• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20142

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
because you will become a very popular guy. ..yani sen de baya popüler bir eleman olacaksın. Forever Strong-1 2008 info-icon
What's it up to now? Kaça yükseldi? Forever Strong-1 2008 info-icon
lt's like What do we got? 235? Sanırım Ne kadar olmuş? 235? Forever Strong-1 2008 info-icon
$235 to whoever takes you out of the game. Seni oyun dışı birakana 235 $ veriyoruz. Forever Strong-1 2008 info-icon
ls that right? Öyle mi? Harbi mi? Forever Strong-1 2008 info-icon
You... Sen... Seni... Forever Strong-1 2008 info-icon
Uh, Peeta? It's okay. Uh, Peeta? Sorun yok. Forever Strong-1 2008 info-icon
Come on, brah. Let's go! Let's go! It's not even worth it, man. Hadi dostum. Gidelim! Gidelim! Değmez dostum. Hadi dostum. Hadi yürü! Gidelim! Değmez bile adamım. Forever Strong-1 2008 info-icon
Not even worth it. Değmez. Değmez bile. Forever Strong-1 2008 info-icon
Trembling there a little bit, Lars. Orada biraz titredin Lars. Hafif tırstın Lars. Forever Strong-1 2008 info-icon
Yeah, l think l peed iust a little bit. Evet, Sarnırım birazcık altıma kaçırdım. Forever Strong-1 2008 info-icon
Just a little. Biraz. Birazcık. Forever Strong-1 2008 info-icon
This is six! Bu 6.! Bu altı! Forever Strong-1 2008 info-icon
ANNOUNCER: Highland steals the ball and passes it out. SPİKER: Highland topu aldı ve dışarıya pas verdi. Highland topu çalıyor ve dışarı atıyor. Forever Strong-1 2008 info-icon
They hit the gap and took it. Aralığı gördüler ve çaldılar. Forever Strong-1 2008 info-icon
Boy, just look at Swindle breaking the line Tanrım Swindle' a bakın, çizgilerini kırdı Abi şu harekete bak kanadı yardı geçti.. Forever Strong-1 2008 info-icon
and putting on the gas. ..ve biraz daha hızlandı. Forever Strong-1 2008 info-icon
He is making some serious yards. Büyük mesefa kattetti. Ciddi şekilde mesafe katetti. Forever Strong-1 2008 info-icon
And we have a ruck in the midfield. Orta sahada bir izdiham yaşanıyor. Ve orta sahada bir karmaşa var. Forever Strong-1 2008 info-icon
Oh, a quick ball out. Oh, top aralarından fırladı. Forever Strong-1 2008 info-icon
There's a kick ahead. And there it is. Uzunlamasına bir vuruş ve top içerde. İleri doğru bir vuruş. Ve işte bu. Forever Strong-1 2008 info-icon
Highland's fullback, Quentin Owens, Highland'ın bek oyuncusu Quentin Owens, Highland'in beki Quentin Owens, Forever Strong-1 2008 info-icon
sweeps it up for some easy try time. birkaç kolay deneme için ortalığı süpürdü. Forever Strong-1 2008 info-icon
This is a big cleanup by Highland. Highland büyük bir temizlik yaptı. Forever Strong-1 2008 info-icon
They're very, very serious contenders in this tournament. Gerçektende, Highland bu turnuvanın en iddalı yarışmacılarından biri. Turnuvanın en ciddi takımları arasındalar. Forever Strong-1 2008 info-icon
That was for me. Bu benim içindi. Bana el salladı. Forever Strong-1 2008 info-icon
That worked, yeah? İşe yaradı ha? İşe yaradı değil mi? Forever Strong-1 2008 info-icon
You guys are sick. Siz hastasınız. Beyler hastasınız. Forever Strong-1 2008 info-icon
GRIGGS: No, get back in, Mark. GRIGGS: Hayır Mark içeri gir. Hayır, gir içine Mark. Forever Strong-1 2008 info-icon
They're coming. They're coming. They're coming. Geliyorlar. Geliyorlar. Geliyorlar. Geliyorlar. Geliyorlar. Geliyorlar. Forever Strong-1 2008 info-icon
MARK: Griggsie? MARK: Griggsie? Griggsie? Forever Strong-1 2008 info-icon
Griggs, are you there? Griggs, orda mısın? Griggs, orda mısın? Forever Strong-1 2008 info-icon
Griggs, let me out of here, man! Come on! This ain't funny! Griggs, çıkar beni burdan dostum! Hadi ama! Hiç komik değil! Griggs, çıkar beni burdan dostum! Hadi ama! Hiç komik değil! Forever Strong-1 2008 info-icon
OTHERS: Yee hah! Evv vvett! Forever Strong-1 2008 info-icon
MARK: Griggsie, get back here, man! MARK: Griggsie, buraya gel dostum! Griggsie geri dön dostum! Forever Strong-1 2008 info-icon
Coach, any predictions on the match? Koç, maç hakkında bir tahmininiz var mı? Forever Strong-1 2008 info-icon
Oh, we're looking forward to the challenge. Biz mücadelemize bakıyoruz. Oh, baya iddialıyız. Forever Strong-1 2008 info-icon
My boys have worked very hard to get here, Öğrencilerim buraya gelebilmek için çok çalıştı, Forever Strong-1 2008 info-icon
and may the best team win. ve iyi olan kazansın diyorum. Forever Strong-1 2008 info-icon
l understand your son is playing for Highland. Anladığım kadarıyla oğlunuz Highland için oynuyor. Forever Strong-1 2008 info-icon
What's it going to be like coaching against him? Ona karşı koçluk yapmanız size neler hissettirecek? Forever Strong-1 2008 info-icon
Uh... Aa... Hmm... Forever Strong-1 2008 info-icon
Coach, is it true you used to play for this Highland team? Koç, eskiden Highland takımında oynadığınız doğru mu? Koç, eskiden Highland'te oynadığınız doğru mu? Forever Strong-1 2008 info-icon
Pizza time, baby! Pizza zamanı, bebek! Pizza zamanı bebeğim! Forever Strong-1 2008 info-icon
lt's more fun when you turn it on, brah. Televizyonu açınca daha eğlendirici oluyor dostum. Açtığında daha eğlenceli oluyor dostum. Forever Strong-1 2008 info-icon
Hey, uh, why don't you guys Tam'ın mesajını gördün mü? Hey, çocuklar siz neden Tam'in mesajını gördün mü? Hey, aa, beyler neden gidip.. Forever Strong-1 2008 info-icon
go torment some menace in the hallway or something? ..koridorda birileriyle kafa falan yapmıyorsunuz? Forever Strong-1 2008 info-icon
GRIGGS: All right. Hurry up. Peeta eat it all. O Tami değil dostum annesi. GRIGGS: Tamam. Acele edin. Peeta hepsini yiyecek. Annesi yüzünden dostum. Pekala, Acele edin. Peeta hepsini yiyecek. Forever Strong-1 2008 info-icon
Hey, let's go watch Sanchez work out! Hey hadi gidip Sanchez'in idmanını seyredelim! Forever Strong-1 2008 info-icon
TEAMMATE: Sanchez works out? Düşün biraz bunu, Rick. TAKIM ARKADAŞLARI: Sanchez dışarda mı çalışıyor? Düşün bunu, Rick. Sanchez'in idmanı mı? Forever Strong-1 2008 info-icon
And l have a 4.O GPA. 4.0 ortalamam var. Not ortalamam 4.O Forever Strong-1 2008 info-icon
You want to talk about your grades? Notların hakkında mı konuşmak istiyorsun? Notların hakkında mı konuşmak istiyorsun? Forever Strong-1 2008 info-icon
For the last year and a half, Geçen yıl ve bu dönem, Geçtiğimiz yıl ve bu dönemden beri, Forever Strong-1 2008 info-icon
