• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19486

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
I thought I was gonna die. Öleceğimi sanmıştım. Öleceğimi sanmıştım. Öleceğimi sanmıştım. Firefly-1 2003 info-icon
How could he possibly... Oh, well, the colonel was dead drunk. Nasıl olur da adam... Albay kör kütük sarhoştu. Nasıl olur da adam... Albay kör kütük sarhoştu. Nasıl olur da adam... Albay kör kütük sarhoştu. Firefly-1 2003 info-icon
Three hours pissin' on about the enlisted men. "They're scum." Yazılan adamlar hakkında 3 saat söylenmişti. "İşe yaramazlar." Yazılan adamlar hakkında 3 saat söylenmişti. "İşe yaramazlar." Yazılan adamlar hakkında 3 saat söylenmişti. "İşe yaramazlar." Firefly-1 2003 info-icon
"They're not fighters." And... And then he passed right out. Boom. "Asker değiller." Sonra da kendinden geçmişti. "Asker değiller." Sonra da kendinden geçmişti. "Asker değiller." Sonra da kendinden geçmişti. Firefly-1 2003 info-icon
We couldn't even move him... Kımıldatamadık bile... Kımıldatamadık bile... Kımıldatamadık bile... Firefly-1 2003 info-icon
So... Tracey just snipped it right off his face. ...ve Tracey makasla kırpıverdi. ...ve Tracey makasla kırpıverdi. ...ve Tracey makasla kırpıverdi. Firefly-1 2003 info-icon
And you never seen a man more proud of his moustache than Colonel Obrin. Albay Orbin kadar bıyığıyla gurur duyan başka bir adam görmemişsindir. Albay Orbin kadar bıyığıyla gurur duyan başka bir adam görmemişsindir. Albay Orbin kadar bıyığıyla gurur duyan başka bir adam görmemişsindir. Firefly-1 2003 info-icon
I mean, in all my life, I will never love a woman Hayatım boyunca o subayın dudak kürkünü sevdiği kadar bir kadın sevmemişimdir. Hayatım boyunca o subayın dudak kürkünü sevdiği kadar bir kadın sevmemişimdir. Hayatım boyunca o subayın dudak kürkünü sevdiği kadar bir kadın sevmemişimdir. Firefly-1 2003 info-icon
Big walrusy thing all waxed up. Yeah. Kocaman, denizaygırı gibi. Pırıl pırıl. Evet. Kocaman, denizaygırı gibi. Pırıl pırıl. Evet. Kocaman, denizaygırı gibi. Pırıl pırıl. Evet. Firefly-1 2003 info-icon
Did he find out? Oh, next morning, he wakes up. It's gone, and he is furious. Öğrendi mi? Ertesi sabah kalktı. Baktı ki yok, köpürdü. Öğrendi mi? Ertesi sabah kalktı. Baktı ki yok, köpürdü. Öğrendi mi? Ertesi sabah kalktı. Baktı ki yok, köpürdü. Firefly-1 2003 info-icon
But he can't just say, you know, "Someone stole my moustache!" "Biri bıyığımı çalmış" diyemez tabi. "Biri bıyığımı çalmış" diyemez tabi. "Biri bıyığımı çalmış" diyemez tabi. Firefly-1 2003 info-icon
So, he... calls together all the platoons. Bütün müfrezeleri topladı. Bütün müfrezeleri topladı. Bütün müfrezeleri topladı. Firefly-1 2003 info-icon
We thought he was gonna shoot us. Bizi vuracağını sandık. Bizi vuracağını sandık. Bizi vuracağını sandık. Firefly-1 2003 info-icon
Oh, he's eyeballin' all the men something fierce. Not a word. Herkesin gözünün içine ateş püskürterek baktı. Tek kelime yok. Herkesin gözünün içine ateş püskürterek baktı. Tek kelime yok. Herkesin gözünün içine ateş püskürterek baktı. Tek kelime yok. Firefly-1 2003 info-icon
And he comes up to Tracey, and Tracey's wearing the gorram thing on his face! Tracey'nin yanına geldi ve Tracey lanet şeyi yüzüne takmış! Tracey'nin yanına geldi ve Tracey lanet şeyi yüzüne takmış! Tracey'nin yanına geldi ve Tracey lanet şeyi yüzüne takmış! Firefly-1 2003 info-icon
