Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 169774
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Can you feel those electric ants nibbling at your privates? | Elektrik karıncalarının takımlarını dişleğini hissedebiliyor musun? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Fish. Fish! More like being eaten alive by fish. | Balık! Balık! Daha yaşanılır bir hayat için balık tüketin. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| They say it's the equivalent of climbing the steps of the Washington Monument. | Onlar bunun Washington Anıtı'na tırmanmaya eşdeğer olduğunu söylüyorlar. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| You don't even loosen your tie. I think it's giving me an erection! | Sen daha kravatı gevşetmedin. Sanırım bu bana bir ereksiyon veriyor. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| More amperes, please, Mr. Woodbine. | Daha fazla amper lütfen, Bay Woodbine. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Let us brave the foothills of Mount Everest to... | Hadi bizi cesur Everest Dağı'nın eteklerine... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Nibble, nibble. | Tırtıkla, tırtıkla. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| In and out. | İçeri ve dışarı. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Seize the air with your lungs. | Havayı ciğerlerinde tut. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| That's the way. In and out. | Bu şekilde : İçeri ve dışarı. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Inhale, exhale the toxins. | İçine çek, toksinleri dışarı bırak. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Well, I leave you to the warm threads of the doctor's electric blanket... | İyi, doktorun elektrikli battaniyesinin sıcak tellerine bırakıyorum sizi... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| one of his inventions that I fear will not catch on. | onun kendi icadı, korkarım sizi yakalamayacak. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Enjoy your little nap. | Küçük şekerlemenizin keyfini çıkarın. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I'm off to the warm embrace of my afternoon enema. | Sıcak kucağa giremeyeceğim, öğle sonrası iğnemi yaptırmalıyım. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Mr. Lightbody? | Bay Lightbody? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| It's Ida. | Ben Ida'yım. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Ida Muntz. Oh, Miss Muntz. | Ida Muntz. Oh, Bayan Muntz. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| How are you enjoying your stay at the San? | San'da kalırken nasıl eğleniyorsun? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Still feeling my way. | Bilincim hâlâ yerinde. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Ah, yes, lots. | Ah, evet, çokça. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| And you? About the same. | Peki sen? Aynı gibi. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Miss Muntz, please forgive me for asking... | Bayan Muntz, lütfen sorum için bağışlayın... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| but what exactly is the matter with you? | ama sizin sorununuz tam olarak nedir? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Oh, green sickness. | Yeşillik hastalığı. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Oh, green sickness. | Oh, yeşil hastalık. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Don't you just hate the food? | Yemek yemeyi sevmiyor musunuz? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Well, I don't eat very much. | Sayılır, çok iştahım yoktur. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Do you have a bad stomach? | Kötü bir mideye mi sahipsin? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| You have very kind eyes and a very noble nose. | Çok kibar gözleriniz ve oldukça asil bir burnunuz var. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Will, I have a confession to make. | Will, bir itirafta bulunacağım. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| At nights I lay in my bed just across the hallway from you... | Geceleri, yatağıma uzanıp koridorun ötesinden seni seyrediyor... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| and I think but for my green sickness, you might find me attractive. | ve yeşil tenime rağmen beni çekici bulabileceğini düşünüyorum. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| But I do. | Ama buluyorum. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I look at myself in the mirror and think, " Who would kiss me? | Aynada kendime bakıyorum ve düşünüyorum 'Beni kim öpmek ister?' | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Who would make love to a plate of moldy bread?" | 'Kim küflü ekmeğin üzerinde aşk yapmak ister?' | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Oh, don't say that, Miss Muntz. You mustn't say that. | Oh, öyle söylemeyin Bayan Muntz. Böyle söylemeniz gereksiz. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Can't you see my face? | Yüzümü göremiyor musun? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Yes, I see your face. | Evet, yüzünü görebiliyorum. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| It's a bit pale, that's all. | Biraz solgun, hepsi o kadar. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I've made up my mind. | Makyajı zihnimde yapmışım. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| If I've been scheduled to die, I've decided to live. | Eğer ölmeyi tasarladıysam yaşamaya karar veririm. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Could I ask you a very great favor? | Senden çok büyük bir iyilik isteyebilir miydim? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Inhale fresh air. Exhale the toxins. | Temiz havayı içine al Toksinleri dışarı sal. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Seize the air with your lungs. | Havayı ciğerlerinizde tutun. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| That's the way. | Bu şekilde : | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| In, out. That's the ticket. | İçeri, dışarı. İşte bilet. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| In, out. | İçeri, dışarı. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Will, I came to say I'm sorry. | Will, özür dilemek için geldim. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I just... I just want you to get better. | Sadece... Sadece daha iyi olmanı istedim. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I want us both to get better. It was wrong of me to blame you for the baby. | İstedim ki ikimiz de iyi olalım. Bebek için suç sende değil bendeydi. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| No, I blame myself because I just wasn't healthy enough. | Hayır, kendimi suçluyorum, çünkü ben yeteri kadar sağlıklı değildim. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| That's why this is so important to me, don't you see? | Şimdi, neden burası benim için bu kadar önemli anlıyor musun? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I know you'll grow to love this place as much as I do. | Biliyorum, burada gül gibi gelişeceksin aşka ben de seninle birlikte kalacağım. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I'll try. | Çabalayacağım. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I really will. That's a promise. | Gerçekten çabalayacağım. Söz veriyorum. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| And when we're both well... | Ve şimdi her ikimiz de burada olduğumuza göre | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I want you to give me another baby. | Bana bir başka çocuk vermeni istiyorum. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| In a month or so. | Bir ay veya daha daha sonra. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| A month? When we're both well. | Bir ay mı? Birlikte iyi olduğumuzda. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| You're so beautiful. | Ellie çok güzelsin. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Mr. Lightbody! Mrs. Lightbody! | Bay Lightbody! Bayan Lightbody! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Ellie! Eleanor, please! | Ellie! Eleanor, lütfen! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I'm very disappointed in you, Will. | Beni hayal kırıklığına uğrattın, Will. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Please make sure you drink your milk. | Lütfen, sütünün tamamını iç. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| We only kissed. We didn't do anything. | Sadece öpüştük, başka bir şey yapmadık. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| We were just talking. Just talking. | Biz sadece konuşuyorduk. Sadece konuşuyorduk. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| About how much we like it here. About how much we like the San. | Burayı ne kadar sevdiğimizi konuşuyorduk. San'ı ne kadar sevdiğimizi konuşuyorduk. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Just drink your milk! | Hemen sütünü iç! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I have feelings, you know. So do I. | Ben duygusalım, biliyorsun. Ben de öyleyim. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Oh, I'm sorry. I was just... | Oh, üzgünüm, ben sadece... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I was passing by and your door was open. | Geçiyordum ve kapın açıktı. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| It's my face, isn't it? | Yüzüm, değil mi? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Your face? | Yüzün mü? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| You're staring at my face. | Yüzüme bakmaya dayanamıyorsun. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Viridian. | Viridian. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| What color is it? Say it. | Ne renk? Söyle şunu. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Creme de menthe? | Creme de menthe? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Well, no, no. It isn't really green. | Bak, hayır, hayır. Gerçek yeşil değil. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| It's more, uh... | Daha çok ; uh... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| It's more pale than green. | Yeşilden daha solgun. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Will, I'm cold. | Will, üşüyorum. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Would you like me to get you a blanket? | Battaniyem olmak ister misin? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Would you please lay on top of me? | Üzerime uzanabilir misin lütfen? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Would you please close the flap? | Perdeyi kapatır msın lütfen? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Now do it. | Şimdi yap şunu. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Do it? | Yapayım mı? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Mr. Lightbody. | Bay Lightbody. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| There is nothing finer | Daha iyi hissettireni yok. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Than toasted flakes | Daha fazla gevrek tost | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| And rice Carolina | ve Carolina pirinci | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| It's the natural law | Bu doğanın yasası | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| To eat the corn and grain | Mısır ve tahılla beslenmek | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| So the spirits soar | Cana can katar | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| And bowels are born again | Ve bağırsakları yeniden doğmuş gibi yapar. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Every man | Her erkek | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Eleanor, look. | Eleanor, bak. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Do you see who it is? It's Lionel Badger. | Kimin geldiğini görüyor musun? O Lionel Badger? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Lionel who? Dr. Lionel Badger... | Lionel kim? Lionel Badger... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| of the American Vegetarian Society. | Amerika Vejetaryen Topluluğu'nun doktoru. | The Road to Wellville-1 | 1994 |