Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 172607
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Okay, she's all strapped in. What now? | Tamam. Bağlandı. Şimdi ne var? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Okay, you have to exit the chamber and seal it. | Tamam. Sen odadan çıkıp kapıyı mühürlüyorsun. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Is that okay with you? | İyi misin? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
What are you doing? Just in case. | Ne yapıyorsun? Her ihtimale karşı. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
"Your task is to shut off the master valve | "Senin görevin gaz takım arkadaşını... | The Task-1 | 2011 | ![]() |
"before the gas terminates your teammate". | "öldürmeden ana vanayı bulup gazı kesmek". | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[TONI]: You need to follow the pipes. | Boruları izlemen gerek. Mantıklı. Boruları izlemen gerek. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Okay, got it. | Tamam. Anlaşıldı. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
My greatest fear? | En büyük korkum... | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Well, I'm vegetarian, so I guess eating meat. | ...ben vejetaryenim, sanırım et yemek. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Guys. | Millet, neredesiniz? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Taking bets? | Bahse var mısın? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
I will bet 100 on her throwing up. | Kusacağına 100 dolar. Tamam. Kusacağına 100 dolar. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Mmm. Sweet. | Hoş. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
I can't. It's my worst nightmare. | Yapamam. Bu benim en kötü kabusum. Yapamam. Bu nenim en kötü kabusum. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Come on, sweetie, that's the show. Just think, | Haydi, tatlım, bu sadece şov. düşünsene, | The Task-1 | 2011 | ![]() |
"No more college debt". | "Artık eşek şakası yok". | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Look, remember what he said? | Ne dediğini hatırla? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
"If the team wins, there'll be a substantial bonus". | "Eğer takım kazanırsa ilave para verecekler". | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Do it for the team, girlfriend. | Takım için yap kızım. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
You gonna hurl? (RETCHING) | Kusacak mısın? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Okay, Angel, I'm at the bottom of the stairs. | Tamam, Angel, merdivenlerin dibindeyim. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Shit! | Kahretsin! Ne oldu? Kahretsin! | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Nothing. It's just more of that fake blood. | Hiç bir şey. Sadece sahte kan. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[DIXON]: Do you hear me? | Beni duyuyor musun? Geri döndü. Beni duyuyor musun? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[SNOW]: He's back. | Geri döndü. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[DIXON]: This really stinks. Let me out. | Gerçekten berbat kokuyor. Çıkarın beni. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Hey, let me out, man. This really stinks. For real. | Çıkar beni adamım. Gerçekten çok pis kokuyor. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Who is that man standing there? | Orada duran adam da kim? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Topless. | Üstsüz. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
So manly. | Kaslı. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[DIXON]: Let me out. | Çıkarın beni. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[SNOW]: I don't know, Con. This guy is actually starting to creep me out. | Bilmiyorum, Con. Bu adam beni ürkütmeye başladı. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[CONNIE]: Yeah. You and me both. | Evet, beni de. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Hey. Hey, come back! | Geri dön! | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Hey, stop playing. Let me out. | Oyun oynamayı bırak. Çıkar beni. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Taylor. I need to talk with you. | Taylor. Seninle konuşmamız gerek. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Outside? | Dışarıda. Evet. Dışarıda mı? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Big news. | Büyük haberlerim var. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
I think the company's playing us. | Sanırım şirket bizimle oynuyor. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Show me the chamber. | Gaz odasını göster. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[BIG DADDY]: Sorry. The smoke's too thick. | Üzgünüm, gaz çok yoğun. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Shall we cover Rook and Queen? | Kale ve veziri ne yapacağız? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
I don't know, but just give me one second. | Bilmiyorum, bana bir kaç saniye ver. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Yup, Connie. Here, I got them. | Evet, Connie. Buradalar, buldum onları. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
There's that guy again, see? | Tekrar o adam, gördün mü? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Wow. | Vay canına! O da kim? Vay canına! | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Okay, how'd he get there so quick? | Tamam, nasıl bu kadar hızlı buraya gelmiş olabilir? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
That's the guy from the painting, right? | Resimdeki herif değil mi bu? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Yeah. | Evet. Evet, ona benziyor. Evet. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, it... it looks like him. | Evet, ona benziyor. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[ANGEL]: Cool. | Hoş. Hayır, hiç te hoş değil. Hoş. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
No, not cool. | Hayır, hiç te hoş değil. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
He either walks through walls, | Bu adam ya duvarlardan geçebiliyor, ya da bu adamdan birden fazla var. Bu adam ya duvarlardan geçebiliyor, | The Task-1 | 2011 | ![]() |
or there are more than one of them. | ya da bu adamdan birden fazla var. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
(LAUGHS) We all seen The Prestige, right? | "Prestij"i hepimiz izledik, değil mi? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Do you mind if we pass? | Geçmemizin bir sakıncası var mı? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Fake blood pack, fake shiv. | Sahte kan, sahte olay. Güzel. Güzel yapmışlar. Sahte kan, sahte olay. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Nice. Nicely done. | Güzel. Güzel yapmışlar. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
In fact, maybe even Oscar worthy. | Belki Oscar bile alır. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
This is way, way off script. | Tamamen senaryo dışı bir şey. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
It looked real to me. | Bana gerçek gibi geldi. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Connie, | Connie, bizimle oynuyorlar. Connie, | The Task-1 | 2011 | ![]() |
they are playing us. | bizimle oynuyorlar. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Warden Harvis, | Müdür Harvis, Connie Solomon ile karşılaşır. Müdür Harvis, | The Task-1 | 2011 | ![]() |
meet Connie Solomon. | Connie Solomon ile karşılaşır. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Look. | Baksana. Resmini kopyalamışlar. Baksana. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
They copied the picture. | Resmini kopyalamışlar. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[BIG DADDY]: Casting. | Oyunculuk. Kıyafet. Oyunculuk. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Costume. | Kıyafet. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
No! You're right. | Hayır! Haklısın. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
He's a real ghost. | O gerçek bir hayalet. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Can't get any more off than that. | Daha fazla çeviremiyorum. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[CONNIE]: Shit! That's Stanton he's carrying. | Lanet olsun! Stanton'ı taşıyor. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
SNOW: He goes any further with him, | Biraz daha ilerlerse, görüş alanım dışına çıkacak. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Look, it's a huge prison. | Burası çok büyük hapishane. Her yere kamera koyamam ki. Burası çok büyük hapishane. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
I mean, I couldn't put my cameras everywhere. | Her yere kamera koyamam ki. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[CONNIE]: Show me the hole. | Çukuru göster. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Taylor, somebody's gotta go in there and see if they're okay. | Taylor, biri oraya gidip iyi olup olmadıklarına bakmalı. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
I can tell you, they don't look okay. | İyi görünmediklerini söyleyebilirim. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
She's acting, acting, acting. | Rol yapıyor. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Where is Scelzi then? | Scelzi nerede o zaman? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Probably off his face somewhere. | Muhtemelen bir yerlerde saklanıyordur. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
No. No, something is not right here. | Hayır. Bir şeyler yolunda gitmiyor. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
I'm gonna call the office. | Ofisi arayacağım. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Bob. Hi. Yeah, it's me. | Bob. Selam. Evet, benim. Sana bir şey sormalıyım. Bob. Selam. Evet, benim. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Look, I need to ask you, | Sana bir şey sormalıyım, | The Task-1 | 2011 | ![]() |
have you thrown in any surprises on this one? Any... | Şovun içine sürprizler koydun mu? Hiç... | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, you too. Good night. | Tamam, sana da. İyi geceler. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
They say they've got no idea what's going on here. | Neler olduğunu onlar da bilmiyorlar. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Still feels wrong. | Kötüye gittiğini hissediyorum. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Okay, I'll go and prove it to you. | Tamam, ben gideceğim ve size ispatlayacağım. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Anyone coming? | Gelen var mı? Ben geliyorum. Gelen var mı? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, I'll go. | Ben geliyorum. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
I'll grab a camera and get some cool footage. | Kameramı alayım belki güzel görüntüler yakalarım. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
All right. Yeah. Again. | Pekala. Evet. Tekrar. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Task five. Black Pawn. | Görev beş. Siyah piyon. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Your destination is cell seven. Lucky. | Senin gideceğin yer, hücre yedi. Şanslısın. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
You must be nice to them. | Onlara nazik davranmalısın. Şip şak halledeceksin! Onlara nazik davranmalısın. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Easy peasy lemon squeezy! | Şip şak halledeceksin! | The Task-1 | 2011 | ![]() |