Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15322
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
It's all about people's expectations that their spouse will be the answer | Kitap insanların beklentileri ve eşleriyle Kitap insanların beklentileri ve eşleriyle | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
to all their problems when, in fact, they should be facing reality | tüm problemlerinin cevaplarını buldukları zaman, gerçeklerle yüzleşmeleri gerektiği tüm problemlerinin cevaplarını buldukları zaman, gerçeklerle yüzleşmeleri gerektiği | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
and not asking their partners for more than they can give. | ve eşlerinden veremeyecekleri şeyleri istememeleri hakkında. ve eşlerinden veremeyecekleri şeyleri istememeleri hakkında. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Brilliant. Brilliant. | Zekice,zekice. Zekice,zekice. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I don't know. I find her theory kind of depressing, don't you? | Bimiyorum,onun teorileri insanı biraz depresyona itiyor,değil mi? Bimiyorum,onun teorileri insanı biraz depresyona itiyor,değil mi? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Yep. Yep, yeah, if you do. | Evet,öyle diyorsan... Evet,öyle diyorsan... | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Can you please stop being so agreeable? Please? | Böyle onaylayıcı olmayı kesebilir misin lütfen? Lütfen? Böyle onaylayıcı olmayı kesebilir misin lütfen? Lütfen? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Whatever you say. | Dediğin gibi olsun. Dediğin gibi olsun. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
So. So. | Yani. Yani. Yani. Yani. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
So, you know, I have to do a showing tonight, | Bu gece bir gösterimim var, Bu gece bir gösterimim var, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
and I'm gonna pick up my client at his townhouse. | Müşterimi evinden almam gerekiyor. Müşterimi evinden almam gerekiyor. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Do you wanna walk with me? | Benimle yürümek ister misin? Benimle yürümek ister misin? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Absolutely. Yes. Okay. | Tabii ki,evet. Tamam. Tabii ki,evet. Tamam. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Adam, we are gonna walk. | Adam,biz yürüyoruz. Adam,biz yürüyoruz. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
You're going to walk? Yes. | Yürüyor musuunuz? Evet. Yürüyor musuunuz? Evet. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Is everything all right? Did we do something wrong? | Her şey yolunda mı? Yanlış bir şey mi yaptık? Her şey yolunda mı? Yanlış bir şey mi yaptık? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
No. Everything's okay. | Hayır,her şey yolunda. Hayır,her şey yolunda. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
You did something wrong. | Sen yanlış bir şey yaptın. Sen yanlış bir şey yaptın. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Here comes the rain. | Yağmur yağacak. Yağmur yağacak. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
You slept with someone else, Paul. | Başkasıyla yattın, Paul. Başkasıyla yattın, Paul. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
You are not good at talking about the weather. | Hava durumu hakkında konuşmuyoruz herhelde. Hava durumu hakkında konuşmuyoruz herhelde. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
All right, it's... | Tamam,bu... Tamam,bu... | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
It's overcast with 100% chance of precipitation. | Bu kararma %100 yağış olacağının göstergesi . Bu kararma %100 yağış olacağının göstergesi . | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
You slept with someone else. I am sorry. | Başka biriyle yattın. Özür dilerim. Başka biriyle yattın. Özür dilerim. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I was confused. I was an idiot. I was wrong. | Kafam karışıktı.Aptaldım.Hatalıydım. Kafam karışıktı.Aptaldım.Hatalıydım. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I made a terrible mistake. I love you. | Korkunç bir hata yaptım.Seni seviyorum. Korkunç bir hata yaptım.Seni seviyorum. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Do you still love me at all? | Tüm bu olanlara rağmen beni seviyor musun? Tüm bu olanlara rağmen beni seviyor musun? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I don't know if I can sort of love you or love you a little. | Bilmiyorum,belki seni birazcık sevdiğimi söyleyebilirim. Bilmiyorum,belki seni birazcık sevdiğimi söyleyebilirim. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Well, I'm fine with it. | Tamam,bununla yetinebilirim. Tamam,bununla yetinebilirim. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Honestly, I can get by with a little less love for a while. Maybe years. | Dürüst olmak gerekirse,birazdan az bir aşkla bir süre yaşayabilirim.Belki yıllarca. Dürüst olmak gerekirse,birazdan az bir aşkla bir süre yaşayabilirim.Belki yıllarca. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
That's not me. | Bu bana göre değil. Bu bana göre değil. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I have to go. I have the meeting. | Gitmem lazım.Toplantım var. Gitmem lazım.Toplantım var. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Look, I just think we should give Dr. Tobin a chance. | Bak,benceDr. Tobin'a bir şans vermeliyiz. Bak,benceDr. Tobin'a bir şans vermeliyiz. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
You know... Hey, there's my client. | Bilirsin... Hey, bu benim müşterim. Bilirsin... Hey, bu benim müşterim. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
What is he doing in the rain without an umbrella? | Yağmurun altında şemsiyesiz ne yapıyor öyle? Yağmurun altında şemsiyesiz ne yapıyor öyle? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
What are we doing in the rain without an umbrella? | Biz yağmurun altında şemsiyesiz ne yapıyoruz? Biz yağmurun altında şemsiyesiz ne yapıyoruz? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Mr. Rabelais? | Bay Rabelais? Bay Rabelais? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Run! Stop! | Koş! Dur! Koş! Dur! | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Get in! What is your problem? | Gir içeri! Derdin ne senin? Gir içeri! Derdin ne senin? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I almost ran you over! There's a man up there with a gun! | Neredeyse eziliyordun! Yukarıda silahlı bir adam var! Neredeyse eziliyordun! Yukarıda silahlı bir adam var! | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
The man who was murdered tonight, Girard Rabelais, | Bu gece bir adam öldürüldü,Girard Rabelais, Bu gece bir adam öldürüldü,Girard Rabelais, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
was an international arms dealer. | Uluslararası bir silah tüccarıydı. Uluslararası bir silah tüccarıydı. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
The FBI was moving in to convict him, | FBI onu yakladı,sonra Rabelais FBI onu yakladı,sonra Rabelais | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
so Rabelais was working with us to capture this man, | bu adamı yakalamak için bizimle çalışmaya başladı, bu adamı yakalamak için bizimle çalışmaya başladı, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Anton Forenski. | Anton Forenski. Anton Forenski. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
And we think that's why Forenski had him killed. | Biz Forenski'nin onu öldürttüğünü düşünüyoruz Biz Forenski'nin onu öldürttüğünü düşünüyoruz | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
We find the murderer, maybe he leads us to Forenski. | Katili bulursak belki bizi Forenski'ye götürebilir. Katili bulursak belki bizi Forenski'ye götürebilir. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
And you're gonna be our star witnesses. | Ve siz bizim yıldız tanıklarımız oldunuz. Ve siz bizim yıldız tanıklarımız oldunuz. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
But right now, I just wanna concentrate on keeping you safe. | Fakaat şu an sizi güvende tutmaya konsantre olmalıyım. Fakaat şu an sizi güvende tutmaya konsantre olmalıyım. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
What do you mean, "safe"? | Ne demek, "güvende"? Ne demek, "güvende"? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
This guy's still out there. Yeah, but he doesn't know who we are. | Bu adam hala dışarda. Evet,fakat bizim kim olduğumuzu bilmiyor. Bu adam hala dışarda. Evet,fakat bizim kim olduğumuzu bilmiyor. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I'm gonna give you 24 hour protection at your apartment anyway. | Size evinizde 24 saat koruma sağlayacağım. Size evinizde 24 saat koruma sağlayacağım. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Well, we don't live together. | Biz birlikte yaşamıyoruz. Biz birlikte yaşamıyoruz. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
He's at a hotel 'cause we're separated. | Ayrıldığımız için o otelde kalıyor. Ayrıldığımız için o otelde kalıyor. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
My wife and I see someone once a week. | Karım ve ben de bir hafta önce biriyle görüşmeye başladık. Karım ve ben de bir hafta önce biriyle görüşmeye başladık. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
It's not, by any chance, Dr. Tobin, is it? | Dr. Tobin olma ihtimali yok değil mi? Dr. Tobin olma ihtimali yok değil mi? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I know it's been a rough night, so get some rest, | Sizin için zor bir gece olduğunu biliyorum.Şimdi gidip dinlenin. Sizin için zor bir gece olduğunu biliyorum.Şimdi gidip dinlenin. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
and I'll talk to both of you tomorrow. | İkinizle yarın konuşmaya devam ederiz. İkinizle yarın konuşmaya devam ederiz. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Okay. Right. | Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Mrs. Morgan. Yes? | Bayan Morgan. Evet? Bayan Morgan. Evet? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
This is Marshal Henderson. He'll be taking care of you. | Bu memur Henderson. Sizinle ilgilenecek. Bu memur Henderson. Sizinle ilgilenecek. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Hello. Ma'am. | Merhaba. Bayan. Merhaba. Bayan. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Do you want me to stay tonight? | Bu gece seninle kalmamı ister misin? Bu gece seninle kalmamı ister misin? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
No, no. I think I'm gonna be fine with Marshal Henderson. | Hayır,memur Henderson benimle ilgilenir. Hayır,memur Henderson benimle ilgilenir. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
If you think he can handle it. Well... | Onun halledebileceğini düşünüyorsan tamam... Onun halledebileceğini düşünüyorsan tamam... | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Mrs. Morgan, I have your car right over here. | Bayan Morgan,arabanızı şurada. Bayan Morgan,arabanızı şurada. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Well, good night. Good night. Good... Yeah. | İyi geceler İyi geceler.İyi... evet. İyi geceler İyi geceler.İyi... evet. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Mr. Morgan, Marshal Ferber. | Bay Morgan, Marshal Ferber. Bay Morgan, Marshal Ferber. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Evening, sir. Evening. Evening. | İyi akşamlar,efendim. İyi akşamlar. İyi akşamlar,efendim. İyi akşamlar. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
You're in good hands. | İyi ellerdesiniz. İyi ellerdesiniz. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Yes. Yes, I'm sure. I'm sure. | Evet,eminim,eminim. Evet,eminim,eminim. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, it's done. | Evet,tamam. Evet,tamam. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
That is good news, Vincent. We'll meet tomorrow on the island. | Bu iyi haber Vincent. Yarın adada buluşacağız. Bu iyi haber Vincent. Yarın adada buluşacağız. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
No problem. | Sorun yok. Sorun yok. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Hello? Hi, Marshal Lasky. | Merhaba? Merhaba Memur Lasky. Merhaba? Merhaba Memur Lasky. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
You're gonna send someone to relieve Marshal Henderson. | memur Henderson'ın yerine birini gönderdiğinizi mi söylüyorsunuz? memur Henderson'ın yerine birini gönderdiğinizi mi söylüyorsunuz? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
That's good, because, you know, he's been out there all night. | Bu iyi çünkü bütün gece dışarıda bekledi. Bu iyi çünkü bütün gece dışarıda bekledi. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
He must be... | Yorulmuş olmalı... Yorulmuş olmalı... | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Can you hold on just a second? My intercom is ringing. | Biraz beklermisiniz lütfen? Kapı zilim çalıyor. Biraz beklermisiniz lütfen? Kapı zilim çalıyor. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Okay, I'm just gonna put you on hold. Okay. | Tamam,sizi biraz bekleteceğim,tamam. Tamam,sizi biraz bekleteceğim,tamam. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Coming. | Geliyorum. Geliyorum. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Hi, Mike. | Merhaba Mike. Merhaba Mike. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Yep, okay. Thank you. | Tamam,teşekkür ederim. Tamam,teşekkür ederim. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Hi. So I guess your guy's already here, | Merhaba,sanırım adamınız geldi bile, Merhaba,sanırım adamınız geldi bile, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
because the doorman said they just sent a police officer up. | Çünkü kapcımız bir polis memurunun yukarı geldiğini söyledi. Çünkü kapcımız bir polis memurunun yukarı geldiğini söyledi. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Hey, how you doing? | Hey,nasılsın? Hey,nasılsın? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Okay, okay. Okay. | Tamam,tamam. Tamam,tamam. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Get back inside! What... | İçeri gir! Ne... İçeri gir! Ne... | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Stop pushing the buttons. | Düğmelere basmayı kes. Düğmelere basmayı kes. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
There's an emergency. | Acil bir durum var Acil bir durum var | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Well, I certainly hope so, Marshal. | Umarım öyledir,memur bey. Umarım öyledir,memur bey. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Thank you. Do you mind? Do you mind? | Teşekkür ederim.İzin verir misin?İzin verir misin? Teşekkür ederim.İzin verir misin?İzin verir misin? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Not at all. | Pek sayılmaz. Pek sayılmaz. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
We checked the building's security camera, | Güvenlik kameralarını kontrol ettik, Güvenlik kameralarını kontrol ettik, | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
but he was pretty careful about keeping his head down. | Fakat kafasını eğmeye çok dikkat etmiş. Fakat kafasını eğmeye çok dikkat etmiş. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
So is Marshal Henderson okay? | Memur Henderson iyi mi? Memur Henderson iyi mi? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
He was wearing his vest. He'll be all right. But this guy is still out there. | Çelik yelek giyiyordu.İyi olacak. Fakat adam hala dışarda. Çelik yelek giyiyordu.İyi olacak. Fakat adam hala dışarda. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
I recommend you both enter the Witness Relocation Program. | İkinizi de tanık koruma programın dahil ediyorum. İkinizi de tanık koruma programın dahil ediyorum. | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Hang on. Hang on. Wait, wait, wait. Wait, wait. | Dur biraz,dur biraz. Bekle, Bekle,Bekle Dur biraz,dur biraz. Bekle, Bekle,Bekle | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |
Do you mean where they send you out into the middle of nowhere? | Yani bizi hiçbir yerin ortasına göndermeyi mi kastediyorsun? Yani bizi hiçbir yerin ortasına göndermeyi mi kastediyorsun? | Did You Hear About the Morgans-1 | 2009 | ![]() |