Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 18784
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Lorne malvo? | Lorne Malvo mu? Onu o öldürdü. Hess'i öldürdü. Lorne Malvo mu? Onu o öldürdü. Hess'i öldürdü. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
The women are in the box. Eh? | Kadınlar kutuda, tamam mı? Kadınlar kutuda, tamam mı? | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Custom seal on. | Gümrük mührü de yapıştırılmış. Gümrük mührü de yapıştırılmış. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
And he decides...Oy! | Sonra karar veriyor ki... Sonra karar veriyor ki... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Soy sauce and another mai tai. | Soya sosu ve bir tane daha mai tai. Soya sosu ve bir tane daha mai tai. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Mai tai? Mai tai! | Mai tai? Mai tai! Mai tai? Mai tai! | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Yield so far 9,000 unique credit card numbers... | Şu ana kadar 9,000 farklı kredi kartı numarasından... Şu ana kadar 9,000 farklı kredi kartı numarasından... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
With a credit limit of approximately 1.1 million... | ...1.1 milyon dolarlık bir limit elde ettik... ...1.1 milyon dolarlık bir limit elde ettik... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Minus real estate, minus labor, minus r&d. | ...gayrimenkul, işçi maaşları ve ar ge masrafları hariç. ...gayrimenkul, işçi maaşları ve ar ge masrafları hariç. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
After the ship has sailed, he goes... | Gemi sulara açıldıktan sonra... Sam Hess. Gemi sulara açıldıktan sonra... Sam Hess. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Three days, plus lodging plus mileage. | Üç gün, artı olarak kalacak yer ve yol masrafları. Üç gün, artı olarak kalacak yer ve yol masrafları. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
You want the, uh... | Şey mi istiyorsun... Şey mi istiyorsun... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Bottom line, they don't think our guys | İşin aslı şu ki bizim adamlara göre... İşin aslı şu ki bizim adamlara göre... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
They said, doesn't look related to the business. | İşle alakalı olmadığını söylediler. İşle alakalı olmadığını söylediler. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Could be extramarital on the wife's side. | Evlilik dışı bir ilişkiden olabilirmiş. Evlilik dışı bir ilişkiden olabilirmiş. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
To apprehend who we, uh, think is responsible. | ...ikinci bir yere gidiyorlar şu an. ...ikinci bir yere gidiyorlar şu an. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Kill and be killed. | Öldürürsen ölürsün. Öldürürsen ölürsün. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Head in a bag. There's the message. | Kafası çantada olsun. Mesaj da bu olacak. Kafası çantada olsun. Mesaj da bu olacak. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Of course, boss. Yeah. | Tabii patron. Evet. Tabii patron. Evet. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
1,900 units shipped by rail at a cost of 600 per, | 1,900 birim, tanesi 600'den olmak üzere trenle nakliye edildi... 1,900 birim, tanesi 600'den olmak üzere trenle nakliye edildi... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Plus customs, plus extra governmental expenses. | ...ek olarak gümrük ve ekstra devlet masrafları da var. ...ek olarak gümrük ve ekstra devlet masrafları da var. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Good evening, ladies. Good eve... | İyi akşamlar hanımlar. İyi akşam... İyi akşamlar hanımlar. İyi akşam... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Welcome, ladies, to turkish delight. | Türk Lokumu'na hoş geldiniz hanımlar. Türk Lokumu'na hoş geldiniz hanımlar. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
To turkish delight... | Türk Lokumu! Türk Lokumu! | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Where your wish... | Dileğiniz... Dileğiniz... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Your wish is our command. | Dileğiniz, bizim için bir emirdir. Dileğiniz, bizim için bir emirdir. Yoksa solarak ölürüz. Yanlış mıyım baba? | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Time to make the call. | Aramayı yapma vakti. Aramayı yapma vakti. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Maybe I don't wanna know, you know? | Belki görmek istemiyorum. Belki görmek istemiyorum. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
'cause maybe something got broken there in the night, | Çünkü geceleyin bir şey kırılmış olabilir... Çünkü geceleyin bir şey kırılmış olabilir... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
You know, something important, like trust. | ...önemli bir şey, güven gibi. ...önemli bir şey, güven gibi. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
You know, maybe, uh, | Belki... Belki... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
We need to revisit who gets how much here. | ...kimin ne kadar alacağını tekrar gözden geçirmeliyiz. ...kimin ne kadar alacağını tekrar gözden geçirmeliyiz. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
What's in the bags? | Valizlerde ne var? Valizlerde ne var? | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Look, okay, here's what I'm thinking. | Neyse, şöyle düşündüm bak: 60'a 40 diye düşündüm, tamam mı? Neyse, şöyle düşündüm bak: 60'a 40 diye düşündüm, tamam mı? | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
What about the the voice thingy there? | O ses şeysi ne alaka? O ses şeysi ne alaka? | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Luke, I am your father. | Luke, ben senin babanım. Luke, ben senin babanım. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Stop screwing around. | Dalga geçme. Dalga geçme. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Luke I think you broke it. | Luke... Bozdun galiba. Luke... Bozdun galiba. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Word for word. | Kelimesi kelimesine. Kelimesi kelimesine. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
You really want me to say all this? | Tüm bunları söylememi mi istiyorsun? Tüm bunları söylememi mi istiyorsun? | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Once upon a time, | Bir zamanlar... Bir zamanlar... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
There was a little boy. | ...küçük bir çocuk varmış. ...küçük bir çocuk varmış. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
He was born in a field and raised in the woods. | Bir çayırlıkta doğmuş ve ormanda büyümüş. Bir çayırlıkta doğmuş ve ormanda büyümüş. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
