Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 156561
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
And this one is just hot air. | Bu bölme, sıcak su koymak içindir. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
The bathroom. | Banyomuz. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
This is your new cuarto. Bedroom. | Burası da, senin yatak odan. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
You do with it as you please. Except no girls. | Dilediğin gibi kullan lütfen. Kız getirmek hariç. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Chicas. No chicas. | Piliç. Piliç yok. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
No drinking. No cervezas in the casa. | Alkol yasak. Kutsal yerlerde bira içmek yok. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
No chicas in the bedroom. I already told him that one. | Yatak odasına kız atmak yok. Ona zaten söylemiştim. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Okay. What about a quiet time? | Peki, sükunet konusunda ne diyeceksin? | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
There's no real curfew, but you must be quiet after 10:00. | Yasak diyemeyiz ama, akşam ondan sonra sessizlik istiyoruz. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Diez. After diez. | 10! Saat 10'dan sonra! | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
10:00. Yeah. | Saat 10. Pekala. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
That's all we ask. | Senden, tüm istediğimiz bu kadar. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
It's our job to keep you healthy and focused on baseball. | Bizim işimiz de, sana iyi bakmak ve beysbola odaklanmanı sağlamak. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
And we take pride in that. | Seninle gurur duymak istiyoruz. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Everyone is so proud, Miguelito. It's all we talk about. | Herkes seninle gurur duyuyor. Hepimiz senden bahsediyoruz. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Did you get the money? | Parayı aldınız mı? | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
And Victor, can he start construction of the house again? | Peki, Victor tadilata başlayabildi mi? | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
I'll be sending money every two weeks now. | Şimdilik iki haftada bir, size para göndereceğim. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
We just paid him. He's coming next week. | Parasını daha yeni ödedik. Haftaya gelecek. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Did you get something for yourself like I said? | Peki, kendine bir şeyler aldın mı? | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Me? What do I need? | Ben mi? Neye ihtiyacım varmış ki benim? | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Don't say that, Mom... Why? | Öyle söyleme anne. Neden? | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
You didn't get anything? | Kendine hiçbir şey almadın mı? | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Well, maybe a pair of shoes, but I am not telling. | Bir çift ayakkabı aldım, ama sana söylemeye dilim varmadı. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Good for you, Mom. | Senin adına sevindim, anne. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Miguel. Time for dinner. | Miguel! Yemek zamanı! | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
I have to go, Mom. The lady's calling me. | Kapatmam lazım, anne. Bayan beni çağırıyor. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Smells like dinner. | Yemek kokuları gelmeye başladı. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Don't forget who your real mother is. | Gerçek annenin kim olduğunu, sakın unutma. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Are you going to prefer her cooking to mine now? | Yoksa onun yemeklerini, benden daha mı önemli? | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Impossible, Mom. | Mümkün değil, anne. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
We love you. We miss you. Strike one out for me, okay? | Seni seviyoruz. Seni çok özledik. Benim için de atış yap, olur mu? | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Dear God. | Yüce Tanrım... | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Thank you for this meal we're about to eat | ...önümüzde duran yemeği bize bahşettiğin... | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Thank you for guiding him safely on his journey | Dominik'ten başlayan, ve Bridgetown'da süren yolculuğunda... | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
from the Dominican Republic to Bridgetown. | ...ona rehberlik ettiğin için, teşekkür ediyoruz. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
And finally, Lord, please look kindly on our Swing this season. | Tanrım, lütfen bu takımın sesine kulak ver ve başarılı olmasına yardım et! | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
May all of the players stay healthy and... | Tüm oyuncularımıza sağlık, sıhhat ve... | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
If there's anything you can do to help us win another championship, | Eğer şampiyonluk için yardımın dokunursa... | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
we'll take that, too. | ...sana minnettar oluruz. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
So, Miguel, do you eat meatloaf back home? | Miguel, evinde köfte yiyor muydun? | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
I already told you, Michael, he doesn't speak any English. | Pek İngilizce konuşamadığını, sana daha önce söylemiştim. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
I know, but I'm just curious to know what he thinks of the meatloaf. | Biliyorum ama, köfte hakkında ne düşündüğünü merak ediyorum. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Well, what do you care, you didn't cook it. | Neden merak ediyorsun? Pişiren sen değilsin ki. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
I doubt they have meatloaf in the Dominican Republic, dear. | Zannediyorum, Dominik Cumhuriyeti'nde de köfte vardır, canım. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Well, I'll bet they have something similar. They probably just have another name for it. | Bahse girerim, oradakiler de buna benziyordur. Sadece isimleri farklı. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
I like. Thank you. | Güzelmiş. Teşekkür ederim. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Very good, Miguel. | Çok güzel, Miguel. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
De nada to you, mi amigo. De nada to you. | "De nada to you, mi amigo. De nada to you!" | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
C'mon, let's find you a suit. | Hadi gel de, sana uygun bir takım elbise bulalım. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
I can't afford a suit. | Takım elbiseye yetecek param yok. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
I didn't say buy a suit. I said find a suit. | Sana, paran yeter mi diye sormadım. Bir tane bulalım dedim. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
So when you make it to the big leagues, you'll know what looks good. | Büyük lige çıktığın zaman, nasıl giyinmen gerektiğini şimdiden bilmelisin. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Hot damn! That's what's up, bro! | Aman Tanrım! Şu haline bak, kardeşim! | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
It's cool? | Güzel mi? | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Man, you look like an all star. | Dostum, ünlü yıldızlara benziyorsun. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Starting pitcher for American League | Amerikan Ligi'nin önde gelen atıcılarından... | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
from Kansas City, Miguel Sugar Santos. | ...Kansas City'nin yıldızı, Miguel "Şeker" Santos. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
What about you? You try one. | Sen de bir tane denesene. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Me? Nah... I'm all washed up. | Ben mi? Hayır. Ben hepten dibe vurdum. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
C'mon, man. Don't say that. | Hadi dostum. Öyle deme ama. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Very nice. | Çok güzeller. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Dude, you have no idea. Just wait till we go to Big Muddy's. | Ahbap, daha bunlar bir şey değil. Asıl, Big Muddy Bar'a gidince gör. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Big Muddy's? | Big Muddy mi? | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
You have to be 21 to drink there. | Oraya girebilmen için, 21 yaşını doldurmuş olmalısın. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
This is my old license. They won't know the difference. | Bu benim eski ehliyetim. Farkına varmazlar. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Are you crazy? | Sen, deli misin? | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Who's going to believe I'm this ugly fool? | Şu çirkin budalanın, ben olduğuna kim inanır ki? | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
You wish you were this good looking. | Sanki bu kadar yakışıklısın da! | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Believe me. They won't know the difference. | İnan bana. Farkına varamazlar. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Santos. You're right over there. | Hey, Santos! İşte senin yerin. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
What up, flaco? | Ne haber, kanka? | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Dude, I was totally psyched when I saw your name on the squad. | Dostum, ekipte senin adını görünce, çok heyecanlandım. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Hey, good times. | Keyfine bak! | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Good evening, ladies and gentlemen, boys and girls. | İyi akşamlar. Bayanlar ve baylar, gençler ve kendini genç hissedenler... | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
You're listening to "Swing Time" on WKBI. | ...WKBI Radyosu'nda, "Swing Time" programı ile sizlerle birlikteyiz. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Welcome to another exciting season of Swing baseball. | Nefes kesici bir sezona daha başlamak üzereyiz. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
As always, we've got some new faces that we'll get to see tonight, | Her zaman olduğu gibi, bu akşam yine yeni simalar göreceğiz. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
including Brad Johnson, the highly touted second baseman out of Stanford. | Buna, Brad Johnson da dahil. Stanford dışından en çok seyirci çeken ikinci kaleci. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
He'll make his pro debut. | Kendisi, profesyonel olarak ilk maçına çıkıyor. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
It's a great night for Swing baseball | Beysbol için muhteşem bir akşam. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
and a great night for a bite and a brew after the game at Harlow's, | Ayrıca, Harlow'da bir şeyler yiyip içmek için de, harika bir akşam. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Leading off for Wisconsin, the second baseman, Tim Lewis. | Oyuna Wisconsin Takımı başlıyor. İkinci kalecileri ise, Tim Lewis. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Relax, take it easy! | Rahatla, sakin ol! | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
That's outside for ball four. | Dördüncü atış da dışarıda. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Santos is apparently feeling some butterflies for his first professional outing. | Anlaşılan Santos, ilk profesyonel oyununda biraz fazla uçtu. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Hailing all the way from the Dominican Republic, | Dominik Cumhuriyeti'nden gelen bu genç oyuncu... | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
this young man wowed the organization with his power in spring training. | ...güçlü performansıyla herkesin dikkatini çekmişti. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
But tonight, he's off to a rocky start. | Ama bu akşam, pek de iyi bir başlangıç yapamıyor. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Relax, Sugar. | Biraz rahatla, Şeker. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
It's the same game we played back home. | Memlekette oynadığımız oyunu hatırla. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
That's all it is. So relax. Let's have some fun, okay? | Bu, sadece bir oyun. Bu yüzden rahat ol. Keyfini çıkar, tamam mı? | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
See? Just like home. | Anladın mı? Tıpkı, memleketteki gibi. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Now batting, right fielder, Luis Encarnacion. | Atış sırası, sağ kanat oyuncusu, Luis Encarnacion'a geçiyor. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Line drive, hit in the air to left center field. | Sert bir atış sonrası, topu sol kanadın üzerinden dışarı gönderiyor. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
That's gonna get down into the gap and go for a double. | Bölgede topu yakalayacak kimse yok. Ekstra sayıya gidiyorlar. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Santos has been nearly unhittable through the first six innings tonight. | Santos'un ilk altı atışından sonra, yükselişinin devam ettiğini söyleyebiliriz. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
That's just the second hit he's given up. | Şimdiye kadar, sadece iki sefer onu durdurabildiler. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
Ground ball towards third. | Üçüncü kaleye, falsolu bir atış. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |
This is gonna eat up Ramirez and go out into left. | Top, Ramirez'in işini bitirip, sol kanattan dışarı çıkmak üzere. | Sugar-1 | 2008 | ![]() |