He had glued it on. Yapıştırmış. Yapıştırmış. Yapıştırmış. Firefly-1 2003 info-icon
He's staring the old man down wearing his own damn moustache. Herifin bıyığını takmış, adama bakıyor. Herifin bıyığını takmış, adama bakıyor. Herifin bıyığını takmış, adama bakıyor. Firefly-1 2003 info-icon
Well, the colonel must've said some... Albay bir şey söylemiş olmalı Albay bir şey söylemiş olmalı Albay bir şey söylemiş olmalı Firefly-1 2003 info-icon
Are we hit? That's too damn close. Darbe mi aldık? Çok yakından geçti. Darbe mi aldık? Çok yakından geçti. Darbe mi aldık? Çok yakından geçti. Firefly-1 2003 info-icon
They're behind us. Fired over the port bow. Arkamızdalar. Pruvanın iskele tarafına ateş ettiler. Arkamızdalar. Pruvanın iskele tarafına ateş ettiler. Arkamızdalar. Pruvanın iskele tarafına ateş ettiler. Firefly-1 2003 info-icon
Warning shot? They coulda hit us. Uyarı atışı mıydı? Bizi vurabilirlerdi. Uyarı atışı mıydı? Bizi vurabilirlerdi. Uyarı atışı mıydı? Bizi vurabilirlerdi. Firefly-1 2003 info-icon
Feds. This is Lieutenant Womack of Allied Enforcement. Federaller. İttifak kuvvetlerinden Teğmen Womack konuşuyor. Federaller. İttifak kuvvetlerinden Teğmen Womack konuşuyor. Federaller. İttifak kuvvetlerinden Teğmen Womack konuşuyor. Firefly-1 2003 info-icon
You are in possession of stolen goods and are Çalıntı mal bulunduruyorsunuz. Hız kesmenizi... Çalıntı mal bulunduruyorsunuz. Hız kesmenizi... Çalıntı mal bulunduruyorsunuz. Hız kesmenizi... Firefly-1 2003 info-icon
ordered to cut thrust and prepare for docking. ...ve kenetlenme için hazırlanmanızı emrediyorum. ...ve kenetlenme için hazırlanmanızı emrediyorum. ...ve kenetlenme için hazırlanmanızı emrediyorum. Firefly-1 2003 info-icon
The Lassiter. That was quick. Lassiter. Ne çabuk yakalandık. Lassiter. Ne çabuk yakalandık. Lassiter. Ne çabuk yakalandık. Firefly-1 2003 info-icon
Do you think Saffron tipped them off? Saffron mı ele verdi dersin? Saffron mı ele verdi dersin? Saffron mı ele verdi dersin? Firefly-1 2003 info-icon
This is Captain Reynolds. I think there's been a mistake. Ben Kaptan Reynolds. Bir hata var galiba. Ben Kaptan Reynolds. Bir hata var galiba. Ben Kaptan Reynolds. Bir hata var galiba. Firefly-1 2003 info-icon
There's been a lot of mistakes, Captain. Bir sürü hata yapıldı Kaptan. Sonuncusu da o sandığı almanız. Bir sürü hata yapıldı Kaptan. Sonuncusu da o sandığı almanız. Bir sürü hata yapıldı Kaptan. Sonuncusu da o sandığı almanız. Firefly-1 2003 info-icon
Crate? Sandık mı? Sandık mı? Sandık mı? Firefly-1 2003 info-icon
We took in a lot of inventory today. Bugün çok malzeme aldık. Bugün çok malzeme aldık. Bugün çok malzeme aldık. Firefly-1 2003 info-icon
If something got mixed in, we'll be sure and hand it back. But, I don't think Eğer bir şey arasına karışmışsa, hemen iade ederiz ama aradığınız... Eğer bir şey arasına karışmışsa, hemen iade ederiz ama aradığınız... Eğer bir şey arasına karışmışsa, hemen iade ederiz ama aradığınız... Firefly-1 2003 info-icon
we're your men. Let me check through the cargo. Is it marked at all? ...biz değiliz bence. Kargoları bir gözden geçireyim. Herhangi bir işaret var mı? ...biz değiliz bence. Kargoları bir gözden geçireyim. Herhangi bir işaret var mı? ...biz değiliz bence. Kargoları bir gözden geçireyim. Herhangi bir işaret var mı? Firefly-1 2003 info-icon
