Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150708
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Help me get him over. | Onu çevirmeme yardım et. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Martha, why don't you go get something to help stop the bleeding, sweetheart. | Martha, kanamayı durdurmak için bir şeyler getirsene. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| You better You better hurry, sweetheart. | Çabuk... Çabuk ol hayatım. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Jonathan, how did you...? | Jonathan, sen nasıl...? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Sweetheart, thank God. | Tatlım Tanrıya şükür. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| What happened? We found you bleeding to death. | Neler oldu? Seni kanlar içinde bulduk. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Blade must've been made of Kryptonian metal. | Hançer Kripton metalinden yapılmış olmalı. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I guess my body healed itself. | Sanırım vücudum kendisini iyileştirdi. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...your father did it. | ...baban yaptı. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I have no idea, Clark. | Hiç bilmiyorum, Clark. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| One minute I was trying to stop the blood, and the next minute you were healed. | İlk önce kanamayı durdurmaya çalışıyordum, sonra iyileşmiştin. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I didn't save your life, son. | Hayatını ben kurtarmadım oğlum. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I was just the vessel. | Ben sadece aracıydım. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| For Jor El? | Jor El için mi? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Well, however it happened, we should be grateful. | Her nasıl olduysa minnettar olmalıyız. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| He's not done with either of us, is he? | İkimizle de işi bitmedi değil mi? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Clark, Lex called last night. | Clark, Lex dün gece aradı. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Jeremiah has Lionel. | Jeremiah Lionel'ın elindeymiş. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I know where they are. I'll go. Clark... | Nerede olduklarını biliyorum. Gideceğim. Clark... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...Jeremiah tried to kill you. | ...Jeremiah seni öldürmeye çalıştı. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...Iet him go. | ...bırak gitsin. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Now, Sageeth... | Şimdi Sageeth... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...you'll bring no more darkness to my people. | ...halkıma başka karanlık getirmeyeceksin. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I don't know how you survived. | Nasıl kurtulduğunu bilmiyorum. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| But you won't do it twice. | Ama ikinci kez kurtulamayacaksın. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Lex, it's Jeremiah. | Lex, Bu Jeremiah. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Where's ? Where's Jeremiah? I don't know, Dad. | Jeremiah nerede? Bilmiyorum baba. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I'm gonna get you out of here before he comes back. | O gelmeden seni buradan götüreceğim. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Where's...? | Nerede...? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| According to Chloe's sources... | Chloe'nin kaynaklarına göre... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...the doctors at Belle Reve think that Jeremiah may never come out of his coma. | ...Belle Reve'deki doktorlar Jeremiah'ın komadan asla çıkamayacağını söylemişler. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I guess having all those abilities really took a toll on his body. | O yetenekleri taşımak bedenine çok ağır gelmiş olmalı. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Well, son, at least we know that the knife won't ever hurt you or anybody else again. | En azından artık bıçağın seni veya başka birini incitemeyeceğini biliyoruz. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| It also means the prophecy came true. | Kehanetin gerçek olduğunu gösterdi. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| The blade glowed and then disintegrated when they touched it... | Hançer parladı ve sonra parçalandı onlar dokunduğu zaman... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...which means either Lionel or Lex is my greatest enemy. | ...bu demek ki Lionel veya Lex benim en büyük düşmanım. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Did you see which one grabbed it first? | Hangisinin önce aldığını göremedin mi? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| No. But I don't need a blade to tell me that Lionel Luthor's a bad person. | Hayır. Hançerin Lionel Luthor'un kötü bir insan olduğunu söylemesine ihtiyacım yok. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| If you're gonna believe this legend... | Bu efsaneye inanıyorsan... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...you have to face the possibility that it could be Lex. | ...Lex'in olma olasılığını da hesaba katmalısın. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...the Kawatche think that you're a savior. | ...the Kawatche seni kurtarıcı sanıyor. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Jor El wants you to be a conqueror. Now... | Jor El seni fatih sanıyor. Şimdi... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...knife or not, you can't let other people tell you what to be. | ...bıçakla veya değil, diğer insanların sana ne olduğunu söylemesine izin veremezsin. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Who do you think I'll become? | Ben kim olacağım sence? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| You could be the world's greatest hero. | Dünyanın en büyük kahramanı olabilirsin. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Or its most mild mannered citizen... | Ya da sadece en sıradan vatandaşı... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...but the only person who can write your story... | ...ama hikayeni yazacak olan tek kişi sensin. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Is this where they're holding the partnership meeting? | Ortaklık görüşmesini tuttukları yer orada mı? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| We got another offer. | Başka bir teklif aldık. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Chloe and her dad. | Chloe ve babası. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I never would have predicted that one. | Bunu asla tahmin edemezdim. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| They want to keep the place exactly as it is... | Burayı olduğu şekliyle tutmak istiyorlar... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...and let me stay on as part owner... | ...ve kısmi ortaklığımı koruyacaklar... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...so I can go back to work when I get home from school in Paris. | ...Paris'teki okuldan geldiğimde işe geri dönebileceğim böylece. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Sounds too good to pass up. | Değerlendirmek gerekiyor. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Without consulting me? | Bana söylemeden mi? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I don't think Chloe was ever really interested in running the place anyway. | Chloe'nin burayı çalıştırmakla ilgileneceğini hiç sanmıyordum. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I think she was just having some trouble letting go of the past. | Sanırım geçmişi unutmakta güçlük çekiyor sadece. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| But I don't want anything pulling me back to Smallville. | Ama beni Smallville'e geri döndürecek bir şey olmasını istemiyorum. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I thought about what you said, Lex. About who I am... | Söylediğini düşündüm, Lex. Kim olduğum hakkında... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...and I decided... | ...ve karar verdim... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...I'm the girl who goes to Paris. | ...Paris'e gidecek olan kızım ben. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Chloe, what are you doing here? | Chloe, burada ne yapıyorsun? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I think I should be asking you that. | Sanırım bunu sana ben sormalıyım. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Just give me a minute, and I'll get out of your way. | Sadece bir dakika ver yolundan çekileyim. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| You know, when my parents split, I hid out in the garage. | Annemler ayrıldığında, ben garajda saklanıyordum. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I didn't have my driver's license yet. | Ehliyetim o zaman yoktu. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Your mom called today. She asked me if I'd seen you, and I said I hadn't. | Bugün annen aradı. Seni görüp görmediğimi sordu. Ben hayır dedim. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| She tried to brush it off. | Kurcalamak istedi. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| She said you were probably hanging out with Clark. | Muhtemelen Clark'la takıldığını söyledi. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| But you weren't. | Ama takılmıyordun. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I'm guessing you didn't tell me about your mom's job offer... | Sanırım annene yapılan iş teklifini söylemedin çünkü.. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...because it wasn't a good thing, was it? | ...iyi bir şey değildi değil mi? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I thought she'd turn it down right away. | Hemen reddeder sanıyordum. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| But it doesn't look like that's gonna happen. | Ama bu olacağa benzemiyor. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Well, having been through my own version of divorce court... | Boşanma davasından geçen biri olarak söylüyorum... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...I know how difficult it can be. | ...ne kadar zor olabileceğini biliyorum. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Do you think there's any chance that they'll work it out? | Sence çözemeyecekleri bir durumdalar mı? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| My dad's helping her move to Wichita. | Babam Wichita'ya taşınmasına yardım ediyor. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I guess I just didn't realize how bad it was between them. | Sanırım aralarının ne kadar kötü olduğunu fark edememişim hiç. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| This just seems like an excuse for her to leave. | Gitmesi için bir bahaneymiş gibi bu. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| It just feels like it's somebody else's life and not mine. | Sanki benim değil de başkasının hayatıymış gibi. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| You know, I've been thinking a lot about this prophecy. | Bu kehanet hakkında çok düşünüyorum. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I've got a new interpretation. Wanna hear it? | Yeni bir yorumum var. Duymak ister misin? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| This Naman guy is supposed to come from the stars... | Bu Naman yıldızlardan geliyormuş... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...have the power of 1 0 men and shoot fire from his eyes, right? | ...10 adam gücünde ve gözlerinden ateş atabiliyormuş değil mi? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| It's just an allegory, Lex. | Bu sadece simgesel, Lex. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| But if one person could do all that... | Ama bir insan o kadar şeyi yapabiliyorsa... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...he would be a formidable enemy. | ...korkunç bir düşman olur. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| He could conquer the world. | Dünyayı fethedebilir. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| He could become a tyrant if nobody kept him in check. | Kimsenin onu kontrol edemediği bir zorba olur. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| So I've been thinking... | Yani düşünüyordum da... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...anybody who'd be willing to fight him... | ...onunla savaşacak biri... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...would have to be pretty brave. | ...gerçekten cesur olmalı. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...did it ever occur to you that maybe the hero of the story... | ...bu hikayenin asıl kahramanının Sageeth olabileceği... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...is Sageeth? | ...hiç aklına geldi mi? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| normally i wouldn't waste my time meeting with a college freshman groveling for an internship. | Normalde stajyerlik isteyen üniversite birinci sınıftan biriyle görüşerek vaktimi harcamam. | Smallville Thirst-1 | 2005 | |
| well, thank you, miss kahn. | Teşekkürler Bayan Kahn. | Smallville Thirst-1 | 2005 | |
| bitterman ! | Bitterman! | Smallville Thirst-1 | 2005 | |
| yeah, chief ? | Evet, şef? | Smallville Thirst-1 | 2005 |