013 | |
| They call it the Venice of America. | Amerika'nın Venedik'i deniyor buraya. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Can I get one of those? | Koparabiliyor muyuz bari? | Free Ride-1 | 2013 | |
| Are you afraid of birds? | Kuşlardan korkuyor musun? Hayır. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Good. They're good security. | Güzel. İyi bekçi oluyorlar. Ne? | Free Ride-1 | 2013 | |
| Wow. | Vay canına. Benimle dalga mı geçiyorsun? | Free Ride-1 | 2013 | |
| All right, nobody's here. | Pekala, burada kimse yok. | Free Ride-1 | 2013 | |
| All you got to do is dust the place. | Tek yapman gereken her yerin tozunu almak. | Free Ride-1 | 2013 | |
| You'll find everything you need in the kitchen. | İhtiyacın olan her şeyi mutfakta bulacaksın. 1 | Free Ride-1 | 2013 | |
| All right. Pick you up at noon. | Tamamdır. Öğlen alırım seni. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Cool? All right. Sure. | Tamam mı? Tamam. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Hey, guys. | Selam çocuklar. Merhaba. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Hi. | Selam. Åurayı imzalayın. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Oh, I'm just the cleaning lady. Yeah, yeah. | Ben sadece temizlikçiyim. Tabi tabi. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Sign it anyway. | İmzala şurayı. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Hey. What's up, mi amiga? Hmm? | Hey, neyin var amigo? | Free Ride-1 | 2013 | |
| What are you doing down here, Sandy? | Tam olarak burada ne yapıyorsun, Sandy? | Free Ride-1 | 2013 | |
| Working. | Çalışıyorum. Ama ne iş yapıyorsun? | Free Ride-1 | 2013 | |
| You know, same shit I was doing in Ohio, | Ohio'da yaptığım şeyler. Ama daha büyük oynuyorum. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Jeez, Chris, it's just pot. | Tanrım, sadece ot işindeyim. Ne kadar büyük bu iş? | Free Ride-1 | 2013 | |
| Can't say. | Söyleyemem, üzgünüm. Annecik öyle tembihledi. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Says who? | Kimmiş o? Patron. | Free Ride-1 | 2013 | |
| That's just the way he does it. | O böyle istiyor. | Free Ride-1 | 2013 | |
| All right, look. | Pekala, beni dinle. Temizlik işi, ilk adım. | Free Ride-1 | 2013 | |
| After that, if he likes your work | Eğer çalışmanı beğenirse,... | Free Ride-1 | 2013 | |
| then you can do the fun stuff. | ...daha eğlenceli şeyler yapmaya başlayabilirsin. | Free Ride-1 | 2013 | |
| And if not, well, then let's just say | Beğenmezse de, kendine... | Free Ride-1 | 2013 | |
| you got to find yourself a new line of work. | ...yeni bir iş aramak zorunda kalabileceğini söyleyebiliriz. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Oh, yeah? Like what? | Öyle mi? Ne gibi mesela? Bilemiyorum. Güzel bir kıçın var. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Maybe a little go go dancing. | Dansçı olabilirsin. | Free Ride-1 | 2013 | |
| If you think I'm going back to that shit. | O dünyaya tekrar gireceğimi düşünüyorsan tabi. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Let me try and work some magic. | Bir şeyler yapabilir miyim, bakarım. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Thanks for coming so quick. Come here. | Hemen geldiğin için teşekkürler. Buraya gel. | Free Ride-1 | 2013 | |
| All right, now the fun starts. | Eğlence şimdi başlıyor işte. | Free Ride-1 | 2013 | |
| So this dude Ray, this hot dude, | Ray denen ateşli bir çocuk, beyaz bir kamyonetle gelip takas yapmak isteyecek. | Free Ride-1 | 2013 | |
| And I just hand it to him? That's it. | Öylece elden mi vereceğim? Aynen öyle. | Free Ride-1 | 2013 | |
| All right. | Tamamdır. Bunu yapmakta bir sorun görmediğine eminsin, değil mi? | Free Ride-1 | 2013 | |
| Because this is the last stop, Chris. | Çünkü bu noktadan sonra geri dönüş yoktur, Chris. | Free Ride-1 | 2013 | |
| He's going to be expecting my car. Take it. | Benim arabamla geleceğini biliyor. Al. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Wow, Sandy. | Vay canına, Sandy. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Either you got better looking | Ya sen çok güzelleştin ya da ben Patron'un bahsedip durduğu... | Free Ride-1 | 2013 | |
| boss man's been talking about. | ...şu yeni kızla tanışmak üzereyim. Sandy bu dediklerini duymasa iyi olur. | Free Ride-1 | 2013 | |
| It'll be our little secret. | Küçük sırrımız olabilir. Söylemeyeceğimi nereden biliyorsun? | Free Ride-1 | 2013 | |
| Just a feeling. | İçime doğuyor. | Free Ride-1 | 2013 | |
| You got some change for me? | Bana verecek bir şeyin mi var? | Free Ride-1 | 2013 | |
| Look, if you ever need a tour guide or anything, | Eğer tur rehberine falan ihtiyacın olursa... | Free Ride-1 | 2013 | |
| my hourly rate is pretty reasonable. | ...saatlik ücretim oldukça düşüktür. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Nah. I just like to get first names. | Yok ya, tanışmayı severim sadece. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Part of my redneck upbringing. | Cahilliğime ver. | Free Ride-1 | 2013 | |
| In that case... | Fikrin değişirse diye. | Free Ride-1 | 2013 | |
| I'll show you around the Everglades. | Sana Bataklıklar Bölgesi'ni göstermek istiyorum. | Free Ride-1 | 2013 | |
| You, uh... | Belki... | Free Ride-1 | 2013 | |
| You might recognize some family members there. | ...orada, bazı akrabalarını görebilirsin. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Well, now I'm definitely not calling. | Yokluklarını çektiğim söylenemez. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Oh, what a day, huh? | Ne güzel gün, değil mi? | Free Ride-1 | 2013 | |
| So you, uh, you live here? | Burada mı yaşıyorsun? | Free Ride-1 | 2013 | |
| By yourself? | Tek başına mı? Keşke. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Ah, the parents, huh? I get it. | Ebeveynler demek. Anlıyorum. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Yeah, my mom. | Evet, annemle. | Free Ride-1 | 2013 | |
| So, what's, uh... | Eee, annen ne iş yapıyor? | Free Ride-1 | 2013 | |
| She cleans. | Temizlikçi. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Relax, sister. | Yavaş ol, kızım. | Free Ride-1 | 2013 | |
| It's the moment of truth. | Sonuçları açıklama zamanı. Öyle mi? | Free Ride-1 | 2013 | |
| Boss man's having his birthday party tonight, | Bu gece Patron'un doğum günü partisi var. | Free Ride-1 | 2013 | |
| and he would be delighted to meet you. | Ve seninle tanışma onuruna erişmek istiyor. Güzel. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Look good. | Güzel giyin. | Free Ride-1 | 2013 | |
| What? This isn't working for you? | Ne, bu seni kurtarmıyor mu? | Free Ride-1 | 2013 | |
| But I smell so good. | Ama güzel kokuyorum, itiraf et. | Free Ride-1 | 2013 | |
| you might want to try staying inside the lines. | Biraz daha iç taraflara doğru sürmelisin. | Free Ride-1 | 2013 | |
| What's the word, perm? | Saçım nasıl olmuş? | Free Ride-1 | 2013 | |
| Really? | Gerçekten mi? Sen kendine bak önce. | Free Ride-1 | 2013 | |
| I look good. | Ben senden iyi görünüyorum. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Look, don't spend it all in one place, | Hepsini bir kerede harcama. | Free Ride-1 | 2013 | |
| and make sure Shell gets something to eat | Shell'e bir şeyler yedir ama şeker olmasın, anlaşıldı mı? | Free Ride-1 | 2013 | |
| You look nice, by the way. | Güzel görünüyorsun bu arada. Teşekkür ederim. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Get your shoes on. | Ayakkabılarını giy. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Miss Ohio. | Ohio Güzellik Kraliçesi. Sonunda teşrif etmene sevindim. | Free Ride-1 | 2013 | |
| And this is, well, | Bu | Free Ride-1 | 2013 | |
| we like to call him the Captain. | Biz ona Kaptan diyoruz. Christina. | Free Ride-1 | 2013 | |
| I heard some kind of rumour about being able | Kuş evindeki mutfaktan, bazı yiyeceklerin kaybolduğuna dair dedikodular duydum. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Wasn't like that when Sandy was at it. | Tıpkı Sandy'nin olduğu zamanlardaki gibi. Hadi ama. | Free Ride-1 | 2013 | |
| You know where my skills lie, hmm? | Sen benim bütün kirli çamaşırlarımı biliyorsun. | Free Ride-1 | 2013 | |
| So, uh, where did you two meet? | Siz ikiniz nerede tanışmıştınız? | Free Ride-1 | 2013 | |
| We danced together at this place called Ember's Tomb. | Ember'in Mezarı adlı bir yerde birlikte dans ediyorduk. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Oh, boy. Lunch shift. What a shithole. | Öyle vardiyası yok mu, bok gibiydi. | Free Ride-1 | 2013 | |
| You work in the houses? Yeah. | Evlerde mi çalışıyorsun? Evet. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Not for long. | Çok değil ama. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Come on, follow me. | Takip et beni. Sana bir şey göstermek istiyorum. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Would you like to dance? | Benimle dans eder misiniz? | Free Ride-1 | 2013 | |
| I've heard some real good things about you, Christina. | Hakkında iyi şeyler duydum, Christina. | Free Ride-1 | 2013 | |
| You must be the boss man. | Patron denen kişi sen olmalısın o halde. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Evening. | İyi geceler. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Hey, got a cigarette? | Hey, sigaran var mı? | Free Ride-1 | 2013 |