• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 18914

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
It's that time again. Vakit geldi. Çak bir beşlik yaptığımızda ne vakti geliyor? Fated to Love You-1 2014 info-icon
It’s time to read a fairy tale. Masal okuma vakti. Fated to Love You-1 2014 info-icon
I’ll tell you the most beautiful... Bugün size dünyanın en güzel ve mutlu hikayesini okuyacağım. Fated to Love You-1 2014 info-icon
Look forward to it! Look forward to it! Bekleyin! Bekleyin! Fated to Love You-1 2014 info-icon
Eat! Now! Yemeğini ye! Ye hemen! Tamam. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"Princess Snail"! "Salyangoz Prenses." Fated to Love You-1 2014 info-icon
"Princess Snail". Salyangoz Prenses. Fated to Love You-1 2014 info-icon
Daddy'll start reading. Babanız okumaya başlıyor. Bekle! Bekle! Fated to Love You-1 2014 info-icon
Freeze! Freeze! Don! Don! Fated to Love You-1 2014 info-icon
You should listen. Dinleyin. Dinleyin beni. Fated to Love You-1 2014 info-icon
Be quiet and listen. Sessizce dinleyin. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"Once upon a time…" Bir varmış bir yokmuş. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"...there was a princess who lived on a little island." Küçük bir adada bir prenses yaşarmış. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"The princess wore big, round glasses." Prenses büyük ve yuvarlak bir gözlük takarmış. Fated to Love You-1 2014 info-icon
They were just like mother's. Annenizinki gibi. Bakın. Tıpkı onunla aynı. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"She wasn't good at studying..." Dersleri pek iyi değilmiş. Özellikle de matematikte. Sınıfın en kötüsüymüş. Fated to Love You-1 2014 info-icon
She wasn't good at studying! Dersleri iyi değilmiş. Dersleri iyi değilmiş. Fated to Love You-1 2014 info-icon
What is this? Bu ne? Dersleri iyi değilse sonra ne olmuş? Fated to Love You-1 2014 info-icon
It’s very exciting. Çok heyecanlı. Sonraki sayfaya bakalım. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"The princess had an illness." Prensesin bir hastalığı varmış. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"She had a strange illness that kept her from ever refusing a stranger's request." Prensesin yabancıların isteklerini geri çevirememe hastalığı varmış. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"It also kept her from abandoning anyone..." Bir kez kabul ettiği kişileri de terk edemiyormuş. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"She doesn't even know that she's a princess..." Prenses olduğunu bile bilmiyormuş. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"...but thinks of herself as a maid." Kendini bir hizmetçi gibi görüyormuş. Fated to Love You-1 2014 info-icon
That means she's a weird princess with a weird illness. Yani tuhaf bir hastalığı olan tuhaf bir prensesmiş. Fated to Love You-1 2014 info-icon
She’s still a princess, though. Yine de o bir prenses. Fated to Love You-1 2014 info-icon
It says, "There was also an odd prince..." Komşu ülkede yaşayan tuhaf da bir prens varmış. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"At first, the prince called the princess..." En başta prens, prensese... Fated to Love You-1 2014 info-icon
"...Princess Snail, or just snail." ...Salyangoz Prenses demiş, Salyangoz. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"Where did the snail go? Salyangoz nereye gitti? Salyangoz'u gördünüz mü? Böyle diyormuş. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"Slowly, little by little..." Prenses salyangoz gibi yavaş yavaş, ufak ufak prense yaklaşmış... Fated to Love You-1 2014 info-icon
"...and made him fall in love with her." ...ve onu kendine âşık etmiş. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"One day..." Bir gün prens, prensese bağımlı hale gelmiş. Ben de bunu koyacağım. İmzalı bir top. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"He also had an illness that meant he couldn't live without her." Onsuz yaşayamama hastalığına tutulmuş. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"People worried about the prince and felt sorry for him..." İnsanlar prens için endişelenip üzülmüşler ama... Fated to Love You-1 2014 info-icon
