Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20387
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| No, I knew I'd see you again. | Hayır, sizi tekrar göreceğimden emindim. | Free Fall-1 | 2014 | |
| I just thought you'd be in handcuffs. | Ama kelepçeli olacağınızı tahmin etmiştim. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Well, Jane, you know how these things work. | Jane, bu işlerin nasıl yürüdüğünü bilirsin. | Free Fall-1 | 2014 | |
| By the way, I've ordered a complete and thorough investigation | Bu arada bu olaylarla ilgili derin bir | Free Fall-1 | 2014 | |
| into this whole sorry affair. | soruşturma talebinde bulundum. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Don't insult me, Mr. Gault. | Beni hor görmeyin, Bay Gault. | Free Fall-1 | 2014 | |
| I know what you've done | Ne yaptığınızı biliyorum | Free Fall-1 | 2014 | |
| and I'm not gonna let you get away with it. | ve bu işten sıyrılmanıza izin vermeyeceğim. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Jane, please don't be foolish. | Jane, bencil olma. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Pick your bets very carefully. | Kozlarını iyi seç. | Free Fall-1 | 2014 | |
| You know, a wise man once said, | Biliyorsunuz, bilge biri ne demiş, | Free Fall-1 | 2014 | |
| "He who controls the nation's money supply | "Ulusun para kaynağını kontrol eden kişi, | Free Fall-1 | 2014 | |
| cares not who makes its laws." | kanunları kimin yaptığına bakmaz." | Free Fall-1 | 2014 | |
| You're going to jail. | Hapse gidiyorsun. | Free Fall-1 | 2014 | |
| And if I don't? | Ya gitmezsem? | Free Fall-1 | 2014 | |
| Do you think I'm going to forget about you? | Seni unutacağımı mı sandın? | Free Fall-1 | 2014 | |
| I don't think you or I can afford to forget about one another. | Ne senin ne de benim birbirimizi unutacağını sanmıyorum. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Such a shame. | Çok utanç verici. | Free Fall-1 | 2014 | |
| You know, power would have sat so beautifully | O zarif omuzların üzerinde | Free Fall-1 | 2014 | |
| on those elegant shoulders of yours. | güç çok güzel oturacak. | Free Fall-1 | 2014 | |
| You would have been a strong, extraordinary leader in business. | İş çevresinde daha da güçlü ve sıra dışı biri olmalıydın. | Free Fall-1 | 2014 | |
| But as it is, you've got no sense of humor. | Öyle olmana rağmen, mizah yapın hiç olmadı. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Did you ever consider that maybe you're not funny, sir? | Komik olmadığınızın hiç farkına vardınız mı, efendim? | Free Fall-1 | 2014 | |
| say hi to Walt for me. | Benden Walt' a selam söyle. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Are you sure you're ready to leave this all behind? | Tüm her şeyi arkanda bırakacağından emin misin? | Free Fall-1 | 2014 | |
| Everything I need is right here. | İstediğim her şey burada. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Thaddeus Gault appeared before | Thaddeus Gault bu gün Borsa ve Sermaye | Free Fall-1 | 2014 | |
| the Securities and Exchange Commission today | Piyasaları Denetim Kurulu'nun dolandırıcılık ve suistimal suçlamalarından | Free Fall-1 | 2014 | |
| to answer charges of fraud and embezzlement. | sorgulanmak üzere tutuklandı. | Free Fall-1 | 2014 | |
| If found guilty as CEO of Gault Capital, | Şayet Gault Şirketinin CeO' su olarak suçlu bulunursa, | Free Fall-1 | 2014 | |
| he could be facing up to 20 years in prison. | 20 yıl hapse mahkum edilecek. | Free Fall-1 | 2014 | |
| There is also an ongoing investigation | Gault Şirketinin finansman danışmanının | Free Fall-1 | 2014 | |
| into the suspicious and untimely death | zamansız ölümünden de | Free Fall-1 | 2014 | |
| of one of Gault Capital's financial advisors. | şüpheli olarak sorgulanıyor. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Gas, grass or ass. | Benzin, esrar ya da göt için. Kimse karşılıksız bir iş yapmaz. | Free Ride-1 | 2013 | |
| At least that's what my mom says. | En azından annemin söylediği bu. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Please go away! | Lütfen, git buradan! | Free Ride-1 | 2013 | |
| Don't you fucking touch her! | Ona dokunma lan! Ona dokunma lan! Anne! | Free Ride-1 | 2013 | |
| Sandy? It's Chris. 1 | Sandy? Benim Chris. 1 | Free Ride-1 | 2013 | |
| I got to get the girls out of here. | Kızları buradan götürmem gerekiyor. Bu gece az kalsın beni öldürecekti. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Calm down. | Sakinleş. Eşyalarını topla. Buraya gel. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Yeah, for sure. You got to get out of there. | Evet, haklısın. Oradan gitmek zorundasın. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Going to the ring tonight? | Bu akşam sen de mekana geliyor musun? | Free Ride-1 | 2013 | |
| Everyone's going. | Herkes geliyor. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Meet me outside. I want to show you something. | Benimle dışarıda buluş. Sana bir şey göstermek istiyorum. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Class, your homework assignment for tomorrow | Yarın ki ödeviniz ünite 5'ten 1, 2 ve 3. sorular. | Free Ride-1 | 2013 | |
| And then after you're done with that | Bitirince, ünite 10'da, 1'den 7'ye kadar olan yerlerden... | Free Ride-1 | 2013 | |
| Is there something funny that you'd like to share | Komik bir şey varsa söyle hep beraber gülelim? | Free Ride-1 | 2013 | |