l've been paying guys to get test answers for me. Bir çocuğa test cevaplarını versin diye para ödüyorum. sınav cevaplarını vermeleri için bazı çocuklara ödeme yapıyorum. Forever Strong-1 2008 info-icon
You know, l have lived my whole life for my parents. Bütün hayatımı ailem için yaşadım. Biliyor musun? Bütün hayatımı ailemin istediği gibi yaşadım. Forever Strong-1 2008 info-icon
Line by line, what they wanted me to do. Harfi harfine ne istedilerse yaptım. Forever Strong-1 2008 info-icon
Highland Rugby is the only thing that l do for me. Highland Rugby kendim için yaptığım tek şey. Highland'te oynamak kendim için yaptığım tek şey. Forever Strong-1 2008 info-icon
l mean, l have lived the last four years of my life Hayatımın dört yılını son sınıfta Yani hayatımın son dört yılını.. Forever Strong-1 2008 info-icon
so that l can play as a senior for the national title. ..ulusal şampiyonada üst düzey oynayabilmek için harcadım. Forever Strong-1 2008 info-icon
And here it is. ve şimdi buradayız. Ve iste. Forever Strong-1 2008 info-icon
And l'm this close. ve ben buna bu kadar yakınım. Bu kadarcık kaldı. Forever Strong-1 2008 info-icon
l'm trying to stay true to my parents, Aileme karşı dürüst olmaya çalışıyorum, Aileme karşı dürüst olmak istiyorum, Forever Strong-1 2008 info-icon
l haven't been true to the one thing ancak benim için çok önemli.. Forever Strong-1 2008 info-icon
that means the most to me... ..olan birşeye dürüst olamıyorum... Forever Strong-1 2008 info-icon
...my brothers on the team. ...takımdaki kardeşlerime. ...takımdaki kardeşlerime. Forever Strong-1 2008 info-icon
l'm sorry. l iust, uh, had to tell somebody, you know? Kusura bakma. Sadece birisine anlatmam lazımdı. Üzgünüm. Ben sadece, hmm, birine anlatmak zorundaydım, bilirsin? Forever Strong-1 2008 info-icon
You're not gonna tell coach, are you? Koça söylemeyeceksin değil mi? Koça anlatmayacaksın değil mi? Forever Strong-1 2008 info-icon
That's not my iob. Bu benim üzerime vazife değil. O bana düşmez. Forever Strong-1 2008 info-icon
G E LWIX: 'Q' just came to see me. GELWIX: "Q" beni görmeye geldi. 'Q' yanıma geldi. Forever Strong-1 2008 info-icon
Thanks for being a positive influence on him. Onun üzerindeki bu güzel etkin için teşekkür ederim. Onda olumlu etki bıraktığın için sağol. Forever Strong-1 2008 info-icon
RICK: That's funny. GELWIX: No, no. It's true. RICK: Bu komikti. GELWIX: Hayır, hayır. Bu doğru. Komiksin. Hayır, hayır. Bu dogru. Forever Strong-1 2008 info-icon
And you gonna play him? Onu oynatacakmısın? Onu oynatacak mısın? Forever Strong-1 2008 info-icon
GELWIX: What do you think? GELWIX: Sen ne düşünüyorsun? Sen ne düşünüyorsun? Forever Strong-1 2008 info-icon
Well... Şey... Güzel... Forever Strong-1 2008 info-icon
...he is a captain. ...o takımın kaptanı. ...kaptan o. Forever Strong-1 2008 info-icon
And he scores most of our points. ve skorlarımızın çoğuda onun. Sayılarımızın çogunu o yapıyor. Forever Strong-1 2008 info-icon
Might not win without him. Onsuz kazanamayabiliriz. Onsuz kazanamayabiliriz. Forever Strong-1 2008 info-icon
Glad l'm not the coach right now. Şuan da koç olmadığım için memnunum. Şu anda koç olmadığım için memnunum. Forever Strong-1 2008 info-icon
