Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 156055
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Old man, I'm going home tomorrow | İhtiyar, yarın eve gidiyorum. | Still Life-1 | 2006 | |
| This is very sudden | Bu çok ani oldu. | Still Life-1 | 2006 | |
| I'm going home to earn more money | Daha fazla para kazanabilmek için. | Still Life-1 | 2006 | |
| Don't ever forget me! | Sakın beni unutma! | Still Life-1 | 2006 | |
| How could I? | Nasıl unutabilirim ki? | Still Life-1 | 2006 | |
| I'll miss you whenever | Kui Men'i paranın üzerinde her gördüğümde... | Still Life-1 | 2006 | |
| I see Kui Men on the banknote | ...seni özleyeceğim. | Still Life-1 | 2006 | |
| Come on, we should drink | Haydi, içmeliyiz. | Still Life-1 | 2006 | |
| Could you find me work If I came there? | Ora geldiğimde bana iş bulabilir misin? | Still Life-1 | 2006 | |
| There are so many coal mines | Bir sürü kömür madeni var orada. | Still Life-1 | 2006 | |
| How much could I make in a day? | Günde ne kadar kazanırım? | Still Life-1 | 2006 | |
| Around 200 yuan | Yaklaşık 200 yuan. | Still Life-1 | 2006 | |
| Pull down buildings here, | Binaları yıkarak elimize en fazla... | Still Life-1 | 2006 | |
| the most is 40 or 50 a day | ...40 ya da 50 yuan geçiyor. | Still Life-1 | 2006 | |
| When we finish here, | Buradaki işleri bitirdiğimizde... | Still Life-1 | 2006 | |
| We'll follow you | ...peşinden geliriz. | Still Life-1 | 2006 | |
| Really? All of you? | Gerçekten mi? Hepiniz mi geleceksiniz? | Still Life-1 | 2006 | |
| Really! Let's go! | Gerçekten! Gidelim! | Still Life-1 | 2006 | |
| Come on, let's drink to it! | Haydi, buna içelim! | Still Life-1 | 2006 | |
| Brothers! Cheers! | Kardeşler! Şerefe! | Still Life-1 | 2006 | |
| But mine work is dangerous | Ama işim tehlikelidir. | Still Life-1 | 2006 | |
| Two local men died just when I left to come here | Buraya geleceğim zaman oranın yerlisi iki kişi öldü. | Still Life-1 | 2006 | |
| Dozens die every year | Her yıl onlarca kişi ölüyor. | Still Life-1 | 2006 | |
| You never know | Kimin hayatta kalacağını... | Still Life-1 | 2006 | |
| who's going to survive | ...asla bilemezsin. | Still Life-1 | 2006 | |
| So think about it carefully | Çok iyi düşünün. | Still Life-1 | 2006 | |
| It's really dangerous | Gerçekten çok tehlikeli. | Still Life-1 | 2006 | |
| Yes, big danger | Evet, büyük bir tehlike. | Still Life-1 | 2006 | |
| 'l'm here, but I'm not here. I'm on my way to Amsterdam. | Buradayım ama, yokum. Amsterdam'a gitmek için yoldayım. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| 'We got invited to a Burt Reynolds and Dolly Parton film festival. | Burt Reynolds ve Dolly Parton film festivaline davet edildik. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| 'So, I'm going to be in Amsterdam for a little while, | Bir süreliğine Amsterdam'da olacağım, | Still Smokin-1 | 1983 | |
| 'so if you need me, when you hear the beep just leave a message. | beni aradığınızda, lütfen bip sesinden sonra mesaj bırakın. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| 'And PS, if this is Donna... | He, eğer arayan Donna ise... | Still Smokin-1 | 1983 | |
| (Chong) 'Hey, where are you? I'm at the airport. | Hey, ahbap, neredesiniz? Havaalanındayım. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| 'The plane's getting ready to leave without us. Come on!' | Uçak bizsiz kalmak üzere. Haydi! | Still Smokin-1 | 1983 | |
| This is the first airport I haven't been searched in. | Bu aranmadığım ilk havaalanı. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| You don't smuggle stuff into Amsterdam! | Amsterdam'a kaçak şey sokmazsın sen, ahbap! | Still Smokin-1 | 1983 | |
| (Dutch accent) Hello, Mr Burt Reynolds. | Burt Reynolds. Tanıştığımıza sevindim. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| On behalf of the Amsterdam lnternational Film Festival, | Uluslararası Amsterdam Film Festivali adına, | Still Smokin-1 | 1983 | |
| we heartily welcome you in Amsterdam, Mr Burt Reynolds. | bütün kalbimizle, Amsterdam'a hoş geldiniz, Bay Burt Reynolds. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| I hope you will have a very happy, and lucky time. | Burada mutlu ve şans dolu zaman geçireceğinizi umuyorum. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Do you know if Miss Dolly Parton was on the plane? | Bayan Dolly Parton uçakta mıydı biliyor musunuz? | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Was Dolly Parton on the plane? | Dolly Parton uçakta mıydı? | Still Smokin-1 | 1983 | |
| I didn't see Dolly Parton. Was she on the plane? | Dolly Parton'u görmedim. Uçakta mıydı? | Still Smokin-1 | 1983 | |
| I have seen your movies. You are much taller than in real life. | Sizin filmlerinizi gördüm. Gerçek hayattan daha uzun boyluydunuz. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| May I say...may I say Burt to you, Mr Reynolds? | Diyebilir miyim... size acaba Burt diyebilir miyim? | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Maybe I say Mr Burt or Mr Reynolds. Maybe Burt. Something like that. | Bay Burt veya Bay Reynolds diyebilir miyim? Belki Burt. Böyle bir şey. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| May I say Burt to you, Mr Reynolds? I'm not Burt Reynolds. | Size Burt diyebilir miyim, Bay Reynolds? Burt Reynolds değilim ben. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| You are not Burt Reynolds. No, I'm Cheech, man. | Burt Reynolds değil misiniz? Hayır ben Cheech'im, ahbap. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| This is Chong. We're Cheech and Chong. | Bu Chong. Bizler Cheech ile Chong. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Turn around and show him. Cheech and Chong. See right there. | Dön arkanı ve göster ona. Cheech ile Chong. Bak burada. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| You are here and... Listen, man, where's that car? | Sen buradasın ve... | Still Smokin-1 | 1983 | |
| There is a car outside waiting for Dolly Parton and Burt Reynolds. | Dışarda Dolly Parton ve Burt Reynolds'u bekleyen bir araba var. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| But you can have the van if you want. | Ama isterseniz kamyoneti alabilirsiniz. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Go outside and there is a van there. | Çıkın dışarıya orada bir kamyonet var. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Please, no more autographs, no more pictures. | Lütfen artık imza yok, resim de yok. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Thank you, thank you. It's lovely to be here. | Teşekkürler, teşekkürler. Burada olmak çok güzel. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Take me to a dyke. Thank you. | Beni bir lezbiyene götür. Teşekkürler. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| I've got writer's cramp. Thanks anyway. | Bende yazar tutulması var. Sağol yine de. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Hey, man, I think I'm going to have to finally do it. | Hey, ahbap, sonunda yapacağım. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Do what? Put scars all over my face. | Neyi yapacaksın? Yüzümü yara bere içinde bırakacağım. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| I'm too handsome. This guy thinks I'm Burt Reynolds. | Çok yakışıklıyım, ahbap. Bu adam beni Burt Reynolds sanıyor. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| I've got to give the other actors a chance. | Diğer oyunculara da bir şans vermeliyim. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| I don't think you have to go to all that trouble. | Bu belaya girmene değmez. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Just grow another big zit like the one you got right there. | Şuradaki gibi bir sivilcen olsun yeter. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Where? I've got one on my nose? | Nerede? Burnumun üzerinde var zaten değil mi? | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Yeah, a big yellow one. | Evet, büyük sarı olan. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Is it big? Yeah. | Büyük mü? Evet. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Looks like another nose, man. | İkinci bir burun gibi duruyor, ahbap. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| If you really want to look ugly, leave a bogey hanging off your moustache. | Gerçekten çirkin gözükmek istiyorsan bıyığında kuru sümük bırak. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Is it off? And if you really want to look uglier... | Çıktı mı? Ve gerçekten çirkin gözükmek istiyorsan... | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Man, shut up! | Kapa çeneni, ahbap! | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Oh, you are sitting here...because... | Ah, burada oturuyorsunuz...çünkü... | Still Smokin-1 | 1983 | |
| ...these places were supposed to be for Dolly Parton and Burt Reynolds. | ... bu yerlerin Dolly Parton ve Burt Reynolds'a ait olması gerekiyordu. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Dolly Parton's supposed to be sitting here? | Dolly Parton burada mı oturacaktı? | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Let me clear a place for her to sit down. | Onun oturacağı yeri açayım. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| I asked the people to put you in the van... | Adamlara sizi kamyonete bindirsinler dedim buraya bindirdiler... | Still Smokin-1 | 1983 | |
| They just told us to sit here. | Bize buraya oturmamızı söylediler. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| They didn't understand well. | İyi anlamadılar. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| You're sure that Burt Reynolds was not on the plane? | Burt Reynolds'un uçakta olmadığından emin misiniz? | Still Smokin-1 | 1983 | |
| He wasn't with us. We flew first class. | O bizimle değildi. First Class uçtuk. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Maybe he was sitting back with the peasants. | Belki de arkada köylülerle oturuyordu. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| You flew first class? Yeah, thanks for the ticket. | First Class mı uçtunuz ? Evet, biletler için sağolun. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| There's a little problem. You didn't get the telegram? | Küçük bir problem var. Telgrafı almadınız mı? | Still Smokin-1 | 1983 | |
| What telegram? You said come over here and party. | Ne telegrafı? Buraya gelin ve parti yapın dediniz. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| You was on the list but there are a little bit financial problems. | Listedeydiniz ama bazı mali problemler var. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| You know Mr Patrick? | Bay Patrick'i tanıyor musunuz? | Still Smokin-1 | 1983 | |
| He's the dude that phoned us up and sent us the tickets. | Bize telefon açıp biletleri gönderen adam. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| He's a good dude. Met him at a party. | İyi adamdır. Bir partide karşılaşmıştık. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| He's a heavy fan of ours. | Bizim sıkı hayranımızdır. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| He told us, "Come to Amsterdam and let's party." | Bize ''Amsterdam'a gelin parti yapalım.'' dedi. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| We've been studying up on partying. | Parti üzerinde çalışıyorduk. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| We got it down pretty good. We're ready. | İyi başlangıç yaptık. Hazırız. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| To be honest, I asked him to send you a telegram to cancel this trip. | Dürüst olmak gerekirse, size bir telgraf çekip geziyi iptal etmesini rica ettim. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| We have a little bit of financial problems. | Biraz mali sıkıntımız var. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Mr Patrick, he left with all my money and also my car. | Bay Patrick, tüm paramı ve arabamı alıp kaçtı. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| So certainly he will come back one of these days. | Kesinlikle bir gün gelecek. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| Oh, yeah. He'll come back. | Ah, tabii. Gelecek. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| We'll help you out. We'll do a show for you. | Hepimiz sana yardım edeceğiz. Senin için bir şov yapacağız. | Still Smokin-1 | 1983 | |
| We haven't worked in four years. | 4 yıldır çalışmıyoruz. | Still Smokin-1 | 1983 |