• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 181030

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Yeah. True. Evet.Doğru. Evet. Doğru. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
There's the Austrian coach. Looks like she's trying to throw him. Ha! Nice job! Avustralyalı bir çalıştırıcı var.Onu fırlatmaya çalışıyor gibi görünüyor. Ha! İyi iş! İşte Avusturalyalı koç. Sanırım onu fırlatacak. Aferin sana! White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Two weeks? That's so far. I know. İki hafta?Bu çok uzun. Biliyorum. İki hafta mı? Daha çok var. Biliyorum. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
I'll have to come. Yeah. Gelmek zorundayım. Evet. Gelmek zorunda kalacağım. Tamam. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Ugh! OK. Three martini lunches, here I come. Ugh! OK. Üç martinili öğlenler, işte geldim. Ah, aheste aheste yenen bir öğle yemeğinden sonra, gitme vakti geldi. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
I'll be right there to put the easy into listening. Dinlemeyi kolaylaştırmak için hemen oraya geleceğim. İşini kolaylaştırmak için elimden geleni yapacağım. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Jesus Christ! I'm sorry. I'm so sorry. I'm sorry. Yüce İsa! Özür dilerim.Özür dilerim.Özür dilerim. Aman Tanrım! Çok üzgünüm. Affedersiniz. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Don't worry. You can make it up to me. Just take it easy. Endişelenme. Benim için telaffi edebilirsin. Dert etme. Üzülme. Bunun için yapabileceğin bir şeyler buluruz. Sakin olun. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
I might even let you pick up overtime in my hotel room, you know what I mean? senin otel odamda fazla mesai yapmana bile izin verebilirim, ne demek istediğimi anladın mı? Belki bir otel odamda falan fazla mesai yaparsın, anlatabiliyor muyum? White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Hey, come on. Just leave it. Hey,hadi. Hemen onu bırak. Yapmayın. Gidelim buradan. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
All right, that's enough. Tamam,bu kadar yeter. Pekala, bu kadar yeter. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Stop it! Get him! Kes artık! Yakala onu! Kesin şunu! Vurun! White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Stop it, you're hurting him! Stop it, you're hurting him! Dur,canını yakıyorsun! Dur,canını yakıyorsun! Durun, canını yakmayın! Kesin şunu! White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Hey! (man) Shit! Guys, guys! Hey! Kahretsin!Çocuklar!Çocuklar! Kahretsin! Çocuklar, çocuklar! White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Help! Help! Let's go. Yardım edin!Yardım edin! Hadi gidelim. İmdat! İmdat! Gidelim. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Please, pull me up. Lütfen,beni yukarı çekin. Lütfen, çekin beni. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Pull me up! Beni yukarı çek! Yukarı çekin! White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Yeah, he's gonna be fine. Evet,o iyileşecek. Evet, iyi olacak. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Me, I'm not so sure about. Ben,o kadar da emin değilim. Beni sorarsanız, bilmiyorum. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
(Marty) Abe, I missed you at work today. I guess you decided to take that time off. Abe, bugün işte seni aradım. Biraz dinlenmeye karar verdiğini düşündüm. Abe, özlettin kendini. Galiba biraz kafanı dinlemeye karar verdin. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Give me a call when you get a chance, all right? Later. Zamanın olduğunda beni ara, tamam?Sonra. Bir ara beni ararsan sevinirim, tamam mı? Görüşürüz. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Playing God for another day. Başka bir gün için daha Tanrı'yla oyun oynuyorum. Tanrıcılık oynadığım bir gün daha. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Hello? Hey, Marty. Alo? Hey, Marty. Alo? Marty. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
I'm on my way to the hospital to check on that kid I helped earlier. Daha önce yardım ettiğim çocuğu kontrol etmek için hastaneye gidiyorum. Şimdi yardım ettiğim çocuğu ziyaret için hastaneye gideceğim. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Would you meet me there? Uh, yeah. Sure. Orada benimle buluşacak mısın? Uh, evet.tabiki de. Benimle orada buluşur musun? Tabii. Olur. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Great. And... Harika.Ve... Harika. Ve... White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
that stuff you're holding for me, benim için tuttuğun şu malzeme, ...benim için sakladığın şeyleri... White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
will you bring it? Onu getirecek misin? ...getirir misin? White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
I'm ready. Hazırım. Artık hazırım. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
OK, sure. Thanks. Tamam.Tabiki. Teşekkürler. Tabii. Teşekkürler. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
(Marty) Hey. Hey. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Thank you very much for meeting me. No problem, man. Benimle buluştuğun için çok teşekkür ederim. Sorun değil,dostum. Buraya geldiğin için teşekkürler. Önemli değil, dostum. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
There are things in here that are gonna reopen wounds. Burada yeniden yara açacak şeyler var. Burada yaranı deşebilecek şeyler var. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Are you sure you're ready? I'm positive. Hazır olduğuna emin misin? Olumluyum. Hazır olduğundan emin misin? Eminim. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Hey, call me if you need anything. I will. Hey, birşeye ihtiyacın olduğunda beni ara. Arayacağım. İhtiyacın olursa beni ara. Ararım. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Hey there. Hey orada. Merhaba. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Oh, hey. Mr. Dale. I was checking to see how Kurt's doing. Oh, hey. Mr Dale. Kurt'un ne yaptığını görmek için kontrol ediyordum. Merhaba, Bay Dale. Kurt nasıl ona bakmaya gelmiştim. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Needed stitches, a few scrapes, bruises, Dikiş atmak gerek,birkaç çizik,birkaç çürük, Birkaç dikiş gerektiren yarası, bir kaç da çiziği var. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
and we're doing a keep overnight to make sure there's no concussion... ve bir şok olamdığından emin olmak için bir gece hastanede tutacağız... Beyin sarsıntısı olmadığından emin olmak için... White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
(voices echo) ...but he should be fine. ...ama iyi olmalı. Ama şimdi iyi olmalı. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Oh, come on. Oh, hadi. Olamaz. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Not a word. Bir kelime etme. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
You bitch! Seni orospu! Seni o..spu! White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Hey. Hey, are you OK? Hey. Hey, iyi misin? Sen iyi misin? White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
I think you just saved my life. Sanırım benim hayatımı kurtardın. Sanırım hayatımı kurtardın. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Well, it's beginning to be a fucking habit. Trust me, it's no big deal. Şey,kahrolası bir alışkanlık haline geldi. İnan bana abartılacak birşey değil. Bu galiba boktan bir alışkanlık halini almaya başladı. Boşver, önemli değil. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Dude, it was my life. Well, I didn't mean it like that. Dostum,bu benim hayatımdı. Şey,bunu demek istemedim. Hayatımdan bahsediyoruz. Onu kastetmedim. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
It's you. O sensin. Sensin. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Yeah. Yeah, you were my nurse. Evet.Evet.Sen benim hemşiremdin. Evet. Evet, benim hemşiremdin. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
It's busted. Parçalandı. Kırılmış. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
That's OK. Sorun değil. Önemli değil. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
You're hurt. Let me look. It's fine. Yaralısın.Bakmama izin ver. İyiyim. Yaralanmışsın. Bir bakayım. İyiyim. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Let me fix you up. It's the least I can do. Come on. Seni kaldırmama izin ver. Yapabileceğimin en azı bu. Hadi. Bırak da bakayım. Hiç olmazsa bunu yapayım. Haydi. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
It's a superficial laceration. Nothing a few stitches and antibiotics can't take care of. Yüzeysel bir yaralanma. Nothing a few stitches and antibiotics can't take care of. Yaralar derin değil. Birkaç dikiş ve antibiyotik ile bir şeyin kalmaz. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
You are either staring at my ring or admiring my rack. Which is it? Sen ya yüzüğüme dik dik bakıyorsun ya da parmağıma özeniyorsun. Hangisi? Ya yüzüğüme, ya da göğsüme hayranlıkla bakıyorsun. Hangisi? White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
The ring. I was... I'm just kidding. Yüzük. Ben... Sadece şaka yapıyordum. Yüzük. Ben.... Şaka yapıyordum. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
It's my old wedding ring. My husband died a couple of years ago O benim eski evlilik yüzüğüm. Kocam birkaç sene önce öldü. Eski evlilik yüzüğüm. Eşim bir kaç sene önce öldü. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
so I like to keep it close to my heart. Bu yüzden onu kalbine yakın tutuyorum. Ben de onu kalbime yakın bir yerde taşımayı seviyorum. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
He was a music teacher at Sacred Heart Elementary, Sacred Heart İlkokulu'nda müzik öğretmeniydi, Sacred Heart İlkokulu'nda müzik öğretmeniydi. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
and those kids adored him. ve oradaki çocuklar onu çok seviyorlardı. Öğrencileri onu çok severdi. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
He had a unique approach. No doh ray mi crap. He'd organize this recital every year, Eşsiz bir yaklaşımı vardı. Do re mi saçmalıkları değil. Bu resitali her yıl düzenlerdi, Eşsiz bir bakış açısı vardı. Do Re Mi saçmalıklarından çok farklıydı. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
have the kids sing Bowie, Pink Floyd, Rush, The Beach Boys, Jane's Addiction. çocuklara Bowie, Pink Floyd, Rush, The Beach Boys, Jane's Addiction şarkıları söyletirdi. ...Rush, The Beach Boys, Jane's Addiction söylerlerdi. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
You name it. Sounds amazing. Adını sen koydun. Kulağa şaşırtıcı geliyor. Aklına ne gelirse. Kulağa harika geliyor. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Yeah. It was incredible. Evet.İnanılmazdı. Evet. İnanılmazdı. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
But the end just... It came so quick. Ama son... Çok çabuk geldi. Ama son... çabuk geldi. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
One day we're just living, you know? Bir gün yaşıyoruz,bir gün, bilirsin? Bir gün her zamanki gibi, yaşıyorduk. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Then, boom, he's dead. Sonra,boom,o öldü. Sonra, bom, öldü. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
That's terrible. Bu korkunç. Çok kötü. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
I wake up Uyandım Uyandım... White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
and it just hit me. ve beni birden vurdu. ...ve gerçek birden yüzüme çarptı. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
I had to let Tommy go. Tommy'nin gitmesine izin vermek zorundaydım. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
I'll see him again someday. Until then, Birgün onu yine göreceğim. O zamana kadar, Bir gün mutlaka tekrar görüşeceğiz. O zamana kadar... White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
you have to accept what it's supposed to be about. onun ne demek olduğunu kabul etmek zorundasın. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Did you two have any kids? No. Çocuğunuz var mıydı? Hayır. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
No. But I still put on the recital every year in his honor. Hayır. Ama hala her yıl onun şerefine resitali düzenliyorum . Hayır. Ama her sene onuruna bir resital sahneliyoruz. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
The next one's in a couple of days. Bir dahaki resital bir kaç hafta içinde. Bu seneki de bir kaç gün sonra. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
And you should totally come. Maybe. Ve sen kesinlikle gelmelisin. Belki. Kesinlikle sen de gelmelisin. Olabilir. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Here. Burada. İşte burada. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Take this. Think it over. Bunu al.Bunun hakkında düşün. Al bunu. Bir düşün. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Call me if you're interested. Eğer ilgilenirsen beni ara. İlgilenirsen beni ara. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Hey, the cops are here. Hey,polisler burada. Polisler geldi. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Yeah. Tell them their timing sucks. Evet. Zamanlamalarının iyi olduğunu söyle. Tamam. Onlara zamanlamalarının berbat olduğunu söyle. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
(Danny) Is this the present you got Dad for your anniversary? Can I see it? Can I? Yıl dönümün için aldığın hediye bu mu,baba? Görebilir miyim? Görebilir...? Bu babama yıl dönümünüz için aldığın hediye mi? Bakabilir miyim?Bakayım mı? White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
I don't suppose your dad put you up to this, did he? Babanın buna izin vereceğini düşünmüyorum, verdi mi? Yoksa baban mı seni bu iş için ayarladı? White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
(Danny) No way. Just wondering is all. I bet it's that watch he wanted, right? Sorun değil. Sadece meraktandı. Bahse girerim onun istediği saattir,doğru değil mi? Asla. Sadece merak ettim. İstediği saati aldın değil mi? White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
You tell your dad that he's just gonna have to wait. Babana söyle biraz daha beklemek zorunda kalacak. Babana beklemesi gerektiğini söyle. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Besides, it's just a few days away. Zaten sadece birkaç gün kaldı. Zaten bir kaç gün kaldı. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Are you all right? I'm OK, Mom. That man saved our lives. İyi misin? İyiyim,anne. Bu adam bizim hayatımızı kurtardı. İyi misin? White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Henry Caine. Henry Caine. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
(echoing electronic voice) Should not have saved. Should not have saved. Kurtarmamalıydı. Kurtarmamalıydı. Kurtarılmamalı. Kurtarılmamalı. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Should not have saved. Should not have saved. Kurtarmamalıydı. Kurtarmamalıydı. Kurtarılmamalı. Kurtarılmamalı. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
(woman whispers) Should not... Kurtar... Kurtarıl... White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
have saved. mamalıydı. ...mamalı. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Julia Caine? My name is Abraham... Abraham Dale. Julia Caine? Benim adım Abraham... Abraham Dale. Julia Caine siz misiniz? Adım Abraham. Abraham Dale. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
I always knew you'd come. Please, come on in. Sizin geleceğinizi biliyordum. Lütfen,içeri gelin. Bir gün buraya geleceğinizi biliyordum. Lütfen girin. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Excuse the mess. We're moving. Dağınıklığın kusuruna bakmayın. Biz taşınıyoruz. Dağınıklık için özür dilerim. Taşınıyoruz da. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
I am so sorry for what my husband did to your wife and son. Kocamın karınıza ve oğlunuza yaptıkları için çok üzgünüm. Kocamın oğlunuza ve karınıza yaptıkları için çok üzgünüm. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
Henry was the most down to earth, don't question things guy you could ever meet. Henry tanıyabileceğiniz en gününü yaşayan, hiçbirşeyi sorgulamayan insanıydı. Henry her şeyde düz mantık yürüten, doğa üstü olaylara inanmayan biriydi. White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
So, uh... Sonra, uh... Peki... White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
so what happened, then? sonra sonra ne oldu? Peki sonra ne oldu? White Noise 2: The Light-1 2007 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 181025
  • 181026
  • 181027
  • 181028
  • 181029
  • 181030
  • 181031
  • 181032
  • 181033
  • 181034
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim