Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 148595
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
It is not legal to take sharks. | Onları avlamak yasal değil. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
One of the very strong pressures at this time in Galapagos | Bu aralar Galapagos`daki en büyük baskılardan biri... Bu aralar Galapagos'daki en büyük baskılardan biri... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
is to open long lining. | ...paraketecilikle ilgili. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
Then you're really talking about a shark fishery. | O zaman gerçekten köpekbalığı avcılığı ile ilgili konuşuyorsunuz. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
We know relatively little | Okyanusların genel ekolojileri hakkında... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
about the general ecology of the ocean | ...nispeten az şey biliyoruz... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
and to risk removing | ...ve çok miktardaki yırtıcıyı yok ederek... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
may have consequences | ...kesinlikle tahmin edemeyeceğimiz... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
to make a lot of money, | ...gerçekten kârlı ve ucuz bir yol... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
and it has the similar sort of ring, financially, | ...ve finansal olarak denizhıyarının... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
to sea cucumbers. | ...döngüsüyle benzerdir. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
And even with the humble sea cucumber, | Ve denizhıyarlarının durumlarında bile... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
we're already changing situations. | ...değişime yol açıyoruz. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
I doubt very much there'll be a sea cucumber industry, | Şüphesiz denizhıyarı endüstrisi de oluşacak... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
simply because the resource is gone. | ...çünkü görünen o ki, kaynakları yok oluyor. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
A few men from some of the cucumber fishing boats | Bir denizhıyarı balıkçı teknesinden bir kaç adam,... Bir denizhıyarı balıkçı teknesinden birkaç adam,... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
they're actually fishing here illegally | ...aslında yasadışı avlanıyorlardı,... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
just came up to our boat to ask if we had any advice, | ...bizden tavsiye istemeye botumuza geldiler... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
because they had two of their fishermen that were bent. | ...çünkü iki çalışanları vurgun yemişti. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
One man had been bent for four days, | Biri 4 gündür bu haldeydi,... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
he'd had severe pain in his shoulders | ...omuzlarında şiddetli ağrıları vardı... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
and it hasn't gone away; another guy got bent today. | ...ve düzelememişti; diğer birinin ise bugün olmuştu. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
He went back down, did some in water recompression, | Gidip sualtı basınç atım tedavisi yaptı... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
came back up and feels fine. | ...ve döndüğünde iyi hissediyordu. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
in his shoulder, he needs to get into a chamber. | ...ağrıları varsa, basınç atım kabinine girmesi gerekiyor. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
The bends is a disease caused by diving too deep | Vurgun, çok fazla derine dalıp... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
and surfacing quickly. | ...çok hızlı bir şekilde yüzeye çıkmaktan kaynaklanır. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
It's incredibly painful and you can die | Eğer basınç kabinine girilmeze... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
if you don't get to a recompression chamber. | ...çok acı vericidir ve ölüme sebep olabilir. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
If someone's paying them to go diving for cucumbers, | Eğer biri onlara dalmaları için para verebiliyorsa,... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
someone should be able to pay to take them back | ...onları Santa Cruz`a götürüp... ...onları Santa Cruz'a götürüp... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
Because he's really sick. | Çünkü adam gerçekten çok hasta. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
He could die if he doesn't get to a chamber. | Basınç kabinine girmezse ölebilir. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
But the problem is, they have 12 days left of fishing, | Fakat sorun şuydu ki, daha 12 gün boyunca avlanacaklardı... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
so they don't want to go back to Santa Cruz to go to the chamber. | ...yani, kabine girebilmesi için Santa Cruz`a geri dönmek istemiyorlardı. ...yani, kabine girebilmesi için Santa Cruz'a geri dönmek istemiyorlardı. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
Lose four days of fishing, | 4 gün avlanmayı mı... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
The cucumbers were worth more than the lives of the fisherman. | Denizhıyarları, balıkçıların hayatlarından daha değerliydi. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
With the cucumbers nearly gone, | Denizhıyarlarının neredeyse tükenmesiyle... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
the fishermen are pushing to legalize long lining, | ...balıkçılar, çoğunlukla köpekbalığı yakaladıkları... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
which catches mostly sharks. | ...paraketelerini yasallaştırmaya uğraşıyorlardı. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
Sharks have always been protected in the Galapagos. | Köpekbalıkları Galapagos`da her zaman korunmuşlardır. Köpekbalıkları Galapagos'da her zaman korunmuşlardır. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
Now that Costa Rica was finning sharks, | Şimdi Kosta Rika da köpekbalığı avlıyordu. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
the Galapagos is one of the last strongholds for sharks. | Galapagos, köpekbalıkları için kalan son kalelerden biriydi. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
Legalizing long lining here | Burada paraketenin yasallaşması... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
would wipe out more than just sharks. | ...köpekbalıklarından daha fazlasına mal olurdu. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
Every animal and ecosystem in the Galapagos | Galapagos`da ki bütün hayvanların ve ekosistemin... Galapagos'da ki bütün hayvanların ve ekosistemin... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
depends on the ocean for survival. | ...hayatta kalması okyanusa bağlıydı. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
Sharks have a really tough time | Köpekbalıkları, fokları ve deniz aslanlarını yakalarken... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
They shaped these animals, putting pressure on them | Onların günümüzdeki hallerine gelmelerini sağlamışlardır... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
The seal evolved hyper mobile backbones, | Foklar, su içinde çok çevik olmalarını sağlayan... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
making them extremely agile in the water | ...çok hareketli bir omurga geliştirmişlerdir... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
and a difficult target for sharks. | ...ve köpekbalıkları için zor hedeftirler. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
The sharks have to ambush the seals or find an injured one. | Köpekbalıkları onları ya pusuya düşürmeli ya da yaralı bir tane bulmalıdırlar. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
To ambush a seal, they swim below, | Pusuya düşürmek için, aşağıya,... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
out of visible range, | ...bir fok silueti arayarak... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
looking for the silhouette of a seal | ...görüş açısının dışına yüzerler. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
a very similar silhouette to a human on the surface. | Bu da su yüzündeki insan siluetine çok benzer. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
A healthy seal moves through the water | Sağlıklı bir fok, hiç ses veya baloncuk çıkarmadan... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
But an injured one will flail about, | Fakat yaralı olan bir tanesi... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
creating a disturbance in the water, | ...su içinde çırpınarak hareket eder... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
just like humans when we swim. | ...aynı insanların yüzerken yaptıkları gibi. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
It's amazing how few people are attacked each year, | Bu kadar köpekbalığı avı gibi gözüküp de... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
considering how much we look like shark food. | ...bu kadar az saldırıya uğramamız şaşırtıcı. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
We treat animals differently, but they're all doing the same thing. | Biz hayvanlara farklı farklı davranırken, onların her yaptıkları aynıdır. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
So the cute little baby harp seal grows up and goes out and eats fish, | Yani, şirin yavru bir Grönland foku, erişkinliğe ulaşınca... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
just as viciously as a shark. | ...gider ve en az köpekbalığı kadar vahşice avlanır. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
But we think of the seal as sort of cute and cuddly, | Fakat biz fokun şirin ve sevimli olduğunu düşünürüz... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
and we think of the shark as something vicious, | ...ve bize göre köpekbalığı, bir vahşidir... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
but that's just human mythology. | ...fakat bu sadece bir efsanedir. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
Then my mission stopped cold, | Sonra görevim öylece kaldı... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
I had a pain in my leg and was taken to the hospital. | Bacağım ağrıyordu ve hastaneye götürülüyordum. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
It was diagnosed as flesh eating disease. | Etçil bir hastalık teşhisi kondu. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
Doctors said I was lucky to be alive, | Doktorlar hayatta olduğum için şanslı olduğumu söylediler... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
that I would only lose my leg. | ...bacağımı kaybedebilirdim yanlınca. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
I had a pain in my lymph gland to the right of | Lenf bezlerimin sağına... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
to the left of my groin | ...kasığımın soluna doğru ağrı vardı... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
and I came to the hospital, asked them what's wrong; | ...ve hastaneye geldiğimde, neyim olduğunu sordum; | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
they said I got Staphylococcal bacteria in my leg. | ...bacağımda Staphylococcal bir bakteri olduğunu söylediler. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
Staphylococcus, or flesh eating disease, | Staphylococcus, veya et yiyen hastalık... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
infects the body through any wound, | ...ufakta olsa herhangi bir yaradan... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
even a tiny cut, like the ones I had on my feet. | ...bile bulaşabilen, ayağımdaki gibi bir hastalıktır. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
It destroys tissue, consuming the body, | Vücudu tüketerek, dokuyu mahveder... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
and if untreated, can kill you. | ...ve tedavi edilmezse, sizi öldürebilir. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
I was hospitalized, fighting to save my leg. | Onunla savaşarak bacağımı kurtarmak için hastaneye yattım. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
Watching the IV of antibiotics and saline solution | Tuz solüsyonu ve antibiyotiklerin... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
drip into my arm. | ...damarımdan içeri doğru girişlerini izliyordum. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
Now that I couldn't be in the ocean, | O anda okyanusun içinde olan ben değildim... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
they were dripping the ocean into me. | ...okyanus benim içime doğru akıtılıyordu. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
I'll be fine, okay? | İyileşeceğim. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
I lay there, watching the red line creep up my leg. | Bacağımın üzerinde sinsice ilerleyen kırmızı çizgiyi seyrederek orada yattım. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
It was halfway through my thigh and if it made it to my hip, | Uyluğumun yarısına ulaşmıştı ve eğer kalçama ulaşsaydı... | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
I would lose more than my leg. | Bacağımdan da fazlasını kaybedebilirdim. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
I'm probably way more likely to die working in Toronto than here. | Toronto`da çalışarak, ölüme buradakinden daha yakın olurdum. Toronto'da çalışarak, ölüme buradakinden daha yakın olurdum. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
Dude... Brian, don't get stressed and don't get upset, okay? | Adamım... Brian, strese girme ve üzülme, tamam mı? | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
It's fine, it's just... it's just another bump, alright? | Sorun değil, bu sadece... yoldaki başka bir engel. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
Then I heard from Paul. | Sonra Paul`u duydum. Sonra Paul'u duydum. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
He said there was nothing they could do, | Yapabilecekler bir şey olmadığını söylüyordu. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
Sea Shepherd was being kicked out of the Galapagos... | Deniz çobanı Galapagos`dan kovuluyordu. Deniz çobanı Galapagos'dan kovuluyordu. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
...because the Galapagos had legalized long lining. | Çünkü Galapagos`da parakete yasallaşmıştı. Çünkü Galapagos'da parakete yasallaşmıştı. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |
The fishermen wanted more money and had turned to shark fins. | Balıkçılar daha fazla para kazanmak istedikleri için yüzgeç işine dönmüşlerdi. | Sharkwater-1 | 2006 | ![]() |