Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 18791
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Hey, buddy, you might wanna have a doctor | Dostum, elini bir doktora göstermek isteyebilirsin. Dostum, elini bir doktora göstermek isteyebilirsin. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Looks like it smarts. | Kötü gibi görünüyor. Kötü gibi görünüyor. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
No way around it. | Olmayacak böyle. Olmayacak böyle. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
I said, "More sand." Back then? | "Daha fazla kum," demiştim. Ne o? "Daha fazla kum," demiştim. Ne o? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Yeah. Wild goose chase. | Olmayacak duaya amin diyoruz. Olmayacak duaya amin diyoruz. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Salt's okay. Hang on. Frank calling. | Tuz da olur. Bir dakika. Frank arıyor. Tuz da olur. Bir dakika. Frank arıyor. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Yeah, Frank, what you got then? | Efendim Frank, ne var elinde? Efendim Frank, ne var elinde? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
This case is, uh, really it's heating up. | Bu dosya... Gerçekten hareketleniyor. O kadar mı? Amanın. Bu dosya... Gerçekten hareketleniyor. O kadar mı? Amanın. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Saying 2 feet new accumulation. | 60 santimlik kar olacakmış. 60 santimlik kar olacakmış. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
So, uh, we got the phone dump back from Lester's | Cinayetlerin olduğu geceye ait Lester'ın telefon kayıtlarını aldık. Cinayetlerin olduğu geceye ait Lester'ın telefon kayıtlarını aldık. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Okay, thanks much. | Tamam, çok sağ ol. Sen de. Tamam, çok sağ ol. Sen de. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Call Hoenecker with State, see if we can get some more plows, | Eyaletten Hoenecker'ı ara, başka kar küreme arabası alabilir miyiz diye sor... Eyaletten Hoenecker'ı ara, başka kar küreme arabası alabilir miyiz diye sor... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
and, uh, make sure they're plowing | ...ve her birkaç saat başında Şef'in yolunu temizlesinler. ...ve her birkaç saat başında Şef'in yolunu temizlesinler. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Can't have Ida going into labor under a snowbound scenario. | Ida doğuma giderken karda mahsur kalmamalı. Ida doğuma giderken karda mahsur kalmamalı. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Okay. Yah. | Tamam. Ne diyordun? Tamam. Ne diyordun? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
I was saying we got the phone dump back. | Arama kayıtlarını aldık diyordum. Arama kayıtlarını aldık diyordum. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
And right around the time Pearl died, | Pearl'ün öldüğü saatlerde Lester'ın evinden Leroy Moteli'ne... Pearl'ün öldüğü saatlerde Lester'ın evinden Leroy Moteli'ne... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
to Leroy's Motor Inn, so I made a call. | ...bir arama yapılmış, ben de bir arama yaptım. Kimse senden ...bir arama yapılmış, ben de bir arama yaptım. Kimse senden | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
I know, but you were in Duluth, so I figured | Biliyorum ama sen Duluth'taydın, ben de düşündüm ki... Biliyorum ama sen Duluth'taydın, ben de düşündüm ki... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Left Knutson in charge. Right. | Knutson'u sorumlu bırakmıştım. Evet. Knutson'u sorumlu bırakmıştım. Evet. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
So I made a call, and get this. | Bir arama yaptım, iyi dinle şimdi. Lorraine, motel sahibi... Bir arama yaptım, iyi dinle şimdi. Lorraine, motel sahibi... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Lorraine Abbey. Yeah. Yah. | Lorraine Abbey. Hayır, Lorraine Babbit. Lorraine Abbey. Hayır, Lorraine Babbit. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Curly hair, looks like she dries her eyebrows on with a sharpie. | Kıvırcık saçlı, kaşlarını kalemle çizen bir kadın. Kıvırcık saçlı, kaşlarını kalemle çizen bir kadın. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
No, sir, this is a severe woman with hard hair. | Hayır, bahsettiğim kadın sade biri ve düz saçlı. Hayır, bahsettiğim kadın sade biri ve düz saçlı. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Says he stayed one night, | Bir gece konakladığını söyledi. O da Hess'in öldürüldüğü gece. Bir gece konakladığını söyledi. O da Hess'in öldürüldüğü gece. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
call was placed from Lester's house | ...Lester'ın evinden, şüphelinin kaldığı motele bir arama yapılmış. ...Lester'ın evinden, şüphelinin kaldığı motele bir arama yapılmış. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
So I talk to housekeeping, and they say this Malvo fella | Motel temizlik görevlisiyle konuştum ve Malvo denen bu adamın... Motel temizlik görevlisiyle konuştum ve Malvo denen bu adamın... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
left behind some tokens from The Lucky Penny. | ...The Lucky Penny jetonları bıraktığını söyledi. ...The Lucky Penny jetonları bıraktığını söyledi. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