In the winter the boy would freeze, | Kışları çocuk donar... Kışları çocuk donar... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Chazz. | Tamam, hadi. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Mom home? Yeah. | Annen evde mi? Evet. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
FBI. | FBI. Fargo'daki şirket katliamı için... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
About the fargo syndicate massacre. | ...birkaç kez aradım. İşin altında olan adamı bilebileceğim hakkında. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
I have a commendation. | Beni tavsiye eden biri var. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
I give you insurance salesman of the year, | 2007 Yılının Satış Elemanı'nı takdim ediyorum: Lester Nygaard. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Oh, miss? | Bakar mısınız? Biraz daha soda alabilir miyiz? | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
They go long enough without sleep, | Bir süre uykusuz dururlarsa anormallikler sezersin. Davranış bakımından. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Marty perlmutter stole a prescription pad, | Marty Perlmutter reçete kâğıdı çalmıştı. Amfetaminler için isim listesi yazmıştı... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
So we could cram for finals. | ...finallere inekleyelim diye. İster inan ister inanma... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
After three days of no sleeping, | ...uykusuz geçen üç günün ardından hayvana dönmüştüm. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
So we should make an appointment to get together again | Altı ay içinde bana görünmen için tekrar bir randevu ayarlamalıyız. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Really. | Gerçekten. Zencinin biri ayağımın üstünden... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
With a steam cleaner, and I tell ya, | ...elektrikli süpürgeyle geçmişti. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
This hurt worse than that did by a long shot. | Onun verdiği acının yanında bu hiç kalır. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, nerve pain that's a bear. | Sinir acısı, çok fenadır. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Oh, uh, you want to avoid nut brittles for a few days | Birkaç günlüğüne Nut Brittle'dan kaçın. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
And any kind of fruit with pits. | Veya çekirdekli meyvelerden. Jemma'da broşür vardı. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
All right. Okay. | Tamam. Güzel. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
But more importantly, are you and louise | Ama daha önemlisi, Louise ve sen pazar gününe gelebilecek misiniz? | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Do dogs smell each other's butts? | Köpekler birbirlerinin kıçlarını kokluyorlar mı? | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
I think I might have observed | Öyle bir davranış sergilediklerini birkaç kez gözlemlemiş olabilirim. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
"boys, if you like the milk, buy the freakin' cow." | "Sütünü sevdiysen ineği satın al." | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Oh, that's so sweet. | Çok güzelmiş | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Well, I am gonna stick my whole thumb up your ass later. | Baş parmağımı köküne kadar kıçına sokacağım. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Oh, you. | Sen yok musun. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Yeah. The bean dip? | Evet. Fasulye? | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
You betcha. Ooh. | Aynen öyle. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Oh, you look great. | Harika olmuşsun. Sen de. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Sweet. Mm. | Hoş. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
You gonna make jemma an honest woman, huh? | Sonunda Jemma'yla evleneceksin ha? Evet. Bebek gibi ağladım. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Just between us girls, | Aramızda kalsın... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
That body, is it... I mean... 1 | ...vücudu şey mi... Yani... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Hellcat. | Cadı. Tek uygun kelime bu. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Shit. Yeah. | Ha siktir. Öyle. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Weezy's basically a jew in the bedroom. | Weezy yatakta Yahudi gibi oluyor. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Like I told you before, you and my brother | Dediğim gibi, abimle sen tanışsanız çok iyi anlaşırsınız. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
But you can't break up the canton boys. | Neden o dışarıda, onlar içerideydi? Neden o dışarıda, onlar içerideydi? | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
I had a wife, a family. | Bir karım vardı, bir ailem. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Told me I needed | Kabuğumu kırmamı... Şimdi de öldüler işte. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Tell my wife | Karıma söyle... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
I mean, it was insane. | İnanılmaz bir şeydi. Aşırı matraksın. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Nope, minnesota, last year. | Hayır. Minnesota, geçen sene. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Bill blass. Check this out. | Bill Blass. Bak, bak. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
But it's not right. | ...ama yanlışlık var. Ve ortada yanlışlık olunca... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Is this what you want? | ...bunu mu istiyorsun? | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Yes or no? | Evet ya da hayır. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Oh, my | Aman... | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Can you imagine the number of sewer mouths | Ellerimi soktuğum onca iğrenç ağzın hesabını yapabilir misin? | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
We should leave tonight. | Bu gece çıkalım. Gerçekten mi? | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
You only live once, right? | Anı yaşa, değil mi? | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
So I checked, and there's an 11:00 out of minneapolis. | Baktım, Minneapolis'ten saat 23'te bir uçak var. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
It's it's fine. | Sorun yok. Sen televizyona bak. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
Is now a good time to ask you a few questions? | Şu an soru için müsait misiniz? Hayır. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
I'm looking for lester nygaard. | Lester Nygaard'a bakmıştım ben. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |
That kind of thing. | O tür şeyler. | Fargo-1 | 2014 | ![]() |