Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150707
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| You can't just sell the Talon without consulting me. | Talon'ı bana danışmadan satamazsın. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I thought that's what you wanted so you could afford to go to Paris. | İstediğinin bu olduğunu sanıyordum, böylece Paris'e gitme masraflarını karşılayabileceksin. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| No, I asked you to buy me out of my share. I didn't ask you to sell the building. | Hayır, senden payımı satın almanı istedim. Binayı satmanı istemedim. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Either way, you get the money. | İki şekilde de parayı alıyorsun. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I put my heart and soul into that place, Lex. | Oraya kalbimi ve ruhumu verdim, Lex. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| My friends hang out there, it's a sanctuary. I do not want it turned into a Kinko's. | Dostlarım orada takılıyor,orası bir mabet gibi. Salak bir yer haline gelmesini istemiyorum. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Lana, this may come as a shock to you, but the Talon's not exactly a cash cow. | Lana, bu sana şok gibi gelebilir, ama Talon para sağan bir yer değil. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| And personally, I have no interest in the coffee business. | Ve kişisel olarak, kahve işiyle hiç ilgilenmiyorum. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| It's much more profitable to sell the building. | Binayı satmak çok daha kârlı. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| If the Talon is such a terrible investment, then why'd you keep it this long? | Eğer Talon bu kadar kötü bir yatırımdıysa neden bu kadar çok elinde tuttun? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I thought that was obvious. | Bunun gayet açık olduğunu sanıyordum. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I did it for you. | Senin için. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I spend so much time swimming with Wall Street sharks... | Wall Street köpekleriyle, baracudalarla o kadar çok uğraştım ki... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...and boardroom barracudas... | ...senin gibi dürüst ve temiz kalpli... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...that it's been nice to come up for air... | ...biriyle iş yapmak... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...with someone as honest and pure hearted as you. | ...çok hoşuma gidiyordu. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| In some ways, you're the best partner I've ever had. | Bazı yollardan, sen şimdiye kadarki en iyi ortağımdın. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Thank you, Lex. | Teşekkürler, Lex. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| But you're leaving, and you're irreplaceable. | Ama gidiyorsun ve yerin değiştirilemez. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| So why hang on to something that's over? | Yani bitmiş bir şey için neden üzülüyorsun ki? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Unless, of course, this is really about you having second thoughts. | Yalnız eğer hâlâ karar vermediysen. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| What? No, l | Ne? Hayır, ben... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Because you've got to ask yourself, Lana, who are you? | Çünkü kendine sormalısın Lana, kimsin sen? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Are you a small town girl content to spend her days... | Arkadaşlarıyla bir kahve dükkanında günlerini... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...gossiping in a coffee shop with her friends? | ...dedikodu ederek geçiren küçük kasaba kızı mı? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Or are you the girl who goes to Paris? | Yoksa Paris'e giden kız mısın? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| The same thing as you. | Seninle aynı şeyi. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| To insure the well being of the Kawatche people. | Kawatche halkının iyiliğinden emin olmayı. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Then stop pillaging their caves. | O zaman mağaralarını yağmalamayı kes. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| But who rightfully owns the cave, Clark? | Ama mağara gerçekte kime ait, Clark? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Your family? They seem to believe they do. | Senin ailen mi? Buna inanıyor gibiler. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| That's funny. I could say the same thing about you. | Bu komik. Aynı şeyi senin için söyleyebilirim. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| You want me to leave the Kawatche alone? Deliver a message for me. | Kawatche'leri rahat bırakmamı mı istiyorsun? Benden bir mesaj ilet. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Tell them to return the stolen artifact. | Çalıntı eseri getirmelerini söyle. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Well, I'd be careful if I were you. | Yerinde olsam dikkatli olurdum. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| They say that artifact is dangerous. | Söylediklerine göre eser çok tehlikeliymiş. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Acquiring anything valuable always involves a certain amount of risk... | Bir şeye sahip olmak her zaman belli miktarda riski de beraberinde getirir... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...and I believe that that knife is valuable... | ...ve o bıçağın birçok değişik... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...in more ways than one. | ...şekilde değerli olduğunu düşünüyorum. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| What are you talking about? We'll have to run tests to be sure. | Neden bahsediyorsun? Emin olmak için test yapmalıyız. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| But I believe that that Star Blade... | Ama ben Yıldız Hançeri'nin... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...is forged from the same metal as the octagonal key. | ...sekizgen anahtarla aynı metalden yapıldığına inanıyorum. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| It might be possible to use the metal from the knife to create a duplicate. | Bıçağı kullanarak bir taklit yaratmak mümkün olabilir. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I thought the original was in the cave wall. My scientists haven't been able to find it. | Gerçeğinin mağara duvarında olduğunu sanıyordum. Bilim adamlarım onu bulamadılar. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| You honestly believe that I'd help you? | Sana gerçekten yardım edeceğimi mi sanıyorsun? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Why are we playing games, Clark? | Neden oyunlar oynuyoruz Clark? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| You're as eager as I am to unlock the mysteries of the cave. | Mağaranın gizemlerini çözmeye en az benim kadar heveslisin. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Even if I wanted to help you, the Kawatche don't take orders from me. | Sana yardım etmek isteseydim bile, Kawatche'ler benden emir almazlar. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Don't be modest. | Alçak gönüllü olma. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I'm sure they believe, as I do, you're a very... | Benim gibi onlarda senin çok özel... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...special young man. They'll believe you. | ...bir delikanlı olduğuna inanıyorlar. Onlar sana inanacaklardır. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| You can also tell the professor that I can turn... | Profesöre ayrıca sadık bir müttefik olmaktan... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...from being a loyal ally to his very formidable nemesis... | ...cayıp anında kötü düşmanları olabileceğimi de... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...in a heartbeat. | ...söylersin. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| The friend who becomes the enemy. | Düşman olan dost. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Mr. Luthor, those caves may not belong to my family, but this barn does. So get out. | Bay Luthor, o mağaralar aileme ait olmayabilir ama bu ahır öyle. Yani dışarı çıkın. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Have you found Jeremiah? | Jeremiah'ı buldunuz mu? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Not yet, but I have an idea. I need your help. | Henüz değil, ama bir fikrim var. Yardımınız gerek. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I'm at your service, Naman. | Hizmetindeyim Naman. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I know you want to believe it, but I'm I'm not your savior. | Buna inanmak istediğinizi biliyorum ama ben sizin kurtarıcınız değilim. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I mean, did you ever think that Jeremiah really is Naman? | Yani, Jeremiah'ın gerçekten Naman olabileceğini hiç düşündünüz mü? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| He has all the abilities foretold in the prophecy... | Kehanette anlatılan güçleri var... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...and he's gonna try and kill Sageeth. | ...ve Sageeth'i öldürmeye çalışacak. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| True, but he did not fall from the sky in a rain of fire. | Doğru fakat ama ateş yağmuruyla gökyüzünden düşmedi. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Jeremiah is desperate to be someone he's not. | Jeremiah olmadığı birisi olabilmek için çaresiz durumda. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| And you are desperate not to be someone you are. | Ve sende olduğun birisi olmamak için çaresiz durumdasın. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Professor, I may be confused about who I am, but one thing I'm not is a killer. | Profesör, kim olduğum konusunda kafam karışık, ama ben katil değilim. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| You'd be surprised what you're capable of when the time comes. | Zamanı geldiğinde yapabileceklerini görsen şaşırırdın. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Now, how can I help you? | Şimdi, nasıl yardım edebilirim? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Well, if I can't find Jeremiah... | Jeremiah'ı bulamıyorsam... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| ...maybe I can get him to come to me. | ...belki bana gelmesini sağlayabilirim. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Do you have any way to contact him? | Onunla bir temasınız var mı? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I could try to pass him a message through other members of the tribe. | Kabilenin diğer üyeleriyle ona bir mesaj iletebilirim. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| But after last night, I doubt if he'll listen to me. | Ama dün geceden sonra bana inanacağından şüpheliyim. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| That depends on the message. | Bu mesaja bağlı. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Professor Willowbrook sent me a message. | Profesör Willowbrook bana bir mesaj yolladı. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| He told me that after he saw what I could do, he knew he was wrong. | Yapabildiklerimi gördükten sonra yanılmış olduğunu söyledi. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I'm the true Naman. I never claimed to be Naman. | Ben gerçek Naman'ım. Ben Naman olduğumu asla iddia etmedim. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Willowbrook says you're a false prophet. | Willowbrook senin sahte kurtarıcı olduğunu söyledi. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| That before I kill Sageeth, I have to kill you. | Sageeth'i öldürmeden önce seni öldürmek zorundayım. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Danny, what's ? | Danny, ne...? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| What's happening? Danny, why have we stopped? | Neler oluyor? Danny, neden durduk? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Hey, I thought I had the monopoly on burning the candle at both ends. | Bir de bu kadar geç saate kalan benim sanıyordum. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Actually, I was just heading to the Torch to print out my term paper. | Aslında, dönem ödevimi bitirmek için "Meşale"ye gidiyordum. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Oh, yeah. What good are extracurriculars if you can't milk them for office supplies. | Tamam. Müfredat dışı şeylerin ne yararı olurdu, ofis gereçleri için kullanmasaydık. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Just lock up when you're done and try to turn everything off, okay? | İşin bittiğinde kilitle ve her şeyi kapat olur mu? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Okay. Oh, hey. | Tamam. Oh, hey. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I saw your mom at the courthouse. You didn't tell me she was up for a judgeship. | Anneni adliyede gördüm. Bana yetkisinin artacağını söylememiştin. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Actually, she doesn't have the job yet. | Aslında, işi henüz kabul etmedi. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| With her record, she's a shoo in. I was talking to a couple people | Onun geçmişi ile hemen girebilir. Bir kaç kişiyle konuşuyordum da... | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| You don't stop until you get your scoop, do you? | Başkasının işine karışmadan duramıyorsun değil mi? | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I was just trying to show a little interest in your life. | Hayatında neler olduğuyla ilgileniyordum sadece. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| I'm your friend. I'm not just some random reporter. | Ben senin dostunum. Öyle rasgele bir muhabir değilim. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Oh, you see, that That's the problem. | İşte gördün mü. Bu bir sorun. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| You're both. | Sen ikisisinde. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| And it's pretty obvious which one comes first. | Hangisinin önceliğin olduğu belli oluyor. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| What's with you, Pete? Not everything is public domain, Chloe! | Sorunun nedir Pete? Her şey halka ait değildir, Chloe! | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Now I understand why Clark gets so mad at you for trying to bust into his private life. | Clark'ın özel hayatına girmeye çalıştığın zaman neden bu kadar kızdığını anlayabiliyorum. | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Clark! Clark! | Clark! Clark! | Smallville Talisman-1 | 2004 | |
| Jonathan, he barely has a pulse. | Jonathan, neredeyse nabzı yok gibi. | Smallville Talisman-1 | 2004 |