Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 156031
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Got himself a little pit bull. | Kendine küçük bir pit bull aldı. Kendine küçük bir pitbull almış. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Hey, you wanna go for a walk, poochy? | Hey, bir yürüyüş yapmak ister misin, kuçu kuçu? Küçük bir gezintiye çıkmak ister misin köpekçik? | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Oh, the Greek way, huh? | Oh, Yunan usulu, ha? Yunanlı, değil mi? | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
The only reason you got this job is because I went away. | Sadece ben gittiğim için bu işin sahibi oldun. Bu işi sana vermesinin tek sebebi benim uzakta olmamdı. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
You remember that. | Bunu unutma. Bunu biliyorsun. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Is that right? | Gerçekten mi? Bu doğru mu? | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, that's right. | Evet, gerçekten. Evet, doğru. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Then it's good for me you went away, huh? | Yani senin gitmiş olman benim için iyi oldu, öyle mi? O zaman gidişin benim için iyi olmuş, değil mi? | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
You take it easy. You're going to, you're going to hurt yourself. | Buna alışmalısın. Kendi kendine zarar veriyorsun. Kafana takma. Kendine zarar vereceksin. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Lee, you know it's Illegal to keep your dog in the car llke that | Hey, Lee, köpeğini böyle camları kapalı olarak arabada Hey Lee, köpeğin arabadayken camları... | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
with the windows rolled up. She might get heat exhaustion. | bırakmanın yasak olduğunu biliyorsun. Sıcaktan veya havasızlıktan ölebilirdi. ...kapalı tutmamalısın. Onu sıcaktan öldürebilirsin. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Fuck you! | Sikeyim seni! Canın cehenneme! | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Fuck you, too, poochy. | Ben de seni sikeyim, kuçu kuçu! Senin de canın cehenneme köpekçik. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Careful. | Bok herif. Dikkatli ol. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Fuck you. | Sikeyim seni. Canınız cehenneme. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Listen to me, you little cocksucker. | Dinle beni, küçük serseri. Dinle beni lanet olası. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
You owe me money, you got it? | Bana para borcun var, anladın mı? Bana borçlusun anladın mı? | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Pay me today or die. You understand? | Bugün öde veya öl. Anlaşıldı mı? Ya bugün ödersin ya da ölürsün, anladın mı? | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
I made the driver's license for her. | Ona bir sürücü belgesi yaptım. Ehliyeti ben hazırlamıştım. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Uh, about, uh, six months. | Uh, belki altı ay, 6 ay kadar önce. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Maybe a year ago. The guy paid for it. | belki de bir yıl önce. Parayı adam ödedi. Belki bir yıl. Parayı bir adam ödemişti. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
I don't know. I try to forget the people who come in here. | Bilmiyorum. Buraya gelenleri unutmaya çalışırım. Bilmiyorum. Buraya gelen insanların yüzlerini unutmaya çalışırım. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Tough guy? White hair? | Sert biri mi? Beyaz saçlı mı? Sert görünümlü? Beyaz saçlı? | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Normal! | Normal! Normaldi! | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Mo. | Hey, Mo. Hey Mo. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Listen, man. | Dinle, adamım. Dinle dostum. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
This motherfucker put my uncle in jail. | Bu orospu çocuğu dayımı hapishaneye gönderdi. Bu aşağılık herif amcamı hapse tıktı. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
My, uh, | Benim, Benim... | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
my employee tells me, uh, | çalışanım diyor ki, ...işçilerimden biri... | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
you send the Feds to his cousin in the restaurant. | dayısının tutuklanmasında senin de parmağın varmış. ...Federalleri restoranda, onun kuzeninin yanına senin gönderdiğini söyledi. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
They sent him to prison. | Onu hapse tıkmışlar. Onu hapse yolladılar. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Who the girl come in here with? | Kız buraya kiminle geldi? Yanında getirdiği kız kimdi? | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Okay. One, I'm a cop. Two, I have a gun on me. | Pekala. Bir, ben polisim. İki, silah taşıyorum. Tamam. Birincisi, ben bir polisim. İkincisi, üzerimde silah var. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
