Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20382
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Anyway, you're gonna be proud of me. | Her neyse, benimle gurur duyacaksın. | Free Fall-1 | 2014 | |
| I'm always proud of you. | Seninle her zaman gurur duyuyorum. | Free Fall-1 | 2014 | |
| I want to take care of you. | Seni merak ediyorum. | Free Fall-1 | 2014 | |
| I'm gonna be fine. I promise. | İyi olacağım. Söz. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Colleen's on her way over. | Colleen oraya doğru geliyor. | Free Fall-1 | 2014 | |
| I love you, Ray. | Seni seviyorum, Ray. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Let's get this over with. | Bun işi beraber yapalım. | Free Fall-1 | 2014 | |
| We need to see the surveillance room. Surveillance room? | Gözetim odasına bakalım. Gözetim odası mı? | Free Fall-1 | 2014 | |
| Anybody on duty besides you tonight? | Senden başka kalan var mı? | Free Fall-1 | 2014 | |
| It's okay, Lamont. He's with me. | Tamam, Lamont. Benimle birlikte. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Come on, Frank, let's go upstairs. Let's not waste time here. | Haydi, Frank, yukarı çıkalım. Burada zaman harcamayalım. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Anybody else on duty tonight? | Burada iş için kalan başka biri var mı? | Free Fall-1 | 2014 | |
| No. Why do you ask? | Hayır. Neden soruyorsun ki? | Free Fall-1 | 2014 | |
| Let's go to the surveillance room. | Gözetim odasına gidelim. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Thank you, Lamont. | Teşekkürler, Lamont. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Right through here. | Buradan. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Wow, look at this place. How long you been with the company, Lamont? | Şuraya bak. Ne zamandır şirkette çalışıyorsun, Lamont? | Free Fall-1 | 2014 | |
| Five years. Wow, five years. | Beş yıl. Beş yıl demek. | Free Fall-1 | 2014 | |
| All the latest gear? Yup. | Her şey burada değil mi? Evet. | Free Fall-1 | 2014 | |
| You got a family? Yeah, wife and two girls. | Ailen var mı? Eşim ve iki çocuğum var. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Oh. Which ones are the main video drives? | Hangileri görüntüleri kaydeden ana hafızalar? | Free Fall-1 | 2014 | |
| These two. | Şu ikisi. | Free Fall-1 | 2014 | |
| This one and this one? | Bu ve bu? | Free Fall-1 | 2014 | |
| Yes. How old are your girls? | Evet. Kızların kaç yaşında? | Free Fall-1 | 2014 | |
| Four and six. | Dört ve altı. | Free Fall-1 | 2014 | |
| You got life insurance? Life insurance? | Hayat sigortan var mı? Hayat sigortası mı? | Free Fall-1 | 2014 | |
| I'm gonna need to pull these drives. | Bu hafızaları sökmem gerekecek. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Jane, this is Frank. | Jane, bu Frank. | Free Fall-1 | 2014 | |
| He's one of our crisis managers here to get us started internally. | Kriz yöneticilerimizden biri ve başlamamıza yardım için geldi. | Free Fall-1 | 2014 | |
| A pleasure. We need to get out in front of this. | Memnun oldum. Bu durumun önüne geçmemiz lazım. | Free Fall-1 | 2014 | |
| These things tend to accelerate if we don't. | Müdahale etmezsek bu durum daha çok yayılacak gibi. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Just a brief interview until the legal team gets here. | Asıl ekip gelmeden önce biraz bilgi alayım. | Free Fall-1 | 2014 | |
| What a view. Yeah. | Ne manzara. Evet. | Free Fall-1 | 2014 | |
| That's what the corner office gets you. | Köşe ofis size bunu sunuyor. | Free Fall-1 | 2014 | |
| I'll try to make this as painless as possible. | Bunu mümkün olduğu kadar acısız halledeceğim. | Free Fall-1 | 2014 | |
| I need to get a very clear understanding | Gözlemlediklerinizi çok iyi bir şekilde | Free Fall-1 | 2014 | |
| of what it is you've observed. Of course. | anlamam gerekiyor. Elbette. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Regulations, you understand. Okay. | Mevzuatlar, anlarsınız. Tamam. | Free Fall-1 | 2014 | |
| How long have you been with the company? | Ne kadardır şirkettesiniz? | Free Fall-1 | 2014 | |
| Three years. Three years? | Üç yıl. Üç yıl mı? | Free Fall-1 | 2014 | |
| And was Mike your supervisor the entire time? | Tüm bu süre boyunca Mike sizin nezaretçiniz miydi? | Free Fall-1 | 2014 | |
| Yes, but he was more than a supervisor. | Evet ama daha fazlasıydı. | Free Fall-1 | 2014 | |
| He was a mentor. | Tam bir akıl hocasıydı. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Kind of like a big brother. | Ağabey gibimiydi yani? | Free Fall-1 | 2014 | |
| I can only imagine how difficult this is for you. | Sizin için ne kadar zor olduğunu anlayabiliyorum. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Okay, well, tell me now what you found. | Tamam, bana ne bulduğunuzu söyleyin. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Bullet points. We'll get to the specifics later. | Ana noktalar. Karmaşık olanlara sonra geçeceğiz. | Free Fall-1 | 2014 | |
| It's not good. | Hiç de iyi değil. | Free Fall-1 | 2014 | |
| The transfers were made to overseas accounts | Transferlerin hepsi ulaşılamayan | Free Fall-1 | 2014 | |
| which were practically untraceable. | denizaşırı hesaplara yapılmış. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Wow, those accounts should have been under | Bu hesapların devletin elinde olması | Free Fall-1 | 2014 | |
| the direct governance and control of... | ve kontrol... | Free Fall-1 | 2014 | |
| Someone who has full access and authorization. | Birisinin erişime yetkisi var. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Well, there can't be many people on that list. | Bu listede çok kişinin olmaması gerekir. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Did you have a name? | Bir isim bulabildiniz mi? | Free Fall-1 | 2014 | |
| Who is it? | Kimdir o? | Free Fall-1 | 2014 | |
| I can't say with absolute certainty. | Kesin olarak söyleyemem. | Free Fall-1 | 2014 | |
| It's Gault. | Gault. | Free Fall-1 | 2014 | |
| I've checked all the data thoroughly. | Tüm veriyi baştan sona inceledim. | Free Fall-1 | 2014 | |
| He's the only one. | Tek yetkili o. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Thaddeus Gault? | Thaddeus Gault? | Free Fall-1 | 2014 | |
| The man who built the company? | Şirketi kuran kişi mi? | Free Fall-1 | 2014 | |
| This is quite explosive, Jane. | Bu bomba gibi bir haber, Jane. | Free Fall-1 | 2014 | |
| I don't want to take on a man like that. | Bir kişinin üzerine yıkmak istemiyorum. | Free Fall-1 | 2014 | |
| That's why you're here. | Bu yüzden buradasınız. | Free Fall-1 | 2014 | |
| That's right. That is why I'm here. | Doğru. Bunun için buradayım. | Free Fall-1 | 2014 | |
| But I need to know, have you discussed this | Ama şunu bilmeliyim ki, bu raporu yaparken | Free Fall-1 | 2014 | |
| with anyone else since making the report? | başkasıyla bilgi paylaştınız mı? | Free Fall-1 | 2014 | |
| Phoned anyone? Received any phone calls? | Birini aradınız mı? Herhangi bir telefon aldınız mı? | Free Fall-1 | 2014 | |
| Besides Taft, no. Are you sure? | Taft'ın haricinde, hayır. Emin misiniz? | Free Fall-1 | 2014 | |
| Yeah, I'm sure. | Evet eminim. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Do you think that this may have had something to do with | Bunun iş arkadaşınızın ölümüyle bağlantılı | Free Fall-1 | 2014 | |
| your recently departed colleague's demise? | olduğunu mu düşünüyor sunuz? | Free Fall-1 | 2014 | |
| Yes, I think he's who uncovered it. | Evet, bence açığa çıkartan oydu. | Free Fall-1 | 2014 | |
| I'm gonna use the restroom. Out of the question. | Tuvaleti kullanacağım. Bu sorgulamanın dışındaydı. | Free Fall-1 | 2014 | |
| We're almost finished here. | Burada bittik işte. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Well, I really need to go. | Gitmem gerekiyor. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Copies... yes or no? | Kopyaladın mı? | Free Fall-1 | 2014 | |
| Did you make any copies? | Kopyaladın mı? | Free Fall-1 | 2014 | |
| I don't think it would be in your best interest to lie... | Yalan söylemenin senin için bir faydası olmaz... | Free Fall-1 | 2014 | |
| Copies... | Kopyaları... | Free Fall-1 | 2014 | |
| yes or no? | var mı yok mu? | Free Fall-1 | 2014 | |
| I made a copy. | Bir yedeğim var. | Free Fall-1 | 2014 | |
| In my friend's cubicle. | Arkadaşımın odasında. | Free Fall-1 | 2014 | |
| I hid it there just in case. | Her ihtimale karşı oraya sakladım. | Free Fall-1 | 2014 | |
| In case of what? | Ne ihtimali? | Free Fall-1 | 2014 | |
| Let's go get it. | Git ve getir. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Take the elevator. | Asansörü tut. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Okay, I'm in the room. | Tamam odadayım. | Free Fall-1 | 2014 | |
| I'm in the room. Stop the elevator. | Odadayım. Asansörü durdur. | Free Fall-1 | 2014 | |
| This panel makes no sense whatsoever. | Bu kumandalar işe yaramıyor. | Free Fall-1 | 2014 | |
| We're screwed. She's probably called the cops by now. | Sıçtık. Şimdiye kadar polisleri çağırmıştır. | Free Fall-1 | 2014 | |
| I took care of her phone. Do me a favor. | Telefon işini ben hallederim. Bana bir iyilik yap. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Don't think, all right? Just do what I say. | Düşünme, tamam mı? Sadece dediğimi yap. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Stop the elevator. | Asansörü durdur. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Oh, I think the entire system's fried. | Sanırım tüm sistem çok ısınmış. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Yes! Yes. Yes. | Evet, işte. | Free Fall-1 | 2014 | |
| Mr. Taft, come on. What's going on here? | Bay Taft, haydi. Burada neler oluyor? | Free Fall-1 | 2014 | |
| I'm so sorry, Lamont. I'm sure Mr. Gault will approve all of this. | Üzgünüm, Lamont. Eminim Bay Gault bu durumu onaylar. | Free Fall-1 | 2014 | |
| You need to get ahold of yourself. We've got a lot to do. | Kendine hakim olmalısın. Yapacak çok işimiz var. | Free Fall-1 | 2014 |