Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 181028
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
'Please, John. ' 'Willow Avenue. ' | Lütfen John. Willow Yolu. | White Noise-2 | 2005 | ![]() |
'It hurts. ' | Acıtıyor. | White Noise-2 | 2005 | ![]() |
'Stop. | Dur. | White Noise-2 | 2005 | ![]() |
Sarah! Sarah, come here! | Sarah! Sarah, buraya gel! | White Noise-2 | 2005 | ![]() |
It's as much as we can say. | Söyleyebileceğimiz bu kadar. | White Noise-2 | 2005 | ![]() |
We commit the body to the ground. | Vücudunu toprağa emanet ediyoruz. | White Noise-2 | 2005 | ![]() |
(man) You'll like this. I guarantee it. | Bunu Seveceksin Sana Garanti ediyorum. Çok seveceksin. Eminim. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(woman) Yes! | Evet! | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Oh, Abe, I love this. | Oh, Abe, Bunu sevdim. Abe, çok hoşuma gitti. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(Abe) Well, you loved it when you picked it out. | Bak,Anladığın zaman onu sevdin. Zaten seçerken de beğenmiştin. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(woman) OK, open yours. I will. | Tamam,seninkini aç. Açacağım. Peki, seninkini aç. Açıyorum. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Did you know? No. | Hatırladın mı? Hayır. Biliyor muydun? Hayır. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
He didn't tell you? No! I swear to God. | O sana söylemedi mi? Hayır!TAnrı üzerine yemin ederim. O söyledi değil mi? Hayır, yemin ederim. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Like father, like son. The two of you are from the same mold. | BAba gibi,oğul gibi. Sizin ikiniz aynı yaradılıştan geliyor. Babasına bak oğlunu al. Aynı kalıptan çıkmışsınız. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Happy anniversary. | Mutlu yıllar. Mutlu yıl dönümleri. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
You were tossing and turning all night. I know. I don't know what this is. | Bütün gece yatakta döndün durdun. Biliyorum.Bunun ne olduğunu bilmiyorum. Bütün gece sağa sola dönüp durdun. Biliyorum. Ne olduğunu anlamadım. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Come on. Let's go get some breakfast. | Hadi. Gidelim ve biraz kahvaltı edelim. Haydi. Kahvaltı yapmaya gidelim. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Danny, are you hungry? Yeah, sure. | Danny, karnın aç mı? Evet tabiki de. Danny, acıktın mı? Evet, acıktım. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Come on. Let's get something to eat. | Hadi. HAdi yemek için birşeyler alalım. Haydi. Gidip bir şeyler yiyelim. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Danny, if you're gonna play with your food, | Danny,eğer yemeğinle oynayacaksan, Danny, madem yemeğinle oyun oynuyorsun... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
at least you've gotta have fun doing it. | en azından onu yapmaktan zevk almalısın. ...bari bunu eğlenceli bir hale getirelim. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
There. How's that? | Orada!Neydi o? İşte. Nasıl oldu? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Are you OK, buddy? I don't feel so good. | İyi misin ahbap? Pek iyi hissetmiyorum. İyi misin, evlat? Kendimi iyi hissetmiyorum. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Honey, are you all right? | canım iyi misin? Hayatım, sen iyi misin? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Come on, let's get out of here. | Hadi, buradan çıkalım. Haydi, gidelim buradan. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Can I get some help over here? Just relax. Sit down. | Buraya yardım alabilir miyim? Biraz dinlenin. Oturun. Biri yardım çağırabilir mi? Sakin ol. Otur. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Here, let me help. | Geldim,yardım etmeme izin verin. Size yardım edeyim. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
It's the whys that are killing me. | 'neden'ler beni öldürüyor. Bu fikirler beni öldürüyor. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Why were we in that restaurant on that day at that hour? | O gün o saat neden o restorandaydık? Günün o saatinde, niye o restorandaydık? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Why did that lunatic get it into his head to kill my wife and my son? | O çatlak neden oğlumu ve karımı öldürmeyi aklına sokmuştu? O ruh hastası niye karımı ve oğlumu öldürdü? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Why not kill me, too? I mean, he leaves me behind? | neden beni de öldürmedi? Demek istediğim,neden beni geride bıraktı? Niye beni de öldürmedi? Niçin beni bıraktı? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
It's just so... | o sadece öyle bir... Bu sadece bir... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
random. | rastlantıydı. ...tesadüf. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(Abe laughs) Nice job. | İyi iş. Aferin. Ölümü söküp atamazsın. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
I'm the king. | Ben kralım. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Here, Dad's gonna catch you. (Abe laughs) | Burdayım,ve baban seni yakalayacak. Baban seni yakalayacak. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
You better throw far. Don't kill me. | Daha uzağa fırlatmalısın. Beni öldürme. Uzağa atsan iyi olacak. Beni öldürme. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(Abe) What could go wrong? | Ne yanlış olabilirdi? Ne olabilir ki? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(woman) Careful. | Dikkatli ol. Dikkat. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(Danny) I see you. | Seni görüyorum. Sizi görüyorum. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
My dad taught me to swim. | Babam bana yüzmeyi öğretti. Yüzmeyi bana babam öğretmişti. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(woman) Would you consider Dad tall or short? Very short? | BAbanın kısa olduğunu mu uzun olduğunu mu düşünüyorsun? Çok kısa mı? Sence baban uzun mu, kısa mı? Çok mu kısa? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(Abe) We short people have thick skin cos it doesn't get stretched over a tall frame. | Uzun bir iskelete gerilmediği için biz kısa insanların kalın derileri vardır. Biz kısa insanların kalın derileri olur... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
The reason my wife and son were murdered... | Karımın ve oğlumun öldürülme nedeni... Karım ve oğlumun öldürülme sebebi... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
was because of me. | bendim. ...bendim. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Because I wasn't able to help them when they needed me most. | ÇÜnkü bana en çok ihtiyaçları olduğu sırada onlara yardım edemedim. Çünkü bana en çok ihtiyaçları olduğu zamanda onlara yardım edemedim. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(woman) Happy anniversary. | Mutlu yıllar. Mutlu yıl dönümleri. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
I should've saved them. | Onları kurtarmalıydım. Onları kurtarabilmeliydim. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(woman) Slow motion. | Yavaş hareket et. Ağır çekim. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(Danny) Yes! | Evet! | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(woman) The winner. The winner! | Kazandım.KAzandım! Kazandık! Kazandık! | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(Abe on answering machine) I know this is upsetting, | Biliyorum bu üzücü, Biliyorum bu üzücü... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
but I have to be with my wife and son. | ama karımın ve çocuğumun yanında olmalıydım. ...ama karım ve çocuğumla beraber olmalıyım. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(man) Christ, Abe, don't do anything foolish, all right? I'm coming right over. | Christ, Abe,aptalca birşey yapma,tamammı? Hemen şimdi geliyorum. Tanrım, Abe, sakın aptalca bir şey yapma, tamam mı? Hemen geliyorum. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Is this our OD? Yeah. | Bu bizim OD'miz mi? Evet. Yüksek doz mu? Evet. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
You know how many of these he took? I don't know, man. | Bunlardan kaç tane aldığını biliyor musun? Bilmiyorum adamım. Kaç tane almış, biliyor musunuz? Bilmiyorum. Geldiğimde baygındı. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(man) Get him on an IV. Start him on normal saline. | Onu bir IV'in üstüne alalım. normal salinele başlayalım. Damardan serum vermeye başlayın. Tuz seviyesini normal düzeyde tutun. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(woman) Pulse rate 47 and dropping. | nabız 47 oranında ve düşüyor. Nabız 47 ve düşüyor. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Putting a line in. He's crashing. | içine çizgi koyuyorum. Ölüyor. Ekranda hareket yok. Hastayı kaybediyoruz. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Give him atropine. Saline wide open. | Ona atropine verin. SAline'i genişçe açın. Atropin verin. Serum vermeye devam. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Give him the full amp. (woman) We're losing him. | Bütün ampı verin. Onu kaybediyoruz. Tam doz verin. Hastayı kaybediyoruz. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Asystole. Checking respirations. | Asystole. Solunum yollarını kontrol ediyorum. Kalp atmıyor. Solunumunu kontrol edin. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Starting CPR. Come on. | CPR'a başlıyorum.Hadi. Kalp masajına başlıyorum. Haydi. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(woman 1) He's dying. (woman 2) Come on. | O ölüyor. HAdi. Ölüyor. Haydi. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
He's still in V fib. (woman 1) No pulse. | HAla V fib'in içinde. NAbız yok. Kalp hala atmıyor. Nabız yok. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(man) Did you give him the full amp? (woman 1) Yes. He's not responding. | Ona bütün ampı verdin mi? Evet.Ama cevap vermiyor Tam doz verdiniz mi? Evet. Hala yanıt vermiyor. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Come back to us. Continue compressions. | HAdi bize geri gel. Komprese devam edin. Geri dön, haydi. Masaja devam. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
No response. Do you wanna call it? | Cevap vermiyor. ÇAğırmak ister misin? Tepki yok. Ölüm saatini söyleyeyim mi? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Could be fine V fib. Give me the paddles. | V fibleri iyi olabilirdi. Bana defibilatörü hazırlayın. Şok uygulayacağız. Cihazı verin. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Charge to 200. | 200'e şarj edin. 200'e ayarlayın. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Charged to 200. | 200'e şarj edin. 200'e ayarlandı. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(man) Clear. | Boş. Hazır. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
300. 300. | 300. 300. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Clear. | Boş. Hazır. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
360. Clear. | 360. Boş. 360. Hazır. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
360. 360. | 360. 360. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(woman 1) We've got a sinus rhythm. (woman 2) Pressure's climbing. | Sinüs ritmi var. BAsınç artıyor. Kalbi atmaya başladı. Kan basıncı artıyor. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
We're getting a response. | Cevap alıyoruz. Cevap verdi. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
It's OK. We brought you back. | Oldu.Seni geri getirdik. Tamamdır. Seni geri getirdik. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Check his oxygen saturation. | Oksijen satürasyonunu kontrol edin. Oksijen seviyesini kontrol edin. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
(woman) Oxygen saturation is good. | Oksijen satürasyonu iyi. Oksijen seviyesi normal. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Blood pressure is 140 over 60. | Kan basıncı 60 üzerinden 140. Kan basıncı 140'a 60.. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Hi. You're awake. | Merhaba.Uyandın. Merhaba, uyanmışsınız. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
I'm Sherry Clarke. You're in Saint Elizabeth's ICU. | Ben Sherry Clerke'im. sen Saint Elizabeth's ICU'dasın. Ben Sherry Clarke. Saint Elizabeth Hastanesi'nin... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Are you my doctor? Better. I'm your nurse. | Siz benim doktorum musunuz? Daha iyisi.ben hemşirenizim. Doktorum siz misiniz? Daha da iyisi. Hemşirenizim. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
The light hurts my eyes. | Işık gözümü alıyor. Işık gözümü acıtıyor. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
How long have I been here? A couple of days. | Ne zamandır buradayım? Üç dört gündür. Ne kadardır buradayım? Bir kaç gündür. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Dr. Karras has been keeping an eye on you. You're his latest project. | Dr Karras sizinle ilgileniyordu. Siz onun son çalışmasısınız. Dr Karras'ın gözetimi altındasınız. Son projesi sizsiniz. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Do you wanna watch some TV? | Biraz TV izlemek ister misiniz? Biraz televizyon seyretmek ister misiniz? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Anything in particular? No. | Özellikle istediğiniz birşey var mı? Hayır. Seyretmek istediğin özel bir şey var mı? Hayır. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Oh, dude, you lucked out. This is my favorite movie of all time. | Oh, dostum, şans yüzüne güldü. Bu benim en sevdiğim filmdir. Ah, şanslısın dostum. En çok sevdiğim filmlerden biri çıktı. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
We belong dead. | Hepimiz öleceğiz. Biz ölü kalmalıyız. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Hello, Abe. I'm Dr. Karras. I'm just gonna have a little look. | Merhaba, Abe. Ben Dr Karras'ım. Biraz bakalım. Merhaba, Abe. Ben Doktor Karras. Seni muayene edeceğim. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Are you OK? I've been better. | İyi misin? Daha iyiyim. İyi misin? Daha iyi olduğum zamanlar vardı. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
Remember why you're here? | Neden burada olduğunu hatırlıyor musun? Niçin burada olduğunu hatırlıyor musun? | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
You were legally dead, but, lucky for you, modern medicine knows no limits. | Yasal olarak ölmüştün, ama,şanslısın ki, modern tıp sınır tanımıyor. Tıbben ölmüştün ama, şansın varmış ki... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
I died? Technically speaking. You had an NDE. | Öldüm mü? Teknik olarak konuşuyorum. NDE'n vardı. Öldüm mü? Teknik olarak, evet. ÖYD yaşadın. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
I don't know what that is. Near death experience. | Bunun ne olduğunu bilmiyorum. Neredeyse ölüm tecrübesi. O ne demek bilmiyorum. Ölüme Yakın Deneyim. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
It's my field of expertise. I fought to make sure you were my patient. Let me guess. | Bu benim uzmanlık alanım. Benim hastam olduğuna kanaat getirmek için savaş verdim. Tahmin etmeme izin ver. Bu benim uzmanlık alanım. Hatta senin doktorun olabilmek için... | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |
You saw a white light that engulfed you, almost seemed to beckon you to stay. | Seni içine çeken beyaz bir ışık gördün, kalman için parmağıyla seni çağırır gibi görünen. Seni içine çeken beyaz bir ışık gördün, sanki seni davet eder gibi. | White Noise 2: The Light-1 | 2007 | ![]() |