Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 152457
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Whoever's in there could be injured. | Orda kim varsa yaralı olabilir. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Tractor the ship into transporter range | Çekici gemi ile menzil içerisine alın | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| and beam the passenger directly into the lnfirmary. | ve yolcuyu direkt revire ışınlayın. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| He's a little disoriented. | Biraz kafası karışık. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I'm Captain Benjamin Sisko. | Ben Kaptan Benjamin Sisko. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| You're aboard a Federation space station near Bajor. | Bajorya yakınında Federasyon uzay istasyonundasın. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| This is Kira Nerys, my First Officer. | Kira Nerys, benim Birinci Subay'ım. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I am the Emissary. | Ben Elçi'yim. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I was headed back to Bajor. | Bajora geri dönmek için yola çıkmıştım. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| My lightship was caught in an ion storm. | Yelkenlim bir iyon fırtınasına yakalandı. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| It nearly tore it apart. | Neredeyse parçalarına ayrılıyordu. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| A girder came loose from the bulkhead | Geminin kirişlerinden biri gevşedi | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| and impaled me through the shoulder, here. | buraya , omzuma doğru saplandı. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I remember thinking I was going to die alone in space | Uzayda tek başıma öleceğimi düşünürken gökyüzünde | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| when a strange opening appeared in the sky. | bir deliğin açıldığını hatırlıyorum.. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I was terrified at first | İlk başta çok korkmuştum | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| and then, I realized what was happening. | ve sonra farkettim neler olduğunu. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| The Prophets were opening the gates of the Celestial Temple | Peygamberler Göksel Tapınak’ın kapılarını açtılar | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| and drawing me to them. | ve beni onlara doğru çektiler. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| It's difficult to describe. | Tarif etmesi zor. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| They took the form of people that I know | Onlar tanıdığım insanların şeklini aldılar, | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| my grandfather, my brother | büyükbabam,kardeşim … | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| so they could communicate with me. | Bu yüzden benimle iletişime geçmiş olabilirler. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| You spoke to them? | Onlarla konuştun mu? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I could sense their understanding, their grace. | Onların zerafetini,onların anlayışını hissedebiliyordum. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I've never felt such bliss. | Hiç böyle bir mutluluk hissetmedim. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| And then they healed me. | Ve sonra beni iyileştirdiler. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| A light washed over me | Bir ışık tüm bedenimi kapladı | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| and then, my wound was gone. | ve,sonunda bütün yaram iyileşti. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| They gave me back my life. | Onlar hayatımı bana geri verdiler. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I felt reborn. | Yeniden doğmuşum gibi hissettim. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| When exactly did you leave Bajor? | Bajor’dan tam olarak ne zaman ayrıldın? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Oh, it couldn't have been more than a few days ago. | Ah ,birkaç günden fazla olmuş olamaz. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| What was the year? | Yıl neydi? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| 9174. | 9174. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| That was over 200 years ago. | Yani 200 yıl önce oldu. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| 200 years? | 200 yıl? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| my parents... they're gone. | Ebeveynlerim ... Hepsi gittiler. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| If you give us your name | Eğer isimlerini bize verirseniz | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| maybe we can contact your descendants. | belki torunlarınız ile irtibata geçebiliriz. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Let them know you're... a alive. | Bırak bilsinler senin...yaşadığını. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Akorem. | Akorem. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Akorem Laan. | Akorem Laan. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| But I have no descendants. | Fakat hiç torunum yok. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| My brother died last winter | Kardeşim geçen kış öldü | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| and my wife and I never had children. | ve eşimle benim hiç çocuğumuz olmadı. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Akorem Laan, the poet? | Akorem Laan, şair olan? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I'm a poet, yes. | Evet ,ben bir şairim. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| You wrote Kitara 's Song and The Call ofthe Prophets? | Kitara'nın Şarkısı ve Peygamberlerin Çağrısı’nı siz mi yazdınız? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| You know my work? | Siz yaptıklarımı biliyor musunuz? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| You're considered one of the greatest poets of Bajor. | Siz Bajor’un en büyük şairlerinden biri olarak kabul ediliyorsunuz. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Every schoolchild can recite Gaudaal's Lament from memory. | Her okul çocuğu Gaudaal'ın Ağıtı’nı ezberden okuyabilir. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| People still read my work, after all this time? | İnsanlar bu kadar zamandan sonra hala yazdıklarımı mı okuyor? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Perhaps that's part of the Prophets' plan for me. | Belki de bu peygamberlerin benim için bir planıdır. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Their plan? | Onların planı mı? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| It's not clear to me yet why they made me their Emissary | Henüz beni neden kendilerine Elçi yaptıklarını anlayabilmiş değilim | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| but I know they gave me back my life for a reason. | ama bana hayatımı bir nedenden dolayı geri verdiklerini biliyorum. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Akorem, a great deal has happened | Akorem, sen gittiğinden beri | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| since you've been gone. | bir çok şey oldu. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Maybe Major Kira can spend some time filling you in. | Belki Binbaşı Kira sizinle biraz zaman geçirebilir. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| "Major Kira"? | "Binbaşı Kira"? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| But your family would be part of the artist D'jarra. | Fakat senin ailen sanatkar D'jarra sınıfının bir parçası olacaktı. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| D'jarra? | D'jarra? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Bajor used to have a strict caste system. | Bajor’da katı bir kast sistemi vardı. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| A person's work was dictated | Bir kişinin hangi işte çalışacağı | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| by what family they were born into. | doğduğu aileye göre belirlenirdi. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| You no longer follow your D'jarras? | Sen artık D'jarra’nın (atalarının) yolundan gitmiyor musun? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| When the Cardassians occupied Bajor | Bajor’un Kardasya işgali sırasında | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| we gave up the D'jarras, so that we could fight them. | onlarla savaşmak için, D'jarra’nın yolundan vazgeçtik. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| We all became soldiers. | Hepimiz asker olduk. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| The Cardassians occupied Bajor? | Kardasyanlar Bajor’u işgal mi etti? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| For over 50 years. | 50 yılı aşkın bir süre. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| It seems you're right, Captain. | Galiba haklısın,Kaptan. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| A great deal has happened since I've been gone. | Ben gittikten sonra bu büyük değişiklikler olmuş. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| If you look at the prophecies about the Emissary | Elçi hakkındaki kehanetlere bakacak | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| a lot of them make much more sense | olursan,birçogu Akorem’i düşünerek degerlendirdiginde | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| with Akorem in the picture. | çok daha anlamlı oluyor. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Every text I've read says that the Prophets | Okuduğum her metin peygamberlerin; onları | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| will name their Emissary by calling him to them | arayarak Göksel Tapınak’ı bulan | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| that he would find the Celestial Temple | ve bulduğunda hayatını geri verecekleri | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| that there, the Prophets would give him back his life. | kişiyi Elçi olarak belirleyeceklerini söylüyor. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| They didn't give me back my life. | Onlar bana hayatımı geri vermediler. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Not literally, but they did help you | Tam anlamıyla değil, | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| get your life back together. | ama hayatını geri almaya yardım ettiler. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| True enough, but I wasn't the first one | Doğru, ama solucan deliğini | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| to find the wormhole, or to meet the Prophets. | ilk bulan,ya da Peygamberleri ilk karşılayan ben değildim. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Akorem was. | Akorem’di. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Benjamin, I thought | Benjamin,senin | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| you didn't believe in the prophecies. | kehanetlere inanmadığını sanıyordum. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Then why are you using them | O zaman inanmadığın o kehanetlerle | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| to justify giving up your position? | pozisyonundan (Elçi) vazgeçmeyi haklı göstermeye çalışıyorsun ? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I guess I was looking for something to convince me | Sanırım beni doğru karar verdiğime ikna edebilecek | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| that I was making the right decision. | bir şeyler arıyordum. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| So your mind's made up? You're going to step aside? | Yani kararlı mısın? Çekilecek misin? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Akorem will make a far better Emissary | Akorem benim olduğumdan | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| than I ever was. | çok daha iyi bir Elçi olacak | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| He's Bajoran. | O bir Bajoran. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| He's a revered poet, and he wants the job. | O saygıdeğer bir şair, ve Elçi’liği istiyor. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Besides, Starfleet will be thrilled. | Ayrıca, Yıldızfilosu buna çok sevinecek. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| They never liked the idea | Onlar Bajoran’ların beni bir dini simge gibi | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 |