Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 151075
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| You can tell your master | Efendine aynen şöyle söylediğimi ilet; | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| that I am not yet ready for Hell. | ''Cehennem'e gitmek için henüz hazır değilim!'' | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| The Lord protects me. | Tanrı beni korur! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Fool! He has abandoned you. | Aptal! Tanrı seni terk etti! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| On your knees. | Diz çök! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Never! You'll never take my soul! | Asla! Ruhumu asla alamayacaksın! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Take his soul. | Ruhunu al. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| You cannot escape us. | Bizden kaçamazsın! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Your soul is damned! | Senin ruhun lanetlendi! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Who's the novice? | Kim bu çaylak papaz? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| This is Brother Thomas. | Bu Thomas kardeş, | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| He joined us only a few days ago. | birkaç gün önce bize katıldı. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Those marks, do they... | Üzerindeki o dövmeler... | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| really protect you from Satan? | gerçekten seni Şeytan'dan koruyor mu? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Mind what you name in this holy place. | Kutsal mekanda zikrettiğin isme dikkat et! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I would like to speak with Solomon alone. | Solomon ile yalnız konuşmak istiyorum. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Once again we heard your cries at matins. | Bir kere daha sabah ibadetinde ağlamalarını duyduk. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| My dreams do haunt me still. | Rüyalarım yüzünden oluyor. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| You would do well to listen to what your dreams tell you. | Rüyalarının söylediklerine kulak versen iyi edersin. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I do. | Ben veriyorum. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| My dreams tell me only that I am damned. | Rüyalarımın tek söylediği, lanetlenmiş olduğum. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| God protects His own. | Tanrı kendi kullarını korur. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I am not one of His own, | Ama ben onun kullarından değilim... | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| am I? | ...öyle mi? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| My enemies are... | Düşmanlarım daima... | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| are ever watchful of me. | ...beni gözlüyor olacak. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| But this place... | Ama bu mekan... | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| this place and these prayers, | ...bu mekan, ibadetler, | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| symbols, | semboller... | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| they are all that hide me from its gaze. | Beni onun bakışlarından bunlar koruyor. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Solomon, | Solomon, | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| these months you've been here | burada olduğun zaman boyunca... | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I've felt a shadow growing over us. | ...bizi kaplayan bir gölge hissettim. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Aye. These are dark times. | Karanlık zamanlar. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I prayed for guidance... and I was answered. | Bize yol göstermesi için dua ettim ve cevabımı aldım. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Solomon... you must leave us. | Solomon, bizden ayrılmalısın. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Why? I | Neden ki? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I live here in solitude. | Burada tek başıma yaşıyorum, | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I do no harm. | ...kimseye bir zararım yok. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I've renounced my evil ways, my power. | Kötü özelliklerimden ve gücümden vazgeçtim. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I'm learning... learning to be a man of peace. | Barış adamı olmayı öğreniyorum. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I know you are, | Öyle olduğunu biliyorum... | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| but your future is not here with us. | ...ama geleceğin burada bizimle değil. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| How could you do this to me? | Bunu bana nasıl söylersin? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I have given all my wealth to the Church. | Tüm servetimi kiliseye bağışladım. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| We're grateful for your generosity, but you must understand... | Cömertliğin için tabii ki minnettarım, ama anlamalısın... | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| No. Father. | Hayır. Peder. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Do not... do not make me beg. | Beni... Beni yalvartma! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| This place is a... is a sanctuary to me. | Bu mekan... ...benim için bir sığınak. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Where would you have me go? | Nereye gitmemi bekliyorsun? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| You must go home. | Evine gitmelisin. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Home? | Evime mi? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| You're of noble birth | Sen soylu birisin, | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| have lands in the west, you must return to your inheritance. | ...batıda toprakların var. Geri dönüp mirasına sahip çıkmalısın. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Solomon... No! | Solomon! Hayır! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I cannot return home. | Eve dönemem! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Nor can you remain. | Burada da kalamazsın! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I was told in my dreams he was to be sent from here. | Rüyalarımda onun buradan gönderileceği söylenmişti. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I listen to what I'm told. | Bana söyleneni dinledim. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Does Kane know his purpose? | Kane'in bir amacı var mı? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Every man must discover his own destiny. | Her erkek kendi kaderini keşfetmelidir. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Kane must find his purpose. | Kane de kendi amacını bulmalı. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| There are many paths to redemption. | Kefaretin birçok yolu vardır... | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Not all of them peaceful. | ...ama hepsi huzurlu değildir. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Pilgrim! | Yolcu! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Offer you a ride? Thanks, friend, but no. | Götürelim mi? Teşekkürler, böyle iyiyim. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Well, the road ahead should not be travelled alone. | Bu ıssız yerde yalnız seyahat etmemelisin. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Again, I'll thank you for your offer. I'll be walking. | Teklifiniz için teşekkür ederim, ama ben yürüyeceğim. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| As you wish. God be with you. | Nasıl istersen, Tanrı seninle olsun. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| And with you too, sir. Ma'am. | Sizinle de olsun, bayım. Bayan. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| He'll hear us. I don't care. | Sesimizi duyacak. Umurumda değil. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Let him hear me. | Bırak beni duysun. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Move and you die. | Kımıldarsan ölürsün! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Well, that's too bad. Because you've already got it! | Çok kötü, çünkü çıkacak! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Let's have a look. | Bakalım ne var! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Nothing worth stealing. Nothing? You got nothing? | Değerli hiçbir şey yok! Yok mu? Hiçbir şeyin yok mu! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Are you a priest? Just take what you want. | Rahip misin? Ne istiyorsan al! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Oh, don't you worry, pilgrim, we will. | Merak etme yolcu, alacağız! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Stay still. Look. These are magical symbols. | Kıpırdama. Gel şuna bak! Bunlar büyülü sembolleri! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I say he's a sorcerer. | Bence bu adam bir büyücü! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| What shall we do with you, eh? | Seninle ne yapacağız? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Shall we burn you as a witch? | Cadı gibi yakalım mı? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Burn him! | Yakın şunu! Yakın şunu! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| There's murder in your eyes, traveller. | Gözlerinde cinayet var, yolcu! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Would you kill me? Eh? Would you? | Beni öldürecek miydin? Söyle? Öldürecek miydin? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| You won't kill the man who steals from you?! | Senden çalan adamı öldürmez misin? | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I will not fight another man. | Başka biriyle savaşmayacağım. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I have renounced violence. | Şiddete tövbe ettim. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Well, that's a shame because we haven't. | Utanç verici bir durum, çünkü biz etmedik! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| You will do as I say, Solomon. | Söylediklerimi aynen yapacaksın, Solomon! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Don't forget your place. | Yerini unutma! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| You are the second son only. | Sen benim ikinci oğlumsun. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Marcus is my heir. | Varisim Marcus'tur. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| He will be master on my death. | Ben öldükten sonra bu diyarın efendisi Marcus olacak, sen... | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Marcus is a brute and a bully! | Baba, Marcus zorbadan başka bir şey değil! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| You will take holy orders and join the Church as I command. | Sen ise emirlerimi yerine getirip kiliseye katılacaksın. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I do not want to be a priest. | Rahip olmak istemiyorum! | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| What you want is of no importance. | Senin ne istediğinin bir önemi yok. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| Father Simnal is here to take you to the abbey. | Kutsal Rahipler seni Abbey'e götürecek. | Solomon Kane-1 | 2009 | |
| I won't go. | Gitmem! | Solomon Kane-1 | 2009 |