I got you and take for three fucker years buying and selling. | Sana ve onlara üç lanet yıl boyunca ödeme yaptım. Seni içeri aldım ve kahrolası üç senedir yasal işler yapıyorum. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Now, get out! | Şimdi, git buradan! Şimdi buradan defol. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Fucking stupid, Mo. | Çok salaksın, Mo. Kahrolası aptal Mo. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Fuck you! Fuck you! Fuck you! | Siktir! Siktir! Siktir! Canın cehenneme! Canın cehenneme! Canın cehenneme! | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Hey, what's up? | Hey, nasılsın? Hey n'aber? | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Yeah? | Evet? Ha? | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Can you hook me up? | Beni istermisin? Takılmak ister misin? | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Can I hook you up? Yeah? You wanna party? | Seni istermiyim? Evet? Eğlenmek mi istiyorsun? Takılmak ister miyim? Eğlenmek mi istiyorsun? | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Can we go somewhere private? | Özel bir yere gidebilir miyiz? Daha tenha bir yerlere gidebilir miyiz? | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
I know a place really private. | Çok özel bir yer biliyorum. Oldukça tenha bir yer biliyorum. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
I'm so fucked up. | O kadar boştayım ki. Ben iyice uçtum. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
I can hear your heart beat. | Kalb atışlarını duyabiliyorum. Kalp atışlarını duyabiliyorum. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
You have a tattoo. | Bir dövmen var. Kolunda dövme var. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Oh, I love tattoos. | Oh, dövmeleri severim. Dövmelere bayılırım. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Yeah? You wanna see more of them? | Öyle mi? Daha fazlasını görmek istermisin? Öyle mi? Biraz daha görmek ister misin? | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Can I make one? | Bir tane yapabilirmiyim? Bir tane de ben yapabilir miyim? | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Can I make it right | Onu tam buraya Tam şuraya... | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
here? | yapabilirmiyim? ...yapabilir miyim? | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Don't take this the wrong way, | Sakın yanlış anlama, Yanlış anlama... | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
but you're pretty hot for a crack whore. | fakat bir fahişe olarak çok şehvetlisin. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Wait a minute. | Dur bir dakika. Bekle bir dakika. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
I think I know you. | seni tanıyorum. ...seni tanıyorum. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Maybe you remember someone who looks like me. | Belki bana banzeyen birini hatırlıyorsundur. Belki başkasıyla karışıyorsundur. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
You were right. Suspect's a woman. | Sen haklıydın. Şüpheli, bir kadın. Haklıydın. Şüpheli kadınmış. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
The surveillance video from the bath house got a glimpse of her leaving. | Saunanın güvenlik kamerası onu giderken görüntüledi. Güvenlik kameraları zanlının saunadan çıkarken görüntüsünü kaydetmiş. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Didn't get a clear shot of her face though. | Yüzü belirgin değil. Yine de yüzü tam olarak belli değil. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
The bride of Dracula. | Drakula'nın gelini gibi. Drakula'nın gelinine benziyor. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
All right. Get these to Jay. See if he can enhance them. | Pekala. Bunları Jay'a gönder. Belki belirginleştirebilir. Pekâlâ. Bunları Jay'e götür. Belki o netleştirebilir. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
And then, uh, get them on the wire. | Daha sonra onları dağıt. Ve sonra etrafa dağıt. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
I am so glad you're here, 'cause I never would've thought of that. | Burada olmandan çok mutluyum, zira bu asla aklıma gelmezdi. İyi ki buradasın yoksa ben bunu nasıl düşünecektim. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
What's this guy's story? | Nedir bu adamın hikayesi? Bu adamın hikâyesi ne? | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Priors up the ass. Possession with intent, | Ne ararsan var. Irza geçme, tecavüz, Boka batmış biri. Cinayete teşebbüs... | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
assault, armed robbery. | saldırı, silahlı soygun. ...saldırı, silahlı soygun. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Guy runs with a bunch of clowns called Nazis for Jesus. | İsa için Naziler adlı bir palyaço takımıyla takılırdı. Kendilerine Nazi diyen bir grup palyaço ile iş yapıyor. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
This ain't about that airport thing, is it? | Bunun havaalanındaki şeyle ilgisi yok, değil mi? Havaalanındaki olayla ilgisi yok, değil mi? | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
I told you. I already looked into that. | Sana söyledim. Bunu araştırdım. Söylemiştim. O işi çoktan hallettim. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
I checked it up personally. There's nothing to it. | Şahsen kendim araştırdım. Onunla ilgisi yok. Bizzat kendim kontrol ettim. Hiçbir şey yok. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Something. | Birşey. Aslında var. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Something poisoned her against me. | Birşey onu bana karşı zehirledi. Bir şey onu bana kışkırttı. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Listen, maybe there is no big mystery to this. | Dinle, belki de bu işte büyük bir sır yoktur. Belki o kadar büyütülecek bir şey değildir. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
A woman like that. She was brought up with nothing, | Böyle bir kadın. Hiçbirşeyi olmadan, Sıradan biri olabilir. Hiçbir ilgisi olmayan... | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
watching her family live like rats over there. | ailesinin fareler gibi yaşadığını görerek büyüdü. ...sadece ailesini gözeten bir kadın olabilir. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
That shit gets inside of you and never leaves, | Bu pislik senin içine girdi ve asla çıkmadı. Bu kin seni ele geçiriyor ve asla ondan kaçamayacak... | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
and never gonna be normal. Never! | Asla normal olmayacak. Asla! ...sıradan bir insan olamayacaksın. Asla! | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
No, no. Mh mh. | Hayır, hayır. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
I saw her eyes that night. | O gece gözlerini gördüm. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Mh mh. | Hı hım. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
It wasn't greed. | Hırslı değildi. Kibirli değildi. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
I know greed. I used to see it in the mirror every day. | Hırsı bilirim. Onu her gün aynada görürdüm. Kibrin ne olduğunu bilirim. Her gün aynaya bakınca görüyorum. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
I see it now when I look at you. | Şimdi sana bakınca görüyorum. Artık sana bakınca da bunu görebiliyorum. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
No. It wasn't greed. | Hayır. Hırslı değildi. Hayır, kibir değildi. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
It was hate. | Bu kindi. Nefretti. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Pure and simple. | Yoğun nefretti. Açık ve net. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
(Lee) We got trouble. I'm at the warehouse. Bring Virgil. | Sorunumuz var. Ambardayım. Virgil'i getir. Sorunumuz var. Şu an depodayım. Virgil'i getir. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
It's Lee. We have to go. | Bu Lee. Gitmemiz lazım. Arayan Lee. Gitmeliyiz. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Wooh! Go on. Mac, hit him harder! | Wooh! Haydi. Mac, daha hızlı vur! Devam et Mac. Daha sert vur. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Hit him like you're fucking mad. | Dağıt suratını. Delirmişçesine vur. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Give it to him. One more. | Bir daha vur. Bir daha. Hadi bir tane daha. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Don't quit on me... We've only just started. | Koyverme... Daha yeni başladık. Sakın pes etme. Daha yeni başladık. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Danny Boy, you can take a beating. I give you that. | Danny Boy, bu dayağa daha fazla dayanamazsın. Danny evlat, seni gebertene kadar dövebilirim. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
It's 'cause I got nothing to tell you, Lee. | Sana söyleyecek hiçbirşeyim olmadığından, Lee. Söyleyecek bir şeyim yok Lee. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Come on, think about it. | Haydi, biraz düşün. Hadi bir düşün. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Do you think I could take all this if I didn't have something to give you? | Sana söyleyecek birşeyim olsaydı butun bunlara katlanırmıydım? Sence sana verecek bir şeyim olsaydı tüm bunlara katlanır mıydım? | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
I got no idea where that money is, man. | Bu paranın nerede olduğunu bilmiyorum, adamım. Paranın nerede olduğunu bilmiyorum dostum. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
Come on. You gotta start looking a little closer to home. | Haydi. Aramaya eve yakın yerlerden başlamalısın. Hadi ama. Cevabını evde araman gerekiyor. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
But I'll find out sooner or later. | Erken veya geç açığa çıkaracağım. Ama eninde sonunda bulacağım. | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |
The problem for you is that | Senin problemin ise... Ama sorun şu ki zaten... | Stiletto-1 | 2008 | ![]() |