Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19489
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
and when you can't crawl, you... | ...artık sürünemedin zaman... ...artık sürünemedin zaman... ...artık sürünemedin zaman... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
when you can't do that... | ...onu da yapamayınca... ...onu da yapamayınca... ...onu da yapamayınca... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You find someone to carry you. | Seni taşıyacak birini bulursun. Seni taşıyacak birini bulursun. Seni taşıyacak birini bulursun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You know, it's funny. We went to the war never looking to come back. | Ne tuhaf değil mi? Geri dönmeyeceğimizi zannederek savaşa gittik... Ne tuhaf değil mi? Geri dönmeyeceğimizi zannederek savaşa gittik... Ne tuhaf değil mi? Geri dönmeyeceğimizi zannederek savaşa gittik... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Yeah, you know the rest. | Evet, gerisini biliyorsunuz. Evet, gerisini biliyorsunuz. Evet, gerisini biliyorsunuz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Nandi! Nandi! | Nandi! Nandi! Nandi! Nandi! Nandi! Nandi! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Get inside. | İçeri girin. İçeri girin. İçeri girin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Go. | Gidin. Gidin. Gidin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We ain't open for business. Shut up, whore. | Açık değiliz. Kes kesini orospu. Açık değiliz. Kes kesini orospu. Açık değiliz. Kes kesini orospu. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And you, we don't trade with at all, Rance Burgess. | Ve seninle kesinlikle iş yapmıyoruz Rance Burgess. Ve seninle kesinlikle iş yapmıyoruz Rance Burgess. Ve seninle kesinlikle iş yapmıyoruz Rance Burgess. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You're no longer welcome in this establishment. You've been told that. | Bu müessesede artık istemiyorsun. Daha önce de sana söylenmişti. Bu müessesede artık istemiyorsun. Daha önce de sana söylenmişti. Bu müessesede artık istemiyorsun. Daha önce de sana söylenmişti. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I've been told a great many things. I'm here for what's mine. | Bana bir sürü şey söylendi. Benim olan için buradayım. Bana bir sürü şey söylendi. Benim olan için buradayım. Bana bir sürü şey söylendi. Benim olan için buradayım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Ain't nothin' here belongs to you. | Burada sana ait hiçbir şey yok. Burada sana ait hiçbir şey yok. Burada sana ait hiçbir şey yok. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You don't get gone, we'll be well within our rights to drop you. 1 | Hemen gitmezsen, seni vurma hakkına sahibiz. 1 Hemen gitmezsen, seni vurma hakkına sahibiz. 1 Hemen gitmezsen, seni vurma hakkına sahibiz. 1 | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The only rights you got are the ones I give you. | Sahip olduğunuz haklar, benim size verdiklerimdir. Sahip olduğunuz haklar, benim size verdiklerimdir. Sahip olduğunuz haklar, benim size verdiklerimdir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Find the girl! She ain't here. | Kızı bulun! Burada değil. Kızı bulun! Burada değil. Kızı bulun! Burada değil. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Girl left this moon more than a month ago. It was you chased her off. | Kız bu uydudan gideli bir aydan fazla oluyor. Senin yüzünden gitti. Kız bu uydudan gideli bir aydan fazla oluyor. Senin yüzünden gitti. Kız bu uydudan gideli bir aydan fazla oluyor. Senin yüzünden gitti. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Petaline! | Petaline! Petaline! Petaline! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's a good thing you haven't left with my baby. | Bebeğimle beraber gitmemiş olman çok iyi. Bebeğimle beraber gitmemiş olman çok iyi. Bebeğimle beraber gitmemiş olman çok iyi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
This baby ain't yours. So you keep saying. | Bebek senin değil. Öyle deyip duruyorsun. Bebek senin değil. Öyle deyip duruyorsun. Bebek senin değil. Öyle deyip duruyorsun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
If this D.N.A. is a match... | DNA'sı benimki ile... DNA'sı benimki ile... DNA'sı benimki ile... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
with mine, know... | ...eşleşirse, bil ki... ...eşleşirse, bil ki... ...eşleşirse, bil ki... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I will be back for my baby. | ...bebeğim için geri döneceğim. ...bebeğim için geri döneceğim. ...bebeğim için geri döneceğim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And if I have to... | Eğer zorunda kalırsam... Eğer zorunda kalırsam... Eğer zorunda kalırsam... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'll cut it outta ya. | ...keser alırım. ...keser alırım. ...keser alırım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, don't worry. | Endişelenme. Endişelenme. Endişelenme. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
All right, now. It'll all work out. | Tamam. Her şey yoluna girecek. Evet, artık ısındırma turlarını, küçük soruları tamamladık. Tamam. Her şey yoluna girecek. Evet, artık ısındırma turlarını, küçük soruları tamamladık. Tamam. Her şey yoluna girecek. Evet, artık ısındırma turlarını, küçük soruları tamamladık. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He'll do it too. He'll do what he says. | Yapar. Söylediğini yapar. Yapar. Söylediğini yapar. Yapar. Söylediğini yapar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
No, he won't. We won't allow it. How we gonna stop him, Nandi? | Hayır, yapamaz. İzin vermeyeceğiz. Nasıl engel olacağız Nandi? Hayır, yapamaz. İzin vermeyeceğiz. Nasıl engel olacağız Nandi? Hayır, yapamaz. İzin vermeyeceğiz. Nasıl engel olacağız Nandi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We'll get help, that's how. Help? | Yardım isteyeceğiz. Yardım mı? Yardım isteyeceğiz. Yardım mı? Yardım isteyeceğiz. Yardım mı? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
There's not a soul on this moon go up against Rance Burgess. | Bu uyduda Rance Burgess'a karşı çıkacak bir Allah'ın kulu yoktur. Bu uyduda Rance Burgess'a karşı çıkacak bir Allah'ın kulu yoktur. Bu uyduda Rance Burgess'a karşı çıkacak bir Allah'ın kulu yoktur. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
She's right. Ain't nobody strong enough. | Haklı. Yeterince güçlü kimse yok. Haklı. Yeterince güçlü kimse yok. Haklı. Yeterince güçlü kimse yok. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And even if there was, who'd help us? | Olsa bile, kim bize yardım eder ki? Olsa bile, kim bize yardım eder ki? Olsa bile, kim bize yardım eder ki? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Sorry. Didn't mean to startle. You didn't. | Pardon. Korkutmak istememiştim. Korkutmadın. Pardon. Korkutmak istememiştim. Korkutmadın. Pardon. Korkutmak istememiştim. Korkutmadın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I was just... That's more like a... | Ben sadece... bu daha çok... Ben sadece... bu daha çok... Ben sadece... bu daha çok... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's a warrior like... Strikes fear into the hearts of... | ...savaşçı gibi... korku salmak için... ...savaşçı gibi... korku salmak için... ...savaşçı gibi... korku salmak için... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You know, not altogether wise, sneakin' up | Eli silahlı bir adama gizlice yaklaşmak pek akıl kârı değil. Eli silahlı bir adama gizlice yaklaşmak pek akıl kârı değil. Eli silahlı bir adama gizlice yaklaşmak pek akıl kârı değil. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'm sure I've heard that said. But perhaps the dining area isn't the place | Bu bir yerlerde duyduğuma eminim. Ama belki yemek masası bu işler için... Bu bir yerlerde duyduğuma eminim. Ama belki yemek masası bu işler için... Bu bir yerlerde duyduğuma eminim. Ama belki yemek masası bu işler için... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
for this sort of thing. What do you mean? It's the only place | ...uygun bir yer değil. Nasıl yani? Yeterince büyük masa... ...uygun bir yer değil. Nasıl yani? Yeterince büyük masa... ...uygun bir yer değil. Nasıl yani? Yeterince büyük masa... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
with a table big enough. Of course. | ...bir tek burada var. Elbette. ...bir tek burada var. Elbette. ...bir tek burada var. Elbette. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
In that case, every well bred petty crook knows that the small | O halde, iyi yetişmiş her basit hırsız... O halde, iyi yetişmiş her basit hırsız... O halde, iyi yetişmiş her basit hırsız... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
