Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158035
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Inu, are you there? | kardeş, orda mısın? | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| I'll miss you at the finals. | Final maçında seni görememenin eksikliğini yaşayacağım. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| So what? Holkar never used that space. It's meant for books. | Nasıl yani? Holkar hoca orayı hiç kullanmıyordu. Orası kitap koymak için. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| So where do I keep these? | Peki bunları nerede saklayacağız? | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| I believe you sang in class yesterday and played a flute? | Yanılmıyorsam dün sınıfta şarkı söyleyip flüt çalmışsın? | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Yes I sang, played a flute... | Evet, şarkı söyleyip flüt çaldım.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| kids happy, I'm happy. | çocuklar mutluysa, ben de mutlu olurum. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| You teach in Tulips School, don't you... | Sen Özel Tulips Okulu'nda, öğretmen değil miydin.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| In those schools, experiment all you like, what difference will it make? | Öyle okullarda, istediğin yöntemi dene, ne fark eder ki? | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Our school's motto is... | Okulumuzun düsturu: | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Okay... it's okay. | Tamam, tamam. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Slowly, children... | Yavaş olun, çocuklar.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Hey listen... where's your friend? | Hey baksana, senin dostun nerde? | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| I don't know... he suddenly disappeared. | Bilmiyorum hocam, birden kayboldu. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Rajan, what's up with Ishaan? | Rajan, Ishaan'ın nesi var? | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Man is... A cruel, insensitive animal. I know. | Bizim müdür.. Gaddar, duyarsız hayvan herif. Farkındayım. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| It's like seeing myself in the mirror. | Sanki kendimi boy aynasında görüyor gibiydim. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Doesn't say a word. Always depressed... frightened. | hiç konuşmuyor. Sürekli depresyonda.. her şeyden korkmuş halde. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| I'm afraid, he'll sink. | Daha fazla dibe batmasından korkuyorum. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Dada... | Dada.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Today, let us open the windows of our hearts and peep outside... | Bugün, kalplerimizin kapılarını açıp dışarıyı gözetleyelim.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| to see the little little raindrops meet the glorious Sun... | ufak ufak yağmur damlalarının olağanüstü güneşle buluşmasını.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Look at them... | Şunlara bakın.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| like fresh drops of dew... | yaprakların ayasında yuvalanmış.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...nestled in the palms of leaves... | taze çiğ damlaları gibi.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...gifts of the heavens. | ..cennetten gelme. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Stretching and turning... | Genişliyor ve dağılıyor.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...slipping and sliding... | ..kayıyor ve yuvarlanıyor.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...like delicate pearls... | ..sanki narin bir inci gibi.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...glinting with laughter. | ..gülüşerek parıldıyor. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Let us not lose these... | Hiç yitirmeyelim.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...little stars on earth. | .."Dünyanın Küçük Yıldızları"nı. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Like sunshine on a winter's day... | Bir kış günü doğan gün ışığı gibi.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...bathes the courtyard in gold... | ..avluyu altın sarısıyla yıkayan. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...they banish darkness from our hearts... | ..onlardır yüreklerimizdeki karanlığı savuşturan.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...and warm us to the core. | ..ve iliklerimize kadar ısıtan. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Let us not lose these... | Asla unutmamalıyız.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...little stars on earth. | ..dünyadaki minik yıldızları. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Like sleep trapped behind eyelids, where sweet dreams abound... | Göz kapakları arasında sıkışıp kalmış tatlı rüyalarla dolu, | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...and in the dream an angel rises... | ..meleklerin yükseldiği rüyalar gibi.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Like fountains of colour... | Renk pınarı gibi.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...like butterflies upon blossoms... | ..çiçeklere konan kelebekler gibi.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...like love which is selfless. | ..özverili bir sevgi gibi. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| They're surging waves of hope... | Umudun dalgalarında kabarırlar.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...they're the dawn of dreams... | ..rüyaların seher vaktidir onlar.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...and eternal joy... | ..ve ebedi mutluluğun.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Let us not lose these... | Asla mahrum olmayalım.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...little stars on earth. | ..dünyanın minik yıldızlarından. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| On the heavy darkness of night's bosom... | Gecenin zifiri karanlığında.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...they sit like a flame dispelling gloom. | ..kasveti aydınlatan, karanlığı defeden bir mum alevi gibi dururlar. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Like a kaleidoscope of a myriad hues... | Sanki enva î çeşit rengi barındıran bir çiçek dürbünü gibi.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...like flowers reaching up to the sun... | ..güneşe uzanan çiçekler gibi.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...like the notes of a flute in the quiet of a grove. | ..bir meyve bahçesinin sessizliğindeki flüt notası gibi. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| They are breaths of fresh air... | Onlardır temiz havanın soluğu.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...the rhythm and music of life... | ..hayatın müziği ve ritmi.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Let us not lose these... | Asla kaybetmeyelim.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Like the pulsing life of the neighbourhood... | yanı başımızdaki atan kalpleri.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...like buds, determined to bloom... | ..çiçek açmaya kararlı bir tomurcuk gibi.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...like the breeze of the season. caught in your palm... | ..mevsimin hafif esintisi gibi. avuçlarınızda hissetiğiniz.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...they're the blessings of our elders... | ..onlardır yaşlılara birer nimet.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Let us not lose these... | Asla unutmayalım.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...little stars on earth. | ..dünyadaki küçük yıldızları. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| I teach at New Era School in Panchgani. | Panchgani'de New Era Okulunda öğretmenim. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Ishaan did. | Ishaan yaptı. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Ishaan paints? | Ishaan resim mi yapıyor? | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Sometimes as wise as old men... | Bazen bir yaşlı kadar bilge.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...at others, like a carefree stream. | ..gamsız bir su akıntısı gibi. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Or a volley of innocent questions... | Ya da masum soruların yaylım ateşi.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Like laughter breaks silence, and a smile lights up a face... | Aynı bir kahkahanın sessizliği bozduğu, ve bir gülümsemenin yüzü aydınlatması gibi.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...they are like a celestial light that... | ..onlar nûr gibi bir ışıktır.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...shines on the fortunate... | ..istikbâl üzerine parlayan.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Like the moon dancing on a lake... | Aynı gölde dans eden ay gibidir.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...like a familiar shoulder in the midst of a crowd... | ..kalabalığın ortasındaki tanıdık bir çehre gibi.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...like a gurgling stream, frothing and giggling... | ..çağlayan bir akıntı gibidir, köpüren ve çalkalanan.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...like a sweet little nap at midday... | ..tatlı öğlen uykusu gibidir.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...like the comfort of a loving touch... | ..şefkatli bir dokunuşun verdiği huzur gibidir.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...like joyous music ringing in your ears... | ..kulaklarınızda çınlayan neşeli bir müzik gibidir.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...like a fine spray of rain... | ..yağmurun hoş bir çiselemesidir.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| can I have some water, please? | Biraz su alabilir miyim, lütfen? | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| My elder son tops his class in every subject. And that one... | Benim büyük oğlan her derste sınıf birincisi. Ama bu öteki.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Towards his studies and everything else... | Derslere ve diğer şeylere karşı.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...Always mischievous, difficult... | ..sürekli yaramazlık, haylazlık.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...disobedient. | ..itaatsizlik. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| I want to know his problem. You're giving me the symptoms. | Ben problemini merak ediyorum. Siz ise bana belirtileri söylüyorsunuz. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| You're saying, the boy has a fever. I know that. | Çocuğun ateşi var diyorsunuz. Bunu zaten biliyorum. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| I want to know why. | Sadece neden öyle olduğunu öğrenmek istiyorum. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| S' and 'R' inverted... like several others. Look... | S' ve 'R' ters.. bir çok benzer örnek. Bakın.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Animal... three different spellings on the same page. | "Animal" kelimesi bir sayfada üç farklı şekilde yazılmış. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| And here... | Ve şurada.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Why does he do this? Is he a fool, is he lazy? | Niçin böyle yapmış? aptal ya da tembel olduğundan mı? | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| In my opinion, he's finding it hard to recognise letters. | Bence, Harfleri tanımakta, ayırt etmekte zorlanıyor. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Ishaan can't read the word, so he can't understand what it means. | Ishaan kelimeyi okuyamadığı için anlamını da bilemiyor. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| In order to read and write, it is essential... | Okumak ve yazabilmek için, en temel şey.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Ishaan is unable to fulfill this basic requirement. | Ishaan bu temel gereksinimi yerine getiremiyor.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| How can I? It's in chinese. | Nasıl okuyayım? Çince bu. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| What nonsense, how can I read this? You're being insolent. | Saçmalamayın, bunu nasıl okuyabilirim? Küstahlaşma! | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Exactly Ishaan's predicament. Unable to recognise letters. | İşte aynı Ishaan'ın halet i ruhiyesi. Harfleri tanımakta güçlük çekiyor. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| Does Ishaan find it difficult to button his shirt... | Ishaan gömleğinin düğmelerini düğmelemekte ya da.. | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| ...or tie his shoelaces? | ..ayakkabı bağcıklarını bağlamakta zorlanıyor muydu? | Taare Zameen Par-2 | 2007 | |
| If you throw a ball, can he catch it? He can neverjudge a ball. | Ona doğru top attığınızda yakalayabiliyor muydu? Topu yakalamayı hiç beceremez. | Taare Zameen Par-2 | 2007 |