Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 152458
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| that the Bajorans saw me as a religious figure. | görme fikrinden hiçbir zaman hoşlanmadılar. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| How do you know | Bajoran’ların Akorem’i yeni Elçi olarak | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| the Bajorans will accept Akorem as their new Emissary? | kabul edeceklerini nereden biliyorsun? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I talked to Vedek Porta. | Vedek Porta ile konuştum. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| He seems to think that as long as I make it clear | Sanırım açıkça gönüllü olarak vazgeçtiğimi belirttiğim sürece | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| that I'm stepping aside voluntarily, they will. | kabul edeceklerini düşünüyor. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| So you're off the hook. | Paçayı kurtardın yani. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| It feels, uh... good. | iyi, ah... hissettiriyor. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| No more ceremonies to attend. | Artık seremonilere katılmak yok. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| No more blessings to give. | Artık iyi dilekler sunmak yok. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| No more prophecies to fulfill. | Artık kehanetler gerçekleştirmek yok. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I'm just a Starfleet officer again. | Ben sadece bir Yıldızfilosu subayı olacağım tekrar. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| All I have to worry about are the Klingons | Ve bütün endişem Klingonlar | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| the Dominion and the Maquis. | Dominion ve Maqui'ler olacak. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I feel like I'm on vacation. | Tatildeymişim gibi hissediyorum. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Congratulations, Dad. | Tebrikler , Baba. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Great news, my friend. | Harika bir haber, dostum. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Come have a drink. Celebrate. | Gel bir şey içelim. Kutlayalım. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I really should be getting home. | Gerçekten eve gitmeliyim. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Oh, just one. | Sadece bir tane. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Quark, did you hear? | Quark, duydun mu? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Chief O'Brien is having a baby. | Şef O'Brien’ın bir bebeği olacak. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I thought your females carried your young. | Sizin kadınlarınızın bebeği olur sanıyordum. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| My wife. | Karım . | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| My wife is having the baby. | Karımın bir bebeği olacak. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I remember when my nephew Nog was a baby. | Yeğenim Nog’un bebek olduğu zamanları hatırlıyorum . | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Cutest thing you ever saw. | Görebileceğin en sevimli şeydi. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| You know babies. | Bebekleri bilirsin. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Every little thing they pick up goes straight into their ears. | En küçük şeyler bile kulaklarının büyümesini sağlıyor | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Oh, I used to love reading to him. | Ah,ona okumayı severdim. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| You know, "See Brak acquire. | Bilirsin , "Kazancı fark et Brak. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Acquire, Brak, acquire." | Kazanç , Brak, kazanç." | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Soon there'll be two little O'Briens | Yakında ayak altında koşturup duran | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| scampering about underfoot. | iki küçük O'Brien olacak. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Mind you, they do say the second one is easier | Biliyor musun ikinci daha kolaydır derler | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| since you've already been through all the diapers | Sen zaten bebek bezlerine | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| and the endless crying and the sleepless nights. | ve sonsuz ağlayışlara ve uykusuz gecelere aşinasın. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Cheers. | Alkış. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Oh... cheers. | Ah... alkış. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Is something wrong, Chief? | Yanlış bir şey mi var, Şef? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| No. Nothing at all. | Hayır.Yanlış bir şey yok. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Keiko's going to have another baby. | Keiko'nun bir bebeği daha olacak. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Now?! | Şimdi mi?! | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Seven months. | Yedi ay sonra. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Worf delivered Molly, you know. | Biliyor musun ,Molly’nin doğumuna Worf yardımcı oldu. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| The Enterprise was damaged. | Atılgan hasar görmüştü ve | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Keiko and he were trapped together when her time came. | doğum zamanı geldiğinde O ve Keiko mahsur kalanların arasındaydılar. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Oh, well, I'll, uh, be sure and call you | Ah, peki, ben, ah, onun doğum zamanı geldiğinde | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| when she's ready to deliver. | seni arayacağımdan eminim. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| You can lend a hand. | Bir katkıda bulunabilirsin. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Seven months? | yedi ay sonra mı? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Unfortunately, I will be away from the station at that time. | Ne yazık ki,o zaman istasyondan uzakta olacağım | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Visiting my parents | Dünyada ailemi ziyaret | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| on Earth. | ediyor olacağım. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I don't know who's more anxious about this baby, you or Worf. | Bebek hakkında kim daha çok endişeli bilmiyorum,sen mi Worf mu. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| The thing is, Julian | Sorun şu ki, Julian | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| now that Molly's a little older | Molly artık biraz büyüdü. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I was hoping to be able to spend some time with Keiko again. | Keiko ile yeniden biraz daha fazla zaman geçirebileceğimizi umuyordum. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I thought we could... I don't know... | Düşündüm ki biz... Bilmiyorum... | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| go out at night. | Geceleri dışarı çıkabiliriz. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I know once I hold my little baby in my arms | Ben küçük bebeğimi bir kez kollarımda tutunca | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I'll be the happiest man in the world, but... | dünyanın en mutlu insanı olacağım, fakat... | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I wasn't expecting it to happen so soon. | Ben bu kadar yakın olmasını beklemiyordum. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| How about a game of darts? | Dart oynamaya ne dersin? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Major, come to see Akorem speak? | Binbaşı,Akorem’in konuşmasını görmek için mi geldin? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| The Emissary's first public appearance? | Elçi’nin halk ile ilk görüşmesini mi? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I wouldn't miss it. | Bunu kaçırmak istemem. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I'm surprised to hear you call him that. | Senin O’ndan öyle sözetmene şaşırdım. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Akorem Laan was... is a great man. | Akorem Laan... büyük bir adamdı. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| He's been with the Prophets for over 200 years | O 200 yıldır Peygamberler ile | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| and now they sent him back to us. | birlikte oldu ve şimdi onlar O’nu bize gönderdiler. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Yes, but two days ago, you believed | Evet fakat iki gün önce Elçi’nin | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Captain Sisko was the Emissary. | Kaptan Sisko olduğuna inanıyordun . | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Well, he made it clear, he wants to step aside. | Şey, O çekilmek istediğini, açıkça belirtti. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Does that mean he never really was the Emissary? | O hiçbir zaman gerçek Elçi değil miydi? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| But they can't both be. | Ama ikisi birden Elçi olamaz. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| What do you want from me, Odo? | Ne yapmamı istiyorsun, Odo? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Forgive me, Major. | Affet beni, Binbaşı. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I don't mean to be difficult | Ben zorlaştırmak istemem | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| but your faith seems to have led you | ama senin inancında | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| to something of a contradiction. | çelişkili bir şeyler var. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I don't see it as a contradiction. | Ben bir çelişki görmüyorum. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| That's the thing about faith | Bu inanç hakkında bir şey ... | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| if you don't have it, you can't understand it | Eğer inanca sahip değilsen, onu anlayamazsın | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| and if you do, no explanation is necessary. | ve eğer bunu yaşıyorsan da, hiçbir açıklama gerekmez. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Ever since the Prophets returned me to my people | Peygamberler beni halkıma geri döndürdüğünden beri | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I've asked myself | tekrar tekrar aynı soruları | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| the same questions over and over again. | sorup durdum kendime. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Why did they keep me with them for so long? | Neden beni bu kadar uzun zaman yanlarında tuttular? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Why did they return me to my people now? | Neden şimdi halkımın yanına geri döndürdüler? | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| I now know the answers. | Şimdi cevapları biliyorum. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Bajor suffered a great wound while I was with the Prophets | Ben Peygamberler ile birlikteyken Bajor büyük bir yaranın acısını yaşadı; | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| the Cardassian Occupation. | Kardaysan işgali. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| The Bajor that I've returned to has lost its way. | Döndüğümde Bajor yolunu kaybetmişti. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| People no longer follow the path | İnsanlar Peygamberler’in kendilerine bıraktığı | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| the Prophets have laid out for them. | yolu izlemediler. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| They no longer follow their D'jarras. | Onlar D'jarra’yı izlemediler. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Artists have become soldiers. | Sanatçılar asker oldular. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Priests have become merchants. | Rahipler tüccar oldular. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 | |
| Farmers have become politicians. | Çiftçiler politikacı oldular. | Star Trek: Deep Space Nine Accession-1 | 1996 |