"...but the prince wasn't scared at all." ...prens hiç korkmuyormuş. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"It’s because the princess was with him." Çünkü prenses onun yanındaymış. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"As long as the princess stays with him..." Prenses onunla kaldığı sürece... Fated to Love You-1 2014 info-icon
"…and as long as the princess loves him…" ...ve prenses onu sevdiği sürece... Fated to Love You-1 2014 info-icon
"...the prince will..." ...prens bir daha hiç hastalanmayacakmış. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"The princess and the prince have twins..." Prenses ve prensin ikizleri olmuş. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"...and live happily ever after." Ondan sonra daima mutlu yaşamışlar. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"Now they’ll be happy..." Şimdi de sonsuza kadar da mutlu olacaklarmış. Fated to Love You-1 2014 info-icon
"They'll be happy forever." Sonsuza kadar mutlu yaşamışlar. Fated to Love You-1 2014 info-icon
Ye Na, Seok! Be careful! Ye Na, Seok dikkatli olun! Fated to Love You-1 2014 info-icon
Seok! Seok! Fated to Love You-1 2014 info-icon
Thank you. Teşekkürler. Mi Young. Fated to Love You-1 2014 info-icon
Don't you regret marrying me? Benimle evlendiğine pişman değil misin? Niye pişman olayım ki? Fated to Love You-1 2014 info-icon
You’re here in front of me. Burada tam önümdesin. Fated to Love You-1 2014 info-icon
Today, right now... Bugün, şu anda... ...anne olmaya yeterli biri miyim... Fated to Love You-1 2014 info-icon
...I really want to thank you for being with me. ...benimle olduğun için teşekkür ederim. Fated to Love You-1 2014 info-icon
I don't mean the past or the future... Geçmiş ya da gelecek için değil... Fated to Love You-1 2014 info-icon
...but right here and now. ...tam şu anda, burada benimle olduğun için teşekkür ederim. Fated to Love You-1 2014 info-icon
I love you... Seni seviyorum Salyangoz Prenses. Fated to Love You-1 2014 info-icon
I love you... Seni seviyorum Prens Lee Gun. Fated to Love You-1 2014 info-icon
[Thank you for watching Fated To Love You] Fated to Love You'yu izlediğiniz için teşekkürler. Fated to Love You-1 2014 info-icon
It is free here. Bu kasa müsait. Bu kasa müsait. Fatso-1 2008 info-icon
Hallo? Merhaba? Merhaba? Fatso-1 2008 info-icon
Monday must have some fruits and vegetables. Biraz sebze ve meyve alman gerek. Biraz sebze ve meyve alman gerek. Fatso-1 2008 info-icon
There are 287 Toplam 287 kron. Toplam 287 kron. Fatso-1 2008 info-icon
Would you like a receipt? Fatura ister misin? Fatura ister misin? Fatso-1 2008 info-icon
Hard here yes. We are sexual from the police. Sertleşmiş. Biz ahlak polisiyiz. Sertleşmiş. Biz ahlak polisiyiz. Fatso-1 2008 info-icon
He has stared Fatso for my bread for two years now. O şişko iki senedir göğüslerime bakıp duruyor. O şişko iki senedir göğüslerime bakıp duruyor. Fatso-1 2008 info-icon
Let me out Bırakın gideyim! Bırakın gideyim! Fatso-1 2008 info-icon
Are you deaf? He asks if you are Captain Kuk nick? Sağır mısın? Kaptan Yarrak takma adın mı? Sağır mısın? Kaptan Yarrak takma adın mı? Fatso-1 2008 info-icon
Do you think we do not follow with for internet traffic? İnternet hareketlerini izlemiyor muyuz sanıyordun? İnternet hareketlerini izlemiyor muyuz sanıyordun? Fatso-1 2008 info-icon
You are a pervert pig. Feite swine should be at home. Sen sapık bir domuzsun. Şişko domuzlar evden dışarı çıkmamalı. Sen sapık bir domuzsun. Şişko domuzlar evden dışarı çıkmamalı. Fatso-1 2008 info-icon
You are a fucking disgrace! Shall we take the evil at the root? Büyük bir utanç kaynağısın. Kötülüğün kökünü kazıyalım mı? Büyük bir utanç kaynağısın. Kötülüğün kökünü kazıyalım mı? Fatso-1 2008 info-icon
Rino? Rino? Rino? Fatso-1 2008 info-icon
Hanssen? Hanssen? Hanssen? Fatso-1 2008 info-icon
What are you doing in there? Orada ne yapıyorsun? Orada ne yapıyorsun? Fatso-1 2008 info-icon
Hanssen! Hanssen! Hanssen! Fatso-1 2008 info-icon
Rino boy! Have you set up fast in the doorframe? Rino, evlat! Kapı aralığında sıkışıp kaldın mı? Rino, evlat! Kapı aralığında sıkışıp kaldın mı? Fatso-1 2008 info-icon
Ko ko Hello, fuck boy. Hei. Selam sikici. Selam. Selam sikici. Selam. Fatso-1 2008 info-icon
What's up, Hanssen? N'aber, Hanssen? N'aber, Hanssen? Fatso-1 2008 info-icon
No... Not much? Thought about me. Şey... Çok şey yok demek. Ben de öyle düşünmüştüm. Şey... Çok şey yok demek. Ben de öyle düşünmüştüm. Fatso-1 2008 info-icon
Ska you do not ask Assen was in Spain? Güneyde işler nasıldı diye sormayacak mısın? Güneyde işler nasıldı diye sormayacak mısın? Fatso-1 2008 info-icon