| You got me in trouble, | Sürekli beni, zor duruma sokuyorsun, aptal. Aptal sensin. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Come on. | Geç hadi. | Free Ride-1 | 2013 | |
| What's going on? | Neler oluyor? Florida'ya gidiyoruz. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Here. | Alın. Güneşten gözlerinizin yanmasını istemezsiniz. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Come on, get in, get in. | Binsenize hadi. Harika. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Come on, get in. | Hadi binsene! | Free Ride-1 | 2013 | |
| I'm going to need a co pilot. | Yardımcı pilota ihtiyacım olacak. | Free Ride-1 | 2013 | |
| I'll be damned if I'm going to take | Herhangi bir gerizekalıdan yardım almazsam yol boyunca kaybolacağım. | Free Ride-1 | 2013 | |
| We either do this together or not at all. | Ya beraber gideceğiz ya da burada kalacağız. | Free Ride-1 | 2013 | |
| I'm not a lame ass. | Gerizekalı olduğumu sanmıyorum. Niçin Florida'ya gidiyoruz? | Free Ride-1 | 2013 | |
| I called Sandy. | Sandy'i aradım. Bana bir iş ayarlayacağını söyledi. | Free Ride-1 | 2013 | |
| It's as simple as that. | Bu kadar basit. Büyükannem'in haberi var mı? | Free Ride-1 | 2013 | |
| I'll tell her when we get there. | Gittiğimizde haber vereceğim. | Free Ride-1 | 2013 | |
| I need to get down there and make some money first. | İlk önce gidip biraz para kazanmam gerekiyor ama. | Free Ride-1 | 2013 | |
| I'm not going to sit here and listen to her | Burada kalıp, bizi tekrar evine alsın diye... | Free Ride-1 | 2013 | |
| for having to move us back into her house. | ...bana hakaret etmesine katlanmayacağım, tamam mı? | Free Ride-1 | 2013 | |
| You're either in or you're out. | Ya gelirsin ya da kalırsın? | Free Ride-1 | 2013 | |
| Travelin' 77 south. | Güneye gidiyoruz. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Lock your doors. | Kapıları da kilitleyelim. | Free Ride-1 | 2013 | |
| We wouldn't want some trucker crawling in here | Kamyoncuların, kadınlarla dolu sıcak bir yatağa dalmasını istemeyiz. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Yeah, sure you wouldn't. | Eminim, istemezsin. İyi geceler, John Boy. | Free Ride-1 | 2013 | |
| It's not going to be forever. | Sonsuza kadar orada kalmayacağız. | Free Ride-1 | 2013 | |
| What if it sucks? | Ya orası daha kötüyse? O zaman büyükanneye geri döneriz. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Is it just going to be the three of us? | Sadece üçümüz mü olacağız? Sadece üçümüz olacağız. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Good night, Elizabeth. | İyi geceler, Elizabeth. İyi geceler, Mary Ellen. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Okay, wait, wait, wait. | Dur, dur, dur. Park etmemi bekleyin. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Sandy! | Sandy! Naber kızlar! | Free Ride-1 | 2013 | |
| Whoa, Nellie, don't spill my beer. | Dikkat et tatlım, biramı dökeceksin. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Come on. Welcome to Florida, baby. 1 | Florida'ya hoş geldin bebeğim. | Free Ride-1 | 2013 | |
| But the cleaning part is just for now. | Temizlik, şimdilik yapacağın bir iş. | Free Ride-1 | 2013 | |
| The boss man has other stuff coming up, | Patronun başka işleri de var ama ilk önce onunlatanışmak zorundasın. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Do you think he's going to like me? | Sence benden hoşlanacak mı? Sana bayılacak. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Why? | Neden? İyi görünümlü birisisin. | Free Ride-1 | 2013 | |
| What does that have to do with cleaning houses? | Bunun ev temizlemeyle ne alakası var? | Free Ride-1 | 2013 | |
| It doesn't. | Yok. Ama önemli işte. | Free Ride-1 | 2013 | |
| What's wrong with you?! | Sorunun ne senin? Geri gel, Shauna! | Free Ride-1 | 2013 | |
| I don't know why you didn't | Neden alabilir miyim diye sormadığını anlayamıyorum? | Free Ride-1 | 2013 | |
| I don't want her to think I'm so charity case, that's why. | Dilenci olduğumu düşünmesini istemedim. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Where did you get that? | Nereden aldın onu? Neyi? | Free Ride-1 | 2013 | |
| The gum in your mouth. | Ağzındaki sakızı. | Free Ride-1 | 2013 | |
| back there. | Oradan. Nereden? | Free Ride-1 | 2013 | |
| In the store. | Marketten. | Free Ride-1 | 2013 | |
| We didn't buy any gum, Shell. | Sakız falan almadık, Shell. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Well, I couldn't hold it, | Kendimi tutamadım, ben de birkaç tane cebime koydum. | Free Ride-1 | 2013 | |
| and I forgot it was there. | Ama aldığımı unutmuşum sonra. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Spit it out. | Tükür çabuk. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Okay, we're going to go back, | Pekala, markete geri dönüyoruz... | Free Ride-1 | 2013 | |
| and you're going to tell the store lady you stole it. | ...ve sen oradaki bayana çaldığını söyleyeceksin. | Free Ride-1 | 2013 | |
| She'll probably make you give something back. | Muhtemelen bir şeyleri geri vermemizi isteyecek. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Why?! Because we're not trash, Shell. | Neden? Çünkü biz hırsız değiliz, Shell. | Free Ride-1 | 2013 | |
| We don't steal. | Bir şeyler çalmayız. Çalmak istemedim. | Free Ride-1 | 2013 | |
| Okay, but you did. Come on. | Ama çaldın. Hadi. Hiç hoş değil. | Free Ride-1 | 2013 |