Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 18789
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
No, a very pretty lady will be joining us. | Hayır, çok tatlı bir bayan da bize katılacak. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
You associated with Ben Schmidt? | Ben Schmidt'i tanır mısın? Sanırım şu an teğmen. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Yes, sir. He's my boss. | Evet bayım. Patronum olur. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Yeah, we had a deal together once in Sioux Falls. | Sioux Falls'ta bir keresinde birlikte iş yapmıştık. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Joint task force situation. | Bir birleşik görev gücü olayı. Ne cehennemdi be. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Hey, dad. | Selam baba. Merhaba canım. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Think I'm gonna need a milkshake tonight. | Bu akşam buzlu süt alacağım. Duble yap onu istersen. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Me too? | Ben de alayım mı? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Yeah, okay. You gotta eat something green. | Tamam. Sebzeli bir şeyler yemelisin ama. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Same here, and some burgers all around. | Benim de öyle olsun. Yanına da hamburgerler. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
This Lester fella never reporting his car was stolen. | Lester denen bu adamın arabasının çalındığını hiç bildirmemesi. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
It is, yeah. | Evet, öyle. Kirli bir şeylere bulaştığına adım gibi eminim. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
So you got a boyfriend, then? | Erkek arkadaşın var mı? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Yeah, you keep telling yourself that. | Sen kendini öyle diyerek avutmaya devam et. Erkek arkadaşın var mı? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Hey, you ever heard of a spider layin' eggs | Bir örümceğin, birinin boynuna yumurta bıraktığını duydun mu hiç? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Friend of mine said it happened to a friend of hers. | Bir arkadaşımın arkadaşının başına gelmiş. İğrenç. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Yeah. Said they were | Evet. O sırada... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
He was sleepin', and all these baby spiders just ran right out. | Adam uyuyormuş ve birden yavru örümcekler fırlamış. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
I put bourbon in one of 'em. Whoever finds it wins a prize. | Birinin içine burbon döktüm. Bulana ödül var. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
He's only kidding. | Takılıyor yahu. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
No, I win. | Ben kazandım. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Burgers'll be right up. | Hamburgerler hemen geliyor. Teşekkürler. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
which one makes the biggest hole? | ...en büyük deliği hangisi açıyor? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
"And behold, the daughter of Pharaoh | Ve Firavun'un kızı, gölde yıkanmak üzere geldi... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
and her maids walked by the river's brink, | ...ve hizmetçileri göl kenarında yürüdü... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
and when she saw the basket in the sedges, | ...ve hasır sepeti görünce... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
she sent one of her maids for it. | ...hizmetçilerinden birini yolladı. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
And when it was brought, she opened it, | Ve sepet getirildiğinde, onu açtı ve ağlayan bir çocukla karşılaştı. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
And having compassion on it, she said, | Çocuğa şefkat duyup dedi ki... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
'This is one of the babes of the Hebrews.' | ...'Bu bebek İbrani bebeğidir.'... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
and she adopted him for a son, and called him Moses, | ...ve onu evlat edinip Musa adını verdi... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
saying, 'Because I took him out of the water.' | ...sebebine de 'Sudan çıkardığım için.' dedi. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
one day, after Moses had grown up, | Bir gün Musa büyüyüp... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
he went out among his people and saw their affliction. | ...halkının arasına karıştığında çektikleri zorlukları gördü. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
He saw an Egyptian beating a Hebrew, his brethren. | Bir Mısırlının, kendi milliyetinden bir adamı dövdüğünü gördü. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Looking this way and that way, and seeing no people, | Sağına ve soluna bakıp kimseyi görmeyince... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Moses slew the Egyptian and hid him in the sand." | ...Musa, Mısırlıyı öldürüp onu kuma gömdü." | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
<font color="804040">MAN</font>: Erstwhile on Fargo... | Fargo'nun önceki bölümlerinde... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
<font color="804040">AUERBACH</font>: So you think this is the one | Bemidji'de tüm o insanları öldüren adam sizce bu mu? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
I mean, you're saying this is all some... some big coincidence | Siz diyorsunuz ki her şey bir tesadüf. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
that suddenly we got four victims | 24 saatte, siz de dahil, dört kurbanımız oluyor. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
My wife is dead, and you're harassing me. 1 | Karım öldü ve siz beni rahatsız ediyorsunuz. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Just leave poor Lester alone, will ya? | Zavallı Lester'ı rahat bırak, tamam mı? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Found this on my windshield last week. | Geçen hafta bunu arabamın ön camında buldum. Tasvir edilen olaylar 1979 yılında Minnesota’da yaşanmıştır. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
You got bronzer on your blackmail note. | Şantaj mektubuna bronzlaştırıcı bulaştırmışsın. 1 | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
<font color="804040">GUS</font>: I ran his plates, and it turns out | Plakasını kontrol ettim, sonra aracın... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
30 milligrams. Don't take two of these | 30 miligram. Uyuyacağını sanıyorsan hiç bulaşma. Amfetamin'dir esasında. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
It's like a nightmare. | Adeta bir kâbus. Söyledim ya, bir adam tanıyorum. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
You know a guy. | Bir adam tanıyorsun demek. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
bill collectors at the door. | ...kapımızda alacaklılar. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
You bought gas. | Almıştın ya. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
$5.00. It was all I had. | 5 dolarlık. O kadar kalmıştı. Geri zekâlı! | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
The boy's gonna freeze! | Çocuk donacak! Burada duramayız. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
I know. I'll think of something. | Biliyorum. Bir şey düşüneceğim. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Yeah, from your brain into... | Evet, beyninden Susacak mısın? Düşünmem lâzım. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Wait, wait, wait, wait, wait, slow down. | Hayır, hayır, hayır, yavaşla. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
because a man that hasn't showered since the '70s | ...çünkü 70'li yıllardan beri banyo yapmamış bir adam... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
couldn't be bothered to apply the brakes. | ...frene basmaya zahmet edemedi diye. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
It's not like a band aid fell out, okay? | Az buz bir şey değildi bu, tamam mı? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Making a horror film, huh? | Korku filmi var demek. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
And with the dead dog you mentioned too... uffda. | Şu bahsettiğiniz ölü köpekle birlikte... Fena. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Sounds like a bad day. | Kötü bir gün geçiriyor gibisiniz. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Did you see any signs of tampering? | Kurcalama belirtisi gördün mü? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Screws loosened recently | Gevşetilmiş vidalar veya kanın enjektesi için açılmış delikler... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Thanks for your time. | Geldiğiniz için sağ olun. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
You know, I, uh... I seen your commercials on TV... | Televizyonda reklamlarınızı gördüm. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
The wife, she... Get the hell out of here. | Karım Yıkıl karşımdan. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Sure, okay. | Tabii, tamam. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
you know, The Big Book. | Hani kutsal kitap. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
"And God sent a plague of blood upon the land." | "Ve Tanrı, dünyaya kan belâsı yolladı." | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
You know what I'm... What'd you say? | Anlatabil Ne dedin sen? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Say it again! Boss, let him go. | Bir daha de! Patron, bırak adamı. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Let him go. | Bırak şunu. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Ah, hold your horses. | Bekle biraz. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Yeah, leukemia. Over. | Evet, kan kanseri. Tamam. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
3 9, car 3 9 responding. | Araç 39 cevap verdi. Tamam. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Oh, jeez. | Tanrım... Bu o. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Yeah, just as soon as I finish. | Biter bitmez bırakırım. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
It's a new phone. | Yeni telefon ama. Yere! | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Okay, um... | Pekâlâ... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
the back of your... | ...üstüne... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
We'll figure that out at the station. | Karakolda bir şey buluruz. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
This fella's wanted for the triple homicide in Bemidji. | Bu adam, Bemidji'deki üçlü cinayet için aranıyordu. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
This is a boondoggle, plain and simple. | Vaktinizi benimle boşa harcıyorsunuz. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
You won't get no pushback from me. | Direnme göstermem. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Yeah, Solverson. | Ben Solverson. Merhaba. Ben Gus. Yakaladım. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
You know, we had the milkshakes the other... | Geçen gün birlikte buzlu süt | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Yeah, uh, real good. | Çok iyi. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
responding to a 613, and, uh... | ...ve 613 ihbarı aldım... O ne? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
But there he was. | Ama orada dikiliyordu. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
I mean, you know, just standing there making a call on his, uh... | Durmuş, birileriyle telefonda konuşuyor... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
So... so... what did you... | Peki ne... Durdurup tutukladım tabii ki. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
high winds, blizzard, the whole shebang. | ...kuvvetli rüzgârlar, tipi, hepsi bir arada bekleniyor. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
So, if you want to make extra money plowing, | Fazladan para kazanmak istiyorsanız, Cindy'yle konuşun. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Same goes for traffic duty, et cetera. | Aynısı trafik devriyesi vesaire için de geçerli. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Duluth PD. | Duluth Karakolu. Hayır, kimi yakalamışlar? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
and, you know, he and I... he and I talked is all. | ...ve biraz konuştuk filan. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
on account of, you know, I think he's the fella | Bence çıplak adamı bagaja koyan adam bu. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Nah, should be me. | Yok, ben gideyim. Lester'ın arabasını sürüyormuş dedin. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
That's my case. | Benim dosyam bu. Ayrıca Vern önceliklidir. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |