Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19594
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You don't I want to know. | Bilmek iste... Bilmek istiyorum. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Um, pretty bad firefight. | Çok kötü bir çatışma çıktı. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Wedeck and Demetri killed two of them. | Wedeck ve Demetri iki tanesini öldürdü. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
The others escaped. | Diğerleri kaçtı. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
It's gotta be connected to the guys who came after Janis. | Janis'i takip eden adamlarla bir bağları olmalı. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Simultaneous attacks. | Eş zamanlı saldırılar. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Because you're investigating the blackout? | Bayılmayı araştırdığınız için mi? | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Why would anyone want to kill you because of that? | Kim bunun yüzünden sizi öldürmek istesin ki? | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Still trying to figure it all out. | Hala bunu çözmeye çalışıyorum. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Oh, see? I knew I shouldn't have told you. | Bak, gördün mü? Sana söylememem gerektiğini biliyordum. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
No, it's not that. It's... | Hayır, olay o değil. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
You know, when they brought Janis in, | Biliyorsun, Janis'i buraya getirdiklerinde,... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
I couldn't get ahold of you. | ...sana ulaşamadım. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
My imagination just ran wild | Paranoya yaptım. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
I mean, not knowing where you were, | Yani, nerede olduğunu bilmiyordum. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
not knowing what was going on. | Neler olduğunu bilmiyordum. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
But I'm here, | Fakat buradayım... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
and I'm okay, all right? | ...ve iyiyim, tamam mı? | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
We have just been so... (sniffles) | Gördüklerimiz konusunda... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
obsessed with what we saw, | ...o kadar takılı kaldık ki... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
with what might or might not happen. | Olabilecekler veya olmayabilecekler konusunda. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
And it's it's a distraction. | Bu... Bu delilik! | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
It's just pulling us out of today, and today, right now | Bu da bizi "Bugün"den alıp, götürüyor. Fakat bugün, şu an,... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
this moment is all we have, babe. | ...şu dakika, sahip olduğumuz tek şey, bebeğim. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
It's all we have. | Sahip olduğumuz her şey. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
I don't want to miss it. | Bunu kaçırmak istemiyorum. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Hey, Dewey. | Selam, Dewey. Durumu nasıl? | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
A lot better than these guys. Attagirl, Janis. | Bu adamlardan çok daha iyi. Süperkız, Janis. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Got no I.D... | Kimlik yok. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
No cell phone, no keys. | Telefon yok, anahtar yok. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
No fingerprints, no dental records. | Parmak izi yok, diş kayıtları yok. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
It's just like our guys in the parking garage in D.C. | Aynı bizim Washington'da otoparktaki elemanlar gibi. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
We got nothing. | Hiçbir şeyimiz yok. Hiçbir şey. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Which means we're dealing with real pros. | Bunun anlamı da, gerçek profesyoneller ile karşı karşıya olmamız. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
What about, um, medical history, Dewey? | Peki ya tıbbi geçmişleri, Dewey? | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
So far just one removed appendix here, | Bu, apandisini aldırmış. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
I'm checking for radial keratotomy scars | Konuştuğumuz gibi, kornealarına... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
as we speak. | ...bakıyorum. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Hey, Demetri. | Demetri. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Demetri. | Demetri. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Yeah? What? | Evet, ne oldu? | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
You doing okay in here? | İyi misin? | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
You put yourself on Mosaic. | Kendini Mozaik'e eklemişsin. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
You think there's anybody in the office | Ofiste kimsenin bunu... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
who doesn't know by now? | ...bilmediğini mi sanıyordun? | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
But the point is, you just got shot at 12 hours ago. | Fakat olay şu ki; bundan 12 saat önce saldırıya uğradın. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Now you're standing in a morgue... | Şimdi de bir morgdasın ve... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
acting kind of weird. | ...garip davranıyorsun. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Listen, Al, you've been acting kind of weird | Dinle, Al. Sen de birkaç haftadır... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
for a couple of weeks yourself, all right? | ...garip davranıyorsun, tamam mı? | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
So, um, you want to talk about our feelings, | Yani, şimdi oturup duygularımızı mı konuşalım... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
or you want to get back to work? | ...yoksa işimize geri mi dönelim? | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Work sounds good. | İşe dönmek daha iyi. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
This guy's right eye is covered with corneal scarring. | Bu adamın sağ gözünde korneal bir yara var. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
No big surprise there. | Çok da sürpriz değil. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
What assassin worth his salt doesn't get LASIK? | Yakını göremeyen bir suikastçı ne işe yarar ki? | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Should practically be a union requirement. | Bu şekilde "Suikastçılar Derneği"ne bile üye olamaz. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Looks like a hand stamp from a bar. | Bir mühre benziyor. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
No, it's a blue hand. | Hayır. Bu "Mavi El". | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
It's a clue from Mark's board. | Mark'ın tahtasındaki ipuçlarından. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
(whoosh) Something about Baltimore | Baltimore ile ilgili bir şey... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
A hand a blue hand. (whoosh) | Bir el. Bir mavi el. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
This son of a bitch is gonna be useful after all. | Bu orospu çocuğu sonunda bir işe yaradı. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
That costume is super fly. | Kostüm çok güzelmiş. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
It was the last thing they had left in his size. | Onun bedeninde, ellerinde kalan son şeymiş. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
No, I like it. Really, it's cool. | Hayır, sevdim. Gerçekten güzel. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Although he doesn't seem to like this very much. | O pek sevmiş gibi gözükmüyor ama olsun. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Yeah, it's hard to tell with him. | Bunu onunla konuşmak çok zor. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
I think he's mad at me about the move. | Sanırım taşınma işi ile ilgili bana kızgın. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Oh, I was just wondering if in the next couple of days | Merak ediyorum da, önümüzdeki birkaç gün içerisinde... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Dr. Benford might come by so we could, uh... | ...Dr. Benford gelebilir mi acaba? Biz de... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Yeah, say our good byes. | ...böylelikle veda edebiliriz. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Yeah. Yeah, sure, I'll let her know. | Evet. Peki, tamam. Haber veririm. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
I'm glad she's okay. | Onun iyi olduğuna sevindim. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Yeah. It's pretty scary stuff for all of us. | Evet. Hepimiz için korkutucu şeylerdi. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Listen, it's been a rough week, | Dinle, zor bir hafta oldu ve... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
and maybe I said some things | ...belki ben haddimi aşan... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
that were out of line. Um... | ...şeyler söylemiş olabilirim. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Let's take a deep breath and... | Derin bir nefes alalım... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
get back on track here, hmm? | ...ve her şeyi eski haline getirelim, tamam mı? | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Ohh. This only takes quarters. | Bunlar yalnızca çeyreklik alıyor. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Mm hmm. I got it. | Anladım. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
We're even now. | Artık eşitlendik. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
The guys who came after you, | Sizin peşinizdeki adamlar,... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
the guys who shot Janis All Asian. | ...Janis'i vuran adamlar. Tüm Asyalılar. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Why don't I head over to Huang's office, | Neden Huang'ın ofisine gidip "Mavi El"in... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
see if blue hand has some special significance | ...kuzey ve güney Çincede özel bir anlamı olup olmadığını... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
in Cantonese or Mandarin? Mandarin? Come on, man. | ...araştırmıyorum ki? Kuzey Çin lehçesi mi? Yapma, adamım. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
According to the CIA, | CIA'e göre, Çin bayılma... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
China might have caused the blackout. | ...olayına sebep olmuş olabilir. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
If they did, trying to blow up a team of federal agents | Eğer yapmış olsalardı, bir grup CIA ajanını havaya uçurmak... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
seems a little showy, don't you think? | ...biraz fazla tantana çıkarmaz mıydı? | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Well, in their minds, I mean, | Belki de onlara göre bu,... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
it could be as simple as neutralizing a threat. | ...basit tehdidi yok etmek gibi bir olaydır. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
Well, then why come after us? | Peki neden bizim peşimize düştüler? | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
The CIA agent who testified at the hearings yesterday | Dünkü duruşmada konuşan CIA ajanı iyi... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
is fine, but Mark talks about D. Gibbons, Suspect Zero, | ...fakat Mark "D.Gibbons" dediğinde, "Şüpheli X" dediğinde,... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
the crows, for the first time outside of this office, | ..."Kargalar" dediğinde ve ilk kez bu ofisten ayrıldıktan... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
and then eight hours later, it's... | ...sekiz saat sonra... Bu... | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |
China is a dead end. | Çin, çıkmaz bir sokak. | FlashForward-2 | 2009 | ![]() |