l'm glad l'm not Quentin's father right now. Bende Quentien'nin babası olmadığım için memnunum. Ben de Quentin'in babası olmadığım için.. Forever Strong-1 2008 info-icon
He iust flew in for the finals. Tam da finallere yükselmişti. Forever Strong-1 2008 info-icon
When l was 13, 13 yaşımdayken, 13 yaşımdayken, Forever Strong-1 2008 info-icon
my father went with me to a father and son dinner. babam beni baba oğul yemeğine götürmüştü. babamla birlikte yemeğe gitmiştik. Forever Strong-1 2008 info-icon
lt was the only time he ever went with me to anything like that. İlk kez babam benimle yaptığı birşeyden bu kadar keyif almıştı. Bu benimle yaptığı ilk ve son şeydi. Forever Strong-1 2008 info-icon
One time. Sadece birkez. Sadece bir kere. Forever Strong-1 2008 info-icon
l never knew if he cared. Asla onun beni önemseyip önemsemediğini bilemedim. Umrunda olup olmadığını bilemeyeceğim. Forever Strong-1 2008 info-icon
l took his absence as a lack of love. Bunu onun eksikliğiydi. Sevgi eksikliği. Forever Strong-1 2008 info-icon
l never felt like l was good enough. Never felt like l measured up. Hiçbir zaman yeterince iyi oldugumu hissedemedim. Hiçbir zaman seviye atladığımı hissedemedim. Forever Strong-1 2008 info-icon
And it took me 40 years to forgive him. Bunlar için onu bağışlamam 40 yıl sürdü. Ve onu affetmem 40 yılımı aldı. Forever Strong-1 2008 info-icon
And when you got arrested... Sen tutuklandığın zaman... Ve tutuklandığında... Forever Strong-1 2008 info-icon
...l told the lovely Mrs. Gelwix, 'lt's time to retire.' ...Kendi kendime "Sevimli Bayan Gelwix, Emekli olma zamanı geldi.' demiştim. Forever Strong-1 2008 info-icon
Then l got a call from your father. Sonra babanı aradım. Sonra babandan bir telefon aldım. Forever Strong-1 2008 info-icon
lt was the first time we talked since that 1 986 season. 1986 sezonundan beri ilk kez konuşuyorduk. 1986 sezonundan beri ilk defa konuştuk. Forever Strong-1 2008 info-icon
And he said that the son he lost a year ago Ve bana bir yıl önce kaybettiği çocuğuyla Ve bir yıl önce kaybettiği oğlunun.. Forever Strong-1 2008 info-icon
wasn't the same one he found sitting in jail. ..karakolda bulduğuyla aynı olmadığını söyledi. Forever Strong-1 2008 info-icon
You're where l was 40 years ago. Sen benim kırk yıl önce olduğum yerdesin. 40 yıl önce bulunduğum durumdasın. Forever Strong-1 2008 info-icon
Don't spend another minute being angry about yesterday. Neden bunu söyledin? Dün için kızgın olmaya bir dakika bile zaman ayırma. Neye dayanarak bunu söylüyorsun? Geçmiş hakkında kızgın olmak için bir dakikanı daha harcama. Forever Strong-1 2008 info-icon
Free him, and you free yourself. Onu ve kendini bu yükün altına sokma. Forever Strong-1 2008 info-icon
Better get some sleep. İyi bir uyku uyuyalım. Biraz uyusak iyi olur. Forever Strong-1 2008 info-icon
Big game tomorrow. Yarın büyük gün. Büyük maç yarın. Forever Strong-1 2008 info-icon
ANNOUNCER: Ladies and gentlemen, SPİKER: Bayanlar ve baylar, Bayanlar ve baylar, Forever Strong-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 20137
  • 20138
  • 20139
  • 20140
  • 20141
  • 20142
  • 20143
  • 20144
  • 20145
  • 20146
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim