Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 168738
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| This is our Peleliu beach set, | bu bizim Peleliu sahil setimiz Burası Peleliu sahili seti. | The Pacific-1 | 2010 | |
| which is up in Far North Queensland at a location called Rocky Point. | Burası Far North Queensland yakın bir yer ama buraya Rocky Point deniliyor. Kuzey Queenslan'da, Rocky Point denen bir yer. | The Pacific-1 | 2010 | |
| This end of our Peleliu beach landing is | Bu Peleliu çıkartma sahnesinin sonu Bu taraf, Peleliu sahiline... | The Pacific-1 | 2010 | |
| where Leckie comes ashore in his AMP track. | burda Leckie AMP kamyonu ile ateş açarak çıkıyor. ...Leckie'nin AMP aracıyla geldiği yer. | The Pacific-1 | 2010 | |
| And Leckie has to land on a very heavily coraled area of beach, | ve Leckie sahile burdan yani kayalık bir yerden çıkıyor Leckie, tarihtekine uygun şekilde kumsalın mercanlarla... | The Pacific-1 | 2010 | |
| which is accurate to history. | aslında bu hikaye gerçek. ...dolu olan yerine gelmek zorundaydı. | The Pacific-1 | 2010 | |
| We gotta get off the beach! I know, I know! | Sahilden çıkmamız lazım! Biliyorum! Biliyorum! Kumsaldan uzaklaşmalıyız! Biliyorum, biliyorum! | The Pacific-1 | 2010 | |
| Leckie, we gotta move! I know. We gotta get off! | Leckie, hadi gidelim! Biliyorum. çıkalım burdan! Leckie, gitmeliyiz! Biliyorum. Gidelim! | The Pacific-1 | 2010 | |
| The other end of the beach | Diğer bir çıkarma sahnesi Kumsalın öbür tarafı... | The Pacific-1 | 2010 | |
| is what we call the Sledge end of the beach, | Biz buna Sledge(Balyoz) çıkarması diyoruz. ...bizim Sledge kumsalı dediğimiz yer... | The Pacific-1 | 2010 | |
| which is much much sandier, much less coral, in fact. | aslında burası daha kumlu ve kayalık alan az. ...daha kumlu, daha az mercanlı olan bir yer. | The Pacific-1 | 2010 | |
| What I've wanted to do with Sledge's landing | Sledge'ın çıkartma yaptığı sahne Sledge'in geldiği sahnede... | The Pacific-1 | 2010 | |
| is to give you about three or four minutes of actual time | 3 yada 4 dakika diye planlanmıştı ...size vermek istediğim, üç ya da dört dakika boyunca... | The Pacific-1 | 2010 | |
| that he experiences on that beach, | ama sahilde öğrendik ki ...onun kumsalda yaşadıkları... | The Pacific-1 | 2010 | |
| knowing that the battle is going on before he landed, | bilirsiniz bu savaş sahile çıkartmalarla yapılmıştı, ...o gelmeden önce de savaşın devam ettiği... | The Pacific-1 | 2010 | |
| and will rage on for hours | ve yaklaşık 1 saat sürdü. ...ve saatlerce de devam edeceği... | The Pacific-1 | 2010 | |
| after he's passed from the beach on into the airfield, | çıkartma sahnesinden sonra da havaalanı sahnesini çekmeye başladık. ...kumsaldan çıkıp havaalanına yöneldiğinde... | The Pacific-1 | 2010 | |
| so that the audience can identify with his experience | bu tecrübeler sayesinde ...izleyiciler onun deneyimini tadacak... | The Pacific-1 | 2010 | |
| and to share the fright. | seyirciyle korkuyu paylaştık. ...ve korkusunu paylaşacaklar. | The Pacific-1 | 2010 | |
| Sledge, god damn it, | Sledge, hadi, Sledge, lanet olası... | The Pacific-1 | 2010 | |
| you gotta get your ass out of that hole right now. | çıkar götünü bu bok çukurundan. ...kıçını o delikten hemen çıkarmalısın. | The Pacific-1 | 2010 | |
| And cut! Cut! | Ve Kestik! Kes! Ve kestik! Kestik! | The Pacific-1 | 2010 | |
| We're trying to prepare this stretch of land for Peleliu, | Peleliu sahneleri hazırlarken Burayı, en kötü çatışmaların geçtiği... | The Pacific-1 | 2010 | |
| the beach of Peleliu, | yani Peleliu sahilini, ...askerlerin... | The Pacific-1 | 2010 | |
| which is one of the worst engagements | en büyük endişelerimizden biride ...Pasifik mücadelesiyle yüzleştiği... | The Pacific-1 | 2010 | |
| which marines had to face in their Pacific campaign. | daha önce Pasifik kampında akıntılı bir denizde çalışmamamızdı. ...Peleliu kumsalı olarak hazırlıyoruz. | The Pacific-1 | 2010 | |
| The beach that we're actually filming on is very sandy, | Çalıştığımız bu bu plaj aslında çok kumlu Çekimleri yaptığımız yer çok kumluydu... | The Pacific-1 | 2010 | |
| so we have to build all our coral | o yüzden burayı biraz kayalık bir hale getirmemiz gerekti ...biz de tüm mercanları toplayıp... | The Pacific-1 | 2010 | |
| and dress that into the location as well. | yani bu yer yüzünden baya bir çalıştık. ...onları çekim alanına yerleştirdik. | The Pacific-1 | 2010 | |
| Also, you can see that | Ayrıca şuraya bakarsanız Hatta, gördüğünüz gibi... | The Pacific-1 | 2010 | |
| we have a fortified bunker on the Leckie end of the beach, | orda Leckie'nin çıkarma yaptığı sırada ...askerler karaya çıkarken bombardımana göre yerleştirilmiş... | The Pacific-1 | 2010 | |
| which is angled to strafe the beach as the soldiers come ashore. | askerleri kurşun yağmuruna tutan bir sığnak var. ...güçlendirilmiş bir sığınağımız da var. | The Pacific-1 | 2010 | |
| The only way to stop this Jap artillery is to get into those hills, | Japon toplarını durdurmak Japonlar'ın top saldırısını durdurmanın tek yolu tepelere ulaşmak. | The Pacific-1 | 2010 | |
| and the only way into those hills is across this airfield. | havaalanını geçmek zorundayız Tepelere varan tek yol da uçak pistinden geçiyor. | The Pacific-1 | 2010 | |
| When we move, do not stop till we get across. | Harekete geçtiğimiz zaman oraya varana kadar durmak yok. Hareket ettiğimizde, geçene kadar durmak yok. | The Pacific-1 | 2010 | |
| You got it? Aye, skipper! | Anlaşıldımı? emredersiniz, komutanım! Anlaşıldı mı? Evet efendim! | The Pacific-1 | 2010 | |
| This is a recreation of the airfield at Peleliu | Peleliu'da ki havaalanı sahnesinde Bu, Amerikalılar'ın kumsalı geçip... | The Pacific-1 | 2010 | |
| that the Americans came across after | plaj temizledikten sonra ...geldikleri Peleliu uçak pistinin... | The Pacific-1 | 2010 | |
| they'd come up through the scrub from the beach. | amerikalılar burayı geçmek zorunda kaldılar. ...yeniden canlandırılması. | The Pacific-1 | 2010 | |
| These are recreations of buildings that were actually there. | Aslında bu sahne gerçeği ile birebir aynı. Gerçekte burada olan binaları yeniden inşâ ediyoruz. | The Pacific-1 | 2010 | |
| We have the airstrip. | Burda hakikaten bir pistimiz Uçak pistimiz var. | The Pacific-1 | 2010 | |
| We have the power station, | ve güç istasyonumuz Elektrik santralimiz... | The Pacific-1 | 2010 | |
| the administration block, | ve yönetici binlarımız ...yönetim binamız... | The Pacific-1 | 2010 | |
| air raid shelters, | sığnaklarımız ...hava saldırısı siperi ve... | The Pacific-1 | 2010 | |
| some bombed out timber buildings. | bazı hasar görmüş binalarımız var. ...bombalanmış birkaç kereste bina. | The Pacific-1 | 2010 | |
| Third platoon, move out! | Üçüncü bölük! İleri! Üçüncü bölük, hücum! | The Pacific-1 | 2010 | |
| We've got decorators | Burda ki dekorasyonu kurarken Tasarımcılarımız... | The Pacific-1 | 2010 | |
| who are researching different ways of making craters, | her bir krateri farklı bir şekilde yaptık, ...bomba çukuru açmanın farklı yollarını, nasıl yapılacağını... | The Pacific-1 | 2010 | |
| and how to make them, dress them, | onları saklamak için nasıl olacağını ...nasıl süslenip... | The Pacific-1 | 2010 | |
| and make them look real. | ve olabildiğince gerçekçi göstermek için elimizden geleni yaptık. ...gerçekçi gözükeceğini araştırıyorlar. | The Pacific-1 | 2010 | |
| If you're gonna draw a pencil sketch of what life in Hades is like, | Eğer "Hades" yaşam ile ilgili bir çizim yapsaydı, Hades'de hayatın nasıl olduğuna dair bir taslak çizecek olsanız... | The Pacific-1 | 2010 | |
| I think you could do it from a photograph of the battle of Peleliu. | bence resim aynı Peleliu savaşına benzerdi. ...sanırım bunu Peleliu savaşında çekilmiş bir fotoğrafa bakarak yapabilirsiniz. | The Pacific-1 | 2010 | |
| Corpsman! Hey, corpsman! | Doktor! Hey, doktor! Sıhhiye! Sıhhiye! | The Pacific-1 | 2010 | |
| And action! | ve action! Ve motor! | The Pacific-1 | 2010 | |
| Get off the beach. Keep moving! | Sahili boşaltın. Hadi hareket edin! Kumsaldan uzaklaşın! Devam edin! | The Pacific-1 | 2010 | |
| Iwo Jima is the site where | Dizinin Iwo Jima bölümünde Iwo Jima, John Basilone'un... | The Pacific-1 | 2010 | |
| John Basilone voluntarily returned to combat. | John Basilone çatışmaya gönüllü olarak geri dönüyor. ...gönüllü olarak cepheye döndüğü yer. | The Pacific-1 | 2010 | |
| Even when he received the Medal of Honor, | Onur madalyası sahibi olmasına rağmen Her ne kadar onur madalyası almış olsa da... | The Pacific-1 | 2010 | |
| he never looked at himself as above his men, | kendisini hiç değiştirmeden ve arkasına bakmadan ...kendini asla adamlarından üstün görmüyor... | The Pacific-1 | 2010 | |
| so much so that he demanded to go back and fight | savaş geri döndü. ...zorunda olmamasına rağmen... | The Pacific-1 | 2010 | |
| when he didn't have to. | bunu yapmak zorunda da değildi. ...dönüp savaşıyor. | The Pacific-1 | 2010 | |
| You tell that tank to follow me. | Şurdaki tankı haber ve beni takip et. Tanka beni takip etmesini söyle. | The Pacific-1 | 2010 | |
| Aye, aye! Move! | emredersiniz! Hadi! Emredersiniz! Koş! | The Pacific-1 | 2010 | |
| Let's go! | Gidelim! Devam edin! | The Pacific-1 | 2010 | |
| When I was first told that I'd be shooting the battle of Iwo Jima | Iwo Jima'da ki savaş sahnesi hakkında ilk konuşmamızda Melbourne'de, You Yang Doğa Parkı'nda... | The Pacific-1 | 2010 | |
| on the side of a mountain inland at the You Yangs National Park in Melbourne, | Melbourne'de ki ulusal parkta ki "you yangs" adlı dağ aklıma geldi. ...Iwo Jima bölümünü çekeceğimi bana ilk söylediklerinde... | The Pacific-1 | 2010 | |
| I said to myself, "How are we gonna do that?" | Kendi kendime sorum "Peki bunu nasıl çekicez?" ...kendi kendime, "Bu nasıl olur?" dedim. | The Pacific-1 | 2010 | |
| But they carved off the side of a mountain. | dağ mağralarla dolu bir kapalı sistemdi. Ama dağın bir kısmını oydular. | The Pacific-1 | 2010 | |
| They brought in, I was told, $1 million worth of volcanic ash, | Bizde buraya bir milyon dolar değerinde volkanik kül gettitirip, Bana söylenene göre, 1 Milyon Dolar değerinde volkanik kül getirip... | The Pacific-1 | 2010 | |
| and basically set up the exact replication of the mountain | temel olarak o dağın bire bir kopyasını inşaa ettik. ...gerçeğine riayet ederek... | The Pacific-1 | 2010 | |
| with respect to the various tiers of the volcanic ash. | farklı çeşitlerde volkanik küller kulandık. ...dağın aynısından kurdular. | The Pacific-1 | 2010 | |
| And then of course, the larger shots of ships and so forth was all something | Çok büyük bir yapım oldu herşeyimiz vardı ama gemiler çok büyük bir problem oldu. Tabii ondan sonra geniş çekimler... | The Pacific-1 | 2010 | |
| that was done visual effects wise in post effects. | onlarıda görsel, maket efektleri ile çektik. ...ve diğer her şey efektlerle halledildi. | The Pacific-1 | 2010 | |
| But the majority of the shots worked without having to touch 'em. | büyük sahneleri çekerken herkes çok dikkatliydi. Ama çekimlerin çoğu, üzerlerinde oynanmadan yapıldı. | The Pacific-1 | 2010 | |
| The smoke and the intensity of all the fire | Yoğun duman ve ateş Duman, yoğun ateş ve... | The Pacific-1 | 2010 | |
| and all the things that were going on | devam ederken herşey yolunda gidiyordu ...oradaki her şey... | The Pacific-1 | 2010 | |
| you really felt like you were there. | sanki herşey gerçekten orda gibiydi ...gerçekten savaşta gibi hissediyorsunuz. | The Pacific-1 | 2010 | |
| I'm more proud of the Iwo Jima battle | Iwo Jima savaşına karışmaktan Iwo Jima, dahil olduğum tüm projeler arasında... | The Pacific-1 | 2010 | |
| than anything I've ever been involved in. | gurur duyduğum başka hiçbir şey yok. ...en çok gururlandığım proje oldu. | The Pacific-1 | 2010 | |
| Clear the back line! | Geri hatları temizleyin! Hattı temizleyin! | The Pacific-1 | 2010 | |
| Third platoon, get up on the rocks! | Üçüncü bölük!Tırmanın şu kayalara! Üçüncü bölük, şu kayalara çıkın! | The Pacific-1 | 2010 | |
| You know, if you were gonna take the twin campaigns | Bildiğiniz ordaki birbirine en çok benzeyen cepheler Iwo Jima ve Okinawa adalarında... | The Pacific-1 | 2010 | |
| for the island of Iwo Jima and the island of Okinawa, | Iwo Jima ve Okinawa cepheleriydi. ...savaşmış olsaydınız, muhtemelen... | The Pacific-1 | 2010 | |
| you could probably say those were the absolute worst of the entire war. | muhtemelen savaşın en vahşi çatışmaları oralarda yaşandı. ...bunun tüm savaştan daha kötü olduğunu söylerdiniz. | The Pacific-1 | 2010 | |
| K Company, cease fire! | K birliği, ateş kes! K Bölüğü, ateş kes! | The Pacific-1 | 2010 | |
| Not only the horror of actually being under fire, | Sadece ateş altında olmak değildi korukutucu olan, Ateş altında olma korkusundan ziyade... | The Pacific-1 | 2010 | |
| but everything else about that island was just absolutely miserable. | ordaki herşey sefalet getiriyordu. ...adadaki her şey tam bir sefaletti. | The Pacific-1 | 2010 | |
| The battle of Okinawa presented a lot of challenges for the production | Okinawa savaşı birçok zorluk çıkardı bizim için Askerlerin savaştığı zorluklardan dolayı... | The Pacific-1 | 2010 | |
| because of the terrible conditions that the marines fought under. | çünkü oraya giden askerler fiziksel olarak berbat haldeydiler ...Okinawa Savaşı yapım ekibine de pek çok sorun çıkardı. | The Pacific-1 | 2010 | |
| Spread out! Spread to the left! | Kontrol edin! Sol tarafıda! Sola kayın! Sola kayın! | The Pacific-1 | 2010 | |
| The Okinawa landscape | Okinawa'da ki araziyi Okinawa'nın doğası... | The Pacific-1 | 2010 | |
| was something that we had to research very carefully | çok dikkatli bir şekilde araştırdık, ...çok dikkatli araştırdığımız bir konuydu. | The Pacific-1 | 2010 | |
| Everything from the architecture through the color of the soil, | ordaki mimariyi, toprağın rengini, yapısını herşeyini. Mimariden, çamurun renginden... | The Pacific-1 | 2010 | |
| the kind of rock geology that we see exposed through the earth. | jeologları getirdik ve ordaki doğal yapıyı ortaya çıkardık ...yerde gördüğümüz taşın jeolojisine kadar... | The Pacific-1 | 2010 | |
| We built a Japanese village. | Japon evlerini inşaa ettik. Bir Japon köyü kurduk. | The Pacific-1 | 2010 | |
| We dressed it all out, and then we wrecked it. | sonra o evler gerçek gibi görünmesi için yıktık Her şeyi hazırladık ve sonra yerle bir ettik. | The Pacific-1 | 2010 | |
| We burned it, destroyed it before even the crew got there. | yaktık, parçaladık Çekim ekibi gelmeden önce her şeyi yakıp yıktık. | The Pacific-1 | 2010 | |
| And after that, it was all about mud, | Sonra çamur mevzusu vardı ordaki ile aynı tür çamuru elde edebilmek için Sonra sıra çamura geldi,... | The Pacific-1 | 2010 | |
| pumping in water and making thick mud. | su ve toprak pompaladık. ...su sıkıp yumuşattık. | The Pacific-1 | 2010 | |
| Every morning we would drench the set | Her sabah set sırılsıklam oluyodu, Her sabah seti ıslatıp... | The Pacific-1 | 2010 |