I'd think twice about playing games with me there, mister. Ben olsam, benimle oyun oynamayı iki kez düşünürdüm bayım. Ben olsam, benimle oyun oynamayı iki kez düşünürdüm bayım. Ben olsam, benimle oyun oynamayı iki kez düşünürdüm bayım. Firefly-1 2003 info-icon
I will blow you to pieces. Oh, you do that, Sizi paramparça ederim. Edersen, kıymetli kargon da bin parça olur. Sizi paramparça ederim. Edersen, kıymetli kargon da bin parça olur. Sizi paramparça ederim. Edersen, kıymetli kargon da bin parça olur. Firefly-1 2003 info-icon
Now, I got deliveries to make, Officer, so you just lock onto my trajectory... Şimdi, yapmam gereken teslimatlar var Memur Bey. Siz beni... Şimdi, yapmam gereken teslimatlar var Memur Bey. Siz beni... Şimdi, yapmam gereken teslimatlar var Memur Bey. Siz beni... Firefly-1 2003 info-icon
and I'll take a look here, see if anything matches your description. ...takip edin, ben de tarifinize uyan bir şey var mı bakayım. ...takip edin, ben de tarifinize uyan bir şey var mı bakayım. ...takip edin, ben de tarifinize uyan bir şey var mı bakayım. Firefly-1 2003 info-icon
Police procedure has changed since I was little. Polis prosedürleri çocukluğumdan beri değişmiş. Yine arasa, meşgul et. Polis prosedürleri çocukluğumdan beri değişmiş. Yine arasa, meşgul et. Polis prosedürleri çocukluğumdan beri değişmiş. Yine arasa, meşgul et. Firefly-1 2003 info-icon
What do I do, shadow puppets? We'll take care of it. Ne yapayım, gölge oyunu? Biz hallederiz. Ne yapayım, gölge oyunu? Biz hallederiz. Ne yapayım, gölge oyunu? Biz hallederiz. Firefly-1 2003 info-icon
I don't get this. They're after Tracey? Anlamıyorum. Tracey'nin mi peşindeler? Tabi o sandıkta başka bir şey yoksa. Anlamıyorum. Tracey'nin mi peşindeler? Tabi o sandıkta başka bir şey yoksa. Anlamıyorum. Tracey'nin mi peşindeler? Tabi o sandıkta başka bir şey yoksa. Firefly-1 2003 info-icon
Anything? Bir şey buldun mu? Bir şey buldun mu? Bir şey buldun mu? Firefly-1 2003 info-icon
Not unless this crate's made of magical Sandık dilek gerçekleştiren sihirli tahtalardan... Sandık dilek gerçekleştiren sihirli tahtalardan... Sandık dilek gerçekleştiren sihirli tahtalardan... Firefly-1 2003 info-icon
wish granting planks. Check his pockets. ...yapılmamışsa, hayır. Ceplerini kontrol et. ...yapılmamışsa, hayır. Ceplerini kontrol et. ...yapılmamışsa, hayır. Ceplerini kontrol et. Firefly-1 2003 info-icon
That ain't right. Neither's being blowed up. Hiç doğru değil. Havaya uçmak da değil. Hiç doğru değil. Havaya uçmak da değil. Hiç doğru değil. Havaya uçmak da değil. Firefly-1 2003 info-icon
There's nothing about this sits right with me. Olanlarla ilgili hiçbir şey aklıma yatmıyor. Olanlarla ilgili hiçbir şey aklıma yatmıyor. Olanlarla ilgili hiçbir şey aklıma yatmıyor. Firefly-1 2003 info-icon
Empty. They want this body for something... Boş. Bedenini bir şey için istiyorlar ve gömmek için olduğunu sanmıyorum. Boş. Bedenini bir şey için istiyorlar ve gömmek için olduğunu sanmıyorum. Boş. Bedenini bir şey için istiyorlar ve gömmek için olduğunu sanmıyorum. Firefly-1 2003 info-icon
Well, Doctor, guess you are doing an autopsy. Doktor, sanırım otopsi yapacaksın. Doktor, sanırım otopsi yapacaksın. Doktor, sanırım otopsi yapacaksın. Firefly-1 2003 info-icon
You really think there's something in there? Cidden içinde bir şey olduğunu mu düşünüyorsun? Cidden içinde bir şey olduğunu mu düşünüyorsun? Cidden içinde bir şey olduğunu mu düşünüyorsun? Firefly-1 2003 info-icon
Using corpses for smuggling is a time honoured repulsive custom. Kaçakçılık için ceset kullanmak nesillerdir uygulanan iğrenç bir gelenektir. Kaçakçılık için ceset kullanmak nesillerdir uygulanan iğrenç bir gelenektir. Kaçakçılık için ceset kullanmak nesillerdir uygulanan iğrenç bir gelenektir. Firefly-1 2003 info-icon
Maybe it's gold. Belki altındır. Belki altındır. Belki altındır. Firefly-1 2003 info-icon
And maybe he was a friend of ours, and you need to show a little respect. Belki bizim arkadaşımızdı ve senin biraz saygı göstermen gerekiyor. Belki bizim arkadaşımızdı ve senin biraz saygı göstermen gerekiyor. Belki bizim arkadaşımızdı ve senin biraz saygı göstermen gerekiyor. Firefly-1 2003 info-icon
I got respect. I'm just saying... Gold. Saygı duyuyorum. Altındır dedim sadece. Saygı duyuyorum. Altındır dedim sadece. Saygı duyuyorum. Altındır dedim sadece. Firefly-1 2003 info-icon
He's been opened before. How's that? Daha önce açmışlar. Ne dedin? Daha önce açmışlar. Ne dedin? Daha önce açmışlar. Ne dedin? Firefly-1 2003 info-icon
It's... good work. Scar's nearly invisible, but... Çok... iyi yapmışlar. Yara izi neredeyse görünmüyor ama... Çok... iyi yapmışlar. Yara izi neredeyse görünmüyor ama... Çok... iyi yapmışlar. Yara izi neredeyse görünmüyor ama... Firefly-1 2003 info-icon
Well, let's see what's in there. Bakalım içinde neler var. Bakalım içinde neler var. Bakalım içinde neler var. Firefly-1 2003 info-icon
Get ahold of him. Spry for a dead fella. Yakala. Ölü bir adam için pek dinç. Yakala. Ölü bir adam için pek dinç. Yakala. Ölü bir adam için pek dinç. Firefly-1 2003 info-icon
Settle down! Settle! That's enough! Sakin ol! Sakin ol! Bu kadar yeter! Sakin ol! Sakin ol! Bu kadar yeter! Sakin ol! Sakin ol! Bu kadar yeter! Firefly-1 2003 info-icon
He was cutting on me, Sarge! I know it! I told him to! Beni kesiyordu Çavuş! Biliyorum. Ben kesmesini söyledim! Beni kesiyordu Çavuş! Biliyorum. Ben kesmesini söyledim! Beni kesiyordu Çavuş! Biliyorum. Ben kesmesini söyledim! Firefly-1 2003 info-icon
You told him to? What for? 'Cause you were dead! Sen mi söyledin? Neden ki? Çünkü ölmüştün! Sen mi söyledin? Neden ki? Çünkü ölmüştün! Sen mi söyledin? Neden ki? Çünkü ölmüştün! Firefly-1 2003 info-icon
Right. I suppose I was. Doğru ya. Sanırım öyle. Doğru ya. Sanırım öyle. Doğru ya. Sanırım öyle. Firefly-1 2003 info-icon
Hey, there, Zoe. Private. Selam Zoe! Asker. Selam Zoe! Asker. Selam Zoe! Asker. Firefly-1 2003 info-icon
You feelin' a mite calmer now? Yes, Sarge. Kendini bir nebze sakinlemiş hissediyor musun? Evet Çavuş. Kendini bir nebze sakinlemiş hissediyor musun? Evet Çavuş. Kendini bir nebze sakinlemiş hissediyor musun? Evet Çavuş. Firefly-1 2003 info-icon
Sarge... Yeah? Çavuş... Evet? Çavuş... Evet? Çavuş... Evet? Firefly-1 2003 info-icon
I think I'm nekkid. Galiba çıplağım. Galiba çıplağım. Galiba çıplağım. Firefly-1 2003 info-icon
Sorry for jumping on you the way I did. Üstüne öyle atladığım için kusura bakma. Üstüne öyle atladığım için kusura bakma. Üstüne öyle atladığım için kusura bakma. Firefly-1 2003 info-icon
I was a little confounded. Emerging from that state can be disorienting. Biraz şaşırdım. O durumdan çıkarken kafan karıştırabilir. Biraz şaşırdım. O durumdan çıkarken kafan karıştırabilir. Biraz şaşırdım. O durumdan çıkarken kafan karıştırabilir. Firefly-1 2003 info-icon
Was it Bifodan? Bifodan mı aldın? Bifodan mı aldın? Bifodan mı aldın? Firefly-1 2003 info-icon
Can you bring that pan, please? Tası getirir misin lütfen? Tası getirir misin lütfen? Tası getirir misin lütfen? Firefly-1 2003 info-icon
The drug you took to make it appear as though you were dead. Seni ölmüşsün gibi göstermek için içtiğin ilaç. Seni ölmüşsün gibi göstermek için içtiğin ilaç. Seni ölmüşsün gibi göstermek için içtiğin ilaç. Firefly-1 2003 info-icon
Remember what it was called? Never did ask. Adını hatırlıyor musun? Hiç sormadım. Adını hatırlıyor musun? Hiç sormadım. Adını hatırlıyor musun? Hiç sormadım. Firefly-1 2003 info-icon
Guy who sold it to me said I'd be under a week or so. Bana satan adam 1 hafta kadar etkisinde olacağımı söylemişti. Bana satan adam 1 hafta kadar etkisinde olacağımı söylemişti. Bana satan adam 1 hafta kadar etkisinde olacağımı söylemişti. Firefly-1 2003 info-icon
He told me I wouldn't dream, but I did. I dreamt of my family. Rüya görmeyeceğimi söylemişti ama gördüm. Rüyamda ailemi gördüm. Rüya görmeyeceğimi söylemişti ama gördüm. Rüyamda ailemi gördüm. Rüya görmeyeceğimi söylemişti ama gördüm. Rüyamda ailemi gördüm. Firefly-1 2003 info-icon
You can take that. Alabilirsin. Alabilirsin. Alabilirsin. Firefly-1 2003 info-icon
You wanna explain to me exactly why you got yourself corpsified and mailed to me? Neden ceset haline gelip, bana postalandığını açıklar mısın lütfen? Neden ceset haline gelip, bana postalandığını açıklar mısın lütfen? Neden ceset haline gelip, bana postalandığını açıklar mısın lütfen? Firefly-1 2003 info-icon
What are you running from? Running to, not from. Neden kaçıyorsun? Bir şeye doğru koşuyorum, bir şeyden kaçmıyorum. Neden kaçıyorsun? Bir şeye doğru koşuyorum, bir şeyden kaçmıyorum. Neden kaçıyorsun? Bir şeye doğru koşuyorum, bir şeyden kaçmıyorum. Firefly-1 2003 info-icon
I just wanted to get home, that's all. Eve dönmek istemiştim. Hepsi bu. Eve dönmek istemiştim. Hepsi bu. Eve dönmek istemiştim. Hepsi bu. Firefly-1 2003 info-icon
It's all I ever wanted. Tek istediğim buydu. Tek istediğim buydu. Tek istediğim buydu. Firefly-1 2003 info-icon
Except there's them that take exception to that... Ama buna karşı çıkanlar vardı... Ama buna karşı çıkanlar vardı... Ama buna karşı çıkanlar vardı... Firefly-1 2003 info-icon
to me leaving... ...gitmeme... ...gitmeme... ...gitmeme... Firefly-1 2003 info-icon
while I was in possession of their property. ...malları bendeyken gitmeme yani. ...malları bendeyken gitmeme yani. ...malları bendeyken gitmeme yani. Firefly-1 2003 info-icon
What'd you boost, Tracey? Was it gold? Ne yürüttün Tracey? Altın mı? Ne yürüttün Tracey? Altın mı? Ne yürüttün Tracey? Altın mı? Firefly-1 2003 info-icon
More importantly, who'd you boost it from? Daha önemlisi kimden yürüttün? Daha önemlisi kimden yürüttün? Daha önemlisi kimden yürüttün? Firefly-1 2003 info-icon
Well... Captain, I don't mean to... Aslında... Kaptan, söylemek istemezdim ama... Aslında... Kaptan, söylemek istemezdim ama... Aslında... Kaptan, söylemek istemezdim ama... Firefly-1 2003 info-icon
We may have a medical emergency here. Tıbbi acil bir durumla karşı karşıya olabiliriz. Tıbbi acil bir durumla karşı karşıya olabiliriz. Tıbbi acil bir durumla karşı karşıya olabiliriz. Firefly-1 2003 info-icon
This man appears to be in cardiac arrest. Bu adam kalp krizi geçiriyor gibi görünüyor. Bu adam kalp krizi geçiriyor gibi görünüyor. Bu adam kalp krizi geçiriyor gibi görünüyor. Firefly-1 2003 info-icon
What? Tracey, you having a heart attack? Ne? Tracey, kalp krizi mi geçiriyorsun? Ne? Tracey, kalp krizi mi geçiriyorsun? Ne? Tracey, kalp krizi mi geçiriyorsun? Firefly-1 2003 info-icon
It don't look like he's having a heart attack. Kalp krizi geçiriyor gibi görünmüyor. Kalp krizi geçiriyor gibi görünmüyor. Bu taraftan. Kalp krizi geçiriyor gibi görünmüyor. Firefly-1 2003 info-icon
Don't pay any attention to your machines, Doc. They'll fib to you. Makineleri boş ver Doktor. Seni yanıltırlar. Makineleri boş ver Doktor. Seni yanıltırlar. Makineleri boş ver Doktor. Seni yanıltırlar. Firefly-1 2003 info-icon
Heart's just fine... Better than fine. Kalbim iyi durumda... Hatta çok iyi. Kalbim iyi durumda... Hatta çok iyi. Kalbim iyi durumda... Hatta çok iyi. Firefly-1 2003 info-icon
Just runs a little hotter than usual, that's all. Normalden biraz hızlı atıyor, hepsi bu. Normalden biraz hızlı atıyor, hepsi bu. Normalden biraz hızlı atıyor, hepsi bu. Firefly-1 2003 info-icon
My God. It's not just the heart muscle. It's everything. Tanrım. Sadece kalp kası değil, her şey böyle. Tanrım. Sadece kalp kası değil, her şey böyle. Tanrım. Sadece kalp kası değil, her şey böyle. Firefly-1 2003 info-icon
All the moving parts. Bütün hareketli parçalar. Bütün hareketli parçalar. Bütün hareketli parçalar. Firefly-1 2003 info-icon
That's what I took, Mal. İşte bunu çaldım Mal. İşte bunu çaldım Mal. İşte bunu çaldım Mal. Firefly-1 2003 info-icon
That's what they want back. Geri istedikleri bu. Geri istedikleri bu. Geri istedikleri bu. Firefly-1 2003 info-icon
Tracey, are you gonna tell me what in the name Tracey, bana neden bahsettiğini söyleyecek misin? Tracey, bana neden bahsettiğini söyleyecek misin? Tracey, bana neden bahsettiğini söyleyecek misin? Firefly-1 2003 info-icon
Sure, Sarge. Tabii ki Çavuş. Tabii ki Çavuş. Tabii ki Çavuş. Firefly-1 2003 info-icon
Sure. Elbette. Elbette. Elbette. Firefly-1 2003 info-icon
Thank you. So your innards ain't your innards? Teşekkür ederim. İç organların senin iç organların değil. Teşekkür ederim. İç organların senin iç organların değil. Teşekkür ederim. İç organların senin iç organların değil. Firefly-1 2003 info-icon
They got scooped out, replaced every bit. Hepsini çıkarttılar, her parçayı değiştirdiler. Hepsini çıkarttılar, her parçayı değiştirdiler. Hepsini çıkarttılar, her parçayı değiştirdiler. Firefly-1 2003 info-icon
What'd you wanna go and do that for? Neden böyle bir şey yaptın ki? Neden böyle bir şey yaptın ki? Neden böyle bir şey yaptın ki? Firefly-1 2003 info-icon
For the money. They're paying me to transport what they stuck in. Para için. İçeri koyduklarını nakledeyim diye bana para veriyorlar. Para için. İçeri koyduklarını nakledeyim diye bana para veriyorlar. Para için. İçeri koyduklarını nakledeyim diye bana para veriyorlar. Firefly-1 2003 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 19481
  • 19482
  • 19483
  • 19484
  • 19485
  • 19486
  • 19487
  • 19488
  • 19489
  • 19490
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim