Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 157362
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Yeah, no. Toys trump oils. | Evet tabii ki. Oyuncaklar yağdan daha iyi. | Supernatural Sin City-2 | 2007 | |
| You don't get, uh, scared down here all by yourself? | Buraya yalnız inmekten korkmuyor musun? | Supernatural Sin City-2 | 2007 | |
| Of course not. | Tabii ki korkmuyorum. | Supernatural Sin City-2 | 2007 | |
| within striking distance, right? | ...kırmız et var. | Supernatural Sin City-2 | 2007 | |
| Tell me, dean. | Dün geceki barmen Casey. Onu iyi tanıyor musunuz? | Supernatural Sin City-2 | 2007 | |
| Maybe it is a losing battle. | Belki de bu savaşı kaybettik. | Supernatural Sin City-2 | 2007 | |
| Previously on Supernatural 22 years ago. | "Supernatural"da daha önce 22 yıl önce. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Take your brother outside as fast as you can. | Çabuk kardeşini al dışarı çıkar. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Now Dean, go! | Hadi Dean, git! | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Now two brothers... | "Şimdi İki kardeş... | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| And he hasn't been home in a few days. | Birkaç gündür evde değil. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Are on a quest for answers. | cevap arıyorlar." | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| I think dad wants us to pick up where he left off. | Sanırım babam kaldığı yerden devam etmemizi istiyor. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| You know, saving people. Hunting things. | Biliyorsun, yaratıkları avlamak, insanları kurtarmak. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Supernatural 1x06 Skin | "Supernatural" 1x06 Skin | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| St. Louis, MO | St. Louis, MO | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| �ڸ����� ����Ʈ ��� 24 �ڸ��� (http://club.nate.com/24) | (http://club.nate.com/24) | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| ORIGINAL AIR DATE ON WB 2005/10/18 | ORIGINAL AIR DATE ON WB 2005/10/18 | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| ������ ���� HDTV LOL / 349MB | HDTV LOL / 349MB | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| ��ũ���� ������(seedyun@nate.com) | (seedyun@nate.com) (sunim113@lycos.co.kr) | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| �����̼� / �ѱ۹��� �輱��(sunim113@lycos.co.kr) | çeviri; jr_flagg@hotmail.com İyi Seyirler | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Be advised. We've found the victim. | Haberiniz olsun. Kurbanı bulduk. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Don't move! Drop the knife! | Kıpırdama! Bıçağı at! | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Keep your hands where I can see them! / Drop it. | Ellerini görebileceğim bir yere koy. At onu. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Hold it right there! Come on, come on! | Öyle kal! Hadi, hadi! | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Nice and easy! | Yavaş yavaş! | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Alright, I figure we hit Tucancary by lunch then head South. ���� ��Ŭ��(�� ��ü���� �) | Pekala, öğlen Tucancary'de olur sonra da güneye doğru gideriz. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| And best be by midnight. | en erken gece yarısını bulur. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Sam wears women's underwear... | Sam kadın iç çamaşırı giyiyor... | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| I've been listening, I'm just busy. | Dinliyorum, sadece biraz meşgulüm. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Busy doing what? | Neyle meşgulsün? | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Reading e mails. | E mailleri okuyorum. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| E mails from who? From my friends at Stanford. | E mailler kimden? Stanford'daki arkadaşlarımdan. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| You kidding? You still keep in touch with your college buddies? | Dalga mı geçiyorsun? Hala kolej arkadaşlarınla görüşüyor musun? | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| What do you exactly tell them? | Onlara tam olarak ne diyorsun? | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| You know, about... | Bilirsin, yani... | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Where you've been What you've been doing. | Nerede olduğun ? Ne yaptığın ? | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| I tell them I'm on a road trip with my big brother. | Abimle seyahate çıktığımı söyledim. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| I tell them I need some time off after Jess. | Jess'den sonra biraz zamana ihtiyacım olduğunu. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Oh, I see you lie to them? | Oh, anladım yalan söylüyorsun? | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| I just don't tell them everything. | Sadece her şeyi anlatmıyorum. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Yeah, dude. That's called lying. | Evet ahbap. Buna yalan denir. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| I mean, hey man. I get it. Telling them the truth is far worse. | Yani adamım,tamam. Anladım. Gerçeği söylemek çok daha kötü. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| So what am I suppose to do? Just cut everybody out of my life? | Yani ne yapmalıyım ki? Herkesi öylece hayatımdan dışlayacak mıyım? | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| You're serious? Look, it sucks but... | Sen ciddi misin? Bak, bu boktan... | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| In a job like this you can't get close to people, period. | Ama böyle bir işte insanlarla sıkı fıkı olamazsın. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| You're kind of anti social, you know that? | Sen biraz asosyalsin biliyorsun? | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| You know, whatever. | Peki ahbap her neyse. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| God. / What? | Tanrım. Ne? | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| This e mail from Rebecca Warren one of those friends of mine. | Bu e mail Rebecca Warren'dan, arkadaşlarımdan biri. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| I went to school with her and her brother Zach. | O ve abisi Zach'le okudum. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| She says, Zach's been charged with murder. | Dediğine göre Zach cinayetle suçlanmış. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| He's been arrested for killing his girlfriend. | Kız arkadaşını öldürmekten tutuklanmış. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Rebecca says he didn't do it but... | Rebecca onun yapmadığını söylüyor ama... | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| sounds like the cops have a pretty good case. | polislere kolay bir vaka gibi gelmiş. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Dude, what kind of people are you hanging out with? | Ahbap ne biçim insanlarla takılıyorsun? | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| No man, I know Zach. He's no killer. | Hayır adamım, Zach'i tanırım. O katil olamaz. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Then maybe you know Zach as well as he knows you. | Belki sen de Zach'i onun seni tanıdığı kadar tanıyorsun. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| St. Louis, we're going. | St. Louis'e gidiyoruz. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| I'm sorry about you buddy, okay? | Senin adına üzüldüm ahbap, tamam mı ? | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| But this doesn't sound like our kind of problem. | ama bu bizim problemimiz değil. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| It is our problem. They're my friends. | Bizim problemimiz. Onlar arkadaşlarım. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| St. Louis is 400 miles behind us, Sam. | St. Louis 400 mil geride kaldı, Sam. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Oh, my god! Sam! Well if it isn't little Becky? | Oh, aman tanrım! Sam! Eğer bu küçük Becky değilse? | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| You know you could do that little Becky crap. | Bırak artık şu küçük Becky saçmalığını. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| I got your e mail. I didn't think you would come here. | E mailini aldım. Buraya geleceğini sanmazdım. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Dean, older brother. | Dean, abisi. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Hi. / Hi. | Merhaba. Merhaba. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Nice place. It's my parents. | Güzel yer. Ailemin. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| I was just crashing here for the long weekend when everything happened. | Her şey olduğunda ben de hafta sonunu geçirmek için buraya gelmiştim. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| I decided to take this semester off. I'm gonna stay until Zach's free. | Bu dönem izin aldım. Zach salıverilene kadar buradayım. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Where are your folks? | Sizinkiler nerede? | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| They live in Paris for half the year | Yılın yarısını Paris'te geçirirler | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| so they're on their way home now for the trial. | şimdi dava için buraya dönüyorlar. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Do you guys want a beer or something? / Yeah... | Beyler bira falan ister misiniz? Evet... | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| So, tell us what happened. | Bize ne olduğunu anlatsana. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Well... | Ya.. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Zach came home and he found Emily tied to a chair. | Zach eve dönmüş ve Emily'i sandalyeye bağlı bulmuş. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| And she was beaten up and bloody and she wasn't breathing and so he�� | kız dövülmüş, kan revan haldeymiş, nefes almıyormuş, o da | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| he called 911 and the police they showed up and.. | 911'i aramış, polis gelmiş ve.. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| and they arrested him. | onu tutuklamış. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| But the thing is the only way that Zach | Ama Zach'in Emily'i öldürmüş olması için | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| could have killed Emily if he was in two places at the same time. | aynı anda iki yerde birden olması lazım. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| The police they have a video. | Poliste bir kaset var. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| It��s from the security tape from across the street. | Karşı sokağın güvenlik bandı. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| And it shows Zach coming home at 10:30. | Ve onda Zach'in 10:30'da eve geldiği görülüyor. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Now, Emily was killed just after that | Emily tam bundan sonra öldürüldü | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| but I swear he was here with me | ama yemin ediyorum o benle birlikteydi | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| having a few beers until at least after midnight. | gece yarısına kadar biri iki bira içtik. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| You know, maybe we could see the crime scene. Zach's house... | Belki de olay yerini görmeliyiz. Zach'in evini... | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| We could. | Yapabilirdik. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Why? I mean what could you do? | Neden ? Yani ne yapabilirdik? | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Me? Not much but Dean's a cop. | Ben mi? Çok değil ama. Dean bir polis. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| A detective actually. | Aslında bir dedektif. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Bisbee Arizona. | Bisbee Arizona. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| But I'm off duty now. | Ama şimdi görev dışındayım. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| You guys are so nice to offer but I don't know... | Sormanız büyük incelik ama emin değilim... | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Beck, I know Zach didn't do this. | Beck, Zach yapmadı biliyorum. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| Now, we have to find a way to prove that he's innocent. | Şimdi onun suçsuz olduğunu ispatlayacak bir kanıt bulmalıyız. | Supernatural Skin-1 | 2005 | |
| I'm gonna go get the keys. | Anahtarları getireyim. | Supernatural Skin-1 | 2005 |