It was totally sick, man. I had to cool down kuken between slaga. Çılgıncaydı dostum. Penisimi soğutma işini kocakarılarla hallettim. Çılgıncaydı dostum. Penisimi soğutma işini kocakarılarla hallettim. Fatso-1 2008 info-icon
It was knullorama. Were you on Astmatikertur? İşin aslı sikiş dolu bir geziydi. Gittiğin astımlılar gezisi değil miydi? İşin aslı sikiş dolu bir geziydi. Gittiğin astımlılar gezisi değil miydi? Fatso-1 2008 info-icon
Asthma monster ladies are the most underpulte worldwide. Astımlı kadınlar, dünya üzerinde en az sikişen kadınlar. Astımlı kadınlar, dünya üzerinde en az sikişen kadınlar. Fatso-1 2008 info-icon
Their men are afraid they will get seizure and die. They are absolutely desperate. Kocaları nöbet geçirip ölürler diye çok korkuyor. Tamamen çaresizler. Kocaları nöbet geçirip ölürler diye çok korkuyor. Tamamen çaresizler. Fatso-1 2008 info-icon
If I were you, I must never pule an Asthma flair dame. Şunu aklından çıkarma. Asla astımlı bir kız sikme. Şunu aklından çıkarma. Asla astımlı bir kız sikme. Fatso-1 2008 info-icon
Why not? Neden ki? Neden ki? Fatso-1 2008 info-icon
They have as much phlegm chest, so they are completely dry pussy. Göğüsleri sümük kaplı, ayrıca amları da kupkuru. Göğüsleri sümük kaplı, ayrıca amları da kupkuru. Fatso-1 2008 info-icon
For the hell. One of them I was the desk 53. Siktiğim karılardan biri 53 yaşındaydı. Siktiğim karılardan biri 53 yaşındaydı. Fatso-1 2008 info-icon
There are facts, ie. It was totally psycho. Gerçek diyorum. Çok sapıkçaydı. Gerçek diyorum. Çok sapıkçaydı. Fatso-1 2008 info-icon
I would share the apartment with a guy named Kim. Daireyi, Kim isimli bir herifle paylaşmam gerekiyordu. Daireyi, Kim isimli bir herifle paylaşmam gerekiyordu. Fatso-1 2008 info-icon
But Kim turned out to be a woman. And it was okay for her. Ama Kim kadın çıktı ve bu durumun onun için sorun olmadığını söyledi. Ama Kim kadın çıktı ve bu durumun onun için sorun olmadığını söyledi. Fatso-1 2008 info-icon
We would each get our rooms, and she had a son my age. İkimiz de birer oda alacaktık ve benim yaşımda bir oğlu vardı. İkimiz de birer oda alacaktık ve benim yaşımda bir oğlu vardı. Fatso-1 2008 info-icon
And then I thought: "She is over 50 and not particularly good either. " Sonra düşündüm ki: "Sikeyim, karı 50 yaşından fazla ve güzel de değil" Sonra düşündüm ki: "Sikeyim, karı 50 yaşından fazla ve güzel de değil" Fatso-1 2008 info-icon
But you know, mice in the house. The mouse in the house. Ama bu işler nasıldır bilirsin. Evde bir amcık varsa sikiş kaçınılmazdır. Ama bu işler nasıldır bilirsin. Evde bir amcık varsa sikiş kaçınılmazdır. Fatso-1 2008 info-icon
It is proved that if a man and a woman live together longer, Eğer bir kadın ve erkek uzun bir süre beraber yaşarlarsa... Eğer bir kadın ve erkek uzun bir süre beraber yaşarlarsa... Fatso-1 2008 info-icon
So they have to be together. In our case it took two days. ...artık sikişmek zorundadırlar. Bizim için bu sadece 2 gündü. ...artık sikişmek zorundadırlar. Bizim için bu sadece 2 gündü. Fatso-1 2008 info-icon
Mice in house theory. It does No matter if she is 12 or 80. Evdeki amcık teorisi. Karı 12 ya da 80 yaşındaymış fark etmez. Evdeki amcık teorisi. Karı 12 ya da 80 yaşındaymış fark etmez. Fatso-1 2008 info-icon
And you know what the best was? En iyi tarafı ne biliyor musun? En iyi tarafı ne biliyor musun? Fatso-1 2008 info-icon
Her name was Larsen to last. You know, Kim Larsen. Soyadı Larsen'di. Bilirsin, Kim Larsen. Soyadı Larsen'di. Bilirsin, Kim Larsen. Fatso-1 2008 info-icon
I have jaggu pult Kim Larsen 14 days. Kim Larsen'i 14 gün boyunca siktim. Kim Larsen'i 14 gün boyunca siktim. Fatso-1 2008 info-icon
Do you know who Kim Larsen is? Kim Larsen'in kim olduğunu biliyor musunuz? Kim Larsen'in kim olduğunu biliyor musunuz? Fatso-1 2008 info-icon
No, but then shut up. There are 300 pts, guys. Hayır mı, o halde susun. Çocuklar, borcunuz 300 peseta. Hayır mı, o halde susun. Çocuklar, borcunuz 300 peseta. Fatso-1 2008 info-icon
300! We agreed 150. 150 pr. person. 300 mü? 150'ye anlaşmıştık. Kişi başı 150. 300 mü? 150'ye anlaşmıştık. Kişi başı 150. Fatso-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 18909
  • 18910
  • 18911
  • 18912
  • 18913
  • 18914
  • 18915
  • 18916
  • 18917
  • 18918
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim