Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 169769
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| is the finest porterhouse the nearby Post Tavern Hotel has to offer. | Araştırmalarımızı kapıcı külübesinin yakınlarındaki Post Tavern Otel'in isteğiyle sürdürdük. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Also, I have here a bag of horse excreta. | İşte, burada torbanın içinde at dışkısı var. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Oh, yes. Manure. | Oh evet, dışkı. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Dung from our very own stables, so fresh it is still warm. | Hayvan gübresi tamamen bizim olan ahırladan, çok taze; hala sıcak. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Hey, and steaming! | Hey, ve buharı üstünde! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Dr. Linniman, would you be so kind as to prepare a sample of each... | Dr. Linniman, her bir örneği çeşitlerine ayırabilir misin... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| for the microscopes, please? | mikroskop için, lütfen? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Ladies and gentlemen, I will now provide you with proof... | Bayanlar ve baylar, şimdi araştırmalarımı kanıtlayacağım... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| which I fervently hope will forever turn you away... | bu, sizi anlatılmaz tutkuma inandıracak... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| from the disgustin' habit of eating meat. | ve sizi iğrenç alışkanlığınızdan, et yemekten, vazgeçirecek. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Disgustin' not only because we should never take the lives... | İğrençlik yalnız yemek değil çünkü, asla bir cana kıymamalıyız. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| of our fellow creatures, but disgustin' because, my friends, what lurks... | Onlar bizim dostlarımız, ama iğrençler... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| within that steak... | Bu bifteğin içinde... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| is as bad or worse than that which crawls inside that bag of barnyard dung. | kötü veya daha kötü sürünen canlılar var. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Now, may I have a volunteer, please? | Şimdi bir gönüllü alabilir miyim, lütfen? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Oh, come on, don't be shy. | Aaaa, hadi ama, utanmayın. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Miss Muntz, who I see in the second row here. | Bayan Muntz buraya bi göz atıverseniz. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Would you be so kind as to come to the table, Miss Muntz, please? | Masaya gelmesi için onu yüreklendirelim, Bayan Muntz, lütfen? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Thank you. Watch your step, sir. | Teşekkürler. Adımınıza dikkat edin efendim. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Oh, breathe it in, Will. Can't you just smell it? | Derin bir nefes al Will. Hissediyor musun? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| We're both going to get well. I just know it. It's a promise. | İkimiz de iyileşeceğiz. Tamamen biliyorum, söz veriyorum. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| What do you see, Miss Muntz? | Ne görüyorsunuz Bayan Muntz? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| White specks crawling. | Sürünen beyaz noktalar. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Dr. Linniman, please, please, do not keep us in suspense. | Dr. Linniman, lütfen, lütfen, bizi kararsızlıkta bırakmayın. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Please reveal to our good friends here the identity of the offensive slide. | Lütfen buradaki dostlarımıza pis benzerliği gösterin. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Sir, Miss Muntz has identified the porterhouse steak. | Efendim, Bayan Muntz ahır etini teşhis etti. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Ladies and gentlemen, please come to the podium and see for yourself. | Bayanlar ve baylar, lütfen podyuma gelin ve kendiniz görün. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Oh, it's Dr. Kellogg's "Question Box." What a pity we missed it. | A, bu Dr. Kellogg'ın ''Soru Kutusu''. Şükür, biz de onu arıyorduk. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| How much do I tip? Oh, no dear. Not at the San. | Ne kadar bahşiş vermeliyim? Aa, hayır tatlım. Burada olmaz. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Ah, Mr. Birdwhistle... | Ah, Sayın Birdwhistle... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Look, Will! There's the great man himself. There's Dr. Kellogg. | Bak, Will! Harika adam orada. Dr. Kellogg orada. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Working that program, are we? Good girl. | Biz de çalışıp gidiyoruz gidiyoruz işte.. Sevimli kız. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Mr. Abernathy. I trust the Protose broth is helping with the flatulence? | Sayın Abernathy. Protose çorbasının mide gazına yardımcı olacağına inanıyorum, sizce nasıl? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Very well, Doctor. Good. Splendid. | Oldukça uygun, Doktor. Güzel, çok iyi. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Ah, Mrs. Portois, a glow in your cheeks I detect. | Ah, Bayan Portois, yanaklarınız elma gibi kıpkırmızı.. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| A veritable beacon of natural health! | Doğal yaşamın yol göstericiği işte bu! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| How pleasing. | Ne kadar hoş. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Hello, Father. Aren't you going to introduce me? | Merhaba baba. Beni tanıştırmayacak mısın? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Do you have some spare change, miss? Excuse us, please. | Hayatınızda ufak bir değişiklik ister misiniz bayan? Bize biraz izin verin lütfen. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| How dare you, son? I've told you never to come here. | Buna nasıl cüret edersin oğlum ? Sana buaraya asla gelmemeni söyledim.. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Come on, Father, give us a cuddle. | Hadi baba, bana bir sarıl. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| You stink, sir. Don't we all in one way or another? | Berbat kokuyorsun. Hepimizin bir çıkar yolu yok mudur? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Your behavior is unconscionable. | Sen kendinde değilsin. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Now, why are you here? Money. | Şimdi, neden buradayız? Para için. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| You've had all the money you'll ever get from me, boy. | Sana o kadar para kazandırdım ve bana hiç getirmedin, vay be! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Dr. Kellogg, what a pleasure to see you. | Dr. Kellogg, sizi görmek ne büyük bir zevk. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Ah, yes, Mrs... Lightbody. Eleanor Lightbody. | Ah, evet, Bayan... Lightbody. Eleanor Lightbody. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I'd like to introduce you to my husband. This is Will. | Sizi eşimle tanıştırmak isterim, Bu Will. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Hello, You look like you're on your last leg. Can you spare some change? | Merhaba, son gelişinden bu yana hiç değişmemişsin. Hayatında ufak bir değişiklik ister misin? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Excuse us, please. | Bize izin verin lütfen. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| How much? One hundred. | Ne kadar? Bir yüzlük. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Mr. Wilcox. Take this gentleman to Mr. Phipps... | Sayın Wilcox, bu beyefendiyi Sayın Phipps' götürün... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| and tell him to give him $100. | ve ona 100 Dolar vermesini söyleyin. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Then show him the front gate. Thank you. | Sonra da ona çıkış kapısını gösterin. Teşekkürler. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Poor wretch. A charity patient. Ah, now, Mr. Lightbody, is it? | Zavallı gariban. Hayırsever bir hasta. Aa, şimdi, Sayın Lightbody, değil mi? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| How do you do, sir? Oh, dear, you are unwell. | Nasıl gidiyor, efendim? Oh, yakışıklı, sen iyi değilsin. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Let me see your tongue, please. Out more. | Bana dilini göster lütfen, biraz daha çıkar. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Wider. More. That... | Tamamen göreyim, evet... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| The tongue is the billboard to the bowels, Mr. Lightbody... | Dil bağırsakların aynasıdır Sayın Lightbody... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| and this piece of furry flesh between my fingers shouts S l C K, sick. | ve bu bölüm kürk gibi kalın. Parmaklarım hasta olduğunuzu söylüyor, H A S T A | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| You're a sick man, sir. As severe a case of autointoxication as I've ever seen. | Siz hastasınız bayım ve bu çok önemli bir durum. Eğer bana görünmeseydiniz otomatikman zehirlenirdiniz. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Is there anything you can do? We're both tremendous believers in your methods. | Yapabileceğiniz bir şey yok mu? Eşim ve ben sizin metotlarınıza yürekten inanıyoruz. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I am, anyway. But Will is really keen to learn. Aren't you? | Hadi beni boşverin, ama Will gerçekten de öğrenmeye çok hevesli, değil mi? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Uh... You've come to the right place. | Uh... Söylemeliyim ki doğru yere geldiniz... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| But we are merely lifeguards at watch on the shores of the alimentary canal. | fakat biz sadece yaşam koçuyuz, sindirim kanallarının işleyişini destekleriz. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| A wheelchair immediately for Mr. Lightbody! Hurry! | Sayın Lightbody için derhal bir tekerlekli sandalye. Acil! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I don't need a wheelchair. I do not need a wheelchair. | Tekerlekli sandalyeye ihtiyacım yok. Tekerlekli sandalyeye ihtiyacım yok. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Sir, I am a doctor, and you take my word for it. You are in need of a wheelchair. | Bakın ben doktorum, ve sağlığınız için benim emirlerime uyun. Tekerleki sandalyeye ihtiyacınız var. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Wheelchairs are for amputees, for Civil War veterans... | Tekerlekli sandalyeler sakat kişiler içindir, mesela savaş gazileri için... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| old people with one foot in the grave. | ...bir ayağı mezarda olan yaşlı insanlar için | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Lucky if you have only one foot in the grave, because I can help you. | Şanslısın, bir ayağın mezarda olsaydı, sana yardım edebilirdim. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Two feet in and your money will be better spent with an undertaker. | İki ayağın ve paran bir mezarın içindeyken daha beter mahvolacaktın. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Mr. Johnston, I want the finest care for this gentleman. | Sayın Johnston, bu beyefendi için çok dikkatli olmanızı istiyorum. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| So get the very best attendant. Graves. Yes, get Nurse Graves. | Bu yüzden ona çok iyi bakın. Graves, evet, gelin hemşire Graves. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Hey, one foot in the grave! Ha! | Hey, mezarda bir ayak ha! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| I will see to you personally first thing in the morning. | Yarın ilk fırsatta seninle şahsen görüşeceğim. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| If you're still alive, that is. Thank you. | Tabii eğer hâlâ yaşıyorsan... Teşekkürler. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Thank you, ma'am. | Be teşekkür ederim, madam. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Oh, darling, it's Dr. Linniman who I told you about... | Oh, tatlım, o Dr. Linniman, sanaonun kim olduğundan bahsetmiştim... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| who looked after me so wonderfully well the last time... you remember. | Son görüşmemiz ne kadar harikaydı... Hatırlarsın. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Oh, it's heaven to be back. | Oh, dönmüş olmak bir mucize. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| It's good to see you again. Eleanor, you've lost weight. | Seni yeniden görmek güzel, Eleanor. Kilo vermişsin. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Wait. I want my wife! | Bekleyin! Eşimi istiyorum. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| You Charles Ossining? Yes! | Siz Charles Ossining misiniz? Yes! | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Mr. Bender says you're to come with me. | Mr. Bender çağırdı, benimle gelin. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Thank God, boy! Where's the cab? | Tanrıya şükür, genç! Fayton nerede? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| No cab, sir. Mr. Bender said to walk. | Fayton yok bayım. Mr. Bender yürümemizi söyledi. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| He did, did he? Is it far? | O... O mu söyledi? Çok uzak mı? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| It wouldn't be if we weren't walkin'. | Bunu yürümeden anlayamayız. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Where are you taking me? Your room. Your wife will go to hers. | Beni nedeye götürüyorsun? Odanıza. Eşiniz kendi odasına gidecek. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| We're together. Oh, no, sir. That just wouldn't do. | Biz birlekteyiz. Ov, hayır efendim. Burada olmaz. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| If you get my meaning? | Benim sözlerimi anlıyor musun acaba? | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Up, please, Harold. Best air in the place. Lovely view too. | Up, lütfen Harold. Binanın en havalı yeri. Ayrıca harika manzaralı. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Hello, Irene. Here he is. | Hello, Irene. o burada.. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Welcome to the San. I'm Nurse Graves... | Sağlıkevine hoşgeldin.Ben hemşire Graves... | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| and I'll be your personal nurse during your stay here. | ve burada kaldığın sürece seninle ben ilgileneceğim. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Ah, you must be tuckered, sir, what with all that rail travel. | Ah, her tarafı parmaklıklarla dolu odanızda pompalanmalısınız efendim. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Terrible. Shakes you up like an eggnog. | Korkunç. Hayalarınız sallanıp çalkanacak. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Here we are. Nice, cheery room. | İşte buradayız, Hoş ve neşeli odanız. | The Road to Wellville-1 | 1994 | |
| Torture. Worse than the Spanish Inquisition. | İşkence.İspanyol sorgusundan bile daha kötü. | The Road to Wellville-1 | 1994 |