At least three, don't ya think? | En az üç, değil mi? En az üç tane. En az üç, değil mi? En az üç tane. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Yeah, he says he can give you two good ones | İki tane güzel küreme aracı, bir de küçük küremesi olan bir kamyonet verebilirlermiş. İki tane güzel küreme aracı, bir de küçük küremesi olan bir kamyonet verebilirlermiş. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Sir. | Efendim. Dinliyorum. Efendim. Dinliyorum. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Okay, good. | Güzel. Neyse, Hess'in birlikte olduğu kadınla konuşmaya gittim, hani dansçı olan. Güzel. Neyse, Hess'in birlikte olduğu kadınla konuşmaya gittim, hani dansçı olan. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
And she says that before he was stabbed... Hold on. | Dedi ki, bıçaklanmadan önce... Dedi ki, bıçaklanmadan önce... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
...Hess was laughing about this fella that he bullied. | ...Hess, dayılandığı bir adam hakkında dalga geçiyormuş. ...Hess, dayılandığı bir adam hakkında dalga geçiyormuş. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Broke the poor guy's nose, she said. | Adamın burnunu kırmış. Aynı gün. Adamın burnunu kırmış. Aynı gün. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Chief, is that a yes on the baby plow? | Şef, kamyonete evet mi diyorsun? Ben de düşündüm ki... Şef, kamyonete evet mi diyorsun? Ben de düşündüm ki... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
who do we know who got his nose broke | ...Hess'in öldüğü gün kimin burnu kırılmıştı? ...Hess'in öldüğü gün kimin burnu kırılmıştı? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Lester. Wait. | Lester. Lester. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Chief. So you see, | Şef... Anlayacağın o ki... Şef... Anlayacağın o ki... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
where he meets our suspect. | ...orada da şüphelimizle tanışıyor. O gece Hess öldürülüyor. ...orada da şüphelimizle tanışıyor. O gece Hess öldürülüyor. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
and shortly thereafter or abouts, | ...ve o esnada ya da ondan sonra Bayan Nygaard ve Şef öldürülüyor. ...ve o esnada ya da ondan sonra Bayan Nygaard ve Şef öldürülüyor. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Chief. | Şef? Söyle ona sonra ararım onu. Şef? Söyle ona sonra ararım onu. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
So I'm thinking maybe this is | Bunun kiralık katil tutma işi olduğunu düşünüyorum. Bunun kiralık katil tutma işi olduğunu düşünüyorum. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Where Lester hires this Malvo fella to kill Hess, | Lester, Hess'i öldürmesi için Malvo'yu kiralıyor... Lester, Hess'i öldürmesi için Malvo'yu kiralıyor... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
only maybe Lester don't got the money to pay, | ...sonra belki Lester parayı ödeyemiyor ve işler pisleşiyor. ...sonra belki Lester parayı ödeyemiyor ve işler pisleşiyor. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Listen, I know it's not my case, | Benim dosyam olmadığını biliyorum... Benim dosyam olmadığını biliyorum... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
but I'd like your permission to go back to Lester's house | ...ama Lester'ın evine gidip, diyeceklerini bir dinlemek için izin istiyorum senden. ...ama Lester'ın evine gidip, diyeceklerini bir dinlemek için izin istiyorum senden. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Not at his house. | Evinde değil. İşine giderim o zaman. Evinde değil. İşine giderim o zaman. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
No, I'm saying he's not at his house. | Hayır, evinde değil demeye çalışıyorum. Nezarette. Hayır, evinde değil demeye çalışıyorum. Nezarette. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Knutson says Lester took a swing at him. | Knutson'u yumruklamış. Sarhoş muymuş, ben de bilmiyorum. Knutson'u yumruklamış. Sarhoş muymuş, ben de bilmiyorum. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
You know, let him sleep it off. | Bu gecelik uyusun diye hani. Bu gecelik uyusun diye hani. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
I mean, we gotta talk to him, don't ya think? | Konuşmalıyız onunla, öyle değil mi? Konuşmalıyız onunla, öyle değil mi? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
I guess we'd better. | Konuşsak iyi olur. Konuşsak iyi olur. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Here, let me. | Ben hallederim. Ben hallederim. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
There's a pastor up in Baudette, name of Frank Peterson. | Baudette'te bir papaz var, Frank Peterson adında. Baudette'te bir papaz var, Frank Peterson adında. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
A church website, um, some stuff from the local paper. | Bir kilise sitesi, yerel gazeteden birkaç yazı. Bir kilise sitesi, yerel gazeteden birkaç yazı. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
There anything with a picture? | Fotoğraflı bir şey var mı? Fotoğraflı bir şey var mı? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Uffda. | Hayda... Hayda... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Nothing with a picture. | Fotoğraflı bir şey yok. Kilise içi yardım kampanyası. Fotoğraflı bir şey yok. Kilise içi yardım kampanyası. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Check for, uh, uh, Lorne Malvo. | Lorne Malvo'ya bir bak. Ona bakabilir... Lorne Malvo'ya bir bak. Ona bakabilir... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
he drives away, car's impounded, | ...yoluna devam ediyor, araca el konuluyor... ...yoluna devam ediyor, araca el konuluyor... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
and he stays in Duluth. | ...ve adam Duluth'ta kalıyor. ...ve adam Duluth'ta kalıyor. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
He stays in Duluth. I stop him on the street. | Duluth'ta kalıyor. Sokakta onu durduruyorum. Duluth'ta kalıyor. Sokakta onu durduruyorum. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
On that street. | O sokakta. O sokakta. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
He was on that street on foot. | O sokakta ayakta duruyordu. Cevap ver Greta. Tamam. O sokakta ayakta duruyordu. Cevap ver Greta. Tamam. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Why was he on that street on foot? | Neden o sokakta ayakta duruyordu? Neden o sokakta ayakta duruyordu? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Okay. It's almost bedtime. | Yatma vaktin geldi sayılır. Yatma vaktin geldi sayılır. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
And, hey, I may go out for a bit. | Birazcık dışarı çıkabilirim. Birazcık dışarı çıkabilirim. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Okay. Come in. Over. | Anladım. Cevap ver. Tamam. Anladım. Cevap ver. Tamam. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Back for more, huh? | Dahası lâzım demek? Polis telsizi tarayıcısı lâzım. Dahası lâzım demek? Polis telsizi tarayıcısı lâzım. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Can you monitor police activity on it? | Polis faaliyetlerini gösterebiliyor mu? Polis faaliyetlerini gösterebiliyor mu? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Doubt it. | Sanmam. Sanmam. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
I'll just stick with the scanner. | Tarayıcıyı alacağım. Tamam. Tarayıcıyı alacağım. Tamam. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
I got handheld or dashboard mountable. | Elde taşınabilen veya arabaya kurulan türleri var. Elde taşınabilen veya arabaya kurulan türleri var. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Oh, also... | Bir de... Bu pembeli var. Bir de... Bu pembeli var. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Could be a gift for a lady. | Bir bayana hediye olabilir. Bir bayana hediye olabilir. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Is that a gift ladies get wet for? | ...kadınların hasta olduğu bir hediye mi? ...kadınların hasta olduğu bir hediye mi? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Had an aunt once, owned a riot shield. | Bir teyzemde polis kalkanı vardı. Bir teyzemde polis kalkanı vardı. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Yeah, I need a walkie talkie. | Bir tane de telsiz lâzım. Bir tane de telsiz lâzım. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Yeah... | Diyorsun... Diyorsun... | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
'fraid I can't just sell you one, stretch. | Tek bir tane satamam sana sıska. Tek bir tane satamam sana sıska. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
You know, so you can chat with a friend. | Arkadaşınla konuşabilesin diye. Arkadaşınla konuşabilesin diye. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
I don't have any friends. | Benim arkadaşım yok. Benim arkadaşım yok. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Hey, maybe you could make a friend and give it to him. | Belki bir arkadaş edinip diğerini ona verebilirsin. Belki bir arkadaş edinip diğerini ona verebilirsin. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Maybe I could give it to you. | Belki sana verebilirim. Belki sana verebilirim. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
And you could listen to me shit on people. | İnsanların ağzına sıçmamı dinlersin. İnsanların ağzına sıçmamı dinlersin. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
What are you Are you supposed to be here? | Burada ne... Buluşacağız demiş miydik? Burada ne... Buluşacağız demiş miydik? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
The phone. Yeah. | Telefon. Mutfakta. Telefon. Mutfakta. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
What's going on? | Olay nedir? Olay nedir? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
What's that? | O nedir? Çeneni açma. O nedir? Çeneni açma. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Are you calling him? | Onu mu arıyorsun? Çeneni açma dedim. Onu mu arıyorsun? Çeneni açma dedim. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
This is exciting. | Çok heyecanlı. Çok heyecanlı. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
I heard about the bugs. You need me to swing by? | Böcekleri duydum. Geleyim mi? Böcekleri duydum. Geleyim mi? | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
The blackmail. I'm gonna pay it. | Şantaj... Ödeyeceğim. Dediklerini söyle bana. Şantaj... Ödeyeceğim. Dediklerini söyle bana. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
Look, I can find the guy, I just need a few more days. | Adamı bulabilirim. Birkaç gün daha versen yeter. Adamı bulabilirim. Birkaç gün daha versen yeter. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
I couldn't sleep last night. | Gece uyuyamadım. Kafamda sürekli sesleri duydum. Gece uyuyamadım. Kafamda sürekli sesleri duydum. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
And God brought ten plagues upon the house of Pharaoh. | Tanrı, Firavun'un evine on bela verdi. Tanrı, Firavun'un evine on bela verdi. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
The Firstborn Son. | İlk oğul. İlk oğul. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
It's book of Exodus. God is watching and He knows. | "Göç" kitabından. Tanrı izliyor ve biliyor. "Göç" kitabından. Tanrı izliyor ve biliyor. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |
I told Semenchko to take Dmitri someplace safe | Semenchko'ya, ortalık durulana kadar Dmitri'yi güvenli bir yere götürmesini söyledim. Semenchko'ya, ortalık durulana kadar Dmitri'yi güvenli bir yere götürmesini söyledim. | Fargo-3 | 2014 | ![]() |