concealable weapons always go to the far left of the place setting. | ...gizlenebilir küçük silahların sol üst köşeye konduğunu bilir. ...gizlenebilir küçük silahların sol üst köşeye konduğunu bilir. ...gizlenebilir küçük silahların sol üst köşeye konduğunu bilir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Got a distress call coming in. Some folks asking for help. | İmdat çağrısı aldık. Yardım isteyen var. İmdat çağrısı aldık. Yardım isteyen var. İmdat çağrısı aldık. Yardım isteyen var. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Really? Folks asking for help from us petty crooks. | Cidden mi? Bizim gibi basit hırsızlardan yardım isteyen mi var? Cidden mi? Bizim gibi basit hırsızlardan yardım isteyen mi var? Cidden mi? Bizim gibi basit hırsızlardan yardım isteyen mi var? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well... Maybe I should take that right away. | Aslında... Belki de hemen cevap vermeliyim. Aslında... Belki de hemen cevap vermeliyim. Aslında... Belki de hemen cevap vermeliyim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, it's for her. | Ona geldi. Ona geldi. Ona geldi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The call's for Inara. I'll take it in my shuttle. | Çağrı Inara'ya geldi. Mekiğimden konuşurum. Çağrı Inara'ya geldi. Mekiğimden konuşurum. Çağrı Inara'ya geldi. Mekiğimden konuşurum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
All right. I'll send it back there to you. | Tamam. Sana yönlendiriyorum. Tamam. Sana yönlendiriyorum. Tamam. Sana yönlendiriyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
This "distress" wouldn't happen to be | Bu "imdat durumu" birinin pantolonunda vuku bulmuyordur herhalde, değil mi? Bu "imdat durumu" birinin pantolonunda vuku bulmuyordur herhalde, değil mi? Bu "imdat durumu" birinin pantolonunda vuku bulmuyordur herhalde, değil mi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
~ Tell them I ain't coming back ~ | * Söyle herkese geri dönmeyeceğimi * * Söyle herkese geri dönmeyeceğimi * * Söyle herkese geri dönmeyeceğimi * | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
...and I got word you were in the area. | ...ve bu civarlarda olduğunu duydum. Seni zora sokuyorum ama soracak başka kimse yok. ...ve bu civarlarda olduğunu duydum. Seni zora sokuyorum ama soracak başka kimse yok. ...ve bu civarlarda olduğunu duydum. Seni zora sokuyorum ama soracak başka kimse yok. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It sounds like something this crew can handle. | Bu ekibin altından kalkabileceği gibi bir şeye benziyor. Bu ekibin altından kalkabileceği gibi bir şeye benziyor. Bu ekibin altından kalkabileceği gibi bir şeye benziyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I can't guarantee they'll handle it particularly well, but... | İyi bir şekilde hallederler mi garanti edemem ama... İyi bir şekilde hallederler mi garanti edemem ama... İyi bir şekilde hallederler mi garanti edemem ama... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
If they've got guns and brains at all... | Silahları ve beyinleri varsa... Silahları ve beyinleri varsa... Silahları ve beyinleri varsa... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
They've got guns. | Silahları var. Silahları var. Silahları var. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Payment won't be a problem. We just ain't equipped for this. | Ödemesi problem olmaz. Bunun için teçhizatımız yok. Ödemesi problem olmaz. Bunun için teçhizatımız yok. Ödemesi problem olmaz. Bunun için teçhizatımız yok. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Nandi, it's gonna be all right. | Nandi, her şey yoluna girecek. Nandi, her şey yoluna girecek. Nandi, her şey yoluna girecek. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The House will tell you not to come. | Loca gelmemeni söyleyecek. Terk ettiğimde bana yaklaşmamanı emrettiklerini biliyorum. Loca gelmemeni söyleyecek. Terk ettiğimde bana yaklaşmamanı emrettiklerini biliyorum. Loca gelmemeni söyleyecek. Terk ettiğimde bana yaklaşmamanı emrettiklerini biliyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The House can go to hell! | Loca'nın cehenneme kadar yolu var. Loca'nın cehenneme kadar yolu var. Loca'nın cehenneme kadar yolu var. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I would have waved you long ago, it's just... | Seninle çok daha önce irtibata geçmeliydim, sadece... Seninle çok daha önce irtibata geçmeliydim, sadece... Seninle çok daha önce irtibata geçmeliydim, sadece... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It doesn't matter. | Ziyanı yok. Ziyanı yok. Ziyanı yok. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Who'd have thought we'd both end up all the way out here? | Ta buralara düşeceğimizi kim tahmin ederdi? Ta buralara düşeceğimizi kim tahmin ederdi? Ta buralara düşeceğimizi kim tahmin ederdi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Who'd have thought? Let me know what your people say? | Ya, kim tahmin ederdi? Seninkiler ne diyor haber ver. Ya, kim tahmin ederdi? Seninkiler ne diyor haber ver. Ya, kim tahmin ederdi? Seninkiler ne diyor haber ver. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Of course. I'll wait to hear from you. | Elbette. Senden haber bekliyorum. Elbette. Senden haber bekliyorum. Elbette. Senden haber bekliyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Blessing on you, dear sister. And you. | Sağlıcakla kal kardeşim. Sen de. Sağlıcakla kal kardeşim. Sen de. Sağlıcakla kal kardeşim. Sen de. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I suppose you heard most of that. | Sanırım çoğunu duydun. Sanırım çoğunu duydun. Sanırım çoğunu duydun. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Only because I was eavesdropping. | Gizlice dinlediğim için. Gizlice dinlediğim için. Gizlice dinlediğim için. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Your friend sounds like she's in a peck of trouble. She is. | Arkadaşının başı belada gibi geldi. Öyle. Arkadaşının başı belada gibi geldi. Öyle. Arkadaşının başı belada gibi geldi. Öyle. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And there's no authority on that moon she can go to. They're totally alone. | Ve bulundukları uyduda gidebileceği bir yetkili yok. Tamamen yalnızlar. Ve bulundukları uyduda gidebileceği bir yetkili yok. Tamamen yalnızlar. Ve bulundukları uyduda gidebileceği bir yetkili yok. Tamamen yalnızlar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Some men might take advantage of that. One man. | Bazıları bundan faydalanmak isteyebilir. Tek bir erkek. Bazıları bundan faydalanmak isteyebilir. Tek bir erkek. Bazıları bundan faydalanmak isteyebilir. Tek bir erkek. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And she's looking for someone to come along and explain things to him? | Ve adama durumu anlatacak birini arıyor, öyle mi? Ve adama durumu anlatacak birini arıyor, öyle mi? Ve adama durumu anlatacak birini arıyor, öyle mi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That's essentially it, yes. | Temelde olay bu, evet. Temelde olay bu, evet. Temelde olay bu, evet. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
A whole house full of Companions. | Dam dolu bir ev. Dam dolu bir ev. Dam dolu bir ev. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
How are they fixed for payment? | Nasıl ödeyecekler? Nasıl ödeyecekler? Nasıl ödeyecekler? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
They're not Companions. | Dam değiller. Dam değiller. Dam değiller. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
They're whores. | Fahişeler. Fahişeler. Fahişeler. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Thought you didn't much care for that word. It applies. | Bu kelimeyi sevmediğini sanıyordum. Onlar için geçerli. Loca'ya bağlı değiller... Bu kelimeyi sevmediğini sanıyordum. Onlar için geçerli. Loca'ya bağlı değiller... Bu kelimeyi sevmediğini sanıyordum. Onlar için geçerli. Loca'ya bağlı değiller... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Independent? Yes. | Bağımsızlar mı? Evet. Bağımsızlar mı? Evet. Bağımsızlar mı? Evet. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
If you agree to do this, you'll be compensated. I'll see to it. | Yapmayı kabul edersen, karşılığını alacaksın. Ben hallederim. Yapmayı kabul edersen, karşılığını alacaksın. Ben hallederim. Yapmayı kabul edersen, karşılığını alacaksın. Ben hallederim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I've put a little aside. You can keep your money. | Biraz birikmiş param var. Paran sende kalsın. Biraz birikmiş param var. Paran sende kalsın. Biraz birikmiş param var. Paran sende kalsın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I won't be needing no payment. | İhtiyacım olmayacak. İhtiyacım olmayacak. İhtiyacım olmayacak. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Mal... | Mal... Mal... Mal... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'll contact Nandi at once. But you will be paid. | Hemen Nandi ile irtibata geçeceğim. Ama paranı alacaksın. Hemen Nandi ile irtibata geçeceğim. Ama paranı alacaksın. Hemen Nandi ile irtibata geçeceğim. Ama paranı alacaksın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I feel it's important that we keep ours strictly a business arrangement. | Aramızdaki ilişkiyi iş ilişkisi olarak tutmanın önemli olduğunu hissediyorum. Aramızdaki ilişkiyi iş ilişkisi olarak tutmanın önemli olduğunu hissediyorum. Aramızdaki ilişkiyi iş ilişkisi olarak tutmanın önemli olduğunu hissediyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'll speak with the crew. Good. | Tayfa ile konuşurum. Güzel. Tayfa ile konuşurum. Güzel. Tayfa ile konuşurum. Güzel. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Those who have a mind are welcome to join. | İsteyen katılabilir. İsteyen katılabilir. İsteyen katılabilir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Those who'd just as soon stay on the ship can do that, too. 1 | Gemide kalmak isteyenler, gemide kalabilirler. Gemide kalmak isteyenler, gemide kalabilirler. Gemide kalmak isteyenler, gemide kalabilirler. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Don't much see the benefit in gettin' involved in | Önden pazarlık etmeden, tanımadığımız insanların... Önden pazarlık etmeden, tanımadığımız insanların... Önden pazarlık etmeden, tanımadığımız insanların... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
strangers' troubles without a up front price negotiated. | ...dertlerine bulaşmanın pek faydasını görmüyorum. ...dertlerine bulaşmanın pek faydasını görmüyorum. ...dertlerine bulaşmanın pek faydasını görmüyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
These people need assistance. | Bu insanların yardıma ihtiyacı var. Senin için fayda sağlaması gerekmiyor. 1 Bu insanların yardıma ihtiyacı var. Senin için fayda sağlaması gerekmiyor. 1 Bu insanların yardıma ihtiyacı var. Senin için fayda sağlaması gerekmiyor. 1 Kaptan, kışkırtıcı bir elbise için para verir misin? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That's what I'm saying. No one's gonna force you to go, Jayne. | Ben de bunu söylüyorum. Kimse seni gitmeye zorlamıyor Jayne. Ben de bunu söylüyorum. Kimse seni gitmeye zorlamıyor Jayne. Ben de bunu söylüyorum. Kimse seni gitmeye zorlamıyor Jayne. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
As has been stated, this job is strictly speculative. | Daha önce de belirtildiği gibi, iş tamamen isteğe bağlı. Daha önce de belirtildiği gibi, iş tamamen isteğe bağlı. Daha önce de belirtildiği gibi, iş tamamen isteğe bağlı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Good. Don't know these folks. Don't much care to. | Güzel. Bu insanları tanımıyorum. Tanımak da istemiyorum. Güzel. Bu insanları tanımıyorum. Tanımak da istemiyorum. Güzel. Bu insanları tanımıyorum. Tanımak da istemiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
They're whores. I'm in. | Fahişeler. Varım. Fahişeler. Varım. Fahişeler. Varım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Wash, plot a course. | Wash, rotamızı çiz. Wash, rotamızı çiz. Wash, rotamızı çiz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That's the whorehouse? Yes. | Kerhane bu mu? Evet. Kerhane bu mu? Evet. Kerhane bu mu? Evet. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
How come it looks like a frozen dinner pack? | Neden dondurulmuş yemek paketi gibi duruyor? Neden dondurulmuş yemek paketi gibi duruyor? Neden dondurulmuş yemek paketi gibi duruyor? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Solar sheeting. Cheap power. | Güneş enerjisi kaplaması. Ucuz güç kaynağı. Güneş enerjisi kaplaması. Ucuz güç kaynağı. Güneş enerjisi kaplaması. Ucuz güç kaynağı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Hope the whores are prettier than the house. | İnşallah orospular evden daha güzeldir. İnşallah orospular evden daha güzeldir. İnşallah orospular evden daha güzeldir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Nandi, darling. It's so good to see you, little sister. | Nandi, hayatım. Seni görmek ne güzel, küçük kardeş. Nandi, hayatım. Seni görmek ne güzel, küçük kardeş. Nandi, hayatım. Seni görmek ne güzel, küçük kardeş. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |